Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ibni, nüceyd

İbn-İ Nüceyd

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn-İ Nüceyd




İBN-İ NÜCEYD

Onuncu yüzyılda yaşamış büyük velîlerden İsmi İsmâil bin Nüceyd bin Ahmed bin Yûsuf es-Sülemî Künyesi Ebû Amr'dır Ebû Abdurrahmân es-Sülemî'nin dedesidir İbn-i Nüceyd diye meşhûr olmuştur Doğum târihi belli değildir Nişâburludur 976 (H366) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti

Nişâbur'da doğup yaşayanEbû Amr bin Nüceyd, küçük yaştan îtibâren âlimlerin ve velîlerin ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerini görüp feyz aldı ve sohbetlerinden istifâde etti Ebû Osman el-Hîrî hazretlerine talebe olup, hizmet ve sohbetinde bulundu Bir ara Ebû Osman el-Hîrî'nin sohbetlerinden uzaklaştı Bu hâli kendisi şöyle anlattı:

İlk defâ Ebû Osman Hîrî'nin meclisinde tövbe ettim Bir süre sonra tekrar günâh işlemeye başlayınca, sohbetlerini terk ettim Bu zâtı ne zaman görsem, utancımdan kaçardım Fakat bir gün beni görünce; "Yavrucuğum, günahsız ve temiz olduğun sürece düşmanlarınla oturma Çünkü düşman sendeki kusuru görür ve bundan dolayı sevinir Buna da sen üzülürsün Günah işlemen gerekiyorsa, gene bizim yanımıza gel, biz sana katlanırız Böylece düşmanın istediği duruma düşmüş ve onu sevindirmiş olmazsın" deyince, günah işlemekten vazgeçtim ve samîmî bir şekilde tövbe ettim

Ebû Osman el-Hîrî hazretlerinin hizmet ve sohbetinde olgunlaşıp kemâle gelen İbn-i Nüceyd, yüksek haller ve kerâmetler sâhibi bir velî oldu Pekçok hadîs-i şerîf ezberleyip rivâyet ettiAmellerinde sâdeceAllahü teâlânın rızâsına kavuşmayı gâye edindi Riyâdan ve gösterişten uzak, sâde bir hayat yaşamaya çalıştı

İbn-i Nüceyd, Ebû Amr Züccâcî'ye; "Farz namazlarda ilk tekbiri getirirken neden hâlin değişiyor?" diye sordu Züccâcî şöyle cevap verdi: "Bir farza sıdk ve doğrulukla başlamamak husûsunda korkuyorum Bir kimse "Allahü ekber" (Allah en büyüktür) der de kalbinde O'ndan büyük bir şey bulunursa veya ömür boyunca O'ndan başka birinin yüceliğini ve büyüklüğünü kabûl ederse, kendini kendi diliyle yalanlamış olur"

Ebû Osman el-Hîrî hazretlerinin en son vefât eden talebesi olan Ebû Amr bin Nüceyd sohbetleriyle insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı Onların dünyâ ve âhirette saâdete, mutluluğa kavuşmaları için gayret etti İnsanların hayırlı işler yapmasını ve iyi kimselerle berâber bulunmasını tavsiye etti

Bu hususta buyurdu ki: "Allahü teâlâ bir kuluna hayır murâd ederse, ona sâlih ve ihtiyar zâtlara hizmet etmeyi, onların istedikleri işleri yapmayı, hayır yollarına girmeyi ve bu hayırları görmeyi nasîb eder"

"Kula lâzım olan şey, sünnete uygun olarak kulluğa yapışmak ve bu yolda yürümektir"

"Faydasız ilim, sâhibine faydadan çok zarar verir"

"Tasavvuf nedir?" diye soran birisine buyurdu ki: "Tasavvuf, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymakta sabr etmektir"

Nefsinin arzularına muhâlefet eden İbn-i Nüceyd hazretleri; "Bir kimsenin gözünde nefsinin değeri olursa, ona işlediği günâh basit gelir"

"Bana nasîhat et" diyen birisine; "İlim ile meşgûl ol Bütün müslümanlara hürmet et Günlerini boş geçirme İnsanların arasında garib ol İlim ve müslümanlara hürmet ile meşgûl olman, Allahü teâlânın emirlerinden sana bir hissedir"

Çeşitli zamanlarındaki nasîhatlerinde buyurdu ki:

"Kim bir şeyin ona faydalı veya zararlı olduğunu bilmezse, cehâletini ortaya koyar"

"Halkın karşısındaki îtibar ve mevkiini bir tarafa atıverenin, dünyâdan ve dünyâ ehlinden yüz çevirmesi gâyet kolay olur"

