|  | Muhammed Murâd Efendi |  | 
|  08-02-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Muhammed Murâd EfendiMUHAMMED MURÂD EFENDİ İstanbul'da yetişen âlim ve velîlerden  1788 (H  1203) senesinde İstanbul'da doğdu  1847 (H  1264) senesinde vefat etti  Kabri İstanbul'da Çarşamba semtinde tekkesi yanında kurduğu Dâr-ül-Mesnevî bahçesindedir  Babası Şeyh Abdülhalîm el-Ahıshavî en-Nakşîbendî'dir  Beş yaşında ikenMuhammed Himmet Efendi mektebine başlayıpKur'ân-ı kerîm okumayı öğrendi  Yedi yaşında Kur'ân-ı kerîmi ezberlemeye başladı  On yaşında hıfzını bitirdi  Hıfzını tamamlayınca babası o devrin İstanbul'da bulunan kırâat âlimlerini dâvet edip SultanSelim Câmiinde hatm duası yaptırdı  Üç gün müddetle cemiyetler tertib edildi  Ziyafet verildi  Bundan sonra Hace Ahmed Efendinin mektebinde iki sene secâvend, tecvid ilmihal öğrendi  Birgivî Şerhi ve benzeri kitabları okudu  On iki yaşında Bolulu HaceHalil Efendiden Arapça öğrenmeye başladı  Sarf ve nahiv öğrenip İzhar kitabını okudu  Sonra Şeyh Yahya Efendiden Molla Câmi hazretlerinin Kâfiye Şerhini (Molla Câmi kitabını) okuyup tamamladı  Bu hocasından mantık ilminde İsâgûci, Tasavvurât kitablarını da okudu  Bu kitablardan bazılarını başka hocalardan da okuyup tamamladı  Yine Meşârik-ül-Envâr, İbn-i Melek, Şerh-i Akâid kitablarını ders almak sûretiyle okudu  Bu sırada onsekiz yaşında idi  Farsçadan da Tuhfe-i Vehbî, Pend-i Attar, Gülistan, Bostan kitablarını Divan-ı Hâfızı Şirâziden bir miktar okudu  Bu tahsilinden sonra Eyüb Sultan semtindeAbdullah Kaşgarîden de ders alıp bazı kitabları ondan okudu  Bu kitablar arasında Mesnevî-yi Şerîfi de okudu  Tasavvufta ise Nakşibendiyye yolunun rehberlerindenŞeyh Nimetullah Efendiye talebe olup sohbetlerinde ve derslerinde bulundu  Bu hocasından Mişkat-ül-Mesabîh ve büyük İslam âlimi İmam-ı Rabbânî hazretlerinin İslâm dünyasında meşhur ve emsalsiz kitabı Mektûbât-ı Şerîfi okudu  Yine Vâiz Muhammed bin MuhammedŞeyh Hüşgûn'dan kırâat-ı seb'a ve kırâat-ı aşereyi okudu  Meşayıh-ül-Kurra Eyyüb Sultan Câmii baş imamı ve Sultan AhmedCâmii Cumâ vâizi El-Hâc AbdullahEfendiden de kırâat-ı aşere okudu  1814 (H  1230) senesinde başlayıp iki buçuk sene müddetle İmâmzâdeHâfız Muhammed Es'ad Efendiden Taftazânînin Akâid-i Nesefî Şerhini, Haşiye-iHayâlî, Kâdî-Mîr, Muhtasar-ül-Müntehî kitabları ve Şifâ-ı Şerîf, Dürer, Mutavvel, Hulâsatül-Hisab, Menâr Şerhi İbn-i Melek gibi kitabları okudu  1824 (H  1240) senesinde Regâib gecesinde devrin meşhur yirmi âliminden meydana gelen bir heyet huzurunda ve kalabalık bir cemâat önünde icâzet aldı  Kendisi de zamanla yetişdirdiği talebelere icazet vermiştir  Bolulu Seyyid Nu'man Efendi,Yemenicizâde Seyyid Hâfız Muhammed Efendi, Seyyid Hâfız Muhammed, Hâfız Necib Efendi ve Hâfız ÖmerDerviş Hasan meşhur talebeleridir  Osmanlı sultanlarından Üçüncü SelimHan, Dördüncü Mustafa Han ve Gâzi İkinci Sultan Mahmûd Han devirlerini yaşamış bir âlim olup kıymetli eserler yazmıştır  Bunlar arasında altı cildlik Mesnevî şerhi