![]() |
Ömer Bin Abdülazîz |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ömer Bin AbdülazîzÖMER BİN ABDÜLAZÎZ Tâbiînin büyüklerinden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Ömer, halîfeliği zamânında bir gece Medîne’de kol gezerken sabaha karşı bir evden, bir kadının kızına; “Süte su koy!” dediğini işitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Babası Abdülazîz bin Mervân, adâlet, insâf ve diyânet sâhibi biriydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Babası Abdülazîz bin Mervân 705 târihinde vefât edince amcası halife Abdülmelik onu Şam’a getirdi ve kızı Fâtıma’yı ona nikâhladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Enes bin Mâlik hazretleri onun hakkında: “İmâmlık yapmakta Resûlullah efendimize, Ömer bin Abdülazîz’den daha çok benzeyen kimse görmedim ![]() ![]() Ünü her tarafa yayıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halîfe Abdülmelik’in 717 târihinde vefâtı ile vezîri Recâ emirleri toplayıp mühürlü ahidnâmeyi açarak okudu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Reyyâh bin Ubeyde anlatır: “Ömer bin Abdülazîz hazretleri Medîne’de vâli iken bir gün koluna girdiği zayıf bir ihtiyarla birlikte gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz halîfe olduktan sonra hilâfet konağına götürülmek üzere alay atları getirdiklerinde; “Bunlar ne?” dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz halîfe olduğu sene Medîne-i münevverede bulunan, oğlu Abdülmelik’e şöyle yazdı: "Şahsımdan sonra kendisine nasîhatte bulunup, gözetip, muhafaza etmek mecbûriyetinde olduğum, ilk insan sensin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri hilâfet makâmına geçtiği gün, zamanının tanınmış fıkıh âlimlerinden Sâlim bin Abdullah, Recâ bin Hayve ve Muhammed bin Ka’b Kurazî’yi dâvet edip, onlara; “Halk her ne kadar bir nîmet olarak görüyorsa da ben bu halîfelik makâmını; taşıyamayacağım bir yük ve çok ağır bir mesûliyet olarak görüyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz, yakın dostu hazret-i Sâlim’e; “Kardeşim Sâlim! Allahü teâlâ beni halîfelik ile imtihan ediyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halîfeliği zamanında yaptığı bütün işlerde gözleri önüne kıyâmet gününü getirirdi; halkının haklarını lâyıkıyla yerine getirememekten çok korkuyordu ![]() ![]() ![]() Müslim ve gayr-i müslim tebeasına çok âdil davranıp, yaptığı işlerde adâleti yaygınlaştırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Devrinin âlim ve velîlerinden Mâlik bin Dinâr hazretleri anlatır: “Ömer bin Abdülazîz halîfe olduğunda bir çobanın şöyle dediği işitildi: “Acaba bu temiz, âdil halîfe kimdir?” Çobana; “Böyle olduğunu nereden anladın?” diye sorulduğunda; vazîfesi dağ bayır demeyip koyun otlatan, çeşitli yırtıcı hayvanların tehlikesini pek iyi bilen çoban, sâfiyetle bulduğu teşhisiyle şu cevâbı verdi: “Âdil bir halîfe başa geçince, kurtlar kuzulara saldırmaz ![]() ![]() Halîfe Ömer bin Abdülazîz hazretleri her gün âlimleri çağırır, onlarla ölüm ve kıyâmet hâllerinden konuşurlardı ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ömer Bin Abdülazîz |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ömer Bin AbdülazîzÖmer bin Abdülazîz hazretleri Allahü teâlânın emir ve yasaklarını yerine getirmede ve halka bildirmede çok dikkatliydi ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri dîne sokulan bid'atleri ortadan kaldırıp, unutulmuş sünnetleri meydana çıkarmaya çalıştı ![]() Hadîs-i şerîfleri toplatıp, kitap hâline getirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri Evzâî’ye yazdığı bir mektubunda; “Biliniz ki, ölümü çok hatırlayan kimse, az bir dünyâlık ile iktifâ eder, konuştuğu kelimelerin hesâbını vereceğini düşünen çok az konuşur, ancak lüzumlu sözleri söyler ![]() ![]() ![]() Meymûn bin Mihran anlatır: “Ömer bin Abdülazîz ile berâber bir kabristana uğradık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri yine buyurdu ki: “Geçen gece ölüleri düşündüm ![]() ![]() ![]() ![]() Âlimlerden birisi Ömer bin Abdülazîz’i ziyâret etti ![]() ![]() ![]() ![]() Halîfeliğinde, yanına bir heyet gelmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yezîd-i Rakkâşî, Ömer bin Abdülazîz’in huzûruna geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretlerinin yanına birisi gelerek; “Falanca kimse, sizin için şöyle, şöyle söylüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir kimse, Ömer bin Abdülazîz hazretlerine gelip, birinin kendisine zulmettiğini söyledi ![]() ![]() ![]() Bir Cuma namazını kıldırdıktan sonra, insanların arasında oturdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri bir sarhoşu gördü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisine Allahü teâlâ kimleri çok sever diye sordukta o; “Allahü teâlâ şu üç kimseyi çok sever: 1) Gücü yettiği halde affedeni, 2) Hiddetli ânında öfkesine hâkim olanı, 3) Allahü teâlânın kullarına şefkatli olanı ![]() ![]() İnsanlara olduğu gibi hayvanlara da merhametliydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün hanımına; “Bir dirhemin var mı? Biraz üzüm alalım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri, oğlunun bin dirheme bir yüzük taşı satın aldığını haber aldı ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün etrafındakiler Ömer bin Abdülazîz’e; “İnsanların en ahmağı kimdir ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri, hutbe okurken kalbine ucb (kendini beğenmek) hâli gelirse hutbeyi yarıda keser, yazı yazarken olursa o kâğıdı yırtardı ve; “Allah’ım nefsimin şerrinden sana sığınırım ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri bir gece namaz kıldı ![]() ![]() ![]() ![]() Yer altında bir mahzeni vardı ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri akrabâlarından birisine gönderdiği bir mektupta şunları yazdı: “Eğer gece ve gündüzünde ölümü hatırlamağı şiâr edinmek istersen fânî ve geçici olana rağbet etmeyip, bâkî ve devamlı olana yönel ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz, Şam’da, bir mimber üzerinde hutbe okudu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz başka birisine yazdığı mektubunda; “İmdi, sana Allahü teâlâdan korkmayı, Allahü teâlânın sana ihsân ettiği şeylerle, âhirete hazırlanmayı tavsiye ederim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri, veliahd Yezîd bin Abdülmelik’e şöyle yazdı: “Bismillâhirrahmânirrahîm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() En güzel söz, Allahü teâlâya hamdetmek (Elhamdülillah demek) ve O’nu anmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ömer Bin Abdülazîz |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ömer Bin AbdülazîzBir vâlisine şöyle yazdı: “Ellerini müslümanların kanından, mideni malından, dilini ırzından uzak tut! Böyle yaparsan sana zeval yoktur ![]() “Namaz, seni yolun yarısına getirir, oruç, tam Melik’in kapısına iletir ![]() ![]() “Allahü teâlâ bir kuluna verdiği nîmeti alıp da karşılığında sabrı nasîb ederse, nîmete mukabil verdiği (sabır), o nîmetten daha efdaldir (kıymetlidir) ![]() “Ölümü çok hatırla ![]() ![]() “Siz seferdesiniz ![]() ![]() ![]() “Ey insanlar! Allahü teâlâ mahlûkları yarattı ve onları uyuttu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Her yolculuğun kendine has bir azığı, hazırlığı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Allah’tan korkun ve aşırı şakadan kaçının; zîrâ aşırı şaka, kin tutmağa, kin de kötülüklere sebeb olur ![]() Ömer bin Abdülazîz yanındaki toplulukla berâber bir cenâzeyi defnetmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kabir yine Ömer bin Abdülazîz’e şöyle dedi: “Sen, kabirlere uğradığın zaman, dünyâda iken zengin olanlara, zenginliğinizden ne kaldı, fakirlere de fakirliğinizden ne kaldı diye sor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öyleyse, ey yarın bu kabirlerin sâkini olacak insan! Seni şu fânî dünyâda aldatan