![]() |
Evlad-İ Fatihan Yurdu: Rumeli |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Evlad-İ Fatihan Yurdu: RumeliEVLAD-I FATİHAN YURDU: RUMELİ Muzaffer Taşyürek Osmanlılar, Rumeli’ye 1356’da geçtiler ![]() ![]() ![]() Artık coğrafi sınırlarımızın dışında kalmış; fakat tarihi, sosyal ve kültürel dokusu ile bizden olan Balkanların bugünkü Müslüman sakinleri, Evlad-ı Fatihan torunları, Osmanlı çınarının Avrupa içlerine uzanan dallarıdır ![]() ![]() ![]() Geçmişi tahlil etmek, dünün ve bugünün muhasebesini yapmak, güzel, müreffeh, barış dolu ve huzurlu yarınlara daha güçlü adımlarla yürümemizi sağlar ![]() Şurası bir gerçek: Osmanlı, nesebi sahih, ataları, mazisi, soyu ve dini belli bir milletin kurduğu ve tarihte 600 yıl hükümran olmuş bir devletti ![]() ![]() Kimdir Evlad-ı Fatihan? Tarih kitaplarımızda ve yerli ansiklopedilerimizde rastladınız mı bu kavrama? Larousse; “Osmanlı İmparatorluğunda XVII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 14 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rumeli bizimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu verilen rakamlar içinde Kosova muhtar bölgesinin 359 eseri de yer almaktadır ![]() ![]() Bu sayılanlar sadece Kosova’da tespit edilenler ![]() ![]() Osmanlı sadece silah gücü ile fetihler yapmadı ![]() ![]() ![]() Evlad-ı fatihanı en güzel, şairler tarif ediyor: Nerde o yiğitler ki, gür / Sesleri ülkeyi bürür, “Yürü” dese dağlar yürür / “Dur” dese, kalpler dururdu ![]() Onlar, İlay-ı Kelimetullah için yürüyen, Anadolu gibi Rumeli’yi de yurt edinen insanlardı ![]() ![]() ![]() Arif Nihat’ın dediği gibi: Dün, başlar seferber, eller seferber; / Kurşun eritildi, mermer çekildi ![]() Bunlar; bu kubbeler, bu minareler, / Akçayla olacak şeyler değildi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Evlad-İ Fatihan Yurdu: Rumeli |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Evlad-İ Fatihan Yurdu: RumeliBugün sahip çıkamadığımız bir Rumeli ve ehl-i salip’in insafına, merhametine terk ettiğimiz evlad-ı fatihan torunlarının “Türkiye, Türkiye” diye feryat etmeleri boşuna değildir ![]() “Hani, nerede o kasırga oğulları, o kanatlı süvariler, şimşek gibi kılıç çalan, cenk eden muzaffer gaziler ordusu? Hani, nerede mızrakları yürüyen bir orman, atlarının yelelerinde fırtınalar kopan, nara sesleri, tekbirleri, at kişnemelerine karışan, adaletin ve Hak yolunun mücahitleri?” Başımızı kuma gömüp hakikatleri görmezden gelerek; bilmem nerenin toprak bütünlüğü, barış, uluslararası saygı ve uzlaşma diyerek; Balkanların bağrında uyuyan milyonlarca şehidimizin ruhlarını muazzep etmekten ve onların torunlarını incitmekten başka bir şey yapmış olmayız ![]() Bugün evlad-ı fatihan ve torunlarının mezar taşları, kabirleri, tekkeleri, zaviyeleri, namazgahları, minberleri, mihrapları, minareleri, çeşmeleri, köprüleri, bombalarla yerle bir edilerek tarihten kazınmaya çalışılıyor ![]() ![]() Tuna yatağından akan, su değil bir tarihtir: Bizim tarihimiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Meşhed-i Hüdavendigar” Kosova! Sen Sultan Murat’ımızın şehidgâhısın! Onun ve nice mücahid gazinin kanlarıyla sulandın ![]() ![]() O zaferleri getiren atların / Nalları altındanmış Gidişleri akına / Gelişleri akındanmış ![]() Semalarında uçan kartallar gibi kartal kanatlı akıncılarımın atlarını suladığı çeşmeler, ruhunu dinlediği tekkeler, alnını toprağa sürerek arşa yükseldiği namazgahlar, senin bize ait olduğunu söylüyor ![]() ![]() ![]() ![]() Arnavutluk, Makedonya, Romanya, Eflak ve Bosna’da yüzlerce, binlerce silinmez mühür bize ait değil mi? Ki bu eserlerin yüzlercesi tahrip edilmiş, amacının dışında kullanılır hale getirilmiş ![]() ![]() ![]() ![]() Rumeli fatihlerini özlüyor; “Ardına bakmadan yollara düşen / Şimşek olup çakan, sel olup coşan; Huduttan hududa yol bulup koşan, / Cepheden cepheyi soranlar”ı bekliyor ![]() Osmanlı bir destandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beyaz atına binmiş bir Osmanlı yiğidi, Rumeli’yi şimşek hızıyla geçip, Niğbolu önlerinde “Bre doğan! Bre Doğan!” diye seslendiğinde Rumeli kral ve prensleri yıldırımla vurulmuşa dönüyorlar, Abbasi halifesi, haçlı ordularını kılıcının önünde diz çöktüren ve Rumeli’yi İslam diyarı yapan bu gazi sultana “Sultan-ı İklim-i Rum” ünvanı veriyordu ![]() ![]() ![]() Üsküp, Manastır, Tırhala, Bosna-saray, Niş, Zenica, Banyaluka, Estergon, Niğbolu, Sofya, Belgrad, daha yüzlerce şehir ve kasabada bizim türkülerimiz, bizim ninnilerimiz söylenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O topraklar bizim olmasına bizimdi ama yüzyıllar önce sazını böğrüne vuran aşığın şu sözleri de acı bir gerçek; Estergon Kalesi su başı hisar Baykuşlar çağrışır bülbüller susar Kafir bayrağını burcuna asar ![]() Akma Tuna akma, ben bir dertliyim Yar peşinde koşar kara bahtlıyım ![]() |
![]() |
![]() |
|