![]() |
Bişr-İ Hâfî |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bişr-İ HâfîBİŞR-İ HÂFÎ Sekizinci ve dokuzuncu yüzyıllarda Horasan'ın Merv şehrinde ve Bağdât'ta yaşamış olan büyük velîlerden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Îtibârlı bir âileye mensûb olan Bişr-i Hâfî, Merv reislerinden birinin oğludur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün eğlence âlemlerinden sonra sarhoş ve bitkin olarak evine dönerken yolda üstünde Besmele yazılı bir kağıt buldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allahü teâlâya tövbe ettikten ve eski yaşayışını terk ettikten sonra bir müddet memleketi olan Merv'de ilim tahsîliyle meşgûl oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onun geldiği yıllarda, dünyâ meraklılarının da âhiret sevdâlılarının da merkezi durumunda bulunan Bağdât'ta, Ahmed bin Hanbel hazretleriyle görüştü ![]() ![]() ![]() Hanbelî mezhebinin kurucusu Ahmed bin Hanbel, Bişr-i Hâfî'yi çok sever, devamlı yanına giderdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî'ye, bu ilme, yüksek derecelere nasıl kavuştun diye sorduklarında; "Az yemekle ![]() ![]() ![]() İlim ve fazîletteki yüksekliği, haram ve şüphelilerden sakınması sâyesinde insanlar arasında yüksek bir velî, konuşmaları ile, tesirli bir yol gösterici oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Dînî ilimlerde yüksek bir âlim, tasavvufta yüksek bir velî olan Bişr-i Hâfî, zamânının tıb bilgilerinde de söz sâhibi idi ![]() Bir gün Bişr-i Hâfî (rahmetullahi aleyh) rahatsızlanarak tabîb Abdurrahmân'a gitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allahü teâlânın emirlerine ve Peygamber efendimizin sünnetine titizlikle uyan, haram ve şüphelilerden şiddetle kaçınan Bişr-i Hâfî hazretleri, bir gece rüyâsında Peygamber efendimizi gördü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî pekçok kimseye ilim öğretip ders verdi ![]() ![]() İnsanlara vâz ve sohbetleriyle pek faydalı olan Bişr-i Hâfî hazretleri, onlara dünyâda ve âhirette kurtuluşa ermenin yollarını gösterdi ![]() "Bir gün Bağdât'ta bir adam gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gençliğimde Abadan'a gitmiştim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bir gün evime girince bir zât ile karşılaştım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî hazretleri yüksek hâller sâhibiydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mansûr es-Sayyâd isimli bir zât, bir bayram günü bayram namazını kıldıktan sonra Bişr-i Hâfî hazretlerine geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine bir sohbetinde buyurdu ki: "Dünyâda azîz olmak, âhirette selâmette kalmak isteyen, diline sâhib olsun ![]() ![]() ![]() ![]() İlme çalışmayı teşvik husûsunda da buyurdu ki: İlme çalışanın işâreti, dünyâdan kaçmaktır, dünyâyı sevip onda kalmak değil ![]() "Kendisiyle amel etmediğin şeyi bırakman daha iyidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Kâmil olan Allah yolcusu ile sohbet etmek, Kur'ân-ı kerîm okuyan ile sohbet etmekten daha sevimlidir ![]() "Mârifetten mahrum kalan kimse, ibâdetinin tadını bulamaz ![]() "Sizden biri, bir eser yazacak olursa, daha çok mânâ bakımından doğruluğuna dikkat etsin ![]() "Âlimin sözü doğru, yediği helâl ve dünyâ malına karşı sevgisi yok ise, zühdü, dünyâya düşkün olmaması çok olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bugün ilim, onu vâsıta yapıp karnını doyuranların eline geçti ![]() Bir sohbetinde de sabırla ilgili olarak şöyle buyurdu: "Sabır susmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() "Sabır güzeldir ![]() ![]() "Emri mârûf ve nehy-i anil-münker yapmak, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmek için, eziyetlere sabretmek gerekir ![]() Şükürle ilgili olarak Bişr-i Hâfî hazretleri buyurdu ki: "Âzâları içinde yalnız dili ile