Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
diyarbakır, gelenek, görenekleri

Diyarbakır Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyarbakır Gelenek Ve Görenekleri




Genel Bilgiler

DİYARBAKIR
GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 15355 km²

Nüfus: 1362708 (2000)

İl Trafik No: 21


Isının 40-50 dereceye vardığı yaz günlerinin bunaltıcı sıcaklığından kurtulmak amacıyla gelişen düz damlı evleri ile tipik yöre mimarisinin günümüzde de yaşatıldığı Diyarbakır, uzun surları, Malabadi Köprüsüyle görülmesi gereken bir ildir

Diyarbakır yöresinin en eski adı Assur kaynaklarında Amidi olarak geçer Yunanca ve Latince kaynaklarda bu ad, Amido ya da Amida olarak yazılır Arap akınları sırasında bölgeye yerleşen Bekr adındaki bir aşiret nedeniyle yörenin adı Bekr diyarı anlamında Diyar-ı Bekr olarak söylenmiştir Günümüzdeki ismini, Atatürk’ün 1937’de halka yaptığı konuşma esnasında, şehrin adından Diyarbakır olarak bahsetmesiyle 10 Aralık 1937 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile almıştır



Diyarbakır’ın Ergani ilçesine bağlı Çayönü Tepesi’nde yapılan kazılar, bölgede ilk yerleşimin MÖ 9 bine dek uzandığını göstermektedir Yörede MÖ 2000’lere ilişkin ilk bilgiler Hurri- Mitanni halkına ve Hurri–Hitit ilişkilerine dayanmaktadır Anadolu’nun en eski halklarından olan Hurrilerin yaşadıkları bölge Subartu denilen, yani bugünkü Diyarbakır’ı da içine alan yöredir MÖ 1200’lerde Hitit Devleti’nin Anadolu’ya göç eden deniz kavimlerinin istilaları ile yıkılmasından sonra, Hititlerin Subartu ülkelerindeki üstünlüğünü kabul eden ve yönetim boşluğuna düşen Hurri ve Aram toplulukları, küçük kent devletleri oluşturdular Daha sonra yöre, Mezopotamya’da güçlü bir krallık olan Assur, daha sonra kısa bir dönem için Urartu egemenliğine girmiştir MÖ 7 yüzyıl ortalarında İskitlerin yerleştiği Amidi kenti, MÖ 625’te Medlerin, MÖ 550’de de Perslerin egemenliği altına girmiştir MÖ 4 yüzyılda Pers İmparatoru III Darius’un İskender orduları önünde yenik düşmesiyle yörede Helenistik dönem başlamıştır Daha sonraları yöre Partlar ve Romalılar arasında cereyan eden savaşlara sahne olmuştur MS 3 yüzyılda, İran’da başa geçen Sasani sülalesi ve Romalılar arasında el değiştiren kent, MS 4 yüzyılda Roma’ya bağlanmıştır Daha sonraki dönemlerde Bizans Devleti ile Sasaniler arasında geçen savaşlar, bölgede güçlenmeye başlayan İslam ordularının üstünlük sağlamalarına neden olmuş, Hz Ömer zamanında Diyarbakır Arap egemenliğine girmiştir Uzun bir zaman Arap egemenliğinde kalan kent, 1085’te Selçuklu Devleti sınırlarına dahil olmuştur Diyarbakır’ın Osmanlı Devleti’ne katılması 15 Eylül 1515’te Yavuz Sultan Selim döneminde gerçekleşmiştir
Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Diyarbakır, yüzyıllar boyunca Güneydoğu Anadolu’nun fikir, sanat, kültür ve bilim merkezi olmuştur Önemli bir ticaret merkezi olan şehir günümüzde de bu özelliğini korumaktadır




Coğrafi Konumu

Diyarbakır’ın kuzeyinde Bingöl ve Elazığ, doğusunda Batman, güneyinde Mardin, güneybatısında Şanlıurfa, batısında Adıyaman ve Malatya bulunmaktadır

İklimi

Diyarbakır’da sert ve kurak bir yayla iklimi hâkimdir



İLÇELER:
Diyarbakır ilinin ilçeleri; Bismil, Çermik, Çınar, Çüngüş, Dicle, Eğil, Ergani, Hani, Hazro, Kocaköy, Kulp, Lice ve Silvan'dır

