![]() |
İmâm-İ A'zam Ebû Hanîfe |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İmâm-İ A'zam Ebû HanîfeİMÂM-I A'ZAM EBÛ HANÎFE Tâbiînden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslen İran'ın ileri gelenlerinden bir zâtın neslinden olan İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'nin dedesi Zûtâ müslüman olup, hazret-i Ali'ye ikrâmlarda bulundu ![]() ![]() ![]() ![]() Asîl, ilim sâhibi, sâlih ve kıymetli bir zâtın oğlu olan İmâm-ı A'zam'ın çocukluğu doğum yeri olan Kûfe'de geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Enes bin Mâlik hazretlerinin sohbetinde bulunmasını şöyle anlattı: "Küçük yaşlarda babamla berâber bir âlimin meclisinde bulundum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'nin doğup büyüdüğü Kûfe şehri o devrin önemli ilim merkezlerindendi ![]() ![]() ![]() Îtikâdı bozuk olan Şiî, Mûtezilî ve Hâricîler de Kûfe'de yaşıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe bir gün zamanın âlimlerinden Şa' bî'nin yanından geçiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kelâm ilmini öğrenip yüksek dereceye ulaştıktan sonra Hammâd bin Ebî Süleymân'ın ders halkasına katılarak fıkıh ilmini tahsîle başladı ![]() Fıkıh ilmine nasıl başladığını talebesi Ebû Yûsuf ve diğer talebelerinin bir sorusu üzerine şöyle anlatmıştır: "Bu, Allahü teâlânın tevfik ve inâyeti iledir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam, kelâm, münâzara ve diğer ilimleri öğrenip fıkıh ilmini tahsile başladıktan sonra, îtikâdî meselelerde insanları doğru yoldan ayıran sapık fırkalarla mücâdele etti ![]() ![]() İmâm-ı A'zam'ın Hammâd bin Ebî Süleymân'dan ilim tahsîl ettiği sıralardaydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabah olunca genç talebesi Nûmân bin Sâbit, hocası Hammâd'ın rahmetullahi aleyh huzûruna girdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hammâd bin Ebî Süleymân ve İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe münâzara için insanların toplandıkları meydana gittiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sayıları bilir misin?" Dehrî; "Evet ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dehrî yine dedi ki: "Her var olanın muhakkak bir yeri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dehrî son olarak; "Şimdi O ne iş yapmakla meşgûldür?" diye sordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zamEbû Hanîfe hazretleri,Hammâd bin Ebî Süleymân'ın derslerine yirmi sekiz yıl devâm edip emsalsiz bir dereceye ulaştı, daha ders aldığı sıralarda fıkıhta tanınıp meşhûr oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe hazretlerinin Kûfe'de tahsîl ettiği hocalarından bâzıları şunlardır: Âmir bin Şerâhil eş-Şa'bî, Süleymân bin Mihrân el-A'meş, Ebû İshak es-Sebîî, Hâkim bin Uteybe, Mansûr bin Mu'temir et-Teymî Kûfe dışında diğer ilim merkezlerine de giden İmâm-ı A'zamEbû Hanîfe hazretleri bâzan bir sene süren seyâhatlerinde Mekke ve Medîne'ye gitti ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe hazretlerinin Kûfe dışındaki diğer şehirlerde ilim öğrendiği hocalarından bâzıları da şu zâtlardır: Tâbiîn büyüklerindenAmr bin Dînâr el-Cümahî, Ebû Zübeyr Muhammed, İbn-i Şihâb ez-Zührî, hazret-i Ebû Bekr'in torunu Kâsım bin Muhammed, Medîne'nin meşhûr âlimlerinden Hişâm bin Urve ve Yahyâ bin Saîd el-Ensârî, Basra'daki en meşhûr âlimlerden Eyyûb bin