şükreden kimsenin şükrü az olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir sohbeti sırasında da; "Nâfileler farzların terk edilmesine sebeb olduğu zaman nâfileleri terk ediniz ![]() ![]() ![]() Biz nîmetler yüzünden değil, nîmetlere karşı az şükrettiğimizden bu hâle geldik ![]() ![]() ![]() ![]() Ey kardeş! Bunu bil ve içini dünyâ sevgisi ve şehvetinden temizle ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Talebelerine ve sevenlerine verdiği muhtelif vâz ve nasîhatler sırasında buyurdukları ise şunlardır: "İnsanlar arasında tanınmak isteyen, âhiretin tadını alamaz ![]() "Şöhreti seven kimse, Allah'tan korkmaz ![]() "Övülmekten hoşlanmak kadar ahmaklık düşünülemez ![]() "Dünyâ ve âhirette elem ve kederlerden kurtumak istiyenler, kötü ahlâk sâhipleriyle görüşmemelidir ![]() "Tasavvuf nedir?" diye sorulunca, buyurdu ki: "Tasavvuf üç anlama gelir ![]() ![]() ![]() ![]() "İnsanlardan biri, Allahü teâlâya tevekkül ettim, diyor ![]() ![]() ![]() "Hüzün pâdişâhtır ![]() ![]() "Ben, Muâfâ bin İmrân'dan işittim ![]() ![]() "Süfyân-ı Sevrî bir adamı ziyâret ettiği zaman, Allah seni ateşten korusun diye duâ ederdi ![]() "El-Evzâî şöyle buyurdu ![]() ![]() "Kim Allahü teâlâya yaklaşırsa, insanlardan uzak kalır ![]() "İnsanların sırlarını ortaya çıkaracak sorular sorma ![]() "Nefsim için en güvendiğim amelim, Peygamber efendimizin Eshâbına sevgi ve hürmetimdir ![]() "Böbürlenmen, kendi ibâdetini çok, başkasınınkini az görmendir ![]() "Malınız varken aç sabahlamanızı, malınız yokken tok sabahlamanıza yeğ tutarız ![]() "Âdemoğlunu dünyâda tâkib eden musîbetlerin başında, sevdiklerinden ayrılması gelir ![]() "Bir kimse bize, hadîs anlat dediği zaman, anla ki, bize kolaylık göster, demek istiyor ![]() "Makâmların en yükseği, ölünceye kadar fakirliğe sabretmektir ![]() "İki haslet vardır ki, kalbe sıkıntı verir: Çok konuşmak, çok yemek ![]() "Bir kul Kur'ân-ı kerîmi hatmederse, melekler onun iki gözü arasını öperler ![]() "Kişi gazabını yenmedikçe, takvâ sâhibi olamaz ![]() "Konuşmak hoşuna giderse sus, susmak hoşuna gidince konuş ![]() "Kim Allahü teâlâdan dünyâyı isterse, Allahü teâlâ da onun dünyâda uzun zaman kalmasını ister ![]() "Müminin izzeti, insanlardan uzak durmasıdır ![]() ![]() "Ana ve babanın evlatlarına duâları, bir peygamberin ümmetine olan duâsı gibidir ![]() "Verâ, şüphelilerden temizlenmek ve her an nefisle muhâsebe etmektir ![]() "Kötü insanlarla arkadaşlık yapmak, hayırlı insanlara sû-i zana, kötü düşünmeye sebeb olur ![]() "Cimrinin yüzüne bakmak, insanın kalbini karartır ![]() "Şâyet insanlar Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünselerdi, O'na isyân etmezlerdi ![]() "Akıllı kimse, hayrı ve şerri bilen kimse değildir ![]() ![]() "Ölümü hatırladığın zaman, dünyânın güzelliği ve şehvetleri senden gider ![]() "Kötülüklerini gizlediğin gibi iyiliklerini de gizle ![]() "Dünyâyı seven kişi ölümü sevmez ![]() "Melekler, kendisine hayran kaldığı kulun amelini yükseğe çıkarır ve Allahü teâlânın huzûruna götürür ![]() "Kişinin ameli az olursa, düşünce ve sıkıntıya mübtelâ olur ![]() Vaktin kıymeti ile ilgili olarak buyurdu ki: "Dün öldü, bugün can çekişiyor, yarın doğmadı ![]() ![]() Neden câmide vâz vermiyorsun diye sorduklarında; "Câmide vâz vermek için câmi hüviyetli olmak, o işin ehli olmak lâzımdır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bişr-İ Hâfî |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bişr-İ HâfîBişr-i Hâfî cemâatle sohbet ediyor, rızâdan bahsediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî hazretleri yerinde ve az konuşurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şaşarım o adamın aklına ki din kardeşini arkasından çekiştirir de yüzüne gelince ona sevgi gösterir, hemen onu övmeye başlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bir