![]() |
Üzerimize Sabır Yağdır, Yâ Rabbi!.. |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Üzerimize Sabır Yağdır, Yâ Rabbi!..Üzerimize Sabır Yağdır, Yâ Rabbi! ![]() ![]() Sabır… Ne kadar sihirli bir kelime… Söylenişi bile insanın ruhunu serinletiyor; sabır… * * * Sabır… Belâlara, musîbetlere, hastalıklara, âfetlere… Hâşâ “Yâ Rabbi! Benden başkası mı yoktu?!” demeden… Cenâb-ı Hakk’ın, “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir kul gibi niyaz ederek: “Yâ Rabbi! Peygamberlerini, büyük dostlarını, velîlerini, bendelerini lâyık gördüğün bu rahatsızlığa beni de lâyık gördün ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yâ Rabbi! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allâh’ım, senden keder ve belâ istenmez ![]() ![]() ![]() * * * Sabır… Verilen nîmetlere boğulmadan, bolluğa dalmadan, kulluğu unutmadan… Cinlere, insanlara, hayvanlara, rüzgârlara hükmeden, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük varlık sahibi kimselerinden Hazret-i Süleyman gibi… Nîmetin şımartmadığı, şımartamayacağı bir kulluk şuuru ile sabır… * * * İbadetlere sabır, kulluğa sabır… Orucun meşakkatine, namazın devamlılığına, haccın rükunlerine, zekât ve sadakanın hassasiyetlerine, cihâdın zorluklarına… * * * Sabır, âilelerde sabır… Zevc veya zevcenin hatalarına, çocukları yetiştirip terbiye etmenin çilelerine; anneye, babaya, onların bazen çocukça isteklerine, duygularına, düşüncelerine yüksünmeden, “öf” bile demeden… Hazret-i Yâkub misâli, evladının evlâdına yaptığını bile bile, kınamadan, küsmeden, sabr-ı cemîl ile, hâlini ve hüznünü sadece Allâh’a takdim ederek: “…Ben, sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allâh’a arz ediyorum…” (Yûsuf, 86) * * * Sabır, nefsimizin bitmek tükenmek bilmeyen heveslerine, doymaz iştihalarına, azgın arzularına, karanlık günah bataklıklarına, bir ömür boyunca ensemizdeki şeytanın iğvalarına, dost görünen düşman arkadaşlarımızın kandırmacalarına, dünyanın maskeli ve yaldızlı yüzüne… * * * Sabır… Vefâsızlara karşı vefâya, unutulmaya karşı unutmamaya, gelmeyene gitmeye, isteyeni boş çevirmemeye, insanlara yüz ekşitmemeye, arkasından konuşmamaya, iftira atmamaya, yalan söylememeye, söz taşımamaya, yüz-göz hareketi yapmamaya… * * * Sabır, insanca yaşamaya, müslümanca yaşamaya… Dininden, inancından tâviz vermemeye, emr-i bi’l-mârufa, nehy-i ani’l-münkere, hakkı ve sabrı tavsiye etmeye, insanların hepsinin terk ettiği bir sünneti ihyaya, unutulan bir farzı îfâya… * * * Sabır, gecelerin gizlediği gözyaşlarına, kuytuların gizlediği infaklara, secdelerin şâhit olduğu teheccüdlere, gözlerin şâhid olduğu kıraatlere, tilâvetlere… * * * Sabır… Allah için katlanılan zulümlere, işkencelere, çilelere, yokluklara, darbelere, yalnızlıklara, küslüklere, hicretlere… * * * Allâh’ın her şeyi bütün teferruatıyla bildiğinin, kulunu hiçbir zaman unutmadığının, onun gücünün üstünde sorumluluklar yüklemediğinin, her şeyin en hayırlısını takdir ettiğinin farkında olarak sabır! ![]() ![]() “Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin ![]() ![]() ![]() * * * Bazen hareketsiz, bazen hiç durmadan, bazen susarak, bazen konuşarak, bazen bakarak, bazen yüzünü çevirerek, bazen yükün altına girerek… * * * Sabır, amelle, tevekkülle… Sabır, gayretle, alınteriyle…Sabır, taviz vermeksizin direnerek… Sabır, kalbini günah lekesiyle kirletmeden… Sabır, incitmeden ve çok daha zoru incinmeden… * * * Sabır… Bir kardelen çiçeği misâli, nârin, nâzik, ama kararlı… Ya da Nemrud’un ateşini gül bahçesine döndüren Hazret-i İbrahim gibi, emredileni, sadece emredildiği için ve emredildiği şekliyle yaptıktan sonra başa gelene boyun eğerek… * * * Zindanı mektebe, yatağı ibâdethâneye, sürgünü hicrete, zahmet ve çileyi nîmete, idamı şehâdete çeviren sabır! ![]() ![]() ![]() ![]() * * * Sabır, sabır, sabır… Varlığa da, yokluğa da, çileye de nîmete de, ibâdete de sabır… Sabır, imanla, ibadetle var olur, Kur’ân’la kuvvetlenir, gece ibadetiyle perçinlenir ![]() Hazret-i Mûsâ’nın devrinde, Firavun’un karşısında meydan okuyan sihirbazların diliyle Cenâb-ı Hak’tan sabır dileyelim: “…Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver ve müslüman olarak canımızı al!” (el-A’râf, 126) Ya da Tâlut’un ordusunun Câlut ve askerleriyle karşı karşıya geldiklerinde ettikleri niyaz gibi: “…Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır! Ayaklarımıza sebat ver ve kâfir kavme karşı bize yardım eyle! ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|