Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hekime, lokman, sormuşlar

Lokman Hekime Sormuşlar:

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Lokman Hekime Sormuşlar:




LOKMAN HEKİM KİMDİR?


Lokman Aleyhisselâm Hazret-i Davud (as) devrinde yaşamış bir ulu ve bilge kişidir Bir rivayete göre Hazret-i Davud’dan (as) ilim ve hikmet öğrenmiş ve Hazret-i Davud’un (as) vezirliğini yapmıştır Kur’ân-ı Kerim’de adı ve oğluna verdiği nasihatler bulunmakla beraber, peygamber olup olmadığı konusunda kesin bir bilgi yoktur Kur’ân’da adı bir sûreye ad olarak verilmiştir Babasının adı Baure olduğu ve Hazret-i Eyyub’ün kız kardeşi veya teyzesinin oğlu olduğu rivayet edilir
Lokman Aleyhisselâm terzi ve marangoz idi Halkın giydiği elbiseyi diker ve halkın kullandığı ev âletlerini tahtadan yapardı Kısa boylu, yassı ve çökük burunlu, simsiyah tenli, kalın dudaklı, enli ve yarık ayaklı idi Çok düşünür, az konuşurdu Keskin görüşlüydü Bir defa konuşur, hikmet gereği olmadıkça sözünü tekrarlamazdı

Beni İsrail’de kadılık yaptığı da rivayet edilen Lokman Aleyhisselâma peygamberlik mi, krallık mı, hikmet mi istediği sorulmuş, o hikmeti tercih (bilgiyi) etmiştir Bundan dolayı kendisine ilim ve hikmet verilmiştir Kur’ân’da bu hususta Cenâb-ı Allah şöyle buyurur: “And olsun ki, Biz Lokman’a Allah’a şükretsin diye hikmeti verdik”1 Hikmet; doğru bilgi, ilim, dinde derin görüş ve isabetli fikir demektir Lokman Aleyhisselâm Beytülmakdis yakınlarındaki Remle şehrinde oturur, yanına gelenlere vaaz ve nasihat eder, hikmetli sözler söylerdi Lokman Aleyhisselâm yeryüzündeki bitkilerden her derde deva araştırır, Allah’ın izniyle bulur ve hastalara Allah’ın Şafi isminin tecellisine vesile olurdu, şifa dağıtırdı

LOKMAN HEKİM’E SORMUŞLAR
“BU DÜNYADA NE ÖĞRENDİN?”

1- Namazda kalbime sahip olmayı öğrendim
2- Misafirlikte gözüme sahip olmayı öğrendim
3- Yemekte elime sahip olmayı öğrendim
4- Cemiyette dilime sahip olmayı öğrendim
5- Yaptığım iyiliği unutmayı öğrendim
6- Bana yapılan kötülüğü unutmayı öğrendim
7- Allah’ın kudret ve kuvvet sahibi olduğunu
öğrendim
8- Ölümün hak olduğunu öğrendim


Lokman Hekim'e Sormuşlar

- Bu güzel ahlakı kimden öğrendin? demiş:
- Ahlaksızlardan!

Lokman Hekim'e Sormuşlar

- Bunca bilgiyi kimden öğrendin? demiş:
- Körlerden Onlar önce kontrol ederler, sonra adım atarlar


Lokman Hekime Sormuşlar

-Hastalarımıza ne yedirelim, diye
Lokman Hekim
-Acı söz yedirmeyin de ne yedirirseniz yedirin, demiş

En iyi en kötü şey:

Lokman Hekime Sormuşlar:

- İnsan bedeninde en zararlı ve en faydalı organ hangisidir? Dilini göstererek:

- İşte demiştir



Anlatıldığına göre, Lokman Hekim aslında, Habeşistanlı bir köle idi Düşünce ve hikmet alanındaki üstünlüğünü ilk gösteren olay şu olmuştu:
Bir gün efendisi ona:
"Şu koyunu kes ve etinin en temiz iki parçasını pişirip getir" dedi
Lokman Hekim koyunun kalbini ve dilini pişirip getirdi
Başka bir gün efendisi bu defa:
"Şu koyunu kes de, etinin en pis iki parçasını pişirip getir" dedi
Bu defa da, yine koyunun kalbini ve dilini pişirip getirdi
Efendisi, neden böyle yaptığını sorunca, Lokman Hekim söyle cevap verdi:
"Vücudun en temiz parçası kalp ve dil olduğu gibi, en pis iki parçası yine kalp ile dildir"

