![]() |
Sehl Bin Abdullah Tüsterî |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sehl Bin Abdullah TüsterîSEHL BİN ABDULLAH TÜSTERÎ Büyük velîlerden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl bin Abdullah, daha küçükken önce annesi sonra da babası vefât etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Üç yaşında iken gece kalkardım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl bin Abdullah hazretleri az yemek, az uyumak ve çok ibâdet yapmakta hârikulâde hallerde ve nefsiyle mücâdelede eşi yoktu ![]() Kendisi anlatır: "Anamdan bana çok mal kalmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kûfe şehrine uğradığımda, nefsim, balık ekmek istedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ıYâfiî, Sehl bin Abdullah Tüsterî hazretlerinin bir talebesinden şöyle nakleder: "Sehl bin Abdullah'a otuz sene hizmet ettim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl-i Tüsterî hazretleri, Basra'da bir gün parmağını sarmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir yolculuğunda abdest almak istedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir Cumâ namazından önce evine bir kimse geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Talebesi Abdurrahmân bin Ahmed; "Efendim, abdest alınca ekseriya uzuvlarımdan akan su, altın ve gümüşten bıçak oluyor ![]() ![]() ![]() Sehl hazretlerinin yanına köse bir adam geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl-i Tüsterî hazretleri bir gün bağdaş kurup oturmuş ve sırtını da duvara yaslamış bir şekilde; "Aklınıza geleni sorun, suâllerinize cevap vereyim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl-i Tüsterî hazretlerinin yanına yırtıcı hayvanlar da gelirdi ![]() ![]() ![]() Sehl-i Tüsterî'nin bir çocuğu vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl-i Tüsterî hazretleri, bir gün talebelerinden birine bir iş buyurunca, talebesi; "Söz olur, halkın dilinden çekindiğim için yapmam dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl-i Tüsterî bir talebesine; "Gün boyunca Sübhânallah! Allah! Allah! demek için, bütün gücünü harca!" dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisine bedbahtlığın alâmeti olan şeyler nelerdir? diye sorulduğunda: "İlmi olup, onunla amel edememek, ameli olup, ihlâslı olmamak ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl-i Tüsterî hazretlerinde, romatizma ve bâsur hastalıkları vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün Sehl-i Tüsterî'ye "Günde bir defâ yemeğe ne dersin?" diye sorduklarında; "Bu sıddîkların yeme tarzıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisi anlatır: "Rüyâmda kıyâmet kopmuş, insanları da Arasat meydanında gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine kendisi anlatır: "Bir gün çölde giderken, başında sarık ve elinde asâ bulunan pîr-i fânî bir zâtın geldiğini gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl-i Tüsterî bir talebesinin yanında; "Basra'da velîlik derecesine ulaşmış bir fırıncı var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömrünün sonunda, el ve ayakları hareket etmez olmuştu ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl-i Tüsterî hazretleri vefât edince, insanlar cenâze namazı için toplandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretlerinin hikmet dolu nasîhatlerinden ve sözlerinden bâzıları şöyledir: Buyurdu ki: "Haram yiyenlerin yedi âzâsı istese de istemese de günah işler ![]() ![]() ![]() "Takvâsının doğru olmasını isteyen, bütün günahlardan el çeksin ![]() "Kırk gün ihlâslı olan, dünyâda zâhid olur, kerâmeti görülür ![]() "Bizim yolumuzun esası altı şeydir: Allah'ın kitâbına sarılmak, Resûlullah'ın sünnetine uymak, helâl yemek, insanları incitmemek, yasaklardan uzak durmak, hakkı ve borcu ödemede acele etmek ![]() "Allahü teâlâyı unutmaktan büyük günah yoktur ![]() "Eğer Mûsâ ve Îsâ aleyhimesselâmın