Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bekr, bin, ebu, sadân

Ebû Bekr Bin Sa'dân

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ebû Bekr Bin Sa'dân




EBÛ BEKR BİN SA'DÂN

Evliyânın meşhurlarından İsmi, Ahmed bin Muhammed bin Ahmed bin Ebî Sa'dân, künyesi Ebû Bekr'dir Ebû Bekr Sa'dân diye meşhûr olmuştur Doğum târihi belli değildir Aslen Bağdâtlıdır Gençliğini ilim tahsilinde geçirmiş, Rey şehrinde ikâmet etmiş ve büyük âlim olmuştur Şâfiî mezhebinde idi Amel ve ibâdetle ilgili çok güzel sözleri vardır Uzun müddet Tarsus'ta oturmuş, konuşma ve hâlindeki kemâl ve olgunluk sebebiyle Bizans İmparatoruna elçi gönderilmiştir

Ebû Bekr Sa'dân, büyük âlimlerden olan Kâdı Ebû Abbâs el-Bertî, Muhammed bin Gâlip et-Temmâm, Muhammed bin Yûnus el-Kedîmî, Hüseyin bin Hakem el-Hiberî el-Kûfî ve daha başkalarından ilim öğrendi Cüneyd-i Bağdâdî ve Ahmed Nûrî'nin rahmetullahi aleyhim sohbetlerinde yetişti İmâm-ı Şa'rânî; "Allahü teâlâ, Cüneyd-i Bağdâdî ve Ahmed Nûrî'den râzı olsun Böyle büyük bir velînin yetişmesine sebeb olmuşlardır" buyurmuştur

Abdüssamed bin Muhammed es-Sâvî, Ali bin Muhammed el-Mervezî, Sâlih bin Muhammed el-Hemedânî ve pek çok âlim, Ebû Bekr bin Ebî Sa'dân'dan ilim öğrenmiştir Üstâd Ebü'l-Kâsım er-Râzî onun sohbetlerinde yetişmiştir

Evliyâullahın hâllerine âid ilmî meselelerde, kendi vaktinde yaşayan velîlerin en âlimlerinden idi Şâfiî mezhebine göre amel edip, vâz etmekte eşsiz idi Çok kuvvetli bir hitâbeti olup, gâyet fasîh ve beliğ konuşurdu Birçok meselelerde yapmış olduğu beyanları, fevkalâde güzel ve anlaşılır idi Zamânında Bizans'a elçi gönderilmek istendiği zaman, halîfenin emri ile ilim adamlarını birbir gözden geçirdiler ve Ebû Bekr bin Ebî Sa'dân'dan daha lâyık birini bulamadılar

O, her hâlinde şükreder, Allahü teâlâdan gelen derd ve belâlar da, nîmetleri gibi tatlı gelirdi O bu hâliyle de Resûlullah efendimize tâbi olur, herkese bunu tavsiye ederdi Buyurdu ki: "Şükür; Allahü teâlâdan nîmetler ve ihsânlar geldiği zaman şükrettiğin gibi, dert ve belâ hâlinde de öylece şükretmektir"

Ebû Bekr bin Ebî Sa'dân,Allahü teâlânın rızâsına ve sevgisine kavuşmak için; haramlardan, günahlardan ve bid'atlardan mutlaka sakınmak lâzım olduğunu beyân etmiştir Çünkü amelde ve îtikâddaki bid'atin zulmeti, kalbe envâr-ı ilâhînin, Allahü teâlâdan gelen nurların girmesine mâni olur Buyurmuştur ki: "Kim, Allahü teâlâya kavuşmak isterse, bid'attan, dalâletten, isyândan ve gafletten uzak dursun"

Ebû Bekr bin Ebî Sa'dân, kimseyle münâkaşa etmeye izin vermezdi Herkesi münâkaşadan meneder, ancak nasîhat için bir başkasına söz söylemeğe izin verirdi Buyurdu ki: "Bir kimse, Allahü teâlâdan gâfil olduğu hâlde, münâzara etmek için oturursa, onun için üç ayıp vukû bulur Birincisi; münâzara ettiği kimseye cidâl ve bağırıp çağırmaktır ki, o kişi bundan men edilmiştir İkincisi; halka karşı kendini üstün görmek sevgisi ki, o kişi bundan men edilmiştir Üçüncüsü; münâzara ettiği kimseye gadap, öfke ve kindir ki, o kimse bundan men edilmiştir Allahü teâlâ bunları haram kılmıştır"

"Ruhlar, nurdan yaratıldı ve karanlık heykellere, yâni bedenlerde yerleştirildi Ruh kuvvetli olursa, akıl ile hemcins olur ve ona Allahü teâlânın nurları yağmaya başlar Nefsin zulmeti gider Böylece nefs, akıl ve rûhun nurlarıyla rûhânî bir varlık olur ve nefs, rûh ile berâber aklın emrine, yoluna girer Ruhlar ise gelmiş oldukları gayb hazînelerine dönerler ve kaderin akışını öğrenirler Ruh, kaderden cereyân eden şeylere muttalî olup, öğrenince, kazâ ve kaderden gelen her şeye râzı olur İşte bu, rûhun hâllerinin latîfelerinden birisidir"

İHSÂNINDAN ÜMİD KESMEZ

Ebû Bekr bin Sa'dân, her hâlinde Allahü teâlâya ümid bağlamış ve O'na tevekkül etmiş kimselerdendi Vâz-ü nasîhatlarında dâimâ sabır ve ümidi, yâni Allahü teâlâdan beklemeyi tavsiye ederdi Buyurdu ki: "Allahü teâlâdan ümid ettiği şeyler üzerine sabreden, O'nun fadl ve ihsânından ümid kesmez Kim bir şeyi kulağı ile dinlerse, o dinlediğini başkalarına anlatır Kim kalbi ile dinlerse, onu anlar ve kabûl eder Kim işitip, öğrendiği ile amel ederse, hidâyet bulur ve başkalarının hidâyete kavuşmasına sebep olur"

Dünyâda, Allahü teâlâdan başka herşeyi maksad ve arzu etmekten uzaklaşmış olan Ebû Bekr bin Ebî Sa'dân, herkese de Allahü teâlâdan başka her şeyden uzaklaşmayı tavsiye ederdi Buyurdu ki: "Nefsden gelen arzu ve maksadları bırakmak, Allahü teâlâya kavuşmağa sebeptir"

1) Tabakât-us-Sûfiyye; s420
2) Hilyet-ül-Evliyâ; c10, s377
3) Tabakât-ül-Kübrâ; c1, s117
4) Târih-i Bağdâd; c4, s361
5) Nefehât-ül-Üns Tercümesi; s234
6) Tabakât-ı Ensârî; s393
7) Firdevs-il-Mürşidiyye; s232
8) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c4, s24
9) Nefehât-ül-Üns; s180

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.