(Buradan şunu anlıyoruz ki, Allah-u Zülcelal"in yarattığı dilimiz; hem en iyi ve temiz, hem de en kötü ve pis bir organımız oluyor Bu da insanın kendi elindedir İyi yerlerde kullanmak istersek iyi oluyor Kötü yerlerde kullanmak istersek, hem bu dünyada hem de ahirette başımıza dert açıyor Onun için bizimde kalbimizi ve dilimizi daima Allah-u Zülcelal"in zikri ile meşgul edip, temiz ve güzel hale getirmeye çalışmamız gerekmektedir)


Bir gün Lokman Hekim’e sormuşlar:

“İnsanların en zavallısı kimdir?”
Lokman Hekim demiş ki:
“İnsanların en zavallısı, işlediği günahları hatırladığında üzüntü duymayan kimsedir Bir kimse günah işlediğinde derhal kendini toparlayıp bundan üzüntü duymalıdır Yoksa hem günah işleyip, hem de üzüntü duymamak helâkettir

Lokman Hekim’e sormuşlar:

“Uzun yaşamanın sırları nedir?” Lokman, “Beş şartı vardır, az taam, az kelam, az selam, az intikam ve çok sabır” demiş…

**********

Birisi bir gün Lokman Aleyhisselâmın siyah yüzüne ve kalın ve çatlak dudaklarına bakıp onunla alay etmek, onu aşağılamak istemişti
Lokman Aleyhiselaâm bu adama hiç kızmadı ve dedi ki:
“Yüzümün siyah, dudaklarımın kalın ve çatlak oluşuna bakıp alay etme Çünkü onu siyaha ben boyamadım Dudaklarımı da kalın ve çatlak yapan ben değilim Benim elimde olan, o kalın dudaktan kötü söz çıkarmamak, siyah yüzü ayıp işte utandırmamaktır Kalbim beyaz, sözüm inci gibi güzel olduktan sonra, yüzümün siyah, dudağımın kalın oluşunun ne ehemmiyeti var?”

**********


Lokman Aleyhisselâmın bir oğlu vardı Bir gün oğlunu yanına alarak şefkat ve muhabbetle kucakladı ve Kur’ân’da bildirildiği üzere oğluna şöyle nasihatler verdi:
“Oğulcağızım! Allah’a şirk koşma Çünkü şirk elbette çok büyük bir zulümdür

“Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt Unutma ki, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir”2


Yine Lokman Hekim’in oğluna şöyle nasihatler ettiği rivayet edilir:
“Yavrucuğum! Oruç tut, şehveti keser Tövbeni sonraya bırakma Çünkü ölüm ansızın geliverir Allah’tan kork Günahkâr olduğun halde, ikram etsinler diye kendini insanlara faziletli gösterme Oğulcağızım! Ben susmamdan ötürü hiçbir zaman pişman olmadım Fakat konuşmamdan ötürü pişman olduğum vakidir Unutma: Konuşmak gümüş ise, susmak altındır Âlimlerin meclislerine devam et Hâkimlerin sözlerini iyi dinle Çünkü Allah ölü kalpleri hikmet nuruyla diriltir Nasıl ki, yeri yağmur suyuyla diriltiyor


Dipnotlar:

1- Lokman Sûresi: 12, 2- Lokman Sûresi: 16-19



Alıntı Yaparak Cevapla

Lokman Hekime Sormuşlar:

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Lokman Hekime Sormuşlar:





Mehmet-Akif-Ersoy


SUSTURUCU TEDAVİ
Zamane gençlerinden biri, bir toplantıda Mehmed Âkif'i küçük düşürmeye çalışıp:
- "Affedersiniz, demiş Siz baytar mısınız?"
Mehmed Âkif, hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?

ÇOK YÜZLÜLER
Mehmed Âkif, iki yüzlü insanlara çok kızardı Bir gün bir arkadaşına şöyle dedi:
- İki yüzlüleri artık sever hale geldim Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım

SAĞLAM İŞ
Mehmed Âkif, Berlin'den döndüğünde sormuşlar:
- Berlin'de ne var ne yok üstat!
Şöyle cevap vermiş:
- Gördüğüm kadarıyla işleri dinimiz gibi sağlam; dinleri ise işlerimiz kadar çürük

ÖNCELERİ ÖYLEYDİ
Bir Fransiz Yazar,mehmed Akif'e:

-kadinlarinizi Evden çikartmadiğiniz Doğrumu? Diye Sorduğunda Makif:

-evvelce öyleydi,şimdi Dişari çikarttik Ve Bir Türlü Içeri Sokamiyoruz,cevabini Vermiş

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.