Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eşşâmî, mekhûl

Mekhûl Eş-Şâmî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mekhûl Eş-Şâmî




MEKHÛL EŞ-ŞÂMÎ

Tâbiînden, meşhûr hadîs hâfızlarından ve velî İsminin Şehrâp, olduğu da bildirilir Künyeleri değişik şekillerde, Ebû Abdullah, Ebû Eyyûb ve Ebû Müslim olarak bildirilmiştir Aslen İranlıdır Kâbil’de doğdu Orada yaşı biraz ilerleyince, esir edildi Mısır’da, Hüzel kabîlesinden bir kadının azâdlısıdır Onun için Hüzelî denmiştir 731 (H113)de Şam'da vefât etmiştir

Zamânında, Şam’ın en büyük fakîhi (İslâm hukûku âlimi) idi Resûlullah efendimizin hadîs-i şerîflerini öğrenmek için çok memleketleri dolaştı Irak ve Medîne’ye gitti Enes bin Mâlik, Ebû Umâme, Mahmûd bin Rebî’, Ubeydullah bin Muhayrız, Anbese bin Ebî Süfyân, Süleymân bin Yesâr, Tâvûs bin Keysân ve başkalarından (rahmetuullahi aleyhim) hadîs-i şerîf rivâyet etti Evzâî, Abdurrahmân bin Yezîd bin Câbir, Sevr bin Yezîd, Süleymân bin Mûsâ da (rahmetullahi aleyhim) ondan hadîs-i şerîf bildirmişlerdir Hadîs ilminde sika (güvenilir) bir âlimdir Mekhûl hazretleri kendisine sorulan suâllerin hepsine cevap vermezdi Teymî bin Atıyye el-Ansî; “Mekhûl’dan (bilmiyorum) diye cevap verdiğini çok işitmişimdir” der Zührî; “Şu dört yerde, dört büyük âlim yetişmiştir Saîd bin Müseyyib Medîne'de, Şa’bî Kûfe’de, Hasan el-Basrî Basra’da, Mekhûl Şam’da Şam’da, Mekhûl zamânında, fetvâ vermekte ondan daha yetkili kimse yoktu Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh demeden fetvâ vermezdi Ben bu kadar anlıyabildim Bu fetvâm, hatâlı da olabilir doğru da derdi” diye bildirdi

Mekhûl eş-Şâmî buyurdu ki:

“Dinde âlim olduktan sonra, dünyâlık bir menfaat alırım düşüncesiyle zarûret olmadan pâdişâh ve sultanların yanına gidip, yaltaklık edenler, attıkları adımlar kadar, Cehennem’in derinliklerine, dalmış olurlar

Mekhûl eş-Şâmî, bir cenâze görünce; “Siz sabahleyin gidiyorsanız, biz de akşamleyin geleceğiz Şu cenâze açık bir öğüt ve ibret alınacak bir şey Fakat, gaflet çok Öncekiler geçip gidecekler, fakat arkadakiler hiç aldırış etmezler” buyurmuştu

“Kim, bir gecesini Allahü teâlâyı zikir ile ihyâ eder, geçirirse, anadan doğmuş gibi günâhsız ve tertemiz olarak sabahlar

“Bir ümmet içerisinde, her gün, yirmi beş kişi Allahü teâlâya, yirmi beş defâ istiğfâr ederse (bağışlanmalarını dilerse), umûma âit azabla Allahü teâlâ, onları cezâlandırmaz

“Eğer sen Kur’ân-ı kerîm okuyup da, seni kötülüklerden uzaklaştırmıyorsa, senin gerçekten Kur’ân-ı kerîmi okumadığın anlaşılır

“İlmi kendisine fayda vermeyen kimseye, cehâleti de zarar verir

“İnsanların en yumuşak ve ince kalblisi, günâhı az olanlardır

“Sâlih bir zâtı seven, dolayısıyla, Allahü teâlâyı sevmiş olur İlim öğrenmeye giden kimse, dönünceye kadar, Cennet yolunda sayılır

Mekhûl eş-Şâmî, Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutardı ve; “Pazartesi günü Resûlullah efendimiz dünyâya teşrif buyurdular Yine bugün, Peygamber olduğu bildirildi Pazartesi günü âhirete irtihâl (vefât) buyurdular Pazartesi ve Perşembe günü ameller Allahü teâlâya arz olunur” dedi

“Müminler yumuşak ve müsâmahakârdır Eğer, onları çekip götürürsen, karşı çıkmaz, kabûl edip giderler

“Âlimler bozuluncaya kadar, insanlara Allahü teâlânın azâbı gelmez

“Ana babaya itâat, büyük günâhlara keffârettir Bir kimse âilesi içinde yaşlılar bulunduğu müddetçe, Allahü teâlânın rızâsını kazanma imkânına sâhiptir

Mekhûl hazretlerine birisi geldi “Yâ Ebâ Abdullah! “Size düşen kendinizi korumaktır Siz hidâyette olunca, dalâlet üzere olanlar size zarar veremez” âyet-i kerîmesinin tefsîrini yapar mısınız?” deyince; “Nasîhat eden korktuğu, nasîhatı dinleyen de kabûl etmediği zaman, senin vazîfen kendini muhâfaza etmektir O zaman, dalâlette olan kimse sana zarar veremez” dedi

Mekhûl hazretleri, kendi cemâati ile berâber oturuyordu O sırada Mervan’ın torunu Yezîd bin Abdülmelik geldi Orada bulunanlar, hemen ona yer ayırmak ve hazırlamak için kalktıklarında, Mekhûl hazretleri; “Yerinizde oturunuz, bırakın, bulduğu bir yere otursun Böylece tevâzûu öğrenmiş olur” buyurdu

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c5, s177
2) Tehzîb-üt-Tehzîb; c10, s289
3) El-A’lâm; c7, s284
4) Vefeyât-ül-A’yân; c5, s280
5) Mîzân-ül-İ’tidâl; c4, s177
6) Tezkiret-ül-Huffâz; c4, s107
7) Tabakât-ı İbn-i Sa’d; c7, s453
8) Tabakât-ül-Kübrâ; c1, s45
9) Şezerât-üz-Zeheb; c1, s146
10) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c2, s299

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.