Eğil: Zengin bir geçmişe sahip olan Eğil ilçesi tarih içinde de önemli bir yer işgal etmiştir Asur Kalesi'nin adından da anlaşılabileceği gibi Asurluların da ötesine ulaşan bir geçmişi vardır

Çermik: Diyarbakır'ın kuzeybatısında olan Çermik, kaplıcalarıyla tanınmış ünü tüm yurda yayılmış güzel ve yemyeşil bir ilçemizdir Dünyanın her yanından insanlar şifa bulmak amacıyla bu kaplıcalara gelirler İlçenin eski kalesi, Alaaddin Camii, Abdullah Paşa Medresesi Haburman Köprüsü efsanevi Gelin Dağı, Seyfullah Bey Hamamı ve Ali Dede Çeşmesi ilk anda görülmesi gereken ünlü yerlerindendir
Hani: Diyarbakır'ın 90 km kuzeydoğusunda Bingöl-Diyarbakır karayolu üzerinde dağlık bir yerleşim yeridir Hani İlçesinde 13 yyda yapıldığı sanılan Hatuniye Medresesi ve 15 yyda yapılan Ulu Cami bir Selçuklu eseridir

Kulp: Kulp, Diyarbakır'ın en uzak ilçesidir Ürettiği nefis ballarıyla tanınan Kulp, Kâfurum Kalesi, Kanikan Mağaraları, Kale-i Ulya, Ciksi Kalesi, Büyük Kaya, İmamı Gazali Türbesi ve çok eski olduğu sanılan Bahemdan köyü gibi eski eserleriyle de geniş bir tarihi zenginliğe sahiptir

Kocaköy: Kocaköy'ün ne zaman kurulduğu bilinmemektedir İlçede birçok höyük ve mağara bulunmaktadır

Lice: Diyarbakır'ın 95 km kuzeyinde tarihi bir yerleşim merkezidir Efsanesi dünyaca bilinen, çeşitli ülke ve şehirlerin sahip çıktığı Eshab-ül Kehf mağarasının asıl efsanede geçen Dakyonus şehri tüm özellikleriyle Diyarbakır'ın Lice ilçesi yakınındadır

Silvan: Kuruluş tarihinin Diyarbakır kadar eski olan Meyyafarikin uygarlığının beşiği olan bir ilçedir Dünyanın önemli eserlerinden Malabadi Köprüsü, Silvan Kalesi, Kulfa Kapısı ve çeşitli tarihi camilerin yer aldığı tepeden tırnağa tarihle doludur




COĞRAFYA


Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin orta kısmında, Elcezire'nin (Mezopotamya) kuzeyinde yer almaktadır Doğuda Siirt ve Muş batıda Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya kuzeyde Elazığ ve Bingöl güneyde ise Mardin illeri bulunmaktadır
Diyarbakır, yeryüzü şekilleri açısından genelde dağlarla çevrili, ortası hafif çukurlaşmış görünümündedir İl, Güneydoğu Torosların kollarıyla çevrilidir İlin en yüksek dağı Muş sınırı yakınındaki Anduk Dağıdır (2830 m)
Diyarbakır ilinde sert ve kurak bir yayla iklimi hakimdir


TARİHÇE

Diyarbakır tarihinin, önceleri MÖ3000 yılına kadar uzandığı bilinirken, son zamanlarda Çayönü kazıları ile yapılan araştırmalar sonucunda uygarlık geçmişinin MÖ7500 yıllarına kadar uzandığı belirlenmiştir Diyarbakır ve çevresinde Hurriler, Mitanniler, Hititler, Asurlar, Medler, Persler, Büyük İskender, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular ve Osmanlılar hüküm sürmüştür

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyarbakır Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyarbakır Gelenek Ve Görenekleri






El Sanatları ve Hediyelik Eşya

Geleneksel el sanatları içerisinde kuyumculuk, ipekçilik ve bakırcılık önde gelmektedir İpek böcekçiliği Merkez, Kulp, Silvan ve Lice ilçelerinde yapılmaktadır İpekli kumaşları, mendilleri poşuları ile ünlü ilde üretim eskiye göre oldukça azdır Toprak işleri, saraçlık, keçecilik, kilim, cicim, heybe gibi dokumacılık, işlemeli peşkir, peştamal, namaz örtüsü yapımı, el dokuması halıcılık, ildeki diğer önemli el sanatlarıdır


