08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İbn-İ Üstad-Ül-A’Zam,
İbn-i Üstad-ül-A’zam, Yemen’in meşhûr velîlerindendir İsmi Abdullah bin Alevî olup seyyiddir 1240 (H 638) senesinde doğdu 1330 (H 731)’da vefât etti  ÇOK CÖMERT BİR ZAT İDİ
Tevâzûda, alçak gönüllülükte emsâline az rastlanırdı Büyük-küçük herkese mütevâzı davranırdı Gariplere, fakirlere, yetimlere çok yardım ederdi Cömertliği şaşılacak derecedeydi Komşuları ve yaşadığı beldenin insanları onun çok iyilik ve yardımını gördüler İnsanlara hem dîn-i İslâmı anlatarak mânen ve ihtiyaçlarını karşılamak sûretiyle de madden yardımcı olurdu Yaşadığı Terîm şehrinde kendisini tanıyan tanımayan herkese yardımı ulaşırdı Benî Alevî Mescidi için bir hurma bahçesi, arâziler ve su kuyusu, çeşmeler vakfetti Bunların gelirleri, mescidin bakımı ve misâfirleri barındırmak için harcanırdı Yaptığı hizmetler o kadar genişledi ve insanlara faydalı oldu ki, o zaman sultanlar bile böylesini yapamazdı  
Abdullah bin Alevî hazretleri, bir zaman Mekke-i mükerremede şarab içen bir kimseyle karşılaştı Böyle mübârek bir yerde, böyle çirkin bir günâhın işlenmesini hoş karşılamadı O kimse, Abdullah bin Alevî hazretlerine:
“Ben terzilik yapıyorum Şarap İçmezsem, çalışamıyorum Her ne kadar bırakmak istesem de, bırakamıyorum Bunu bırakırsam, işimi devâm ettiremem” dedi Abdullah hazretleri; “Şayet Allahü teâlâ, sana içki içmeden de mesleğini devâm ettirmeni nasîb ederse, içki içmeye tekrar dönmeyeceğine dâir bana söz ver!” dedi O kimse de “Peki!” deyince, Abdullah hazretleri, Allahü teâlâya duâ edip, bu kimseye tövbe etmeyi nasîb etmesi ve tövbesini kabûl etmesi için yalvardı O kimse içkiyi terk etti İşini, içkisiz de yapabildiğini anladı Önceki hâline tövbe etti ve tövbesini bozmadı 
TÖVBESİNE SADIK KALDI  
Bu kimse, Abdullah bin Alevî hazretlerinin delâleti ile tövbesinde öyle bir sadâkat gösterdi ki; sâlihlerden kıymetli bir zât oldu Bu hâdiseden bir müddet sonra, Abdullah bin Alevî, rüyâsında bir münâdînin, bu kimsenin ismini söyleyerek; “Filân kimse için, filân yerde bir kabir kazınız! Kim onun cenâze namazında bulunursa, Allahü teâlâ onu magfiret eder” diye nidâ ettiğini gördü Uyandığında, hemen o kimsenin hâlini sordu Vefât ettiğini bildirdiler Bildirilen yere kabri kazıldı Abdullah bin Alevî cenâze namazını kıldırdı Oraya defnettiler  
|
|
|