![]() |
Üç Duayı Mutlaka Kazanın |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Üç Duayı Mutlaka KazanınÜç Duayı Mutlaka Kazanın Duâlar ekseriyetle yapanın gönül hâli, iç dünyasıyla alâkalıdır ![]() ![]() ![]() Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz böyle hisli ve duygulu duâları haber verirken, bizlere şu üç duâyı bilhassa hatırlatmakta; bu duâ sahiplerinin gönlünü kazanmamızı da istemiş olmaktadır ![]() Şöyle buyuruyor Efendimiz: Üç duâ redde uğramaz: 1) Ana-babanın duâsı ![]() 2) Misafirin duâsı ![]() 3) Zulme uğrayanın duâsı ![]() Bunlar Rabbimizin huzuruna derhal yükselir, hedeflerini hemen bulur ![]() ![]() 1 - Ana - babanın evlâdı hakkındaki duâsının tehire uğramayacağı hususunda âlimlerin ittifakı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tenbîhül-Gafilîn ve Bustanül-Ârifîn adlı eserde nakledildiğine göre: Son nefeslerini vermek üzere olan sahâbeden Alkama, bir türlü dilini döndürüp de kelime-i şehâdeti getiremez ![]() Korku ve heyecan içinde Resûlüllaha koşan âilesi ise: Yâ Resûlâllah, Alkama'nın dili tutuldu, şehâdet kelimesini getiremiyor, diye sızlanır ![]() ![]() Oğluna karşı darılmışlığın var mı, seni kırmış mıydı? diye sorar ![]() Yaşlı kadıncağız önce söylemek istemezse de, sonunda itiraf eder: Bir defasında karısının yüzünden beni kırmış, haksız yere beni incitmişti ![]() ![]() Bunun üzerine kadını merhamete getirmeyi düşünen Resûlüllah: Öyle ise odun toplatacağım, oğlunu burada yakacağım ![]() ![]() ![]() Oğlunun yanmasından korkan kadıncağız, hemen orada hakkını helâl edince Efendimiz emreder: Gidin Alkama'ya bakın, dili çözülmüş mü, kelime-i şehâdeti getirebiliyor mu? Koşuşanlar evin yakınına vardıklarında, içerden Alkama'nın kelime-i şehâdet getirdiğini duyarlar ![]() ![]() ![]() Sizi büyütüp besleyen ana-babanızın gönlünü kırmayın, kalbini yaralamayın ![]() ![]() ![]() ![]() Vakayı nakleden Tenbîhül-Gafilîn kitabında, ana-babasına iyilik edip hürmet gösteremeyenin kendi evlâdından da iyilik ve hürmet görmeyeceği hususu da şöyle bir olayla anlatılır: İhtiyar anasının titreyen ellerinden lokmaların döküldüğünü istihzâ ile seyreden bir oğul, şefkatle, hürmetle ona yardım etme yerine tutar, sofrasını ayırır, çorbasını da ağaçtan oyduğu bir çanağa koyarak önüne sürer ![]() ![]() Aradan zaman geçer, kendisi de ihtiyarlar ![]() Oğlum bu çanağı ne için oyuyorsun? Baba senin için ![]() ![]() ![]() Oğlum ayıp değil mi, babana böyle yapman? Neden ayıp olsun baba Hiç ayıp olsaydı, sen yapar mıydın bunu anana Önce sen yaptın, ben de senden gördüğümü tekrar ediyorum ![]() Düşünmeye başlayan yaşlı babanın dilinden çaresiz şu cümleler dökülür: Etme bulma dünyasıdır bu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten ana-babasına saygı göstermeyen, evlâdından da saygı görmemektedir ![]() ![]() 2- Misafirin ev sahibi hakkındaki duâsına gelince: Bu duâ, memnuniyetin, ya da memnuniyetsizliğin neticesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunu rehber alan atalarımız, misafir on kısmetle gelir, dokuzunu eve bırakır, birini yeyip gider demişler, misafirin sebeb olduğu berekete işarette bulunmuşlardır ![]() Misafirin duâsını almak nasıl büyük bir kazançsa, bedduâsını almak da öyle bir büyük kayıptır ![]() ![]() Misafir kabûlünde haremlik selâmlığa itina göstermeli, misafir kabûl edeceğim diye âile mahremiyetini zorlayan bir huzursuzluğa girmemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() 3 - Makbûl üç duânın üçüncüsü olan mazlumun duâsına gelince: Mazlumun gönlünden feryad halinde yükselen duâlar, zalimi yıkacağı gibi, zalime yardımcı durumunda olanları da yıkabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|