Keysân es-Sahtiyânî, Katâde bin Diâme, Bekr bin Abdullah Müzenî ![]() AyrıcaPeygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem torunlarından Zeyd bin Ali'den ve Muhammed Bâkır'dan da ilim ve mârifet öğrenen İmâm-ı A'zam'a, Muhammed Bâkır hazretleri buyurdu ki: "Ceddimin şerîatini bozanlar çoğaldığı zaman sen onu canlandıracaksın, sen korkanların kurtarıcısı, şaşıranların sığınağı olacaksın ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İmâm-İ A'zam Ebû Hanîfe |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İmâm-İ A'zam Ebû HanîfeEshâb-ı kirâmdan İbn-i Abbâs'ın ilmini Mekke fakîhi Atâ bin Ebî Rebâh ve İkrime'den, hazret-i Ömer ve onun oğlu Abdullah'tan nakledilen ilimleri Abdullah bin Ömer'in âzâdlısı Nâfî'den öğrendi ![]() ![]() ![]() Tasavvuf ilmini de Silsile-i aliyye denilen evliyânın büyüklerinden olan Câfer-i Sâdık'tan öğrendi ![]() ![]() Zâhirî ve mânevî ilimlerde zamânının en büyük âlimi olanİmâm-ı A'zam bir gün Halîfe Mansûr'un yanına girdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam'ın hocasıHammâd bin Ebî Süleymân vefât edince, hocasının talebeleri, arkadaşları ve halkın ileri gelenleri, onun yerini dolduracak âlimin, ancak İmâm-ı A'zam'ın olduğunu görerek, ısrârla hocasının yerine geçmesini istediler ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam, hocası Hammâd'ın yerine geçince, ilmi, vakarı, üstün tevâzuu, takvâsı, tatlı sözleri ve güler yüzüyle herkes tarafından sevilen ve dînî meselelerde insanların karşılaştıkları zorluklara çare bulan tek mürâcaat kaynağı oldu ![]() ![]() İmâm-ı A'zamın meclisinde halk tarafından sorulan suâllerin cevaplandırılması ve talebeler için verilen muntazam dersler olmak üzere iki türlü müzâkere yapılırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'nin başta gelen talebeleri; İmâm-ı Ebû Yûsuf ismiyle meşhûr olanYâkûb binİbrâhim, Muhammed Şeybânî, Züfer bin Huzeyl, Hasan bin Ziyâd, oğlu Hammâd, Abdullah bin Mübârek, Veki' bin Cerrâh, Ebû Amr Hafs bin Gıyâs, Yahyâ bin Zekeriyyâ, Dâvûd-i Tâî, Esad bin Amr, Âfiyet bin Yezid el-Advî, Kâsım bin Ma'an, Ali bin Müshir, Hibban bin Ali gibi yüzlerce âlimlerdir ![]() İmâm-ı A'zam ticâretle de uğraşırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerek ilim meclisine gerek sohbetlerine uzaktan yakından gelen pekçok kimse ondan ilim ve mârifet tahsîl ettiler ![]() ![]() Allah bize, insanların mümin olanlarını sevmemizi, onlara karşı saygı beslememizi ve aslâ kırıcı olmamamızı, kalplerinde ne sakladıklarını bilemeyeceğimizi, hareketlerimizi buna göre ayarlamamızı emretmiştir ![]() Talebesi Yûsuf bin Hâlid es-Semtî bir vazifeye tâyin edilip, Basra'ya giderken, Ebû Hanîfe ona şu tavsiyelerde bulunmuştur: "Basra'ya vardığında halk seni karşılayacak, ziyâret ve tebrik edecek ![]() ![]() ![]() ![]() Seninle başkaları arasında bir toplantı akdedilir veya insanlar mescidde etrafını sarıp aranızda bâzı meseleler görüşülürse, yahut onlar bu meselelerde senin bildiğinin aksini iddiâ ederlerse onlara hemen muhâlefet etme ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Seni ziyârete gelenlere ilimden bir şey öğret ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haram ve şüphelilerden şiddetle sakınan İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe hazretleri helal lokma husûsunda buyurdu ki: "Dînin alış-veriş kısmını