Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
donanması, osmanlı

Osmanlı Donanması 1

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Donanması 1




OSMANLI DONANMASI
Osmanli denizciliginin temelinde, Anadolu Selçuklu Devleti, Aydinogullari ve Karesi Beyligi gibi komsu devlet ve beyliklerin teknik ve tesirleri bulunmaktadir Gerçekten, Osmanli Beyligi gelisip denizlere ulastigi ve kiyi sahibi oldugu zaman, komsu Türk beyliklerinin gemilerinden istifade etmisti Nitekim Rumeli'ye de bu beyliklerin gemileri ile geçmisti Bununla beraber Osmanlilarin ilk zamanlarda küçük de olsa Karamürsel, Edincik ve Izmit'te tersane kurduklari bilinmektedir Gelibolu'nun fethinden sonra burada bir tersane kurularak denizcilik yolunda ilk önemli adim atilmis oluyordu Bundan baska Saruhan, Aydin ve Mentese beylikleri gibi denizde kiyisi olan beylikler, Osmanli Devleti'nin idaresine girince, onlarin tersanelerinden de istifade edilmisti Böylece daha ilk dönemlerden itibaren tarih sahnesinde önemli rol alip hizmet yapacak olan muazzam bir devletin donanmasinin temelleri atilmis oluyordu Gibbons'un ifadesine göre, Osmanlilardan önce Ege sahillerine yerlesmis bulunan Türklerden de Latinler gibi Akdeniz'de korsanlik yâpanlar vardi Bunlar, Venedik ve Cenevizlilerin ticareti ile Yunanistan ve adalarda kalmis olan Latin prenslerinin hakimiyetleri için tehlike teskil etmeye baslamisti Bu korsanlar daha sonra Osmanli donanmasinin hizmetine alinmislardi Osmanli donanmasi, özellikle Yildirim Bâyezid zamaninda büyük bir gelisme göstermisti Bu arada Sakiz ve Egriboz adalari ile Yunanistan'in dogusuna akinlarda bulunulmustu Bu yüzden Venedikliler, Ceneviz gemileri ile birleserek Çanakkale Bogazindan içeri girmislerdi Fakat Saruca Pasa komutasindaki on sekiz parçadan meydana gelmis olan Osmanli donanmasina yenilmislerdi Buna karsilik Rodos sövalyeleri ve yeni gemilerle takviye edilen Venedikliler, Osmanli donanmasini maglup ettikleri gibi onu yakmislardi
Osmanli donanmasinin ikinci ciddi çatismasi Çelebi Sultan Mehmed zamaninda meydana gelmisti Çali Bey komutasindaki Osmanli donanmasi, Ege'de Naksos dükaligina ait adalari vurduktan sonra 1415'te Venediklilerle savasti Bu savasta Çali Bey sehid olmus, donanma da yok olurcasina zayiat verip maglub olmustu Bu maglubiyetler, Osmanli denizciliginin gelismesini yavaslatmissa da, devletin büyüyüp gelismesinde, donanmaya olan ihtiyaci açikça ortaya koymustur Bu anlayis, iyi bir donanmaya sahib olmak için gerekli çalismalarin hizlandirilmasina sebep olmustur Nitekim Sultan II Murad döneminde donanma, Karadeniz'de Trabzon Rum Imparatorlugu'nu tehdid edecek bir güce ulasmisti Ayni donanma, Fâtih Sultan Mehmed zamaninda ve Istanbul'un fethi sirasinda Baltaoglu Süleyman Bey komutasinda önemli roller oynamisti Bununla beraber henüz Venedik donanmasiyla boy ölçüsecek bir güce ulasamamisti Bu sebeple Istanbul'un fethini müteakip, donanmanin daha da gelismesi için çalismalar yapildigi ve hatta Fâtih'in Trabzon seferi sirasinda Osmanli ordusuna denizden büyük destek sagladigi görülmektedir
Osmanli harp gemileri, Gelibolu ile Istanbul tersanelerinden baska Karadeniz, Marmara ve Akdeniz sahillerindeki birçok iskele ve mevkide yapilirdi Donanmaya olan ihtiyaç sebebiyle bu hariç tersanelerde yapilacak gemilerin sayi ve çesitleri, hükümet tarafindan o mahallin kadilarina bildirildigi gibi bunlarin insa müddeti de tayin edilirdi Bunlarin insasi için icab eden malzeme ile mühendis ve ustalar, ya mahallinden tayin olunur veya gönderilirdi Onyedinci asrin ortalarina kadar her sene kirk tane kadirga yapilmasi kanundu Daha sonraki tarihlerde bu kanun terk edilerek yavas yavas kalyon tipi gemilerin insasi ehemmiyet kazanmisti
Osmanlilarin, kurulustan itibaren XVI asir sonlarina kadar kullandiklari gemilerin esasini çekdiri sinifindan gemiler teskil etmekteydi Kürekle hareket eden gemiler, genellikle çekdiri sinifindandi Bununla beraber yelkenli gemiler de vardi Buna göre Osmanli donanmasinda biri kürekli ve yelkenli, digeri de sadece yelkenli olmak üzere iki çesit gemi bulunuyordu Çekdirilerin en küçük gemisine Karamürsel, en büyügüne de Bastarde denirdi Bastarde, kaptanin bindigi otuz alti oturakli en büyük savas gemisi idi ki, her oturaginda bes ila yedi kürekçi bulunurdu Gemi mevcudu kürekçi, savasçi, topçu vs ile birlikte sekiz yüz kadardi Bunlardan baska gerek ince donanmada, gerekse büyük donanmada kullanilan gemilerden bazilari sunlardir: Uçurma, Varna bes çifteleri, Aktarma, Çete kayigi, Celiye, Kütük, Kancabas, Sayka, Sahtur, Çekelve, Kirlangiç, Firkate, Mavna, Kadirga Yelkenlerle hareket eden gemilere gelince bunlar da iki ve üç direkli olarak iki kisimdi Salope, Brik ve Uskuna iki direkli; Kalyon, Firkateyn ve Korvet üç direkli idiler
Kaynak: Osmanli tarihi

