Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
neredeydi, osmanlı

Osmanlı Neredeydi? Biz Nerede?!

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Neredeydi? Biz Nerede?!




Neydik ne olduk

Faziletliydik: Kimsenin malina, mülküne göz dikmezdik Kimsenin namusuna yan bakmazdik Hirsizlik nedir bilmez, dilenciligi meslek edinmez, kimseyide küçümsemezdik

Dürüsttük: Bir zamanlar Londra Ticaret Odasi´nin en görünür yerinde su mealde bir tavsiye levhasi asiliydi: "Türklerle alisveris et, yanilmazsin"

Itibarliydik: Bir zamanlar Hollanda Ticaret Odasi´nin toplantilarinda oylar esit çikinca Osmanlilarla alisverisi olan tüccarin oyu iki sayilir, onundedigi olurdu

Temizdik: Yere bile tükürmezdik Hatta, Osmanli askeri teskilatini Avrupa´ya tanitmasiyla meshur Comte de Marsigil, yere tükürmedikleri için atalarimizi söyle elestiriyor:"Türkler hiçbir zaman yere tükürmezler Daima yutkunurlar Bunun için de saçlarinda sakallarinda bir hararet olur ve zamanla saçlari, kaslari,sakallari dökülür"

çevreciydik: Kurak günlerde ücretle adamlar tutup sokaktaki ulu agaçlari sulatir, göçmen kuslarin yorgunluk atmasi için saçak altlarina kus saraylari yapardikBunlara öyle çok örnek var ki, saymakla bitmez

Harama el sürmezdik: Fransiz müellif Motray, 1700´lerdeki halimizi söyle anlatiyor: "Türk dükkânlarinda hiçbir zaman tek meteligim kaybolmamistir Ne zaman bir sey unutsam, hiç tanimadigim dükkâncilar arkamdan adam kosturmuslar, hatta birkaç kere Beyoglu´ndaki ikametgâhima kadar gelmislerdir"

Medeni idik: Ingiliz sefiri Sör James Porter ise, 1740´larin Türkiye´si için sunlari söylüyor:"Gerek Istanbul´da, gerekse Imparatorlugun diger sehirlerinde hüküm süren emniyet ve asayis, hiçbir tereddüde imkân birakmayacak sekilde isbat etmektedir ki, Türkler çok medeni insanlardir"

Dosdogruyduk: Fransiz generallerden Comte de Bonneval ise, su hükmü veriyor:"Haksizlik, mürabahacilik, inhisarcilik ve hirsizlik gibi suçlar,Türkler arasinda meçhuldür öyle bir dürüstlük gösterirler ki,insan çok defa Türklerin dogruluklarina hayran kalir" Hirsizlik nedir bilmezdik: Fransiz müellif Dr Brayer, 1830´larinIstanbul´unu getiriyor önümüze:"Evlerin kapisinin söyle böyle kapatildigi ve dükkânlarin çogunlukla umumî ahlâka itimaden açik birakildigi Istanbul´da her sene azami bes-alti hirsizlik vak´asi görülür" Ubicini Dr Brayer´i söyle dogruluyor: "Bu muazzam payitahtta dükkâncilar, namaz saatlerinde dükkânlarini açik birakip camiye gittikleri ve geceleri evlerin kapisi basit bir mandalla kapatildigi halde, senede dört hirsizlik vakasi bile olmaz Ahalisi sirf Hiristiyan olan Galata ile Beyoglu´nda ise hirsizlik ve cinayet vak´alari olmadan gün geçmez" Naziktik: Edmondo de Amicis isimli Italyan gezgini, yine 1880´lerin "biz"ini anlatiyor bize: "Istanbul Türk halki Avrupa´nin en nazik ve en kibar insanlaridir Sokakta kavga enderdir Kahkaha sesi nadirattan isitilir O kadar müsamahakârdirlar ki; ibadet saatlerinde bile camilerini gezebilir, bizim kiliselerde gördügünüz kolayligin çok fazlasini görürsünüz"

Cihana örnektik: Türkiye Seyahatnâmesi´yle meshur Du Loir´un 1650´lerdeki hükmü söyle: "Hiç süphesiz ki, ahlâk bakimindan Türk siyasetiyle medeni hayati bütüncihana örnek olabilecek vaziyettedir" Sefkatimiz yalnizca insana yönelik degildi, hayvanlari, hatta bitkileri bile kapsiyordu Hayata karsi saygiliydik: Bu konuda dilerseniz Elisee Recus´u dinleyelim,bize 1880´lerdeki halimizi anlatsin:"Türklerdeki iyilik duygusu hayvanlari dahi kucaklamistir Birçok köyde esekler haftada iki gün izinli sayilir Türklerle Rumlarin karisik olarak yasadigi köylerde ise bir evin hangi tarafa ait oldugunu kolaylikla anlayabilirsiniz Eger evin bacasinda leylekler yuva yapmissa, bilin ki o ev bir Türk evidir" (Küçük Asya, c 9)

Hayirseverdik: Comte de Marsigli´yi tekrar dinleyelim: "Yazin Istanbul´dan Sofya´ya giderken daglardan anayol üzerine inmis köylülerin yolculara bedava ayran dagittiklarina sahit oldum" Ayni müellif, ceddimizin hayirseverlikte fazla ileri gittikleri kanaatindedir Söyle diyor: "Fakat sunu da itiraf etmeliyim ki, bu dindarane hareketlerinde biraz fazla ileri gitmektedirler Iyiliklerini yalniz insan cinsine hasretmekle kalmayip, hayvanlara ve hatta bitkilere bile tesmil ederler" Bu tespiti, Islâm ve Türk düsmani avukat Guer misallendiriyor:"Türk sefkati hayvanlara bile samildir" dedikten sonra su örnegi zikrediyor: "Hayvanlari beslemek için vakiflar ve ücretli adamlari vardir Bu adamlar sokak baslarinda sahipsiz köpeklere ve kedilere et dagitirlar Sokaktaki agaçlarin kurakliktan kurumasini önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçik müslümanlara bile rastlamak mümkündür" "Kaçik"ligin kaynagini da veriyor adam: "Birçoklari da sirf azad etmek için kusbazlardan kus satin alirlar Bunu yapan bir Türk´e bir gün yaptigi isin neye yaradigini sordum Küçümseyerek bakti ve su cevabi verdi: Allah´in rizasini tahsile yarar" Galiba geçmisimizden uzaklasmak bize çok pahaliya patladi

Yahya Kemal Beyatli´nin bir tespitiyle yazimizi noktalayalim:"Eski Türklerin bir dini hayatlari vardi, dini hayatlari oldugu içinde çok seyleri vardi; yeni Türklerin de dini hayatlari oldugunda çok seyleri olacak"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.