bilmeyen, haram lokmadan kurtulamaz ve ibâdetlerin sevâbını bulamaz ![]() ![]() İmâm-ı A'zam'ın yaşadığı devir, Emevîler ve Abbâsîler zamânına isâbet etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Emevîlerin son zamanlarında Emevî vâlisi, İmâm-ı A'zam'a devlet idâresinde bir vazife vermek istedi ve bu hususta zorladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Emevîler devrinde bâzı baskı ve işkenceler gören İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe hazretleri, Abbâsîler devrinin ilk zamanlarında ilim öğretmeye ve talebe yetiştirmeye devâm etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yüz elli senesinde dünyânın zîneti gider ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe hazretleri ulûm-ı âliyye denilen yüksek din ilimlerinde en üstün derecede âlim idi ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı Şâfiî hazretleri; "Fıkıh ilminde mütehassıs olmak isteyen, Ebû Hanîfe'nin kitaplarını okusun ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük âlim Mis'ar, Ebû Hanîfe'nin karşısında diz çökerek, bilmediklerini sorar öğrenirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Âli bin Âsım diyor ki: "Ebû Hanîfe'nin ilmi, zamânındaki âlimlerin ilimlerinin toplamı ile ölçülse, Ebû Hanîfe'nin ilmi fazla gelir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İmâm-İ A'zam Ebû Hanîfe |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İmâm-İ A'zam Ebû HanîfeBüyük hadîs âlimi A'meş, İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'den birçok mesele sordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'nin verâ ve takvâsı daha çok olduğundan, hadîs nakledebilmesi için çok ağır şartlar koymuştu ![]() ![]() İmâm-ı A'zam, İslâmiyeti; îmân, amel ve ahlâk esasları olarak bir bütün hâlinde insanlara yeniden duyurmuş, şüphesi ve bozuk bir düşüncesi olanlara cevaplar vermiş, müslümanları çeşitli fitne ve propagandalarla zaafa düşürmek, parçalamak ve böylece İslâm dînini yıkabilmek ümidine kapılanları hüsrâna uğratmış, önce îtikâdda birlik ve berâberliği sağlamış; ibâdetlerde, günlük işlerdeAllahü teâlânın rızâsına uygun bir hareket tarzının esaslarını ve şeklini tesbit etmiştir ![]() ![]() Hadîs-i şerîfte; "Îmân Süreyya yıldızına çıksa, Fârisoğullarından biri elbette alıp getirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Peygamberler benimle öğündükleri gibi ben de Ebû Hanîfe ile öğünürüm ![]() ![]() ![]() "Ümmetimden biri, şerîatimi canlandırır ![]() ![]() ![]() "Her asırda ümmetimden yükselenler olacaktır ![]() ![]() Hazret-i Ali de; "Size bu Kûfe şehrinde bulunan, Ebû Hanîfe adında birini haber vereyim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam'ın zamânında ve sonraki asırlarda yaşayan İslâm âlimleri hep onu medhetmişler, büyüklüğünü bildirmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İshâk bin Ebû Fedâ'dan nakl olunur: "İmâm-ı Mâlik'i gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı Şâfiî: "Ben Ebû Hanîfe'den daha büyük fıkıh âlimi bilmem, fıkıh öğrenmek isteyen onun talebesinin ilim meclisinde otursun, onlara hizmet etsin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine İmâm-ı Rabbânî (rahmetullahi aleyh) ve Muhammed Pârisâ (rahmetullahi aleyh) buyurdular ki: "Îsâ aleyhisselâm gibi ulülazm bir peygamber gökten inip İslâm dîni ile amel edince ve ictihâd buyurunca, ictihâdı