YÖRE MUTFAĞI (GASTRONOMİ)

Devasa boyutlardaki karpuzu ile tanınan Diyarbakır yemek kültürü açısından da zengindir Cartlak kebabı olarak da bilinen ciger kebabı geleneksel yemekler arasındadır İçli köfte, çiğ köfte, bulgur pilavı, kaburga, keşkek, lebeni, tatlılardan ise burma, kadayıf ve nuriye ünlüdür Üzümden yapılan pestil ve sucuk, otlu ve örgü peynir, sumak çokça yenen diğer yiyeceklerdir






Alıntı Yaparak Cevapla

Diyarbakır Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyarbakır Gelenek Ve Görenekleri




Müzeler ve Örenyerleri

Müzeler

Diyarbakır Müzesi

Müze, Sincariye Medresesi’nde sergilenen arkeolojik ve etnografik eserlerin yeni binaya taşınması ile 1988 yılında düzenlenmiştir Müzede Neolitik Çağ’dan itibaren Eski Tunç, Urartu, Assur, Hitit, Roma, Bizans, Artuklu ve Osmanlı dönemi eserleri yer alır Prehistorik devir seramikleri, Roma stelleri, heykel ve mimari parçaları, Artuklu çinileri, Osmanlı devri ahşap eserleri, silahlar, tekke eşyaları, takılar ve daha pek çok eser kronolojik sıra ile müzede sergilenmektedir

Ziya Gökalp Müze Evi

Diyarbakır’ın tipik sivil mimarlık örneklerinden biri olan ev, 1808 yılında inşa edilmiştir İki katlı bu yapıda malzeme olarak siyah bazalt taşı kullanılmıştır Ünlü düşünür Ziya Gökalp’ın 1876 yılında doğduğu bu ev 23 Mart 1956 tarihinde müze-ev olarak ziyarete açılmıştır Müzede yazara ait eşyaların yanı sıra, yörenin etnografik eserleri sergilenmektedir

Adres: Ziya Gökalp Bulvarı - Diyarbakır
Tel: (412) 221 27 55
Faks: (412) 223 08 02

Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi

Ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın Diyarbakır’da doğduğu evdir Diyarbakır sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak günümüze ulaşmıştır Müzede, Cahit Sıtkı’nın kitapları, el yazıları, kullandığı eşyalar, fotoğrafları ve kütüphanesi sergilenmektedir

Örenyerleri Detaylı Bilgi

Çayönü Ören Yeri

Ergani ilçesine bağlı Çayönü Tepesi, ilçenin 7 km güneybatısında yer almaktadır Çayönü Tepesi’nde ele geçen buluntular ışığında Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu sınırları içinde yer alan bölgenin ilk yerleşme bölgesi olduğu ve yerleşimin 9000 yıl önceye dek uzandığı saptanmıştır Çayönü’nde yapılan kazılarda ızgara plan sistemine göre düzenlenmiş evler ve yapılar bulunmuştur
Çayönü - Ergani/Sesverenpınar
Üçtepe - Bismil/Üçtepe
Hassuni Mağarası - Silvan/Merkez
Hilal Mağarası - Ergani/Sesverenpınar

Surlar




Surlar

Diyarbakır Surları: Dünyanın en eski ve en sağlam surlarından olan Diyarbakır kalesi Çin Seddi'nden sonra en uzun surdurDiyarbakır kalesi,5700 metre uzunluğunda,10-12 metre yüksekliğinde, 3-5 metre,82 adet burcu,4 yöne açılan ana kapıları bulunmaktadırBurçlar üzerindeki görkemli kabartmalar ve kitabeleriyle dünyanın ender kalelerindendir


MÖ 349 yılında Bizans İmparatoru Costantinus tarafından yenilenen surların yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedir



Çayönü buluntuları: Diyarbakır'ın 65km kuzeybatısında Elazığ karayolu üzerinde Ergani ilçesinde bulunan Çayönü antik kenti cilalı taş devrine yani günümüzden yaklaşık 9000 yıl öncesine dayanmaktadır Bu yerleşim yerinin ilk yerleşik hayata geçilen yerlerden biri olduğu saptanmıştır Çayönü İlkel yerleşmesinde çıkartılan öğütme taşları, çakmak taşı, kemikten ve bakırdan yapılan çeşitli aletler Diyarbakır Arkeolojik Müzesi'nde sergilenmektedir



