![]() |
Deyimler Sözlüğü-S- |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-S-Kaynak:Türkceciler Deyimler Sözlüğü eyimler Sözlüğü-S-[/url] Saat bu saat: Ele geçen fırsatı kullanmanın tam zamanı ![]() ![]() ![]() Saati saatine uymamak: Bir kimsenin durumu ![]() ![]() ![]() ![]() Sabaha çıkamamak: Sabahtan önce ölmek ![]() ![]() ![]() ![]() Sabahı etmek (veya bulmak): Sabahlamak ![]() ![]() ![]() ![]() Sabahın köründe: Çok erken ![]() ![]() ![]() ![]() Sabır taşı: Çok sabırlı kimse ![]() ![]() Sabrı taşmak: Katlanamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Saç ağartmak: Bir işte uzun zaman çalışıp emek vermiş olmak ![]() Saçı bitmedik (yetim): Doğalı çok olmamış ![]() ![]() ![]() ![]() Saçına ak düşmek: Yaşlanmak ![]() ![]() ![]() Saçına başına bakmadan: İlerlemiş yaşına yakışmayacak biçimde davranan kimseler için kullanılır ![]() Saçını başını yolmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saçını süpürge etmek: (Kadın) çok büyük istekle çalışıp hizmet etmek ![]() ![]() ![]() Saç saça baş başa: (Kadınlar) kıyasıya kavgaya tutuşmak ![]() ![]() Saç sakal birbirlerine kırışmak: Üstü başı perişan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Safra bastırmak: Açlığını yatıştırmak için az miktarda yemek yemek ![]() Sağa sola bakmamak: Ortalığı kollamak ![]() ![]() ![]() Sağ gözünü sol gözünden sakınmak: Çok kıskanmak ![]() ![]() Sağır sultan bile duydu: İşitmedik kimse kalmadı ![]() ![]() ![]() Sağı solu (belli) olmamak: Bir durum karşısında nasıl davranacağı ![]() ![]() ![]() ![]() Sağlam kazığa bağlamak: Bir işin aksamadan yürümesini sağlayacak önlemleri alarak güvenilir bir duruma koymak ![]() Sağlam ayakkabı değil: Doğruluğuna ![]() ![]() ![]() Sağlık olsun: "Bir zarara uğradık ama önemli değil ![]() ![]() ![]() ![]() Sağmal inek: Kendisinden durmadan çıkar sağlanan ![]() ![]() ![]() Sahip çıkmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sakalı ele vermek: Başkasının sözünden çıkmayacak bir duruma düşmek ![]() ![]() Sakız gibi yapışmak: Peşini bırakmamak ![]() ![]() ![]() ![]() Salkım saçak: Dağınık ![]() ![]() Sallantıda kalmak: Bir çözüme bağlanamamak ![]() ![]() ![]() ![]() Saltanat sürmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saman altından su yürütmek: Hiç kimseye sezdirmeden iş çevirmek ![]() ![]() ![]() Saman gibi: Tatsız ![]() ![]() Sapı silik: Serseri ![]() ![]() ![]() Sarı çizmeli Mehmet Ağa: Kim olduğu ![]() ![]() Sarmaş dolaş olmak: Birbirine sarılıp kucaklaşmak ![]() ![]() ![]() Sarpa sarmak: Bir iş ![]() ![]() ![]() ![]() Satıp savmak: Eldeki malı veya eşyaları yok pahasına satmak ![]() ![]() ![]() ![]() Sayıp dökmek: Ne var ne yok hepsini söylemek ![]() ![]() ![]() Sebil etmek: Bolca vermek ![]() ![]() Sedyelik olmak: Ayakta duramayacak hâle gelmek ![]() ![]() Seferber olmak: Bir işe eldeki tüm imkânları kullanarak girişmek ![]() ![]() Selâmı sabahı kesmek: Dostluğu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Selâm verip borçlu çıkmak: Küçük bir ilgi göstermek karşılığında hemen kendisine bir iş yüklenilmek ![]() Senet vermek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sen giderken ben geliyordum: "Ben bu oyunları senden daha iyi bilirim ![]() ![]() ![]() ![]() Seninki (tatlı) can da benim ki (elinki) patlıcan mı?: "Senin canın kıymetli de benimki kıymetli değil mi?" anlamında kullanılır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-S- |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-S-Senli benli olmak: Çok samimi ![]() ![]() ![]() ![]() Sen sağ ben selâmet: İş sonuçlandı ![]() ![]() ![]() ![]() Sepet havası çalmak: Birini işten çıkarmak ![]() ![]() ![]() ![]() Sere serpe: Rahatça ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sermayeyi kediye yüklemek: Parasını yiyip bitirmek ![]() ![]() ![]() Ser verip sır vermemek: Dürüst ![]() ![]() ![]() ![]() Ses çıkarmamak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sesini kesmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ses seda çıkmamak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ses vermemek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Seyirci