Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
büyük, hatalar, tarihimizdeki

Tarihimizdeki Büyük Hatalar

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihimizdeki Büyük Hatalar



[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız] Tarihimizdeki büyük hatalar (1)
arihimizdeki büyük hatalar[/url]
Burhan Bozgeyik

Bir Yahudi’nin Lozan Heyetine dahil edilişi

Yaklaşık 33 senedir yakın tarih üzerine araştırma yapmaktayım Bu sahada yazdığım eserlerin sayısı 20’yi geçti Ayrıca 12 ciltlik ve 6 ciltlik yakın tarih ansiklopedilerinin hem metin yazarı, hem A’dan Z’ye yayına hazırlayıcısı olarak çalıştım Demem o ki, bu kadar mesâime rağmen hâlâ bir meseleyi çözebilmiş değilim O da şu: Hayim Naum isimli Yahudi, Lozan’da Türkiye’yi temsil eden heyete nasıl dahil oldu? Kim dahil etti? Adam Türkiye’nin temsilcisi, ama vazifesini yapar yapmaz Mısır’a gidiyor ve orada “Hahambaşı” olarak hizmetine kaldığı yerden devam ediyor İşte bu nokta yakın tarihimizin “kara deliklerinden” birisidir

Hayim Naum, Türkiye’yi temsil eden heyete nasıl girdi, bilinmez Ama bilinen bir husus var, onun işin içine girişinden sonra Türkiye’de çok şey değil, âdetâ iğneden ipliğe “her şey” değişti Öyleyse biz bilinmeyenler üzerinde değil de bilinenler üzerinde kafa yoralım Belki böylece bilinmeyenleri de bir nebze olsun bilme imkanına kavuşmuş oluruz
Lozan’daki görüşmelerin birinci safhası 22 Kasım 1922- 7 Şubat 1923 tarihleri arasında cereyan etmiştir O tarihe kadar Türkiye’deki “manzara-i umumiye” şu şekildedir:

A) İdare şekli: İdarenin her noktasında İslâm mührü gözükmektedir TBMM, 23 Nisan 1920’de dinî bir merasimle ve duâlarla açılışından 9 gün sonra, 2 Mayıs 1920’de Anayasa maddesi mahiyetinde bir kanun çıkarmıştır “3 Numaralı Kanun”un 1 maddesinde kurulacak bakanlıklar belirtilmektedir Buna göre protokolde 1 sırayı işgal eden bakanlık, “Şer’iye ve Evkaf Vekaleti”dir Yani “Şeriat ve Vakıflarla ilgili konuları deruhte edecek bakanlık” Ayrıca yine bu kanunla kurulan bakanlıklar arasında “Adliye ve Mezahip” bakanlığı vardır (Bknz:Prof Dr Suna Kili- Prof Dr A Şeref Gözübüyük Türk Anayasa Metinleri, s 88,Türkiye İş Bankası Kültür yayınları Ankara: 1985)

Bakanlıkların adlarından da anlaşılacağı üzere o tarihte, Şer’î kanunlar yürürlüktedir Mahkemeler dört mezhebin içtihadına göre hüküm vermektedir “Adalet ve Mezhepler Bakanlığı” da bunun yerine getirilmesini denetlemekle mükelleftir
TBMM’de 20 Ocak 1921 tarihli ve 85 Numaralı kanunla kabul edilen, “Teşkilat-ı Esasiye Kanunu”nun, yani “Anayasanın” 2 Maddesinde şöyle denilmektedir:
“İcra kudreti ve teşri’ selahiyeti milletin yegane ve hakiki mümessili olan Büyük Millet Meclisi’nde tecelli ve temerküz eder(age, s 91)
Bu anayasa maddesine göre, “Şeriata uygun kanun çıkarma yetkisi” TBMM’ne aittir
1921 Anayasasının 7 maddesi ise aynen şu şekildedir:
“Ahkâm-ı Şer’iyenin tenfizi [Şeriat hükümlerinin uygulanması], umum kavâninin vaz’ı [Bütün kanunların çıkarılması], tadili [değiştirilmesi], feshi, ve muâhede ve sulh akti ve vatan müdafaası ilânı gibi hukuku esasiye Büyük Millet Meclisi’ne aittir Kavanin [kanunlar] ve nizamat tanziminde muâmelât-ı nâsa erfak [uygulamaları insanlara en uygun] ve ihtiyacatı zamana evfak ahkâm-ı fıkhiye ve hukukiye ile [zamanın ihtiyaçlarına en uygun fıkhî hükümler ve esaslar ile] âdâp ve muâmelât esas ittihaz kılınır Heyeti vekilînin [Bakanlar Kurulunun] vazife ve mesuliyeti kanun u mahsus ile [özel bir kanunla] tayin edilir (age, s 92)
B) İdarecilerin Konuşmaları: Anayasa, kanunlar ve idare şekli işte bu şekilde iken, o devrin idarecileri de bu kanunlara uygun konuşuyorlardı
Ne olduysa, Hayim Naum’un işin içine girmesinden sonra oldu Türkiye’deki siyâsî ve kültürel tablo birdenbire ve 360 derece ters şekilde değişmeye başladı