kimse Bişr-i Hâfî hazretlerine gelerek; "Ben seni Allah için seviyorum ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî'nin ilme ve irfâna bağlılığı, şöhret ve riyâset (başkanlık) sevdâsıyla değil, sünnet-i seniyyeye uyma arzûsuyla idi ![]() ![]() ![]() ![]() Hikmete ermenin yolunun Allahü teâlâya isyânı terk etmekte olduğunu söylerdi ![]() ![]() ![]() Bir kimse Bişr-i Hâfî'ye gelerek; "Gecenin bir saatinde olsun istirâhat etseniz ![]() ![]() ![]() Talebelerini ellerini açmış duâ ederken görünce; "Duâ, günahları terk etmektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Amellerin kıymetlisinin üç tâne olduğunu bildirir: "Birincisi mal az olduğunda da cömert olabilmektir ![]() ![]() ![]() ![]() Dünyâya gönül verenlere; "Dünyâya tâlib olan insanlardan dünyâlık istemeye utanmıyor musun? Siz dünyâlığı, dünyâyı yed-i kudretinde tutan Allahü teâlâdan isteyiniz ![]() ![]() "Yediğin neredendir?" diye soranlara şöyle cevap verirdi: "Siz benim nereden yediğimi ne yapacaksınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allahü teâlâya olan muhabbeti sebebiyle Allahü teâlânın düşmanlarına düşmanlık ederdi ve; "Sevgilini kızdırana muhabbet beslemen sana yakışmaz ![]() ![]() Cömert ve ikrâm sâhibi idi ![]() ![]() Nâfile hacca gideceklerden biri Bişr-i Hâfî'ye vedâ için geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "O halde sen bu iki bin dirhemi, borcunu ödeyemeyen bir fakire, yiyeceği olmayan bir yoksula, nüfusu kalabalık, geçimi dar olan bir âileye, yetimi sevindiren bir yetim bakıcısına ve bunlar gibi on kişiye yirmişer dirhem ve hattâ istersen hepsini bunlardan birine ver ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adamın biri elinde bıçak ile bir kadına musallat oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî, Esved bin Sâlim'i, Ma'rûf-i Kerhî'ye yolladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün Bişr-i Hâfî'nin eşyâsını çaldılar ![]() ![]() ![]() ![]() Adamın biri Bişr-i Hâfî'ye gelip; "Bana vasiyet et ![]() ![]() ![]() ![]() Büyüklerden bir zât anlatır: Bişr-i Hâfî'nin yanında idim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî bir gün kabristandan geçiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasan Hayyât anlatır: Bir gün Bişr-i Hâfî'nin yanında idim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî, hazret-i Âişe'den rivâyet edilen şu hadîs-i şerîfi nakletti: Hazret-i Âişe buyurdu ki: "Ben bir gün Resûlullah'dan sallallahü aleyhi ve sellem suâl ettim: "Yâ Resûlallah kadınların üzerinde cihâd var mıdır?" Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Kadınlar üzerinde de cihâd vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rivâyet ettiği başka bir hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz; "Tencerede bir şey pişirdiğin zaman, suyunu çoğalt ve komşulara dağıt ![]() ![]() Diğer bir hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz; "Kula her taraftan belâ gelmedikçe, îmânın tadını tadamaz ![]() ![]() Bişr-i Hâfî hazretleri hiç evlenmemişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî hazretleri ilim, irfân ve fazîlet sâhibi olup, güzel ahlâklı idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbrâhim Harbî şöyle der: "Ben üç büyük zât gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilâl el-Havvâs şöyle anlatır: "Bir gün Sina Çölünde yürüyordum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî'nin üstünlüğünü âlimler, velîler kabûl ettiği gibi, diğer insanlar ve hattâ hayvanlar bile kabûl ederdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî hazretlerinin hastalığı sırasında talebelerinden birisi onu ziyârete gitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bişr-i Hâfî hazretleri bütün ömrünü ilim öğrenmekle ve öğretmekle geçirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BESMELE'YE