Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efendi, gönenli, mehmet

Gönenli Mehmet Efendi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönenli Mehmet Efendi




Gönenli Mehmet Efendi


(1901 - 1991m)


Prof Dr Nesimi YAZICI - Ank Üniv İlâhiyat Fak Öğr Üyesi

İşte ismi Gönen’le birlikte anılanlardan biri de Mehmet Öğütçü’dür Fakat bu isim ancak resmî kayıtlarda kalmış ve o, milyonların gönlünde Gönenli Mehmet Efendi, Gönenli Hoca ve çoğunlukla hanım cemaati arasında da Gönenli Baba isimleriyle şöhret bulmuştur

Mehmet Efendi 1901’de Kırım kökenli Selâmetoğulları’ndan Osman Efendi ve Fatma Hanım’ın oğlu olarak Gönen’de dünyaya geldi İlköğrenimiyle birlikte Kur’ân eğitimine öncelik verdi Oniki yaşında iken Hâfız Abdullah Efendi’nin nezâretinde hıfzını tamamladı Bundan sonra değişik örgün eğitim kurumlarında öğrenimine devam etti Herhalde bu vesile ile; 1925’te Serezli Ahmed Şükrü Efendi’den Kıraat ilminde icâzet almasını, bunun yanında muhtemelen Öğütçü soyadını almasında etkili olmuş olan Medresetü’l-İrşâd’a devam etmesini, bu müesseselerin kapatılması üzerine intikal ettiği İmam-Hatip Mektebi’ni 1927’de aliyyülâla (pekiyi) derece ile bitirmesini hatırlamamız gerekir

Resmî çalışma hayatına 1930’da Gönen Çarşı Camii İmam-Hatibi olarak başlayan Mehmet Efendi, buradaki üç yıllık görevini müteâkip askerlik hizmeti için Gönen’den ayrılmış ve daha sonra da hizmetlerine İstanbul’da çeşitli camilerde imamlık yaparak devam etmiştir

Gönenli Mehmet Efendi’nin 1976’dan itibaren, bu tebliğ sahibinin de İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde talebesi olduğu Yeraltı Camii İmamı Ali Üsküdarlı’nın vefatı üzerine, Reisü’l-Kurrâlık makamına getirildiğine ve bu emaneti de, ölümüyle Bâyezid Camii İmamı Abdurrahman Gürses Hoca’ya intikaline kadar koruduğunu ifade etmemiz gerekir Fakat hiç şüphesiz Gönenli Mehmet Efendi’nin tanınmasına ve ölümünden sonra da milyonlarca seveninin gönüllerinde yaşamasına, kendisiyle ilgili kitaplar yazılmasına, vakıf kurulmasına, adına külliyeler bina edilmesine neden olan çalışmaları bunlardan da ötede, iki başlık altında toplanabilir ki, onlar da Kur’ân öğretimine olan katkısı ve vâiz olarak gerçekleştirdiği fahrî ve fakat çok yoğun, semereli hizmetleridir

Gönen bir hoca ve hâfız diyarıdır Gönenliler Allah’ın kitabına onu okumak, hıfzetmek ve öğretilmesine katkıda bulunmak yolundaki çabalarıyla tanınırlar Küçük bir köyünde, bir hocanın çevresinde, onun gayret ve himmetiyle, fakir de olsa cömert insanlarımızın maddî destekleriyle on, onbeş hafızın yetişmesi Gönen ve Gönenliler açısından gayet sıradan bir durumdur Ramazan ayını Gönenliler, Kur’ân ayı olarak değerlendirir, genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle mukâbelelere, Kur’ân hatimlerine koşarlar Gönenlilerin Kur’ân konusundaki bu hassasiyetlerini bir hatıramı naklederek teyit etmek isterim Yetmişli yılların başlarında Gönen’e genel teftiş için gelmiş olan bir Diyanet Müfettişi, aradan on yıl kadar geçtikten sonraki tanışmamızda, bana ilk cümle olarak; Gönen’deki din görevlilerinden ilçeye dışarıdan atanmış olan müftü haricindekilerin tamamının hafız olduğunu, bu durumun müftülüğün müstahdemi için bile geçerli olduğunu, hayretlerini gizlemeden nakletmişti Görevi gereği Türkiye’nin muhtelif bölgelerini gezmiş olan bu müfettiş hayret ve heyecanında haklı idi ve bu durumu belki de karşılaştığı başka hemşehrilerimize de aktarmıştı İşte Gönen’e hâfız ve hocalar diyarı ünvanını kazandıran hamiyet ve gayret sahiplerinden biri de Gönenli Mehmet Efendi idi Onun çevresinde, onun gibi Kur’ân’a hizmeti hayatlarının gayesi edinenlerin çabalarıydı

