08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Seyyid Harun Veli Hazretleri
(d ? / ö 1320)
Konya'nın Seydişehir ilçesini kuran büyük bir velidir Horasan bölgesin*de doğmuş olup doğum tarihi belli değildir Zamanın âlimlerinden ilim tahsil etmiş, amcasının vefatı üzerine Horasan bölgesinin emirliğine getirilmiştir Bu görev sırasında büyük babası Harun Keramet'in ve amcasının kabrini sık sık ziyaret ederdi Bu ziyaretlerinden birinde hatiften şöyle bir ses duydu: "Ey Harun! Rum diyarına çık Karaman ilinde, Küpe Dağı'nın doğu eteklerinde bir şehir kur O şehrin halkı salih ola Şaki olanın sonu hayırlı olma*ya" diyordu Bu sesi daha sonra da duymaya başladı Bunun üzerine Harun Veli ileri gelenleri topladı ve onlara: "Ey yarenlerim! Büyük dedem ile amcamın kabirlerini ziyaretlerim sıra*sında bir hal oldu" deyince onlar ısrarla ne olduğunu anlatmasını istediler Bu*nun üzerine duyduklarını anlatarak onlardan izin istedi Dünya taç ve tahtını terk edip, kendisini tamamen Allah yoluna verdi Belde halkı, idareciliği bıraksa da memleketi terk etmemesini, din yo*lunda da kendilerine yardımcı olmasını ısrarla istediler O da kendisini takip edeceklere yardımcı olmaya söz verdi ve halkın bir kısmı bu yönde izine düştü*ler Her şeye rağmen Harun Veli Hazretleri Karaman ilini ve oraya nasıl gi*deceğini düşünüyordu Bir gün yine hatiften kendisine biri bulutun rehberlik edeceği, bulutun yok olduğu yer, gitmesi istenen yer olduğu bildirildi O da ha*zırlıktan sonra yanına sadık bağlılarından kırk kişi alarak bulutu takip ederek yoluna devam etti Bulut onu önce Bağdat'a götürdü Orada kendisini Şeyh Alâeddin adında bir zat bekliyordu Harun Veli Hazretleri'ni Bağdat'a bir ko*nak mesafede karşıladı O zat da seyyid idi Müridleri Harun Veli'ye olan aşırı iltifatını yadırgadılar O da onlara: "Susunuz, bu zatın kim olduğunu biliyor musunuz? Eğer siz onun kim olduğunu bilseydiniz, böyle konuşmazdınız Seyyid Harun büyük bir velidir Peygamber Efendimiz'in soyundandır Ana tarafından soyu Veysel Karani Hazretleri'ne ulaşır Bu zat Rabbanî bir ilhamla Horasan emirliğini bıraktı Kutupluk makamına yükseldi Onun burayı şereflendirmesi bizim için büyük bir saadettir" dedi Daha sonra Şeyh Alâeddin ve Harun Veli Hazretleri kırk gün halvette kaldılar Karşılıklı irfan alış verişinde bulundular Daha sonra Harun Veli izin alarak yoluna devam etti Hiç kimseye yol sormak âdeti değildi Günler sonra Konya'ya geldiler Bir süre önce vefat eden beldenin büyük âlim ve mürşidi Hoca Ahmed Fakih Hazretleri'ne: "Efendimiz, sizin dünyaya veda etme zamanınız yaklaştı Ne olur, yerine birisini bıraksan Size halef olup ruhumuzu terbiye etse" diye yalvarmaları üze*rine: "Yakın zaman içinde Acem taraflarından bir veli gelir Onun adı Ha*run'dur Alameti sağ elinde beyaz bir ben vardır Beni isteyen onda bulur" bu*yurdu Harun Veli Hazretleri, Konya'da bir camide kaldı Orada ibadetle meşgul oldu Kendisini tanıyanlar, Hoca Ahmed Fakih Hazretlerinin söylediklerini kendisine anlattılar ve Konya'ya kalması için ısrar ettilerse de o işaret olunan yere gideceğini bildirdi ve şöyle dedi: "Ey dostlarım! Yola çıkalım Gideceğimiz yer yaklaşmış gibi görünüyor" dedi Yola devam ettiler ve Hatunsaray köyünde kardeşi Bedreddin'in hastalığı şiddetlendi ve orada vefat etti Merhumu aynı köye defnettiler Kabrinin bulun*duğu yer halen "Seyyid Kabri" olarak meşhurdur Kardeşi Seyyid Bedreddin'in Musa adında bir oğlu vardı ve Harun Veli Hazretleri bu çocuğun üzerine titriyordu Ona iyi bakılmasını isteyerek: "İnşallah biz bu âlemden göçünce, Musa bizim yerimizi alacaktır" bu*yurdu Kafile yoluna devam ederek Çumra civarında bir yerde konakladı Burada su yoktu Halkın su isteği Harun Veli Hazretleri'ne malum oldu ve: "Size su mu gerek?" diye sordu Asasını bulunduğu yere sapladı ve aynı yerden bir su fışkırıverdi Oraya küçük bir mescit yaptırdı ve yine yoluna de*vam etti Bulut gittikçe yere yaklaşıyordu Tepeyi aştıklarında, kendilerine reh*berlik eden bulut, ovanın batı kısmında yer alan bir dağın eteklerinde kayboluverdi Harun Veli Hazretleri, o dağın Küpe Dağı olup olmadığından şüpheliydi Burası bugün Karaviran nahiyesi olarak bilinen yerdi Kırk gün kadar orada kalıp araştırmalarına devam etti Bu sırada bölge halkı yeni misafirlerinin durumundan bir şey anlamayıp onu denemeye kalkıştılar Sağ bir kişiyi bir kilime sarıp tabuta koydular ve Harun Veli Hazretleri'nin önüne getirdiler O "Ölü adına mı namaz kılalım, diri adına mı?" diye onları ikaz ettiyse de bundan bir şey anlamayıp: "Hiç diri adına namaz kılınır mı? Elbette Ölü adına kılacağız" dediler Hazret: "Öyleyse alın cenazenizi yıkayın, sonra namazını kılarız" dedi Tabutu açtıklarında adamın ölmüş olduğunu gördüler ve yaptıklarına pişman oldular Harun Veli Hazretleri'nin büyük bir zat olduğu da bir daha ortaya çıkmış oldu Harun Veli Hazretleri, "Ey Harun! Dağa doğru yaklaş" diye bir ses duy*du İşaret edilen dağa doğru yol alırken, Haydar Baba ve iki talebesini önden gönderdi İleride pusu kuran şakiler iki talebeyi şehit ettiler Haydar Baba geri dönüp olanları Harun Veli Hazretleri'ne anlattı O da kafilenin önüne düştü Şakiler kaçtılar İleride gökkuşağı gibi bir nur göründü Harun Veli, yerleşe*cekleri yerin orası olduğunu yanında bulunanlara müjdeledi Yerleşme yerinde birçok kerameti görülen Harun Veli Hazretleri'ne, Müslümanlardan başka, orada bulunan birçok Hıristiyan da inanarak Müslü*man oldular Birlikte yüce Veli'nin de manevî desteğini alarak Seydişehir meydana getirildi
|
|
|