Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1776, başlangıcı, deniz, eğitiminin, memleketimizde, mühendisliği

Memleketimizde Deniz Mühendisliği Eğitiminin Başlangıcı (1776)

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Memleketimizde Deniz Mühendisliği Eğitiminin Başlangıcı (1776)



Memleketimizde Deniz Mühendisliği Eğitiminin Başlangıcı (1776)*
Üniversitelerin okullaştığı, bu okullaşmanın isevardiyalaştırıldığı ve bunun da bir marifet sayıldığı, üniversite veilim telakkisinin kalmadığı, akademik çalışmalardaki standartın tamamendüştüğü, akademik kadrolara atanmalarda gerekli olan zorunluçalışmaları ilmî vasfının ve hattâ mevcûdiyetinin dahi peksorgulanmadığı, doçentlik tezi olmadan doçent, profesörlük tezi olmadanprofesör olunduğu; çalışanların çalışmayanlarla, arşivlerde vekütüphânelerde pekçok araştırmalar yapıp neşredenlerin, buralaraadımını atmayıp, on senedir bir makale dahi yazmayan, başkalarınınçalışmalarına ortak çıkan otlakçı ve başkalarının eserlerini çalıp,kendilerine mâl eden müntehillerle aynı kefeye konulduğu günümüzakademik dünyamızda, mensup oldukları müesseselerdeki eğitimfaaliyetleri yanında herşeye rağmen ilmî etkinliklerini sürdürmeyekalkışanların önlerine çıkartılan zorlukların, bir an evvel giderilmesive ilmî mesaisine fedakârlıkla devam edenlerin tefrik ve taltifi,"ma'rifet iltifâta tâbidir" düstûrunun işâret ettiği anlamdoğrultusunda beklenmektedir
emleketimizde Deniz Mühendisliği Eğitiminin Başlangıcı (1776)[/url]"Türk Bilim ve Matbaacılık Tarihinde Mühendishane Mühendishane Matbaası ve Kütüphanesi
(1776-1826)"den,ProfDrKemal Beydilli
İstanbul Teknik Üniversitesi'nin geçmişi, Osmanlı dönemine, 18yüzyılın ortalarına kadar uzanmaktadır I Mahmut devrinde ordunun Avrupa tarzında yetiştirilmesi konusu ilk defa ele alınmış ve sadrazam Topal Osman Paşa, bir Fransız dönmesi olan Kumbaracı Ahmet Paşa'yı (Comte de Bon*******) kumbaracı ocağının ıslahına memur etmişti
Yeniçerilere nazaran devlete daha bağlı olanhasekilerle, Bostancı Ocağı eratından seçilen öğrenciler bir arayatoplanmış ve 27 aralık 1734'de Üsküdar'ın Toptaşı semtindeki Ayazma sarayında bir imalâthane ile bir kışladan ibaret olmak üzere "Kumbarahane ve Hendesehane" adı ile bir okul açılmıştı Okula öğretmen olarak Yenişehir müftüsü Hacı Mehmet Efendizâde Mehmet Sait Efendi tayin edilmiş ve 1736 yılında Pîrîzâde Mehmet Efendi'ninyapmış olduğu bazı geometri araçları ilk defa kullanılmaya başlanmıştıFakat bu okul, yeniçeri zorbaları ile taassup taraftarlarınınhoşnutsuzlukları sonucu kısa bir süre sonra kapandı
Aradan uzun bir zaman geçtikten sonra; III Mustafa devrinde sadrâzam Koca Ragıp Paşa, Üsküdar'dakiokul öğrencilerinden hayatta kalanlarla, ölenlerin çocuklarını 1759yılında Kâğıthane'nin Karaağaç mevkiinde bulunan bir binada toplamış vegizli olarak geometri ve sair bilimler okutturmuştu Bu hayırlıteşebbüs de uzun sürmemiş ve az zaman sonra öğretime son verilmişti
1768-1770 Türk-Rus Harbi'nde Rusların CebelitarıkBoğazı'nı geçen Baltık denizi donanması, 6-7 temmuz 1770'de Çeşme'deTürk donanmasını yakmıştı Bunun üzerine, [Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız]'nın himaye ve teşviki ile, 1773 yılında Tersâne-i Âmire'nin Darağacı mevkiinde "Mühendishâne-i Bahri"adı verilen okul kuruldu ve ülkemizde ilk defa gemi inşaatı ile denizharitalarının yapılması konusunda uzman personel yetiştirilmeyebaşlandı İşte bu 1773 yılı İstanbul Teknik Üniversitesi'nin ve ilk bölümü olan Deniz Mühendisliğinin kuruluş yılıdır
Bu okul için hazırlanan kanunnâmede:
" tahsilini tamamlayanların imtihan olunarakmaharetleri anlaşıldıkta, donanma gemilerinden sancak kalyonları vesair gerekli teknelerde, kaptan paşa marifetiyle kadirlerine şâyestevazife verileceği" belirtiliyordu