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı Donanması 1

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Donanması 1




Osmanlı Donanmasının Mânevi Fenerleri

1700’lü yıllardan itibaren, sınır boylarından uzak denizlere, hemen her yerden yeni haberlerin geldiği Osmanlı Devleti’nde, donanmanın sefer hazırlıklarına başlaması, tükenen ümitlerin yeniden filizlenmesine vesile olurdu
Ahmet Ürgüplü-SIZINTI



Sefere çıkmadan önce Eyüp Sultan Camii’nde donanma ve ordunun muzafferiyeti için Buhârî-i Şerif’in bir kısmı veya tamamı okunur, dualar edilirdi Daha sonra, Piri Reis zamanından beri devam etmekte olan geleneğe uygun olarak, her türlü belânın def’i için gemi adedince Mushaf-ı Şerifler bir sargı içine konularak kenarları dikilirdi Dikişten sonra bu paketler, balmumuna batırılır, iki rekât namaz kılınarak Fâtiha Sûresi eşliğinde gemilerin en yüksek yeri olan grandi direğinin tepesine çekilirdi

Padişahın sefer hakkında irâdesinin çıkmasıyla Beşiktaş’ta bekleyen ve alay sancaklarıyla donatılan gemilerde bulunan mürettebat; serenlere, küpeştelere, direklerin tepesine dizilerek uğurlama merasimindeki yerlerini alırdı Bu esnada Mızıka-yı Hümayun, “Ey gaziler yol göründü…” veya “Sivastopol önünde yatan gemiler…” gibi veda havaları çalar, gemilerin etrafı askerleri sandallarla uğurlamaya gelen yakınları tarafından sarılırdı Donanmanın, Boğaziçi’nden geçişi esnasında sahillere toplanan ahâlî ellerini açarak gözyaşları içinde dualar eder; evlerin damlarından, köşklerden bayraklar, havlular sallardı Bu hüzünlü veda töreninin nihayetinde mürettebat, 21 pare top atışıyla Padişah-ı Rû-yi Zemin’i ve İstanbul ahâlîsini son defa selâmlayarak Ahırkapı önlerinde nöbet yerlerine geçer, “Yelken Alesta Arma! (Yelkenleri Açmaya Hazır Olun!)” nidasıyla yeni bir sefere ve yeni bir ümide doğru yelken açardı

Gemilere imam ve papaz tayini
Sefere çıkan Donanma-yı Hümâyûn’un hemen hemen bütün gemilerinde kâtip, fotoğrafçı (1830’lardan itibaren), eczacı ve hekimlerin yanında bir de imam görev yapardı İlk defa 3 Selim döneminde çıkarılan bir kanunnâme ile gemilerde vazifelendirilen bu imamlar, vakit namazlarını kıldırmanın yanında, askere dualar ettirir, dinî ve ahlâkî bilgiler vererek onların mânevîyatlarının sürekli yüksek olması için gayret gösterirlerdi Alay imamları gibi, ulemadan seçilen gemi imamları da bilgilerine göre sınıf-ı evvel, sınıf-ı sânî ve sınıf-ı sâlis gibi gruplara ayrılırdı 2 Abdülhamid’in, bütün mürettebatın namazlarını toplu olarak kılmaları ve ardından ‘zafer duası’nı okumaları hususundaki hassasiyeti mucibince, Bahriye’de vazife yapan imamların sayısı kısa sürede artırılmıştı Bahriye Nezareti’nin de bu hususla ilgili olarak gemi kaptanlarına gönderdiği tâlimâtta: “Her hâl ve mahalde farz ibadetlerin hüsn-i îfâsına dikkat ve riayet etmek lâzıme-i İslâmiye ve insaniye olduğundan, umûm gemi mürettebatının beş vakitte farz namazlarını cemaatle îfâ eylemelerine dikkat olunacaktır” şeklinde ikazda bulunduğu görülür