ümmetinde, İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe gibi bir zât bulunsaydı, bunlar yahûdîliğe ve hıristiyanlığa dönmezdi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Sehl Bin Abdullah Tüsterî |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sehl Bin Abdullah Tüsterî"Hakîkî îmâna kavuşmak için dört şey lâzımdır: Bütün farzları edeple yapmak, helâl yemek, görünen ve görünmeyen bütün haramlardan sakınmak ve bu üçüne, ölünceye kadar devâm etmeğe sabır etmek ![]() "İşin esâsı üç şeydir: Helâl yemek, ahlâk ve amelde Resûl aleyhisselâma tâbi olmak, her işi yalnız Allah için yapmak ![]() "İbâdetin en kıymetlisi, nefse uymamaktır ![]() "Âlimin üç ilmi var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İnsanların mübtelâ olduğu belâ ve musîbetlerin en büyüğü; âhiret ve dünyâ işiyle meşgûl olmayıp, boş oturmaktır ![]() "Kulun Allahü teâlâya şükretmesi, O'nun kuluna verdiği nîmetlerle, O'na isyân etmemesidir ![]() ![]() "İnsanoğlunu şu iki şey mahvetmiştir: İzzet, makam arzusu, fakirlik korkusu ![]() "Makamların en üstünü; kötü bir huyu, iyi bir huya çevirmektir ![]() "Harama bakmaktan sakınan kimse, hiç göz ağrısı görmez ![]() "Allahü teâlâdan başka yardımcı, Resûlullah efendimizden başka delil, takvâdan başka azık, sabırdan başka amel yoktur ![]() "Sâdık kimseye Allahü teâlâ bir melek gönderir ![]() ![]() "Kibir bulunan kalbte, havf (korku) ve recâ (ümit) bulunmaz ![]() "Korku, men edilenden uzak durmak; ümid, emredileni yapmak için koşmaktır ![]() "Fütüvvet, sünnete tâbi olmaktır ![]() "Zühd, kulların Allahü teâlâya yönelmeleridir ![]() "Açlık için üç yer vardır ![]() ![]() ![]() "Her kim nefsini kendine dost edinirse, Allahü teâlâyı kendine düşman etmiş olur ![]() "İnsanların "Lâ ilâhe illallah" ifâdesine kalben îtikâd edip dil ile söylemeleri ve buna fiilen vefâ göstermeleri lâzım gelir ![]() "Allahü teâlânın, insanlara şu şekilde hitâb etmediği hiçbir gün yoktur: "Kulum! Hiç insaflı davranmıyorsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Kıyâmet günü, az yemenin mükâfâtını hiçbir amel karşılayamaz ![]() "Ticârette ihsân altı türlüdür: 1) Müşteri, fazla ihtiyâcı olduğu için çok para vermeye râzı olsa bile, çok kâr istememelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allahü teâlâ ruhları yaratıp; "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" kelâmına, evet dediğimi, ayrıca annemin karnında bulunduğum zamanki hâlimi hatırlıyorum ![]() "Açlık çilesini çekenin çevresinde, Allahü teâlânın emriyle şeytan dolaşamaz ![]() "Cehâletten daha büyük musîbet yoktur ![]() "Son Peygamber Muhammed aleyhisselâm gönderildiği zaman, dünyâda şu yedi sınıf insan vardı: Krallar, zirâatle uğraşanlar, hayvancılıkla uğraşanlar, ticâretle meşgûl olanlar, sanatla meşgûl olanlar, işçiler, yoksullar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MÜSLÜMAN OL Bir gün müslüman olmayan biri yoldan geçiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BAŞKASINA NE HÂCET Ebû Ali Dekkâk şöyle anlatır; Yâkub bin Leys, doktorların tedâvî edemedikleri bir hastalığa yakalanmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() VAKTİ GELMEDİ Mİ? Ölüm döşeğinde yatarken Sehl hazretlerine bir zât; "Efendim, senden sonra mimbere kim çıksın?" diye sorunca, Sehl-i Tüsterî hazretleri gözlerini açıp, Şâdıdil adındaki bir kâfirin adını söyledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BİR KERÂMET Bir gün Sehl-i Tüsterî, son hastalık ânında, Kendinden geçmiş hâlde, yatarken yatağında, Sordu talebeleri: “Efendim yerinize, Sizden sonra acabâ, kim vekil olur size?” Gözlerini açarak, o an Sehl-i Tüsteri Şâdıdil adındaki, bir kâfiri söyledi ![]() Etrafında olanlar, şaşıp hayret ettiler, “Herhâlde hocamızın, aklı gitti” dediler ![]() “Bu kadar çok müslüman, âlim varken, o yine Ne için bir kâfiri, geçiriyor yerine?” Buyurdu ki: “Kalkınız, gürültü yapmayınız, Şâdıdil’i acele, yanıma çağırınız!” Çağırdılar ve