Gönenli Mehmet Efendi’nin Kur’ân okutmaya olan katkısı 1940’lardan başlayarak yoğun bir biçimde 1980’lere ve daha sonrasına ulaşır Onun yetiştirdiği hâfızları, ondan talim, tecvid ve diğer kıraat alanlarında faydalananların, eskilerin tabiri ile onun rahle-i tedrîsinde yetişenlerin, olgunlaşanların sayısını binlerle ifade etmek, ancak hakikatın ikrarı olacaktır Fakat yalnız iyi bir hoca değil, İstanbul’un büyüklüğünde garip Kur’ân taliplerinin babası da Gönenli Hoca’dır Hakikî babalarının maddî imkânlarının yetmediği yerde -ki bu öğrencilerin tamamı fakir aile
çocuklarıdır- onların bütün giderleri Gönenli Mehmet Efendi tarafından karşılanırdı Onu hizmet alanında; önce Kur’ân’ı okutan, sonra öğrencisinin günlük giderini para olarak karşılayan, ihtiyaç durumuna göre elbisesini ayakkabısını veren bir şefkat, merhamet ve hizmet abidesi olarak düşünmek, durumun tahayyülü değil, katkısız hakikatın ifadesidir Hepimizin bir cebi ve cüzdanı vardır Kazanırız, ihtiyaçlarımız için harcarız Gönenli Hoca’nın da kendisi için bir cebi vardı, ama Kur’ân öğrencileri, hatta ulaşabildiği bütün muhtaçlar için de ayrı bir cebi
bulunuyordu Birinciden yani şahsî hesabından öğrencilere aktarılır, ama tersine bir akış asla söz konusu olamazdı Kendisinin değerli öğrencilerinden Mehmet Karatoprak, zaman zaman gerçekleşen bir durum olarak, bir defasında talebelerine geçerli rayiç üzerine harçlıklarını dağıtan ve yetmeyen kısmını kendi hesabından takviye eden Hoca’nın, ayrılma anında hiç parası kalmadığını fark ettiğinde, tramvay ücretini borç aldığını ifade etmiştir Hasılı bir Kur’ân öğretici olarak Gönenli Mehmet Efendi, uzun mesaîsinin büyük bir kısmını, hatta bir yerden bir başka yere giderken iki kulağıyla iki değişik talebeyi dinlemesi şeklinde, bu hizmete tahsis etmişti Bu çabalarının neticesinde Hz Peygamber’in hadisindeki; "Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir” hakikatının sırrına mazhar olmuş olmalıdır Gönenli Mehmet Efendi’nin Medresetü’l-İrşâd’da okuduğunu ve medreselerin kapanması üzerine buradan İmam Hatip Mektebi’ne intikal ettiğini ifade etmiştik Hoca’nın çok iyi bildiği nakledilen Fransızca’sının da kaynağı olması gereken bu mektep, onun hayatını bu istikamette düzenlemesinde de etkili olmuştur Nitekim o karşımıza farklı bir vâiz olarak da çıkar O vâizliği memuriyet olarak değil, hizmet düşüncesinin gereği olarak yapmıştır