nedir? Sen dünyâda devamlı kalacağını mı sanıyorsun? Elinde bir senedin var mı? Görmüyor musun, ölüm her gün birisine geliyor! Yoksa susuzluktan, terlere boğan o korkudan sana rahatlık ve teselli veren bir şey mi var? Keşke sen o sert toprak üzerindeki hâlini bilseydin! Ey insan! Rüyâda çeşit çeşit lezzetlere ve zevklere kavuşan bir insan gibi, dünyânın şu geçici faydalarıyla seviniyor, küçük ve basit işlerle uğraşıyorsun ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretleri oradan ayrılıp gitti ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz’in sulh, sükûn idâresini çekemeyenler vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine yakınları; “Beytülmâldan âilene bir şeyler vasiyet et, senden sonra onlar sıkıntıya düşmemeli ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretlerinin hastalığı ağırlaşınca tabib çağırdılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Lâ ilâhe illallah ![]() ![]() ![]() Vefâtından önce şöyle vasiyet etti: “Ey Meymûn bin Mihrân! Velid mezara konduğunda oradaydım ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz beyaz, ince ve nâzik yüzlü, zaîf, güzel sakallı, tatlı ve sevimli idi ![]() ![]() Vefât edince, zamânın âlimleri tâziyede bulunmak için hanımının yanına gittiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz hazretlerinin vefâtından sonra Halîfe Zeyd ibni Melik, Fâtıma binti Abdülmelik’in beytülmaldeki ziynet ve mücevherlerini iâde etmek isteyince, Fâtıma; “Vallahi kabûl etmem ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz’in vefâtına bütün tebeası üzüldü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ömer Bin Abdülazîz |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ömer Bin AbdülazîzMus’ab bin A'yun anlatır: “Ömer bin Abdülazîz halîfe iken Kirman’da koyun güderdim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz’in vefâtıyla ilgili, şâirler mersiyeler söyliyerek onun kıymetini dile getirdiler ![]() O, büyük bir güneşti, doğmaz, gayri bir daha Mâtemini tutarak saçamaz nûr ve ziyâ ![]() Sarardı güneş artık, karardı cihan bile ![]() Yûnus bin Ebû Şebib; “Ömer bin Abdülazîz hazretlerini, halîfeliğinden önce gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz, Ehl-i Beyt’e çok hürmet, izzet ve ikrâmda bulunduğundan, hazret-i Ali’nin torunu Fâtıma binti Hüseyin; “Ömer bin Abdülazîz kalsaydı biz bir şeye muhtaç olmazdık ![]() ![]() Büyük velî ve âlimlerden Süfyân-ı Sevrî hazretleri ve İmâm-ı Şâfiî hazretleri; “Halîfeler beştir; Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali ve Ömer bin Abdülazîz’dir ![]() ![]() Fıkıh âlimlerinden Meymûn bin Mihrân, Ömer bin Abdülazîz hakkında: “Âlimler, Ömer bin Abdülazîz’in yanında talebeydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mâlik bin Dinâr buyurdu: “Dili dönen, zâhidim deyip duruyor ![]() ![]() ![]() Ömer bin Abdülazîz’in insanlara rehber olan sözlerinden bâzıları şöyledir: “Öfke ve hırstan korunmuş olan kurtulmuştur ![]() “Takvâ sâhibinin ağzına gem vurulmuştur ![]() “Ey insanlar! Allah’tan korkun ![]() ![]() “Bizden önce helâk olanlar, hakkı engellemek ve zulüm yapmak yüzünden mahvoldular ![]() ![]() “Müslümanlardan bir söz işittiğinde onu hayra yor, sakın şerre yorma!” "Sizden öncekilerin kabul ettikleri bilgileri alınız ![]() ![]() ![]() SIRAT KÖPRÜSÜ Ömer bin Abdülazîz’in câriyesi yanına geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MÜRÜVVET Bir gece ona misâfir geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() DÜN GEÇTİ Bir gün Ömer bin Abdülazîz hazretleri cemâate hitâben: Ey insanlar! Sizler, ölüm için hedefler durumundasınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() GELENLER DURMUYOR Ömer bin Abdülazîz'in son Cumâ hutbesi şöyleydi: “Ey muhterem müslümanlar! Şunu iyi biliniz ki, lüzumsuz bir hiç olarak yaratılmadığınız gibi, yaptığınız işlerden de sorgu ve sorumsuz kalacak değilsiniz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey muhterem cemâat! Muhakkak biliniz ki; mahşer gününde emniyet ve korkusuzluk, bugünden o günü düşünüp de Allah’tan korkan, küfür ve günahtan sakınan ve bu fânî âlemi bekâ âlemi olan âhirete üstün tutarak, şehvânî hislerinin esiri olmayanlar içindir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Âhiret âlemine gidenleri her gün uğurluyor ve götürdüğünüz kabirlerde kara toprak altında yataksız, yastıksız, tek ve tenha bırakıp dönüyorsunuz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey muhterem cemâat! Zannetmeyin ki, kendimde bir büyüklük gördüğüm için size böyle nasîhat ediyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EN AHMAK KİMSE Ömer bin Abdülazîz, bir sarhoş gördü yolda, Yakalayıp bir cezâ, verecekti orada ![]() Lâkin tam o sırada, hakaret etti sarhoş, O ise saldı onu, kaldı yine başıboş ![]() Dediler ki: “Siz ona, cezâ verecektiniz, O hakâret edince, niçin salıverdiniz?” Buyurdu: “Sarhoş hâlde, gördüm onu ilk defâ, Dînin emri îcâbı, verecektim bir cezâ, O hakâret edince, öfke geldi kendime, Korktum nefsim karışır, bu hâlis niyetime ![]() Buyurdu: “Hak teâlâ, üç kişiyi çok sever, Birincisi odur ki, herkese şefkat eder ![]() İkincisi, haklıyken, suçluyu affedendir ![]() Üçüncüsü, kızgınken, öfkesini yenendir ![]() Bir gece, hânesinde, misâfiri var iken, Lâmbasının ışığı, azalmıştı âniden ![]() Misâfirler dedi ki: “Yâ Emîr-el müminîn! Lâmbanın yağı bitmiş, koyalım, izin verin ![]() Buyurdu: “İş gördürmem, kendi misâfirime, Zîrâ bu, hiç yakışmaz, benim mürüvvetime ![]() Dediler: “Hizmetçiyi, kaldıralım, o koysun” Buyurdu: “Yeni yattı, bırakın da uyusun ![]() Sonra kalktı kendisi, yağ koydu lâmbasına, Şaştı herkes bu işi, kendinin yapmasına ![]() Buyurdu ki: “Bu işi, yapmadan da Ömer'dim, Kalkıp yaptım, bakınız, yine aynı Ömer'im ![]() İnsanın hayırlısı, Hak teâlâ indinde Tevâzu gösterendir, her bir hareketinde ![]() Bir gün tanıdıkları, sordular kendisine: “İnsanların içinde, en ahmak kimdir?” diye ![]() Buyurdu: “Dünya için, âhireti satandan, Daha ahmak bir kişi, olamaz insanlardan ![]() Ömer bin Abdülazîz, bir gün Hasan Basrî’ye, Mektup yazdı “Bana bir, nasîhat eyle” diye ![]() Buyurdu: “Bilesin ki, bu dünyâ bir konaktır, En büyük akıllılık, ona aldanmamaktır ![]() Zîrâ onun üstünde, yaşıyanlar ölürler, Sonra yaptıklarının, hesâbını verirler ![]() Eğer ki bu dünyâyı, üstün tutsa bir kişi, Zillet içinde yaşar, çetin olur her işi ![]() Dünya zehir gibidir, bilmiyenler onu yer, O da o kimseleri, öldürür, helâk eder ![]() Diriler ölülerden, hiç mi ibret almıyor? Ölmiyecekmiş gibi, dünyâya aldanıyor ![]() Her gün ayrı üzüntü, her gün ayrı bir keder, Râhata kavuşmadan, âniden ölüp gider ![]() Zîrâ olmaz rahatlık, bu dünyada kat’iyyen, Rahatlık âhirette, olacak ebediyyen ![]() İnsan düşünmez mi ki, bir gün elbet ölecek, Ne yaptıysa, tek be tek, hesabını verecek ![]() Aklı olan yaşamaz, dünyâda gaflet ile, Aksi hâlde ne kadar, üzülse azdır bile ![]() Dünyâya sarılanı, dünyâ hep aldatmıştır, Üzüntüsü üstüne, hep üzüntü katmıştır ![]() Dünyâda Allah için, çalışmak dünyâ olmaz, Müminin malı olur, lâkin kalbine koymaz ![]() 1) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49 ![]() ![]() 2) Fâideli Bilgiler; s ![]() 3) Hilyet-ül-Evliyâ; c ![]() ![]() 4) Tehzîb-ül-Esmâ vel-Lüga; c ![]() ![]() 5) Tezkiret-ül-Huffâz; c ![]() ![]() 6) El-Kâmil fi’t Târih; c ![]() ![]() 7) Fevât-ül Vefeyât; c ![]() ![]() 8) Tehzîb-üt-Tehzîb; c ![]() ![]() 9) Vefeyât-ül-A’yân; c ![]() ![]() 10) Şezerât-üz-Zeheb; c ![]() ![]() 11) Târîh-ül-Hamîs; c ![]() ![]() 12) Târih-i Taberî; c ![]() ![]() 13) İbni Haldun Târihi; c ![]() ![]() 14) Menâkıb-ı Ömer bin Abdülazîz (İbn-i Cevzî) 15) Sıfat-us-Safve; c ![]() ![]() 16) Sîret-i Ömer bin Abdülazîz (Menâvî) 17) Tabakât-ı İbn-i Sa’d; c ![]() ![]() 18) Târih-ül-Hulefâ; s ![]() 19) Rehber Ansiklopedisi; c ![]() ![]() 20) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|