Alıntı Yaparak Cevapla

Tarihimizdeki Büyük Hatalar

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihimizdeki Büyük Hatalar



Tarihimizdeki büyük hatalar (2)
Burhan Bozgeyik


İngilizler; “Türkiye İslâmiyetle alâkasını kesmeli!” diyorlardı
Hayim Naum isimli Yahudi’nin Lozan’da Türkiye’yi temsil eden Murahhas Heyeti’ne nasıl dahil olduğunun tam olarak açığa çıkmadığını belirtmiştik Yakın tarihimizde tam olarak açığa çıkmayan bir başka husus da bu Yahudi’nin temaslarıdır İngiltere bu konuyu “devlet sırrı” gibi saklamaktadır Ancak bu konuda açığa çıkmış bazı bilgiler mevcuttur Necip Fazıl tarafından yayınlanan Büyük Doğu Mecmuası’nın 6 Ekim 1950 tarihli nüshasında bu Yahudi’nin temasları hakkında mühim açıklamalar yer almıştır O tarihte, Lozan’da Türkiye’yi temsil eden heyetin başkanı İsmet İnönü hayatta idi ve yazılanlara en ufak itirazı olmamıştı
Bu dergide yazılanlara göre, Hayim Naum, Lozan Konferansı’ndan önce Amerika ve İngiltere’de birtakım mahfillerde temaslarda bulunarak onlara şöyle demişti:
Siz Türkiye’nin mülkî tamamiyetini kabul ediniz Onlara ben İslâmiyeti ve İslâmî temsilciliklerini, ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüt ediyorum

Büyük Doğu Mecmuası’nda yer alan “Lozan’ın İçyüzü” başlıklı yazıda bu Yahudi’nin yaptıkları ve onun temasta bulunduğu kişilerin sözleriyle ilgili şöyle denilmektedir:

“İngiliz murahhas heyeti reisi Lord Gürzon, nihayet en manidar sözünü söyledi Dedi ki:
“‘Türkiye İslâmî alâkasını ve İslâm’ı temsil rolünü kendi eliyle çözer ve atarsa, bizimle hulûs birliği etmiş olur ve Hıristiyan dünyasının hürmet ve minnetini kazanır; biz de kendisine dilediğini veririz

“Lozan’da Türk murahhas hey’eti başkanı bulunan ve henüz hakiki kasıtları anlamayan İsmet Paşa, bir aralık bütün Hıristiyan emellerinin Türkiye’yi mazisindeki ruh ve mukaddesatı kökünden ayırmak olduğunu sezdiği halde, şu gizli ivaz ve teminatı veriyor ve diyor ki:

“‘Eskiden beri kökleşmiş ve köhne engellerdenyani an’ane-i İslâmiyetten kurtulmak hususunda besledikleri –yani İsmet’in beslediği- azmin inkar edilmez delilidir

“Harfi harfine iktibas ettiğimiz bu sözlerle, Türk başmurahhasının, yani İsmet’in, eskiden kökleşmiş ve köhne olmuş engellerden kurtulmak hususunda Türk milletine beslediği kat’î azimle ne kastettiğini ve bunu hangi maksat altında İslamiyet düşmanlarına ivaz [karşılık olarak verilen şey, bedel] diye takdim ettiğini sormak lazımdır

Lozan Muâhedesinden sonra, İngiltere Avam kamarası’nda, ‘Türklerin istiklâlini ne için tanıdınız?’ diye yükselen itirazlara, Lord Gürzon’un verdiği cevap:
“‘İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır Zira biz onları, maneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz
“Artık bunun üzerine her şey apaçık anlaşılıyor değil mi?

Türklere dinlerini ve din temsilciliğini feda ettirmek şartıyla, sun’î istiklal işinde gizli anlaşmanın müessiri tek kelime ile Yahudiliktir Buna me’mur-u müşahhas kimse de, şimdi Mısır Hahambaşısı bulunan Hayim Naum’dur Bu Hayim Naum bu korkunç teşebbüse evvela Amerika’da Türkler lehinde bir seri konferans vermek ve emperyalizm şeflerine, Türk maddesini serbest bırakmaları, buna mukabil ruhunu, tâ içinden ve kendi öz adamlarına yıktırmaları fikrini telkin etmek suretiyle başlamıştır (Büyükdoğu, 6 Ekim 1950, sayı: 29)

Bu uyanık Yahudi’nin yaptıkları ve sebep olduğu neticeler öyle bir yazıya sığmaz “Bir kişiden ne çıkar” denilmesin Tarihte pek çok örneğinin görüldüğü gibi, “bir kişi” çoğu defa milyonlara, hatta yüz milyonlara tesir etmiştir Hayim Naum da bunlardan biridir Bu açıkgöz Yahudi’nin pek çok gayesi vardı Gayelerinden bir tanesi de beleş vatan sahibi olmak

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.