1980’lerin ortalarında bir gazetede Gönenli Mehmet Efendi, çevresinde bir grupla birlikte yürürken gösteren bir fotoğrafta yer alıyor Fotoğrafın altında "Seksen beş yaşında haftada otuz vaaz veren Gönenli Mehmet Efendi” ibaresi yer alıyor Bu nasıl olur? Yedi günde otuz, günde en az dört vaaz! Bu mümkün müdür? Bu çaba hangi bedelin karşılığı olarak gösterilmektedir? Yanılmıyorsam 1978 veya 1979 Ramazanı öncesiydi İstanbul’da Beyoğlu Müftülüğü’nde Murakıp olarak görev yapıyordum Yaklaşan Ramazan ayında din hizmetlerinin koordinasyon ve geliştirilmesi için bölgemizdeki durumun belirlenmesi yönünde Ankara’dan bir tamim gelmişti Çalışmalar ilerlediğinde Gönenli Mehmet Efendi’nin Kasımpaşa bölgesinde haftanın bir gününde dört farklı camide vaaz verdiği ortaya çıktı Ben bu duruma o gün de hayret ettim, bugün de hayret etmeye, takdir etmeye devam ediyorum Şimdi Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Türk-İslâm Edebiyatı profesörü olarak görev yapan, aynı okuldan sınıf arkadaşım ve Beyoğlu’nda da bir süre birlikte görev yaptığımız Mustafa Uzun, Hoca’yla ilgili hatıraların anlatıldığı bir kitapta bu konuya aydınlık getiriyor Benim söz konusu ettiğim hizmet Beyoğlu’na bağlı Dolapdere ve Hacıhüsrev mahallesindeki Sahaf Muhiddin ve Sahaf Muslihiddin camilerinde gerçekleştirilmektedir Bizim o gün de, biraz korkuyla gittiğimiz bu camilerden birindeki kontrolü sırasında Mustafa Uzun, Hacıhüsrevli kadınların kalabalık bir grup olarak camiye gittiklerini görmüş, küçük bir araştırma sonucunda da Gönenli’nin vaaza geldiğini tesbit etmiştir

Gönenli’nin vaazları da, vaaz ettiği mekânlar ve hitap ettiği cemaat de özellikli idi O bilhassa küçük, kenarda kalmış, belki de hocaların iltifatına fazlaca ulaşamamış semtlerin camilerini tercih ediyordu Hacıhüsrev bu durumun pek dikkat çekici bir örneği değil midir? Hoca’nın cemaati de özellikle hanımlardı Çünkü eğitime, dinî öğretime onların bilhassa ihtiyacı vardı

Zaten Gönenli Hoca klâsik bir vâiz de değildi "Vaazlarında öğretmekten çok eğitme, irşad etme ve dinî hayatı canlı tutma onun başlıca hedefi olmuştur Bu sebeple vaazlarına güzel sesiyle Kur’ân-ı Kerîm okuyarak başlar, ilahî ve kasîdelerle cemaati coşturur, ardından dinleyicilerin dikkatini çekecek şekilde etkili ve slogan mahiyetindeki cümlelerle kısa konuşmasını yapardı” (TDVİA, XIV, s 150) İnzardan, korkutmadan çok tebşir ile insanlara müjdeleyerek Allah’ın yoluna çağırırdı Onun bu faaliyetlerinin muhasebesi hiç şüphesiz Cenab-ı Allah’a aittir Onun başarı derecesini ve bu vaazlarla elde edilen kazancı tam olarak belirlemek bizim için güçtür Fakat Allah’ın rızasının bu istikamette olduğunu, Gönenli Hoca’nın bu uğurda bir ömür sarfettiğine bütünüyle inanmamıza da hiçbir mâni bulunmamaktadır

Hoca Efendi (ra) 1991 yılında İstanbul’da vefat etmişlerdir Cenaze namazı Fatih Camii’nde kılınarak, Edirnekapı Sakızağacı şehitliğinde defnedilmiştir

Sözlerimizi bağlamak gerekirse, kesin bir inançla diyebiliriz ki; Cumhuriyet döneminde ülkemizin değişik bölgelerinde Kur’ân’a hizmetle isimlerini yücelten kişiler arasında Gönenli Mehmet Efendi’nin özel ve öncelikli bir yeri bulunmaktadır Gönenli Hoca’nın bize bıraktığı güzel ismi korumak, onun güzellikleriyle bezenmekle, hiç değilse bu arzuyu taşımakla olur O vatanını çok sevdi, insanlarımızı çok sevdi, Kur’ân’a hizmeti, en olumsuz durumlarda bile, Allah’ın kitabına hizmeti baş tacı etti En önemlisi inandığı doğruların gerçekleşebilmesi için yorulma bilmeden çalıştı Onun ideallerini benimseyenlere selam olsun!