Haliç Tersanesi'nde yer alan okulun ilk başhocasıise Türkçe ve Arapça'dan başka İtalyanca ve Fransızca da bilen ve gemimühendisliği konusunda eğitim görmüş olan devrin değerli ilimadamlarından Cezayirli Seyyid Hasan Hoca'dır Sonradan yerine Seyyid Osman Efendi geldi Ayrıca; Baron de Tott, İngiliz dönmesi Kampell Mustafa Ağa ve Türkiye'ye yeni gelmiş bulunan Kermorvanadındaki bir Fransız da, öğrencilere dersler vermekte idiMühendishanede, aralarında pek çok tercüme kitapların bulunduğu birkütüphane de kurulmuştu III Selim de Mühendishane'ningelişmesine önem vererek, okula Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nden kitapgöndermiştir Okula bağlı bir matbaanın kurulmasına olanak sağlayanpadişah ayrıca gözlem ve ölçüm aletleri bağışlayarak okulun donanımınakatkıda bulunmuştur
Zamanla; mühendishane odasının dar olması dolayısıyla, ihtiyacı karşılayamadığı görülmüş ve I Abdülhamit devrinde Sadrâzam Halil Hamit Paşatarafından tersane alanında, üç ambarlı kalyonların yapıldığı yeryakınında (şimdiki Camialtı mevkiinde) birkaç odadan ibaret yeni birbina yaptırılmıştı O yıllarda Halil Hamit Paşa'nın çabalarıpek büyük olmuş, ileride Ruslarla yapılması muhtemel bir harbe hazırlıkolmak üzere; donanmanın kuvvetlendirilmesine, topçuluk, istihkâm vekale inşasından anlayan subayların yetiştirilmesine çalışılmıştı Bumaksatla Fransa'dan mühendisler ve mütehassıs subaylar getirtilmiş,bunların da yardım ve çalışmalarıyla okul programları genişletilerekyeniden düzenlenmişti
Bu yeni binasına taşındıktan sonra "Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn" - Devlet Deniz Mühendishanesi adını alan okulda, 22 ekim 1784'de derslere başlandı Fransa'dan gelen uzmanlar arasında, Binbaşı Lafitte Clavet ve Yüzbaşı Monierbirer istihkâm subayı olduğundan, bunlar kendi branşlarından ziyadeokulun tatbikat işleriyle uğraşıyordu Gemi inşaatı ve tersane işleriiçin gemi inşa mühendisi Le Roi ve yardımcısı Du Reste, dökümhane ve tophane için emrinde iki işçi ile François Alexis de'Tolin, topçu subayı olarak Yüzbaşı Saint Remygetirtilmişti On astsubay ve er de gelenler arasında bulunmakta idiİstanbul'da bulunan Charleton adındaki Fransız korvetinin komutanı Turquet ve Fransız elçiliği memurlarından astronom Tondul tarafından öğrencilere dersler veriliyordu Bu dersler Türkçe'ye çevrilerek, Fransız elçisi Choiseul Gouffier'nin teşebbüsü ile sefarethanede kurulan basımevinde not halinde basılıp, öğrencilere dağıtılıyordu
1789'da padişah olan III Selim, Enderun'unen kabiliyetli gençleriyle, az sayıda kalmış mühendislerin uygunolanlarından seçilen öğrencileri bir araya toplatmış ve başlarınadeğerli öğretmenler getirerek Eyüp'ün Bahariye sayfiyesindekihükümdarlara mahsus bir köşkte "Mühendishâne-i Sultanî" adı ile bir okul açtırmıştı
Mühendishâne-i Sultanî öğrencilerinin seviyesi,matematik, geometri ve fizik bilimlerin öğrenimi için yeter dereceyegetirildikten sonra, 1792 yılında okul, Hasköy civarında henüz inşaolunan Kumbaracı kışlasına nakledildi Bu sırada bir okul binasının dayapılmasına başlandı 1795'de yapımı tamamlanan bu okula "Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn" - Devlet Kara Mühendishanesi adı verilmiş ve öğrenciler buraya yerleştirilmişti
Padişahın fermanı ile okul kumbaracı ocağınabağlanıyor, kara ve deniz mühendishanelerinin eğitimleribirleştiriliyordu Okulun lâğımcı ocağından 50, humbaracımülâzimlerinden 30 olmak üzere 80 nefer mülâzim öğrencisi olacaktı Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn ise iki kısma ayrılıyordu
