Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anan, bin, muhammed

Muhammed Bin Anân

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muhammed Bin Anân




MUHAMMED BİN ANÂN

Evliyânın büyüklerinden Doğum târihi ve hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur 1516 (H922) senesi Rebî’ul-evvel ayında, namaz kılarken vefât etti Vefât ettiği zaman yüz küsûr yaşındaydı Cenâze namazı Bâb-ı Bahr’deki Maksim Câmiinde kılındı Cenâze namazında Sultan Tomanbay da bulundu Namazını kılmak için çok kalabalık bir halk toplandı

Muhammed bin Anân küçük yaşta ibâdet etmeye başladı ve Kur’ân-ı kerîmi ezberledi Tasavvuf yolunu Ebü'l-Abbâs Gamrî'den öğrendi Geceleri çok ibâdet ederdi Boş yere hiç konuşmazdı Çok kerâmetleri görüldü Kerâmetlerinden bazılarını, talebesi Abdülvehhâb-ı Şa’rânî, Tabakât-ül-Kübrâ adlı eserinde anlattı

Birgün Muhammed bin Anân’a çok sayıda misâfir geldi Muhammed bin Anân, misâfirleri geldiği sırada ekmek hamuru yoğuruyordu Hamuru yoğurup pişirdikten sonra, annesine; “Şu örtüyü alıp yemek kabının ve ekmeklerin üzerine örtünüz” dedi Annesi onun dediği gibi yaptı sonra örtüyü açmadan, örtünün altından durmadan ekmek çıkardı Hemen hemen evinin yarısı ekmekle doldu Yemeği de öyle yaptı Sonra Muhammed bin Anân annesine; “Artık örtüyü açabilirsin” dedi Annesi örtüyü açtığı zaman, kapta ne yemek, ne de ekmek vardı Annesi bu duruma hayret etti Bunun üzerine Muhammed bin Anân; “Bu yapılan çok görülmesin Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemin ederim ki, eğer isteseydim, bu şehrin her yanına, az olan hamurdan, Allahü teâlânın izni ile ekmek doldururdum” buyurdu

Gamri Câmii imâmı Emînüddîn şöyle anlattı: “Berhemtuş Kabristanında bulunan bir ölü, geceleri kabrinde bağırıp duruyordu Onun hâlinden bezen halk, durumu Muhammed bin Anân hazretlerine anlattılar Bunun üzerine o da, o gece kabrin başına gitti Baş ucunda Mülk sûresini okudu Sonra o şahsı bağışlaması için Allahü teâlâya duâ etti O geceden îtibâren o şahsın bağırması kesildi

Abdülvehhâb-ı Şa’rânî şöyle anlattı: “Bir gece ayaklarımı uzatıp yatmak istedim Ayaklarımı uzatmak istediğim her yönde, Allahü teâlânın bir velî kulunun kabri bulunuyordu Bu yüzden oturarak uyumaya başladım Uyurken Muhammed bin Anân yanıma gelerek, ayaklarımı eliyle tutup kendi türbesine doğru uzattı ve “Benim türbeme doğru ayaklarını uzatabilirsin” buyurdu Uyandığım zaman, ayaklarımın onun türbesine doğru uzatılmış olduğunu gördüm

Birgün Şeyh Ahmed Necdî, elinde bir Kur’ân-ı kerîm olduğu hâlde Muhammed bin Anân’ın huzûruna geldi Kur’ân-ı kerîmi göstererek; “Bu kelâmın sâhibi hakkı için bana zikir telkini yap” dedi Muhammed bin Anân o anda bayıldı Ayıldığı zaman ona zikir telkini yaptı ve; “Oğlum, bizim yolumuz böyle şeyler değildir Bizim yolumuzun aslı, Allahü teâlânın kitâbına ve O’nun Resûlünün sünnetine tam mânâsıyla tâbi olmaktır” buyurdu

Şerîf isminde bir zâttan, Sultan Gavrî bir şeyler istedi İstediklerini vermezse, onu hapse attıracağını bildirdi Bunun üzerine Şerîf, Muhammed bin Anân hazretlerinin huzûruna geldi ve durumu anlattı Buralardan kaçmak istediğini bildirdi Muhammed bin Anân odasına girdi Orada bulunanlar, onun çıkmasını beklemeye başladı Muhammed bin Anân’ın odasından çıkması uzayınca, Şerîf orada bulunanlara; “Şeyhin odadan çıkmasını çabuklaştırsanız iyi olur Zor durumda kaldığımı siz de biliyorsunuz” dedi Onun bu isteği üzerine, Abdülvehhâb-ı Şa’rânî odanın kapısını açtı Fakat odada kimse yoktu Orada bulunan herkes, Muhammed bin Anân’ın odaya girdiğini görmüşlerdi Bir saat kadar daha beklediler Sonra gözleri kançanağı gibi kıpkırmızı bir hâlde, Muhammed bin Anân odadan dışarı çıktı Hemen Şerîf’e; “Ey Şerîf! Hemen bineğine bin ve yola çık Sana kimse yetişemez” buyurdu Bu emir üzerine Şerîf, derhâl yola çıktı Sultan Gavrî, onun şehirden ayrıldığını iki gün sonra öğrenebildi Derhâl peşinden adamlar gönderdi Fakat Şerîf’e ne yetişebildiler, ne de izini bulabildiler

Muhammed bin Anân buyurdu ki: “Vücûdun rahat edip gece ibâdet yapmaya kalkabilmesi için istirahat şarttır Çünkü bedenin derin uykuya dalmasına sebep şiddetli yorgunluktur

“Allahü teâlânın sevgili bir kulu, vâcibi bırakmadığı gibi, sünnetleri de bırakmamaya dikkat etmedikçe; büyük günahlardan nedâmet, pişmanlık duyduğu kadar, küçük günahlardan da pişmanlık duymadıkça, edeb makâmına yükselemez

“Bir evliyânın, bu âlemde kalbinden başka sermâyesi yoktur O kalbe, dünyâlık işlere dâir birşeyler doldurmak ona yakışmaz Kalb, sâdece Allahü teâlânın sevgisi ile dolu olmalıdır

BESMELE İLE YE

Dâmâdı Şeyh Şemsüddîn Tuneyhî şöyle anlattı: “Beldemizde bir şahıs vardı Çok yemek yeme hastalığına mübtelâ olmuştu Bu şahıs, birgün Muhammed bin Anân’ın dergâhında misâfir oldu Orada yemek yedi Dimyat’a gitmek için binek istedi Hizmetçisi, Muhammed bin Anân’a; “Bu şahıs, burada kaldığı bir gecede, büyük bir balık ve bir sepet dolusu hurma yedi Yine de doymadı” dedi Bunun üzerine Muhammed bin Anân onu yanına çağırttı Eline aldığı bir dilim ekmeği ikiye böldü ve bir parçasını o şahsa vererek; “Besmele çek ve bu yarım dilim ekmeği ye” buyurdu O şahıs o ekmeği yiyince doydu O andan itibâren, bir daha fazla yemek yemedi Muhammed bin Anân'ın ona verdiği ekmek ile her zaman doyardı

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c1, s174
2) Tabakât-ül-Kübrâ; c2, s117
3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c14, s239

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.