08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Baytazzâde Hacı Abdullah
BAYTAZZÂDE HACI ABDULLAH
Gâziantep velîlerinden İsmi Abdullah, babasınınki Muhammed Efendidir 1819 (H 1235) senesinde Kilis'te doğdu Babası Muhammed Efendi, Çekmeceli Câmiinde müderrislik yapardı Sülâlesi Taşkent bölgesinden hicret edip, Kilis'e yerleşmişti
Küçük yaşta anne ve babasını kaybeden Baytazzâde, bir komşusunun himâyesinde büyüdü İlk tahsîlini tamamladıktan sonra, Akçurun Câmii müderrisi Hacı Hâfız Efendinin derslerine devâm etti
Baytazzâde ilim tahsîline devâm ettiği sıralarda, Kilis ve havâlisi Mısır Hidivi Kavalalı Mehmed Ali Paşanın oğlu İbrâhim Paşa tarafından işgâl edildi İbrâhim Paşa, ordusuna katılmak üzere Kilislilerden gençler istedi Paşaya asker olarak verilen gençler arasında yetim Abdullah da vardı İbrâhim Paşa bu gençleri Mısır'a gönderdi
Baytazzâde Abdullah Efendi Mısır'da iki yıl askerlik yaptı Bu arada Kölit adındaki bir Fransızdan hekimlik ve biyoloji öğrendi En zor ve karmaşık konuları kısa zamanda kavrayacak kadar akıllı zekî ve çalışkandı
Hattatlık ve hâkkâklık alanında da üstün bir kâbiliyeti vardı Kıymetli taşları oyup biçimlendirmede ve mahâretle mühürler kazmada çok başarılı idi Elinin emeği ile geçindiği gibi, para da biriktiriyordu
Bir gün çarşıda dört çocuklu yoksul bir hanım gördü Kadının beyi ölmüş ve çocukları ile birlikte yersiz yurtsuz, aç bir halde sokakta kalmıştı Yardım için baş vurduğu her yerden kovuluyordu Baytazzâde Abdullah Efendi, gözyaşlarıyla dolaşan bu hanıma biriktirdiği paraları verdi
Birkaç gün sonra rüyâsında Peygamber efendimizi gördü Peygamber efendimiz ona Mekke-i mükerremeye gitmesini söyledi Askerlikten kaçmanın cezâsı ölüm olmasına rağmen, her şeyi göze alarak Mekke-i mükerremeye gitti Evliyânın büyüklerinden olan Mevlânâ Muhammed Cân Mekkî'nin talebesi olmakla şereflendi Hocasına on sene hizmet etti Sohbetlerinde kemâle geldi
Hocasının vâsıtasıyla Abdullah-ı Dehlevî'nin rûhâniyetinden istifâde etti Muhammed Cân ona icâzet vererek, memleketine gönderdi Hacı Abdullah, memleketinde Baytazzâde Tekkesini yaptırdı Bu tekkede yıllarca insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirdi Birçok âlim yetiştirdi
Baytazzâde aynı zamanda Allahü teâlânın aşkıyla şiirler de söyledi Şiirlerinin toplandığı dîvân basılmamıştır Şiirlerinde Sermest ve Hâlis mahlasını kullanmıştır Ayrıca Sıffîn Vak'ası adlı bir târihi ile tıbba dâir el yazması eserleri olduğu bilinmekte ise de, yeri tesbit edilememiştir Şiirlerinden bâzı örnekler:
Sâkî hele kalk, bâdeye bak vakt-i seher bu
Sen sâat-i dünyâyı bil ki tezce geçer bu
Gel fursatı fevt etme bilip vakti ganîmet
Çün ömrü bilin, ömrü gibi ömrü gider bu
Ağlayu gelmezseniz, cân ile bilmezseniz
Ölmeden ölmezseniz, burda hîç olmazsanız
Hayfâ size hem bize ger bizi bilmezseniz
Sâkî hemen mey getir, bî-gışş u bî şey getir
Hacı Abdullah Efendi 1880 (H 1297) senesinde Kilis'te vefât etti Kalabalık bir cemâat ile kılınan namazdan sonra tekkesinin içindeki âile mezarlığına defnedildi
1) Âbidler ve Kitâbeleri ile Kilis Târihi (İ H Konyalı)
2) Kilis Tarihi (1932)
3) Kilisli Şâirler Antolojisi (Matbu değil Seyfettin Başcılar)
|
|
|