Bu okulun araçları daha mükemmel olduğundan, denizmühendishanesi öğrenci ve kalfaları haftanın pazartesi ve perşembegünleri Hasköy'deki okula giderek oradaki hocalardan ders görecek, sairgünler ise tersane kışlalarında meşgul olacaktı Her iki mühendishane,salı ve cuma günleri tatil edilecekti Deniz mühendishanesi öğrencileribaşlarına eskiden olduğu gibi kalyoncu şalı saracak ve kendilerine "Mühendisân-ı Bahriyye" 'denilecekti Fermanda, dört hoca ile dört kalfanın ödevleri, alacakları maaş ve tayinât da açık olarak belirtiliyordu
O sırada Kaptân-ı Derya bulunan [Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız],iki mühendishanenin birleştirilmesiyle zuhur edecek sakıncaları ve esasmaksadın kaybolacağını açıklayan 27 Recep 1211 (26 ocak 1797) tarihliönemli takririni III Selim'e arz etti III Selim devri Tersane Nâzırı Moralı Ali Efendi zamanında,şimdiki havuzların bulunduğu yerde geniş ve daha mükemmel bir bahriyemühendishane binası yapılmak üzere teşebbüse geçilmişti İradesi alınıptemelleri atılmışsa da Kabakçı Mustafa Ayaklanması üzerine buhayırlı iş yarım kalmış ve bütün ıslâhat hareketleri durduğu gibi,mühendishane de uzun bir süre ihmal edilmişti
1821 yılında vukua gelen Kasımpaşa yangını, Araplıksemtinden tersaneye sıçramış ve bahriye mühendishane binası da tamamenyandığından, öğretim bir sene kadar aksamıştı Camialtı'na yakınParmakkapı mevkiinde, bulunan errehane (Bıçkı mağazası), mümkün olduğunispette tâdil ve tanzim edilerek bir okul hâline getirilmiş ve 1822yılında mühendishane buraya taşınmıştı
Koca Hüsrev Paşa, ikinci defa 1822'desadârete geldiği zaman, okulu unutmamış ve evvelce verdiği takrirle,1824 yılında malî, öğretim ve nizamlar bakımından mühendishaneninıslahına çalışılmıştı
II Mahmut okulun ilerlemesi için büyükçabalar harcamış, Avrupa'dan öğretmen, mimar ve mühendislergetirtmişti Öğrencilerin başarılı olanları İngiltere'ye gönderilmiş veİngiliz gemilerinde eğitim görerek iyi birer subay ve denizciolmalarına çalışılmıştı Deniz okulumuz dördüncü defa, bugünkü DenizHastanesi'nin bulunduğu yerdeki bir binada kuruldu Evvelce bu tepede [Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız]'nın konağı bulunuyordu II Mahmutorta havuzun inşası münasebetiyle divanhaneye geldiği zaman, okulunuygun olmayan bir binada bulunmasından, çekilen zorluklar kendisine arzedilmiş ve yeni bir binanın yapılması için izin alınmıştı Bu maksatla [Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız]konağı satın alınıp tamamen yıkılmış ve yapılan keşfe göre inşaolunacak binanın masrafı 1833 kese 219 kuruş olarak tespit edilmiştiFakat, inşaatı Kaptân-ı Derya Firari Ahmet Fevzi Paşa 1200 keseile üzerine almış ve bu paranın 1000 kesesi Darphane'den, 200 keseside bahriye hazinesinden verilmek suretiyle bina 1838 yılındatamamlanmıştı Cümle kapısı üzerine konan kitabe şöyle bitiyordu:
"Nokta-î târihim Zîver hisâb edip dedim
Mekteb-î Bahriyye ihya kıldı şâhinşâh-ı din 1254 H (1838 M)"
Abdülmecit devrinde bahriye okulumuzda büyükgelişmeler kaydedilmiş ve okul, Heybeliada'daki bahriye kışlasınanakledilmişti 1847 yılında Mekteb-i Bahriye Nâzırı olan Patrona Mustafa Paşa da, okulun ıslahı hususunda bir lâyiha hazırladı Deniz okulumuzun tarihinde önemli bir yeri bulunan bu lâyihaya göre [Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız]konağının yerine yapılmış olan okul binası 400 öğrenciye göre hesapedilmişti Lâkin bina bu kadar öğrenciye küçük geleceğinden öğrencimiktarının en çok 120 olması ve okulun eskisi gibi dört sınıf olarakbırakılması istendi Ayrıca; Dârülfünûn'dan öğrenci alınması mümkünoluncaya kadar, subay ve bahriye mensupları çocuklarından müracaatedenlerin, bunlar yetmediği takdirde hariçten istekli olanların 14-16yaşında olmak ve bazı şartlan haiz bulunmak şartıyla yapılacak imtihanve sağlık muayeneleri sonucu okulun ilk sınıfına alınmaları uygungörüldü
alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.