geldi, Şâdıdil, huzuruna, Yatağından doğrulup, buyurdu ki ona: “Ey Şâdıdil, dinle ki, ölür isem ben şâyet, Mimberime çıkıp da, insanlara sen va’z et ![]() Şâdıdil de şaşırdı, “Peki” dedi cevâben, Sonra Sehl-i Tüsterî, göç etti bu âlemden ![]() Üç gün sonra Şâdıdil, ikindi namazında, Hazır bulunuyordu, cemâat arasında, Zünnârını belinden, çıkarıp daha sonra, Çıktı o gün mimbere, dedi ki insanlara: “Ey Sehl-i Tüsterî’nin, kıymetli cemâati, O mübârek insanın işte bir kerâmeti ![]() Zîrâ o, birgün bana, demişti “Dinle beni! Hâlâ îmân etmenin, zamanı gelmedi mi?” Ey insanlar, bilin ki, şimdi geldi o zaman, Ve ben de sizin gibi, işte oldum müslüman ![]() Cemâat Şâdıdil’i, hayretle dinler iken, O, şehâdet söyleyip, îmân etti gönülden ![]() “BAK EY NEFSİM!” O Sehl-i Tüsterî ki, asrının bir tânesi, Ve Zünnûn-i Mısrî’nin, makbûl bir talebesi ![]() O, üstâdına karşı, gösterdi pek çok edeb, O hayatta oldukça, konuşmadı, sustu hep ![]() Kendisine bir suâl, sorsaydı biri dinden, Aslâ cevap vermezdi, üstâda edebinden ![]() Lâkin günün birinde, dedi ki: “Kardeşlerim, Dînî bir suâliniz, varsa cevap vereyim ![]() Dediler: “Susardınız, dînî mevzûlarda hep, Şimdi hikmet nedir ki, ettiniz böyle talep?” Buyurdu: “Hayattayken, bir kimsenin hocası, Edebe muhâliftir, dinden ağız açması ![]() Dinliyenler bu işi, eylediler tahkîkat, Bildiler ki üstâdı, aynı gün etmiş vefât ![]() Bir talebesi der ki: “Otuz yıl müddet ile, Devamlı hizmet ettim, ben Sehl-i Tüsterî’ye ![]() Bunca yıl kaldımsa da, yanında gece gündüz, Yatıp uyuduğunu, görmedim aslâ henüz ![]() Yatsı namazı için, aldığı abdest ile, Sabah namazını da, kıldı umûmiyetle ![]() Ömrünün sonlarında, hasta oldu nihâyet, Eli ve ayakları, etmez oldu hareket ![]() Lâkin günde beş defâ, namaz vakitlerinde, Olurdu âzâları, eski kuvvetlerinde ![]() Kendisini aynı gün, bâzısı Arafat’ta, Bâzısı başka yerde, görürdü onu hattâ ![]() Annesinden bir hayli, mal kalmıştı kendine, Dağıttı tamamını, şehrin fakirlerine ![]() Ve kimde alacağı, vardıysa tamamını, Onlara bağışlayıp, helâl etti hakkını ![]() Sonra da çıktı yola, Kâbe’yi tavâf için, Dedi ki: “Bak ey nefsim, dünya ile yok işin ![]() İşte görüyorsun ki, tamamen ettin iflâs, Ve sana bundan sonra, âhiret lâzım esas ![]() Sakın dünyâlık bir şey, eyleme benden talep, Zîrâ ben muhâlefet, edeceğim sana hep ![]() Ya sen yola gelirsin, ya yanarsın Ateş’te, Üçüncü şıkkı yoktur, hakîkat böyle işte ![]() Sonra vardı Kûfe’ye, böylece söylenerek, Lâkin canı orada, istedi balık ekmek ![]() Baktı ki son derece, istiyor nefsi bunu, Lâkin hemen yapmadı, onun arzûsunu ![]() Rastladı biraz sonra, bir un değirmenine ![]() İlişti sonra gözü, bir dolap beygirine ![]() Gelip değirmenciye, sordu ki hemen ilkin: “Ne ücret veriyorsun, şu dönen beygir için?” İki dirhem deyince, buyurdu ki: “Ey kişi, Ben yalnız bir dirheme, yapayım mı bu işi?” Peki olur! deyince, geçti atın yerine, O gün akşama kadar, su çekti değirmene ![]() Akşama bir dirhemi, ondan tahsîl ederek, Gelip o para ile, aldı balık ve ekmek ![]() Dedi ki: “Bak ey nefsim, isteğin oldu, fakat, Sen de Hak teâlâya, yapacaksın çok tâat ![]() Benden, günah olmıyan, bir şey istersen eğer, Bu kadar meşakkate, katlanman îcâb eder ![]() Eğer günah bir şeyi, talep edersen benden, Bil ki mahrûm ederim, seni helâl şeylerden ![]() 1) Hilyet-ül-Evliyâ; c ![]() ![]() 2) Tabakât-us-Sûfiyye; s ![]() 3) Nefehât-ül-Üns; s ![]() 4) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye (49 ![]() ![]() 5) Rehber Ansiklopedisi; c ![]() ![]() 6) Vefeyât-ül-A'yân; c ![]() ![]() 7) Şezerât-üz-Zeheb; c ![]() ![]() 8) Tabakât-ül-Kübrâ; c ![]() ![]() 9) Risâle-i Kuşeyrî; s ![]() 10) Keşf-ül-Mahcûb; s ![]() 11) İslâm Ahlâkı; 13 ![]() ![]() 12) Kâmûs-ül-A'lâm; c ![]() ![]() 13) Menâkıb, Üniversite Kütüphânesi, A ![]() ![]() 14) Lemezât 15) Tezkiret-ül-Evliyâ 16) Ravd-ur-Reyyâhîn 17) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|