Köprüler


Malabadi Köprüsü

Silvan ilçe merkezine 22 km mesafede, Diyarbakır-Batman sınırında Batman Çayı üzerindedir Dünyadaki taş köprüler içinde kemeri en geniş olanıdır Kitabesinde 1147 yılında Artukoğullarından Timurtaş bin İlgazi tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir Köprünün her iki yanından kemer içerisindeki odalara inilmektedir



Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü)

Şehrin güneyinde, Mardin Kapısı dışında ve şehre 3 km mesafededir Köprünün bugün ayakta görülebilen kısımlarının 1065 tarihinde Mervaniler döneminde Übeyd oğlu Yusuf isimli bir mimar tarafından inşa edildiği üzerindeki kitabeden anlaşılmaktadır Kesme bazalt taştan 10 gözlü olarak inşa edilmiştir

Haburman Köprüsü

Çermik ilçesinin Haburman köyü civarındadır Sinek Çayı üzerinde kurulmuş olan bu köprü ortadaki büyük ve sivri, yandakiler daha küçük ve yuvarlak olmak üzere üç gözlüdür Üzerindeki kitabesinde 1179 tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır

Cami ve Kiliseler

Tarihi ve mimari özellikleri ile muhteşem olan Ulu Cami, Nebi Cami ve Safa Cami Diyarbakır'ın en ünlü camilerdir Selçuklu Sultanı Melik Şah tarafından yaptırılan Ulu Cami, orijinal dizaynı ve hem Bizans hem de daha eski mimari malzemeleri kullanması ile ilginç olup Türkiye'nin en eski camilerindendir



Diyarbakır Ulu Camii

Diyarbakır'ın 77 km doğusunda, Silvan'da 1185 yılında yapılmış, zarif görünümlü Ulu Cami, kemer kapıları ifade eden ince taş kabartmaları ile görülmeye değerdir

Yapılan değişiklere ilişkin farklı dönemlere ait bir çok kitabeyi üzerinde taşımaktadır Diyarbakır 639 yılında Müslüman Araplar tarafından işgal edildiğinde, aynı alan üzerinde bulunan bir kilise kısmen camiye çevrilmiştir Daha sonraki dönemlerde de etrafındaki yapılarla birlikte gelişen yapı kompleksi, restore edilmiştir Plan itibariyle Şam’daki Emeviye Camii’nin Anadolu’daki bir yansıması olarak görülen yapı, Müslümanlar tarafından 5 Harem-i Şerif (Mukaddes Mabet) olarak kabul edilmektedir



Behram Paşa Camii

Vali Behram Paşa tarafından 1564-1572 tarihinde yaptırılmıştır Mimar Sinan’ın eseri olarak kabul edilmektedir Tamamen kesme taştan yapılmış olup, tek kubbelidir İkili son cemaat yerine sahiptir






Şeyh Mutahhar ( Dört Ayaklı Minare ) Camii

Balıkçılarbaşı semtinde yer alır Akkoyunlu Sultanı Kasım tarafından 1500 yılında yaptırılmıştır Siyah ve beyaz sıralı kesme taşlarla inşa edilmiştir Camiden ayrı dört sütün üzerinde yükselen kare planlı minaresi Anadolu’da tek örnektir


Safa Camii
Kokulu anlamına gelen İpariye veya Parlı Camii olarak da bilinir 15 yüzyıl Akkoyunlu eseridir Önemini, planından, çinilerden ve zengin taş süslemelerinden alır Taş işlemeciliğinin ilginç örneklerinden olan minaresi, kaideden başlamak üzere külahına kadar kufi, nezih yazılar, değişik biçim ve desenlerden taş süslemeleri ile bezelidir Minarenin kokulu bitkisel otlar karıştırılarak inşa edildiği söylenmektedir

Kale Camii (Hz Süleyman–Nazıriye Camii)

Nisan oğlu Ebül Kasım tarafından 1155-1169 yılları arasında yaptırılmıştır Cami bitişiğinde Osmanlılar döneminde yapılan Halid Bin Velid’in oğlu Süleyman’ın mezarları bulunmaktadır