İmâm-ı A'zam'ın (rahmetullahi aleyh) ictihâdına uygun olacaktır ![]() ![]() Son asrın, zâhir ve bâtın ilimlerinde kâmil, dört mezhebin fıkıh bilgilerinde mâhir, büyük âlim Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri buyurdu ki: "İmâm-ı A'zam, İmâm-ı Yûsuf ve İmâm-ı Muhammed de, Abdülkâdir Geylânî gibi büyük evliyâ idiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslâm âlimleri, İmâm-ı A'zam'ı bir ağacın gövdesine, diğer âlim ve velîleri de bu ağacın dallarına benzetmişler, o'nun her bakımdan büyük ve üstün olduğunu, diğerlerinin ise bir veya birkaç bakımdan büyük kemâlâta (olgunluklara, üstünlüklere) erdiklerini belirtmişlerdir ![]() İslâm dünyâsında ilimleri ilk defâ tedvin ve tasnif eden odur ![]() ![]() ![]() ![]() İyi düşünüldüğünde bütün insanlığın dünyâ ve âhiret saâdetini doğrudan doğruya ilgilendirdiği açıkça görülen bu çok mühim hizmet, İmâm-ı A'zam'ın zamânında ve daha sonra yetişen mezheb imâmları, İslâm âlimleri, evliyânın büyükleri tarafından da tâzim ve şükranla yâdedilmiştir, "Ehl-i sünnetin reisi", "İmâm-ı A'zam= En büyük imâm" adıyla anılmıştır ![]() İmâm-ı A'zam, Allahü teâlânın rızâsından başka bir düşüncesi olmayan büyük bir âlimdi ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe nefsine tam hâkimdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca kuvvetli şahsiyeti, keskin zekâsı, üstün aklı, engin ilmi, heybeti, geniş muhâkemesi, muhabbeti ve câzibesi ile, karşılaştığı herkese tesir eder, gönüllerini cezbederdi ![]() ![]() ![]() ![]() Hâsılı İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe, İslâmiyetin müslümanlardan doğru bir îtikâd (Ehl-i sünnet îtikâdı), doğru bir amel ve güzel bir ahlâk istediğini bildirmiş, ömrü boyunca bu kurtuluş yolunu anlatmıştır ![]() ![]() İmâm-ı A'zam ayrıca ticâret yapardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir defâsında ihtiyar bir kadın gelip, ben fakirim, bana şu elbiseyi mâliyeti fiyatına sat dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam, kırk sene yatsı namazının abdesti ile sabah namazını kıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Komşusu bir genç vardı, her gece içki içer, eve sarhoş gelir, bağırır çağırırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vâsıt şehrinde fazîletli bir zât vardı, ismi (Nu'mân'ın kölesi) idi ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İmâm-İ A'zam Ebû Hanîfe |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İmâm-İ A'zam Ebû Hanîfeİmâm-ı A'zam'ı çekemiyen biri, o'nu ve talebelerini nehir kenarında bulunan bahçesinde bir ziyâfete dâvet etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam, bir gece rüyâsında Peygamberimizin kabrini açmış, mübârek bedenine sıkıca sarılmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gece yatsı namazını cemâatle kılıp çıkarken, bir ayağı kapının dışında, bir ayağı daha mescidde iken bir konu üzerinde talebesi Züfer ile sabah ezânına kadar konuşup, diğer ayağını çıkarmadan sabah namazını kılmak için tekrar mescide girmiştir ![]() İmâm-ı A'zam'ın büyüklüğünü çekemeyenler, onun Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesini bırakıp sâdece kendi aklıyla ve kıyas yoluyla hareket ettiği dedikodusunu yayıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkincisi: Namaz mı daha fazîletli, yoksa oruç mu? Namaz daha fazîletli, diye