Gemi imamları, her gün sabah ezanından bir saat evvel uyanırlar, abdestlerini alıp hazırlıklarını yaparlar ve sesi güzel olan bir eri, pruva çanaklığına çıkararak sabah ezanını okuturlardı Mürettebat hava müsaitse güvertede, değilse top ambarında namaz için toplanırdı Bu esnada imam, seyir subayından veya yardımcısından kıble istikametini öğrenir ve eda edilecek sabah namazı süresince rotanın aynı kalmasını rica ederdi

Osmanlı bahriyesinde vazife yapan Müslüman mürettebatın yanı sıra, Hristiyan mürettebatın da dinî vazifelerini yapmaları maksadıyla -zaman zaman geri dönmeseler de- gemiden ayrılarak kiliselere gitmelerine müsaade edilmiştir Hattâ 1847’de Sultan Abdülmecid’e, Kaptan Paşa tarafından verilen bir arizada, donanmada görev yapan Hristiyan teb’anın açık denizlerde ibadetlerinden geri kalmamaları için gemilere papaz tâyin edilmesi istenmiştir

Donanmanın mânevî fenerleri
Akdeniz’e doğru yol almaya başlayan donanma, önünden geçtiği sahillerde kabri bulunan bütün mânevî makamları, bir vefa nişânesi olarak dualar ve atılan toplarla selâmlardı Zîrâ Rumeli topraklarının fethinde Bizans’a karşı yalınkılıç savaşan bu gazi dervişler, yeni fethedilen yerlerde tekkeler kurarak ahâlîyi İslâm’a davet etmişlerdi Bütün gemilerin seyir defterlerinin başında kayıtlı olan bu mânevî makamların donanmanın sahil-i selâmete ulaşmasında âdetâ birer gündüz feneri oldukları kabul edilirdi

İlk olarak, güvertede gemi imamının önünde toplanan zâbit ve askerler, beş yüz yıldır yapılan ve hâlâ devam eden geleneğe göre bir adet top atışıyla Rumeli’ye geçen ilk Türk kumandanı, Süleyman Paşa’yı selâmlar ve ruhuna Fâtihalar hediye ederlerdi Ardından Gelibolu’da yatan, 2 Murad devri gazi dervişlerinden, meşhur ‘Muhammediyye’ adlı eserin müellifi Yazıcızâde Mehmed Efendi’nin kabri önünden geçerken yine bütün gemilerden birer adet selâm topu atılır, kim bilir belki de onun;“İlâhî, sen ganîsin ben fakîrem,/Kapında elleri bağlı esîrem” mısraları hatırlanarak ruhuna Fâtihalar gönderilirdi Zîrâ Allah (cc) ve Resûlüne (sas) olan sevginin anlatıldığı Muhammediyye, asırlarca sadece Anadolu coğrafyasında değil, Kırım’da, Kazan’da, Başkurt Türkleri arasında dahi dilden dile dolaşarak ezbere okunmuştu

Donanma, Gelibolu önlerinden hareket ettikten sonra Yazıcızâde Mehmed Efendi’nin yüz elli adım ilerisinde yatan kardeşi, Yazıcızâde Ahmed-i Bîcân Efendi’nin kabrini de birer topla selâmlardı Hacı Bayram-ı Velî’nin mânevî ikliminde yetişen Ahmed-i Bîcân Efendi, uzun yıllar Rumeli’de ağabeyi ile birlikte gazalara katılmıştı Buradan ayrılarak Nârâ Burnu’na yaklaşan donanma, burada birer topla Orhan Bey döneminde Rumeli’nin fethinde omuz omuza savaşan ve aynı yerde yan yana yatan Osmanlı akıncılarından Akbaş Baba, Gazi Fazıl Bey ve Ece Bey’i selâmlardı

Nârâ Burnu’ndan sonra Çanakkale’ye ulaşan gemiler, buradan geçerken Havuzlar önünde kabri bulunan Saka Baba Hazretleri’ni de birer topla selâmlar ve yine zâbitten tayfaya kadar bütün mürettebat Fâtihalar okuduktan sonra işlerinin başına dönerdi Seferin onuncu gününde donanma Bozcaada önlerinde iken burada yatan Dede ve daha sonra Soğanlık’ta bulunan Baba’ya dualar edilir ve sonra onlar da birer topla selâmlanırdı

Osmanlı donanmasının bu âdet-i kadîmesi, yüzyıllarca her sefere çıkışta tekrarlanır ve engin denizlere yelken açan her gemi böylece bir zırh-ı rûhânî ile kuşatılırdı

Dipnotlar
1 DMA, Arşiv Belge No:509/102
2 Зetinkaya Apatay, Ertuğrul Fırkateyni’nin
Öyküsü, istanbul 1997, s106
3 Apatay, aynı yer
4 Mustafa Birol Ülker, “Osmanlı’dan Cumhuriyete
Askerî İmamlar”, Tarih ve Medeniyet,
Nisan 1999, s61
5 Ülker, agm, s61
6 Apatay, age, s108
7 Bu konuda geniş bilgi için bkz, Ali İhsan
Gencer, “Harp Gemilerine Papaz Tayini
Meselesi”, İÜEF Yay, istanbul 1981
8 Şakayık-ı Nu’maniyye Tercümesi, s127
9 Şihab-ı Bahrо, Seyir Defteri

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.