Diyarbakır Kalesi

Diyarbakır Kalesi, il merkezinde bulunmaktadır Sur duvarlarının uzunluğu 5700 m’ye ulaşmaktadır Surlar yer yer 12 m yükseklikte ve 3-5 m genişliğindedir Kalenin dört kapısı ve seksen iki burcu vardır Burçlardan en önemlisi 1208 yılında Artuklu hükümdarı Melik Salih Memduh tarafından inşa ettirilen Yedi Kardeş Burcu’dur Burç üzerinde çift başlı kartal, kanatlı aslan kabartmaları bulunmaktadır Kitabesi bir kuşak halinde burcu çevrelemektedir MS 349 yılında Romalılar zamanında inşa edilen kale, İslami dönemlerde de birçok kez onarılmış ve yapılan eklemelerle günümüzdeki görünümüne kavuşmuştur

Diyarbakır Cami ve Kiliseleri

Diyarbakır'ın önemli kiliseleri arasında Mart Thoma, Meryem Ana, Kırklar Kilisesi ve Mart Pityon Kilisesi sayılabilir Meryem Ana Kilisesi, şehirde kalan az sayıdaki Süryani cemaati tarafından halen kullanılmaktadır



Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi

Ali Paşa Mahallesi’nde yer almaktadır Bugün faal durumda olan tek kilisedir Yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir Geç Roma dönemine tarihlenen bir kapısı ve mihrap üzerinde kalıntıları görülebilen mimari bezekler bulunmaktadır Geçirdiği bir çok onarım sonucu planında değişiklikler olmuştur En son 18 yüzyılda onarım görmüştür

Saint Georgi (Kara Papaz) Kilisesi

İç kalenin kuzeydoğu köşesinde yer alır Yapım tarihi kesin olarak bilinememektedir Ancak inşa tarzı ve yapıda kullanılan malzemeden dolayı MS 2 yüzyıla ait olduğu düşünülen kilise Artuklular döneminde sarayın hamamı olarak kullanılmıştır Bazı kaynaklarda Artuklu hükümdarlarının bu hamamda ve sarayda Cizreli bilgin El Ceziri’nin imal ettiği mekanik sistemleri kullandıkları yazılmaktadır

Cami ve Kiliseler

Tarihi ve mimari özellikleri ile muhteşem olan Ulu Cami, Nebi Cami ve Safa Cami Diyarbakır'ın en ünlü camilerdir Selçuklu Sultanı Melik Şah tarafından yaptırılan Ulu Cami, orijinal dizaynı ve hem Bizans hem de daha eski mimari malzemeleri kullanması ile ilginç olup Türkiye'nin en eski camilerindendir



Diyarbakır Ulu Camii

Diyarbakır'ın 77 km doğusunda, Silvan'da 1185 yılında yapılmış, zarif görünümlü Ulu Cami, kemer kapıları ifade eden ince taş kabartmaları ile görülmeye değerdir

Yapılan değişiklere ilişkin farklı dönemlere ait bir çok kitabeyi üzerinde taşımaktadır Diyarbakır 639 yılında Müslüman Araplar tarafından işgal edildiğinde, aynı alan üzerinde bulunan bir kilise kısmen camiye çevrilmiştir Daha sonraki dönemlerde de etrafındaki yapılarla birlikte gelişen yapı kompleksi, restore edilmiştir Plan itibariyle Şam’daki Emeviye Camii’nin Anadolu’daki bir yansıması olarak görülen yapı, Müslümanlar tarafından 5 Harem-i Şerif (Mukaddes Mabet) olarak kabul edilmektedir



Behram Paşa Camii

Vali Behram Paşa tarafından 1564-1572 tarihinde yaptırılmıştır Mimar Sinan’ın eseri olarak kabul edilmektedir Tamamen kesme taştan yapılmış olup, tek kubbelidir İkili son cemaat yerine sahiptir






Şeyh Mutahhar ( Dört Ayaklı Minare ) Camii

Balıkçılarbaşı semtinde yer alır Akkoyunlu Sultanı Kasım tarafından 1500 yılında yaptırılmıştır Siyah ve beyaz sıralı kesme taşlarla inşa edilmiştir Camiden ayrı dört sütün üzerinde yükselen kare planlı minaresi Anadolu’da tek örnektir