Hülâsat-üş-Şürûh, Şerh-i Tuhfe-i Şâhidî, Risalet-üs-Sakaleyn, Muin-ül-Vâizîn, Ferîdüddîn Attâr'ın Pendnâme'sine yazdığı Mâhadar adlı şerh, Kavâid-i Fârisî ve Divânı en önemli eserleridir  Murad Molla Dergâhında şeyhlik yaptı  Sultan Ahmed Câmiinde vaaz verirdi  Tekkenin yanında bir Dâr-ül-Mesnevî yaptırdı  Burada Mesnevî okuttu  Farsça bilgisi çok derindi  Devrinin ileri gelenlerine çok tesirli olmuştur  Ayrıca şairdi  Buyurdu ki: "Dünyada ve ahirette selâmeti isteyen kimse önce bedenini sıhhatli tutup, ihtiyacından fazla şeyleri kazanmak için haddi aşmamalıdır  Kendine her ne muamele yapılırsa başkasına da o muameleyi yapmalıdır  Bu nasihatı kabul eden kimse dünya ve ahirette selamet bulur  " "İlim ve mârifet ehli şöyle tenbih etmişlerdir: Üç kimse ile arkadaş olup sohbet et  Birincisi, ilim ehli ve hüner, sanat sahibi olan kimselerle arkadaş ol  Dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşman kolay olur  İkincisi, güzel ahlak sahibi kimselerle arkadaş ol  Çünkü böyle kimseler dostun ayıbını görmemezlikten gelerek örterler ve bu ayıbını nasîhatla, düzeltirler  Bu hususta çok gayret gösterirler  Üçüncüsü; kötü niyetli olmayan, dünyaya düşkünlük göstermeyen, sâdık ve ihlâslı olan kimseler  Şu üç sınıf kimseden de sakınmak lazımdır: Birincisi, fısk ve fücur ehli olup, günah işleyen, nefislerine uyup Allahü teâlânın emrinden çıkan kimselerdir  Bunlarla arkadaşlık ne dünyâ rahatı kazandırır ne de âhirette rahmete kavuşturur! İkinci grup, yalancı ve hâin olanlardır  Bunlarla dostluk acı azaba ve felâkete sebeb olur  Senden başkasına, başkasından sana söz taşır    Üçüncü sınıf, ahmak olanlardır  Bunların sözlerine itimat edilmez  Ne fayda sağlayabilirler ne de bir zarara mani olabilirler  Hayırlı gördükleri şer, faydalı gördükleri zararlıdır  Zararlı gördükleri faydalıdır  " "Şu hususlar iyi bir müslümanın vasıflarındandır  Allahü teâlâ mealen; "Mü'minler ancak kardeştir" (Hucurat Sûresi-13) buyurdu  Mü'minin itikadı doğru olmalıdır  Kendi nefsi için ne muâmele yaparsa müslüman kardeşleri için de aynı muâmeleyi yapmalıdır  Devamlı tâat üzere bulunup günahlardan sakınmalıdır  Doğru sözlü ve yalandan uzak olmalıdır  Hayra koşmalı ve hayra teşvik edici olmalıdır  Çok merhametli ve şefkatli olup her hususda adaletten ayrılmamalıdır  İslamiyetten asla ayrılmamalı, ahdinde sağlam ve vâdinde doğru olmalıdır  Hayır işleri tehir etmemeli ve değiştirmemelidir  Her hususda insaflı olmalı Allahü teâlânın her şeyi bildiğini aklından çıkarmamalıdır  Allahü teâlâ herşeye kâdirdir  Yumuşak huyluluğunun yanında şüphe ve tereddütten kurtulmuş bir kalbe sâhib olmalıdır  Sâlih ve başkasının iyiliğine çalışan iyi kalbli bir kimse olmalıdır  Allahü teâlâ meâlen; "Kim salih amel işlerse (sevab) kendinedir  " (Fussilet Sûresi-46) buyurdu  Gururlu olmamalı ve ibâdeti dünya menfaati için yapmamalı  Dostlar için iyi niyetli olup her feyzini Allahü teâlâdan bilmeli    " 1) OsmanlıMüellifleri; c  1, s  169 2) Mâhadar; s  388 | 
|   | 
|  | 
|  |