HÜRMETİ Bişr-i Hâfî adında, bir büyük velî vardı, Gençlik senelerinde, günah işler yapardı ![]() Bir gün sarhoş bir halde, sallanarak giderken, Yerde çamur içinde, bir kâğıt gördü birden ![]() Besmele-i şerîfe, olduğunu anladı, Ve içi sızlayarak, eğilip onu aldı ![]() Öptü ve tâzim ile, giderdi çamurunu, Güzel koku sürerek, yükseğe astı onu ![]() O gece rüyâ gördü, bir âlim, yattığında, Ona şöyle denildi, Bişr-i Hâfî hakkında: "Git, Bişr'e haber ver ki, dün yaptığı bir işten, Dolayı memnun olup, râzı oldum Bişr'den ![]() İsmimi yerden alıp, nasıl temizlediyse, Onu, günah işlerden, temizlerim ben ise ![]() Nasıl benim ismimi, büyük tuttuysa o kul, Ben dahî o kulumu, tutarım öyle makbul ![]() Uyandı sabahleyin, rüyâ gören o âlim, Merak edip dedi ki; "Bu kişi acabâ kim?" Hemen çıkıp aradı, onu o mahallede, Nihâyet buldu onu, köhne bir meyhânede ![]() Çağırttırıp dedi ki; "Sana bir haberim var ![]() Bişr dedi ki: "Acabâ, bana kim haber yollar?" "Allahü teâlâdan, haberim var" deyince, Ağlamaya başladı, o bunu öğrenince ![]() Dedi ki: "Yoksa bana, kızıyor mu Rabbimiz? Bana güceniyor mu, ne olur, söyleyiniz?" O âlimin gördüğü, rüyâyı dinleyince, Dönüp ahbaplarına, vedâ etti hemence, Dedi: "Ey arkadaşlar, biz şu anda çağrıldık, Beni bu meyhânede, göremezsiniz artık ![]() O âlimin yanında, "tövbe etti" böylece, Büyük bir velî olup, edindi çok derece ![]() O buyurur: Bağdat'ta, gördüm ben birisini, Askerler kırbaç ile, döverdi kendisini ![]() Dikkat ettim, bin kırbaç, vurdular kendisine, Ve lâkin o sesini, çıkarmadı hiç yine ![]() Baktım o zavallıyı, o kadar çok dövdüler, Sonra onu bağlayıp, hapise götürdüler ![]() Bu hâli merak edip, gittim onun yanına, Niçin dövdüklerini, gizlice sordum ona ![]() Dedi ki: "Ben bir kıza, âşık oldum iyice, Onu sevdiğim için, dayak yedim bir nice ![]() Dedim ki: "Bu kadar çok, dövdü de onlar seni, Ne için bir kerrecik, çıkarmadın sesini?" Dedi ki: "Oan bana, bakıyordu sevdiğim, O bakarken, sesimi, çıkarabilir miydim?" Dedim ki: "Hak teâlâ seni hep görmektedir, Hattâ senin kalbinden, geçeni bilmektedir ![]() Rabbinin seni her an, gördüğünü bilseydin, Acep nice olurdu o zaman hâlin senin?" O bunu öğrenince, sararıp yere düştü, Baktım Hak teâlânın, korkusundan ölmüştü ![]() Evliyânın sözünde, rabbânî tesir vardır, Onlara kavuşanlar, tâlihli insanlardır ![]() EVLİYÂNIN İŞİNE KARIŞILMAZ Ebû Abdullah Kâdî, Bişr-i Hâfî hazretlerinin yardımseverliğiyle ilgili bir kerâmetini şöyle nakletti: Babamın şöyle anlattığını işittim: Bağdât'ta bir tüccar arkadaşım vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu adam Bağdât'tan senin arkadaşın, geçen hafta seninle berâber gelmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1) Tabakâtü'l-Kübrâ; c ![]() ![]() 2) Hilyetü'l-Evliyâ; c ![]() ![]() 3) Tezkiretü'l-Evliyâ; s ![]() 4) Keşfü'l-Mahcûb; s ![]() 5) Câmiu-Kerâmâtil-Evliyâ; c ![]() ![]() 6) Risâle-i Kuşeyrî; s ![]() 7) Bişr bin Hâris el-Hâfî (Dr ![]() 8) Tabakâtü's-Sûfiyye; s ![]() 9) Sıfatü's-Safve; c ![]() ![]() 10) Vefeyâtü'l-A'yân; c ![]() ![]() 11) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (48 ![]() ![]() 12) Şezerâtü'z-Zeheb; c ![]() ![]() 13) Târih-i Bağdâd; c ![]() ![]() 14) Kıyâmet ve Âhiret; s ![]() 15) Mir'âtü'l-Cinân; c ![]() ![]() 16) El-Bidâye ve'n-Nihâye; c ![]() ![]() 17) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c ![]() ![]() 18) Rehber Ansiklopedisi; c ![]() ![]() 19) El-A'lâm; c ![]() ![]() 20) Ravd-ur-Reyyâhîn; s ![]() 21) Tabakât-ül-Evliyâ; s ![]() 22) Makâmât-ı Ebû Saîd; s ![]() 23) Tehzîbü't-Tehzîb; c ![]() ![]() 24) Kâmûs-ül-A'lâm; c ![]() ![]() 25) Brockelman; Sup ![]() ![]() 26) El-Kevâkibü'd-Dürriyye; c ![]() ![]() 27) Ravd-ül-Fâik; s ![]() 28) Şerh-i Tearruf; s ![]() 29) Tabakât-ı Ensârî; s ![]() 30) Dirâsât fit-Tasavvuf-il-İslâmî s ![]() |
![]() |
![]() |
|