Safa Camii

Kokulu anlamına gelen İpariye veya Parlı Camii olarak da bilinir 15 yüzyıl Akkoyunlu eseridir Önemini, planından, çinilerden ve zengin taş süslemelerinden alır Taş işlemeciliğinin ilginç örneklerinden olan minaresi, kaideden başlamak üzere külahına kadar kufi, nezih yazılar, değişik biçim ve desenlerden taş süslemeleri ile bezelidir Minarenin kokulu bitkisel otlar karıştırılarak inşa edildiği söylenmektedir

Kale Camii (Hz Süleyman–Nazıriye Camii)

Nisan oğlu Ebül Kasım tarafından 1155-1169 yılları arasında yaptırılmıştır Cami bitişiğinde Osmanlılar döneminde yapılan Halid Bin Velid’in oğlu Süleyman’ın mezarları bulunmaktadır





Kalesi

Diyarbakır Kalesi, il merkezinde bulunmaktadır Sur duvarlarının uzunluğu 5700 m’ye ulaşmaktadır Surlar yer yer 12 m yükseklikte ve 3-5 m genişliğindedir Kalenin dört kapısı ve seksen iki burcu vardır Burçlardan en önemlisi 1208 yılında Artuklu hükümdarı Melik Salih Memduh tarafından inşa ettirilen Yedi Kardeş Burcu’dur Burç üzerinde çift başlı kartal, kanatlı aslan kabartmaları bulunmaktadır Kitabesi bir kuşak halinde burcu çevrelemektedir MS 349 yılında Romalılar zamanında inşa edilen kale, İslami dönemlerde de birçok kez onarılmış ve yapılan eklemelerle günümüzdeki görünümüne kavuşmuştur
Diyarbakır Cami ve Kiliseleri
Diyarbakır'ın önemli kiliseleri arasında Mart Thoma, Meryem Ana, Kırklar Kilisesi ve Mart Pityon Kilisesi sayılabilir Meryem Ana Kilisesi, şehirde kalan az sayıdaki Süryani cemaati tarafından halen kullanılmaktadır



Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi

Ali Paşa Mahallesi’nde yer almaktadır Bugün faal durumda olan tek kilisedir Yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir Geç Roma dönemine tarihlenen bir kapısı ve mihrap üzerinde kalıntıları görülebilen mimari bezekler bulunmaktadır Geçirdiği bir çok onarım sonucu planında değişiklikler olmuştur En son 18 yüzyılda onarım görmüştür

Saint Georgi (Kara Papaz) Kilisesi

İç kalenin kuzeydoğu köşesinde yer alır Yapım tarihi kesin olarak bilinememektedir Ancak inşa tarzı ve yapıda kullanılan malzemeden dolayı MS 2 yüzyıla ait olduğu düşünülen kilise Artuklular döneminde sarayın hamamı olarak kullanılmıştır Bazı kaynaklarda Artuklu hükümdarlarının bu hamamda ve sarayda Cizreli bilgin El Ceziri’nin imal ettiği mekanik sistemleri kullandıkları yazılmaktadır

Hanlar, Kervansaraylar

Diyarbakır, Tarihi İpek Yolu'nun merkezlerinden olması sebebi ile önemli hanlara sahiptir Deliller Hanı, Hasan Paşa, Çiftehan ve Yeni Han'da geçmişte olduğu gibi günümüzde de halı, kilim ve gümüş işleme satan dükkanlar bulunmaktadır

Deliller Hanı ( Hüsrev Paşa Hanı)

Mardin Kapı mevkiinde bulunmaktadır Mimari kimliğini koruyarak, günümüze kadar ayakta kalabilmiş hanların en önemlilerinden biridir 1527 yılında Diyarbakır Valisi Hüsrev Paşa tarafından arkasındaki cami ve medrese ile birlikte yaptırılmıştır Binanın Deliller Hanı olarak anılmasının sebebi, Hicaz’a gidecek hacı adaylarını götürecek delillerin (rehber) bu handa kalmalarındandır


Hasanpaşa Hanı

Ulu Cami’nin doğusundadır Osmanlı dönemi Valilerinden Vezirzade Hasan Paşa tarafından 1573 yılında yaptırılmıştır Avlulu, iki katlı olarak inşa edilmiştir Avlunun ortasında sütunlu ve üstü kubbeli bir şadırvan bulunmaktadır



Kervansaray

Mimarisi ve iç yapısı ile görülmesi gereken yerlerden biri olan Kervansaray, bugün restore edilerek otel haline getirilmiştir