"İnsanı terbiye etmek, ona ihsânda bulunmaktan daha hayırlıdır"

"Emirleri hafif tutmak, o emri veren âmiri az tanımaktan ileri gelir Eğer kul, emir veren, âmir olan Allahü teâlâyı tam hakkı ile tanırsa, emirlerini hafif görmez"

Âlimlere ve velîlere karşı çok saygı duyardı Şah Şûcâ Kirmânî hakkında şöyle buyurdu:

Şah Şucâ Kirmânî'nin hatâ etmeyen keskin bir firaseti vardı Şöyle derdi: "Harama bakmaktan gözü muhâfaza edenin, kendini nefsânî arzulara kapılmaktan koruyanın devamlı murâkabe ile bâtınını, kalbini sünnete tâbi olarak zâhirini îmâr edenin ve helâl lokma yemeyi alışkanlık hâline getirenin firâseti şaşmaz Firâseti tam isâbet kaydeder"

İbn-i Nüceyd hazretleri ince bir düşünce tarzına sâhipti Naklederler ki: Ebû Kâsım Nasrâbâdî onunla birlikte Semâ meclisindeydi Ebû Kâsım Nasrâbâdî'ye; "Bu Semâı neye göre dinliyorsun?" diye sordu Ebû Kâsım; "Oturup gıybet yapmaktan ve bunu dinlemektense semâ dinlemek daha iyidir" cevabını verdi Bunun üzerine İbn-i Nüceyd hazretleri; "Semâ esnâsında yapmama gücüne sâhib olduğun bir hareket senden sâdır olsa, yüz yıl gıybet etmek ondan iyidir" buyurarak semânın uygun olmadığını bildirdi

Allahü teâlâdan, O'nun rızâsından başka bir şey istemeyeceğim diye söz vermiş ve ahdine kırk yıl sâdık kalmıştı Evli bir kızı vardı Bu kızı hastalanmıştı Doktorlar tedâvisinden âciz kalmışlardı Bir gece dâmâdı hanımına; "Sendeki bu derdin devâsı babandadır" dedi Hanımı; "Nasıl?" diye sordu "Baban kırk yıldır Allahü teâlâya rızâsından başka bir şey istemeyeceğine dâir söz vermiştir Şâyet ahdini bozup duâ edecek olursa, Hak teâlâ sana şifâ verir" dedi Kadın gece yarısı babasının yolunu tuttu

İbn-i Nüceyd hazretleri gece vakti kızını görünce; "Yavrum! Bu vakitte senin buraya gelmene sebep nedir?" dedi Kızı; "Senin gibi bir babam var Allah'ın dînindeki hüznün fazîletini senden dinleyeyim diye geldim Ayrıca yaşamak ve Allahü teâlâyı zikretmek istiyorum Hak teâlânın hastalığıma şifâ vermesi için duâ etmeni arzû ediyorum" dedi İbn-i Nüceyd hazretleri; "Ahdi bozmak câiz değildir Sen eğer bugün ölmezsen, yarın öleceksin Ölecek olanın ölmesi iyidir Babasının ciğerpâresi buradan uzaklaş, beni günaha sokma Şâyet senin için ahdimi bozarsam, sen iyi bir evlâd olmazsın" dedi Kızı; "O halde vedâlaşalım, zîrâ bana öyle geliyor ki, ecelim yakındır Bu hastalıktan kurtulamayacağım" dedi İbn-i Nüceyd buyurdu ki: "Gelir cenâze namazını kılarım" Bunun üzerine kızı babasına vedâ edip ayrıldı Evine varıncaya kadar hastalığı iyileşip sıhhatine kavuştu Hattâ babasının vefâtından sonra kırk sene daha yaşadı

Ömrünü İslâmiyeti öğrenmek ve insanlara anlatmakla geçiren İbn-i Nüceyd hazretleri, hac vazîfesini yerine getirmek üzere gittiği Mekke-i mükerremede 976 (H366) senesinde vefât etti Orada defnedildi

1) Tezkiretü'l-Evliyâ; c2, s220
2) Risâle-i Kuşeyrî; s171
3) Tabakâtü's-Sûfiyye; s454
4) Tabakâtü'l-Kübrâ; c1, s120
5) Şezerâtü'z-Zeheb; c2, s245
6) Hilyetü'l-Evliyâ; c10, s379
7) Nefehâtü'l-Üns; s269
8) Sefînetü'l-Evliyâ; s154
9) Tabakâtü'l-Evliyâ; s107
10) İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c4, s191

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.