Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdullah, baba, fahri

Abdullah Fahri Baba

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abdullah Fahri Baba




ABDULLAH FAHRİ BABA

Malatya erenlerinden 1864 veya 1865 (H1282) senesinde Harput'un Tutlu yöresinde Bozolar köyü Maho veya Mehan mezrasında doğdu 1908 (H1326)'de vefât etti

On iki yaşında Malatya'ya gidip ilim tahsiline başladı Halasının kocası Ahmed Efendiden Ulu Câmide ilim öğrendi 1880'li senelerde hocası vefât edince, yerini boş bırakmadı ve ders vermeye başladı Ayrıca tasavvufta yetişmek üzere önce Kâdirî yolunda Şeyh Hasan Baba adlı bir zâta talebe olup, uzun müddet onun talim ve terbiyesi altında yetişip icâzet aldı Hasan Baba vefât edince talebeleri Abdullah Fahri Baba'nın etrâfında toplandılar Fakat o tasavvufta yüksek derecelere ermek için devamlı arayış hâlinde idi Bir gece rüyâsında Hacı Ömer Baba adında bir zâta talebe olması işâret edildi Bunun üzerine Harput'un Köveng köyünde bulunan Nakşî ve Kâdirî şeyhi, Şeyh Hacı Ömer Baba'nın yanına gitti Talebeliğe kabûl edilip, bir müddet yetiştirildikten sonra, irşâd, insanlara doğru yolu gösterme ile vazîfelendirildi Bundan sonra Malatya'da insanlara rehberlik etti Onlara Ehl-i sünnet îtikâdını ve din bilgilerini anlattı Sohbet ve derslerine pekçok kimse katılıp, ondan istifâde etti Tasavvufî konularda şiirleri vardır

Kerâmetlerinden bâzıları şöyle anlatılmıştır:

Dergâhının bulunduğu Boran köyüne kötürüm ve felçli bir kimse getirilir Durum Abdullah Baba'ya bildirilip, şifâ bulması için himmet ve duâ istenir Kötürüm kimsenin bulunduğu arabanın yanına gidip, yedi yıldır kötürüm olan bu kimseye hitâb ederek; "Allahü teâlânın izni ile aşağıya in!" diyerek arabadan inmesini söyler "İnemem" deyince, tutup kendisi indirir Kötürüm birdenbire sıhhate kavuşup yürümeye başlar

Bir yaz günü sevenleri ile birlikte Hasırcı Köyündeki talebelerinin yanına gitmişti Ziyâretten sonra Boran köyündeki tekkesine dönüp, köye yaklaştığı sırada atını üç saat kadar uzakta bulunan Hâtun Suyu tarafına çevirip, yüksek sesle orada bulunan bir talebesine seslendi:

"Cumâli Efendi seni çok göresim geldi Hemen dergâha gel!" Sonra yoluna devâm edip dergâhına döndü Kısa bir müddet sonra çağırdığı talebesi onun kerâmetiyle sesini işitmiş olduğundan, telaş içinde dergâha gelip;

"Buyrun efendim beni istemişsiniz geldim!" dedi

Vefât etmeden kısa bir müddet önce bir gün zâviyesinde talebelerinin ve sevenlerinin kalabalık olduğu bir sırada uyku hâli gibi bir hâl gelip kendinden geçti Bu hâl bir müddet devâm etti Sonra gözlerini açıp;

"Eyvah ben ne yaptım!" dedi Ne yaptınız, ne oldu diye sorulunca;

"Sakalımdaki su damlalarına bakın" diye gösterdi İbrâhim Efendi adında bir zât su damlalarından alıp, diline dokundurdu Sonra derhâl ağzını temizledi ve;

"Efendim bu çok acı zehir" dedi Bunun üzerine;

"Evet oğlum, bu bir ölüm şerbetidir Biraz önce Sultan Abdülhamîd Han ile yanyana idim Birisi iki kâse şerbet getirdi Abdülhamîd Han ile birlikte ayağa kalktık Sultan bana, buyurun Baba Efendi için! dedi Önce siz buyrun Sultanım, dedim Fakat benim almam için ısrar etti Alıp içtim Ey cemâat, bu şerbet sizler için acı bir zehirdir Fakat benim için tatlı bir ölüm şerbetidir" dedi Abdullah Fahri Baba'nın bahsettiği pâdişâh Sultan İkinci Abdülhamîd Han, kendisinden on sene sonra 1918 senesinde vefât etmiştir Evliyâ bir pâdişâhtı

Orduz köyü halkından bir zât şöyle anlatmıştır:

Karakaya Barajının suyunun yükselmesi sebebiyle Abdullah Fahri Baba'nın türbesi bu suyun altında kalacağından, kabrini naklettik Boranlı Hacı Mustafa Baba'nın neslinden birkaç kişi de nakil işinde bulundu Kabrini naklettikten sonra Malatya'ya döndük Hüseyin Bey Köprüsü semtinde arabadan indik O sırada tanıdığımız bir ihtiyarla karşılaştım Hal hatır sorduktan sonra bana;

"Senden evliyâ kokusu geliyor Ellerini uzat" dedi Ellerimi uzattım Ellerimi tutup yüzüne gözüne sürdü, öptü "O koku işte bu ellerden geliyor, beni mest etti Bu eller bugün ne iş gördü?" diye sordu O gün öğle vakti Abdullah Fahri Baba'nın nâşını naklederken ellerim ona dokunmuştu Aynı akşam Orduz'daki evimize gittim Ablam; "Senden hoş bir koku geliyor" dedi O gün ve o gece ben de o hoş kokuyla mest olmuştum

1) Malatyalı Gönül Sultanları; s13

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.