Kaplıcalar

Çermik Kaplıcası

Çermik ilçesinin 3 km doğusunda yer alan kaplıca, Türkiye’nin en önemli kaynakları arasındadır İstanbul Tıp Fakültesi’nce yapılan analizlere göre iltihaplı romatizmalarda, üst solunum yolu enfeksiyonlarında ve kadın hastalıklarında olumlu etkileri olduğu saptanmıştır Sıcaklığı 482 oC ve akım değeri 10 lt/sn’dir


SAĞLIK TURİZMİ
Diyarbakır

Çermik Termal Turizm Merkezi
Yeri: Diyarbakır-Çermik ilçe merkezinin doğusunda yer alır

Suyun Isısı: 48oC

PH Değeri: 6,3

Özellikleri: Bikarbonatlı, Klorürlü, Karbondioksitli, Hidrojen Sülfürlü ve kısmen radyoaktif bir bileşime sahiptir

Yararlanma Şekilleri: İçme ve banyo kürleri

Tedavi Ettiği Hastalıklar: Romatizma, deri, solunum yolu, kadın, eklem ve kireçlenme gibi hastalıklara olumlu etki yapar

Çarşılar



Bedesten ve Çarşılar

Diyarbakır, uzun yıllar doğunun ticaret ve endüstri merkezlerinden biri olmuştur Bu özelliğini ünlü dokumaları ve büyük bir sanat ürünü olan maden işlerine borçludur Bunların dışında daha bir çok ilginç malların yapılıp satıldığı bir kent olması, canlı bir ticaret hayatının doğmasına sebep olmuştur
Ulu Cami’nin arkasında Sipahiler Çarşısı’nda bulunan, bugün de işlevini sürdüren buğday pazarı, ortada geniş bir avlu, etrafında revaklar, arkalarında oda ve depoların yer aldığı güzel bir örnektir


İçkale


Mezopotamya’nın bereketli toprakları pek çok kavmin gelip geçtiği ve uygarlık ürettiği bir coğrafyadır MÖ3 binli yıllarda bölgenin egemeni Asurlulardır Diyarbakır’ın bilinen ilk adı Asur metinlerinde karşımıza çıkar: “Amidi”


Binyıllar içinde;Hurri-Mitanniler, Urartular, Persler, Romalılar, Selevkoslar, Partlar, Büyük Tigranlar, Araplar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Mervaniler, İnaloğulları, Nisanoğulları, Selçuklular, Artuklular, Eyyübiler, İlhanlılar, Diyarbakır tarihine izler bırakırlar




Bütün bu farklı kültürler ve devletler ;şaşırtıcı bir biçimde kentin temel yerleşme doğruları konusunda uzlaşırlar: İçkale’den günümüze ulaşan kanıtlara ve konumuna bakılarak burasının son yıllara kadar, kentin “yönetim merkezi” olarak sürekli bir işlev gördüğü anlaşılıyor


Bu nedenle, Kanuni Sultan Süleyman 16 burç ve iki yeni kapı ekleterek İçkale’yi genişletir

İçkale’deki Virantepe Höyüğü’nde yapılan kazılarda, 13 yüzyılın başlarına ait olan Artukoğulları Sarayı’nın kalıntıları ortaya çıkarılmıştır Kalıntıların en önemli kısmını, dört tarafa eyvanlarla açılan süslü bir havuz oluşturmaktadır Artuklular da görülen ve suyun hem sesinden, hem de serinliğinden yararlanmak için yapılan “selsebil”çözümü, aynı dönem yapısı olan Gazi Köşkü’nde hâlâ yaşarYakın dönemlere kadar yönetim merkezi olan İçkale’de, bazıları yeni işlevler için boşaltılmış olan önemli yapılar yer alır Eski Adliye, Cezaevi, Kolordu ve Jandarma binaları Saint Corc Kilisesi yeni bir hayata kavuşmayı bekliyor


İçkale’deki tarihi binalarda Dünya standartları’ nda Arkeoloji Müzesi, Taş Eserler Müzesi, Müze Kafeterya, Kilise; Sanat Galerisi, Cezaevi Binası; Kongre Merkezi olarak işlevlendirildi









DİYARBAKIR KÜLTÜR VE TURİZM MÜD BİNASI


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.