cevap verdi ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncüsü: Bevil mi daha pis, yoksa meni mi? Bevil daha pisdir diye cevap verdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı A'zam'ın eserleri çok olup zamânımıza kadar gelenleri on tânedir ![]() ![]() ![]() 1) Risâle-i Reddi Havâriç ve ReddiKaderiyye, 2) El-Fıkh-ul-Ekber, 3) El-Fıkh-ül-Ebsât, 4) Er-Risâle Osman-ı Bustî, 5) Kitâb-ül-Âlim vel-Müteallim, 6) Vasiyyet-Nûkirrû,7) Kasîde-i Nu'mâniyye, 8) Ma'rifet-ül-Mezâhib, 9) El-Asl, 10) El-Müsned-ül-İmâm-ı A'zam li Ebî Hanîfe ![]() BUNU SENİN VE BÜTÜN MÜSLÜMANLARIN İYİLİĞİ İÇİN YAPIYORUM Talebelerinin önde gelenlerinden İmâm-ı Ebû Yûsuf'a şu vasiyette bulundu: "Ey Yâkûb (Ebû Yûsuf)! Sultana saygı göster ![]() ![]() ![]() ![]() Sultanın dostları ve tarafları ile buluşma ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hanımının yanında yabancı kadınlardan konuşma ![]() ![]() Her halde Allahü teâlâdan kork, kötülüklerden korun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hoca ve üstâdlarına hürmet et, onlara dil uzatma ![]() ![]() ![]() Çok gülme ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nefsini her zaman murâkabe edip gözet ve kontrol et ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hayvânî zevklerine ve nefsinin arzûlarına düşkün kimselerle düşüp kalkma ![]() ![]() ![]() ![]() Seninle bir hususta istişâre etmek, danışmak isteyen kimseyi dinle ![]() ![]() ![]() ![]() Cimrilikten sakın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yolda giderken sağa sola bakma ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zâlim sultan ve âmirlerin yanında bulunma ![]() ![]() ![]() İlim meclislerinde hiddet ve şiddet göstermekten sakın ![]() ![]() ![]() ![]() SAĞIR, KÖR, DİLSİZ VE TOPAL HANIM! İmâm-ı A'zam'ın babası Sâbit, daha bekar iken temiz ahlâklı, takvâ ve verâ sâhibiydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sözleri duyan Sâbit bin Zûtâ Allahü teâlâya şükretti ve; "Yâ Rabbî! Sen her şeye gücü yetensin ![]() ![]() ![]() ALLAH'A ŞÜKRETMEK İmâm-ı A'zam hazretleri, Allahü teâlâdan çok korkardı ![]() "Mümin, Allahü teâlâdan korktuğu kadar hiç bir şeyden korkmaz ![]() ![]() ![]() Mümin, Allahü teâlânın kendisini devamlı murâkabe ettiğini bilir ![]() ![]() KAPTANSIZ GEMİ OLUR MU? Bir defâsında dünyâya kadîm, yâni dünyânın bir yaratıcısı yoktur diyen dehrîlerden bir grup, İmâm-ı A'zamEbû Hanîfe'yi öldürmek üzere geldiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O PARAYI SANA HEDİYE ETMİŞTİM İmâm-ı A'zam bir gün yolda giderken onu gören bir adam, yüzünü ondan saklayıp başka bir yola saptı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ÂLİMLERİN KANI ZEHİRDİR İmâm-ı A'zam talebeleri arasında bulunduğu bir sırada vücûdunu bir akrep soktu ve yere düştü ![]() ![]() ![]() ![]() 1) Menâkıblar (Kerderi, Mekkî, Zehebi, İbn-i Abdilber) 2) Hayrâtü'l-Hisân 3) Tabakât-us-Seniyye (Temîmî) 4) Vefeyâtü'l-A'yân 5) El-Cevâhirü'l-Mudiyye; s ![]() 6) Miftâhu's-Seâde; c ![]() ![]() 7) Tezkiretü'l-Evliyâ; s ![]() 8) İbn-i Âbidîn; c ![]() ![]() 9) Brockelman; Gal ![]() ![]() ![]() ![]() 10) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49 ![]() ![]() 11) Eshâb-ı Kirâm; (6 ![]() ![]() 12) FâideliBilgiler; (3 ![]() ![]() 13) Rehber Ansiklopedisi; c ![]() ![]() 14) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|