kalmak: Bir olay karşısında hiç tepki göstermemek ![]() ![]() ![]() Sıcağı sıcağına: Hemen ![]() ![]() ![]() ![]() Sıcak kanlı: Sevimli ![]() ![]() ![]() ![]() Sıcak yüz göstermek: Yakınlık göstererek karşılamak ![]() Sıdkı sıyrılmak: Birinden soğumuş olmak ![]() ![]() ![]() Sıfıra sıfır ![]() ![]() ![]() Sıfırı tüketmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sık boğaz etmek: Bir şey yaptırmak için birini zorlamak ![]() ![]() ![]() ![]() Sıkı durmak: Güçlü ![]() ![]() ![]() ![]() Sıkı fıkı: Çok samimi ![]() ![]() ![]() ![]() Sıkıntı basmak: Çok daralmak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sıkıntı çekmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sıkıntıya gelememek: Kendini dara düşürücü işlere dayanıklı olamamak ![]() ![]() Sıkı tutmak: Önem vermek ![]() ![]() Sır küpü: Çok şey bilen ![]() ![]() Sır olmak: Aklın eremeyeceği biçimde ortadan kaybolmak ![]() Sırra kadem basmak: Bir kimse ortalıktan yok olmak ![]() Sırım gibi: İnce yapılı olmasına mukabil güçlü ![]() ![]() ![]() Sırtı kaşınmak: Söz ve davranışları ile dayak yemeyi hak etmiş bulunmak ![]() Sırtından geçinmek: Asalak yaşamak ![]() ![]() ![]() Sırtını dayamak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sırtını yere getirmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sıygaya çekmek: Sorgulamak ![]() ![]() Sil baştan: Yapılan işi beğenmeyerek yeniden yapmak ![]() Silip süpürmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sinek avlamak: Satış yapamamak ![]() ![]() ![]() ![]() Sinekten yağ çıkarmak: Hemen her şeyden ![]() ![]() ![]() Sineye çekmek: Bir zarara ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sinirleri alt üst olmak: Haddinden fazla sinirlenmek; ne yapacağını şaşırmak ![]() ![]() Sinirleri boşanmak: Kendini tutamayarak gülmek ![]() ![]() Sinirleri yatışmak: Öfkesi veya kızgınlığı geçmek ![]() ![]() ![]() ![]() Sinirlerini bozmak: Kızdırmak ![]() ![]() Sinirleri gergin olmak: En ufak bir olay çıktığı anda tepki gösterecek kadar sinirleri bozuk olmak ![]() ![]() ![]() Sipsivri kalmak: Tek başına ![]() ![]() ![]() ![]() Sivri akıllı: Kimsenin aklını beğenmeyen ![]() ![]() ![]() Soğuk almak: Üşüyüp hastalanmak ![]() ![]() ![]() Soğuk duş etkisi yapmak: Ansızın bildirilen tatsız bir haber karşısında olumsuz bir tepki göstermek ![]() Soğuk kanlı: Serin kanlı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-S- |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-S-Soğuk nevale: Sevimsiz ![]() ![]() ![]() Sokağa düşmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sokak süpürgesi: Evinde oturmayıp çok gezen ![]() ![]() Solda sıfır: "Hiçbir değeri ve önemi yok" anlamında kullanılır ![]() ![]() Soluğu kesilmek: Nefes alamaz olmak ![]() ![]() ![]() Soluk aldırmamak: Çok sıkı çalıştırmak ![]() ![]() Soluk soluğa: Zor nefes alarak; heyecan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son kozunu oynamak: Elindeki son imkânı kullanmak ![]() ![]() Sonradan görme: Sonradan zenginleşerek gösteriş ![]() ![]() ![]() Sorguya çekmek: Bir kimseye yaptıklarından ötürü sorular sormak ve cevaplarını istemek ![]() ![]() Soyup soğana çevirmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sökün etmek: Bir şey çıkagelmek ![]() ![]() ![]() ![]() Söz açmak: Bir konu hakkında konuşmaya başlamak ![]() ![]() Söz almak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Söz altında kalmamak: Bir kimsenin kendisini inciten sözüne benzer şekilde cevap vermek ![]() ![]() Söz ayağa düşmek: Bir konu ![]() ![]() ![]() Söz bir ![]() ![]() ![]() Söz birliği etmek: Bir olayla ilgili olarak aynı şeyleri söylemek üzere anlaşmak ![]() ![]() Söz çıkmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözde kalmak: Yapılması kararlaştırılmış bir iş gerçekleşmemek ![]() ![]() Söz dinlemek: Verilen bir öğüdü ![]() ![]() ![]() Söz geçirmek: Dediğini yaptırmak ![]() Söz gelmek: Bir davranışından veya sözünden ötürü eleştiriye uğramak ![]() ![]() ![]() Söz götürmez: Gerçekliği ![]() ![]() ![]() Söz (laf) işitmek: Paylanmak ![]() ![]() ![]() ![]() Söz kaldırmamak: Onu inciten ![]() ![]() Söz kesmek: Evlenmek için anlaşıp kesin karar vermek ![]() ![]() ![]() Söz sahibi olmak: Herhangi bir konuda konuşmaya yetkisi bulunmak ![]() Sözü ağzında bırakmak: Söylemekte olduğu şeyi bitirmesine fırsat vermemek ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-S- |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-S-Sözü bağlamak: Konuştuklarını bir sonuca vardırmak ![]() ![]() ![]() Sözü çiğnemek: Söyleyeceklerini açık ve kesin ortaya koyamamak ![]() ![]() Sözü (bir şeye) getirmek: Konuşurken asıl üzerinde durmak istediği meseleye üstü kapalı değinmek ![]() ![]() ![]() Sözü kesmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözüm meclisten dışarı: "Konuşmam arasında hoşunuza gitmeyecek ![]() ![]() ![]() Sözüm ona: "Güya ![]() ![]() ![]() Sözünde durmak: Verdiği sözün gereğini yerine getirmek ![]() ![]() ![]() Sözünden çıkmamak: Birinin isteklerine ![]() ![]() ![]() Sözüne gelmek: En sonunda karşı çıktığı kimsenin fikrini kabul etmek ![]() ![]() ![]() Sözünü balla kestim: "Sözünüzü kesmemi hoş görün; özür dilerim ![]() ![]() Sözünü esirgememek: Ne düşünüyorsa söylemek ![]() ![]() ![]() ![]() Sözünü geri almak: Söylemiş olduğu sözün doğru olmadığını kabul ederek söylenmemiş sayılmasını istemek ![]() ![]() Sözünün eri olmak: Verdiği sözü ne pahasına olursa olsun yerine getiren bir kişi olmak ![]() ![]() ![]() Sözünü tutmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözünü yabana atmamak: Bir kimsenin söylediklerine önem vermek ![]() ![]() Sucuk gibi ıslanmak: Baştan aşağı ![]() ![]() ![]() Sudan cevap: Üstünkörü ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-S- |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-S-Sudan ucuz: Çok ucuz ![]() ![]() Su dökünmek: Yıkanmak ![]() ![]() Su gibi akmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Su gibi bilmek: Çok iyi ![]() ![]() ![]() Su gibi ezberlemek: Çok iyi ![]() ![]() Su gibi gitmek: Bol bol harcamak ![]() ![]() Su götürmez: Kesin ![]() ![]() ![]() Su götürür olmak: Çeşitli yorumlara elverişli olmak ![]() Su içinde kalmak: Çok terleyip sırılsıklam olacak biçimde ıslanmak ![]() Su katılmamış: Saf ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Su koyvermek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sululuk etmek: Cıvıklık etmek ![]() ![]() ![]() ![]() Surat asmak: Kaşlarını çatıp yüzüne küskün ve dargın bir anlam vermek ![]() Surat bir karış: Öfkeli ![]() ![]() ![]() ![]() Suratını ekşitmek: Hoşnutsuzluğunu yüz ifadesiyle belli etmek ![]() ![]() Sus payı: Bir kimseye bildiklerini söylememesi karşılığında verilen para ![]() ![]() Suya götürüp susuz getirmek: Birinden çok kurnaz olmak ![]() ![]() Suya sabuna dokunmamak: Sakıncalı konulardan uzak durmak ![]() ![]() ![]() Suyu bulandırmak: İyi ![]() ![]() ![]() Suyu kaynamak: İş başından uzaklaştırılması zamanı yakın olmak ![]() ![]() Suyu mu çıktı?: "Beğenilmeyecek nesi var ![]() ![]() Suyun başı: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Suyunca gitmek: Bir kimseyi öfkelendirmeyecek biçimde hareket edip davranışlarını onun isteğine ![]() ![]() ![]() Suyu nereden geliyor?: "Bu işi yürütmek için harcanan para hangi kaynaktan sağlanıyor ![]() ![]() Suyunu çekmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Suyunun suyu: Çok uzaktan ilgisi bulunan şey ![]() Su yüzü görmemiş: Hiç yıkanmamış ![]() ![]() ![]() ![]() Su yüzüne çıkmak: Belli olmak ![]() ![]() ![]() ![]() Süklüm püklüm: Korkup çekinerek ![]() ![]() ![]() ![]() Sükûtla geçiştirmek: Asıl mesele üzerinde bir şey konuşmamak ![]() ![]() Sünger çekmek: Unutmak ![]() ![]() ![]() ![]() Süngüsü düşük: Eski atılganlığı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sürüncemede kalmak: Gecikmek ![]() ![]() ![]() Sürüden ayrılmak: Herkesin tuttuğu yolu bırakıp ayrı bir yol takip etmek ![]() Süt dökmüş kedi gibi: Bir kabahat işleyip de bu kabahatinden dolayı utanan ![]() ![]() ![]() Süt kuzusu: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Süt liman olmak: Dingin ![]() ![]() ![]() ![]() Sütü bozuk: Mayası bozuk ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|