KAYNAKLAR
1 Recep Akakuş, İslâm’da Kur’ân Öğretimi ve Reîsü’l-Kurrâ Gönenli Mehmet Efendi, İstanbul, 1991
2 Recep Akakuş, Gönenli Mehmet Efendi, TDVİA, c XV, s 149-150
3 Mustafa Özdamar, Gönenli Mehmet Efendi, İstanbul, 1994
4 Vefatı üzerine yazılmış çeşitli yazılar ve kendisini yakından tanıyanlarla yapılan konuşmalar
5 Bu metin 5-6 Eylül 1998 tarihlerinde Gönen’de toplanan "Geçmişten Günümüze Gönen” sempozyumuna tebliğ olarak sunulmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla

Gönenli Mehmet Efendi

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönenli Mehmet Efendi




Gönenli Mehmed Efendi ve Bediüzzaman

…Hayatlarını Kur’an’a hizmet veren iki engin aksiyon insanı Biri 20 yüzyılda, doğrudan doğruya Kur’an’dan ilham alıp, asrın idrakine İslam’ı söyleten bir sahipkıran, diğeri de gerek yetişmesine vesile olduğu binlerce Hafız ile, gerekse bülbül gibi sesi ile Kur’an’ı –unutturulmaya çalışıldığı bir devirde- muhafaza eden devlerden bir dev, bir Reis-ül Kurra…
Kader ikisini birkaç kez bir araya getirdi ve zaten ezelde kaynaştıkları ruhlarının şehadet âleminde de maal cesed taarrüfüne ve meveddetine vesile oldu Burada kısaca ikisi arasındaki sevgiye şahit olacağız Cenab-ı Hakk şefaatlerine nail eylesin Amin

…Gönenli Mehmed Efendi, Üstad Bediüzzaman’ı merhum Ali Uçar’ın tespitlerine göre ilk defa İstanbul’a tahsil için geldiği zaman

(1920’ler)duymuş Şöyle anlatıyor bunu; “Bizim eskiden edebiyat-ı Arabiye hocamız İhsan Bey vardı O zata 'Nasıl bir zattır?' diye Üstadı sormuştum 'Vallahi kardeşim, benim anlayabildiğim kadarıyla bu zat İbnü'l-vakittir' dedi Allah şefaatine nail eylesin Hayatımın kıymetli yâdigârı olarak saklıyorum onunla görüşebildiğim zamanları

Daha sonra Denizli hapsinde bu iki hâdim-i Kur’an bir araya gelmişlerdir Gönenli’nin buraya gelmesine sebep çantasında Risale-i Nurların bulunmasıdır

…Mahkeme’de gösterdiği cesaret-i medeniye Bediüzzaman’ın çok hoşuna gitmiş ve onun tarafından “Kahraman hoca” iltifatına mahzar olmuştur Fatih Uğurlu beyin kendisiyle 1987’de yaptığı röportaja göre mahkemede hâkime şöyle diyor; “Hâkim bey! Ben Said-i Nursi’yi büyük bir İslam âlimi olarak bilir, sever ve sayarım Risalelerini okuyup istifade etmek için aldım ve çok da faydalandım Daha önceleri sadece ismini, resmini ve eserlerini biliyordum Şimdi burada kendisini de görmüş olmaktan dolayı fevkalade bahtiyarım

Bediüzzaman hazretleri Şualardaki bir mektubunda Mehmed Efendi’nin “salâbet-i diniyyesinden” söz etmektedir

…Necmeddin Şahiner’in 1982’de kendiyle yaptığı mülakatta merhum şöyle demektedir: "Üstad baştan aşağıya fevkalâde bir insandı Baştan aşağı mükemmel, mine'l-bâb ilel-mihrap Hareketleri, kıyafeti, garip ve misilsizdi Eskiden beri bu zata fevkalâde hürmetim vardı Eserlerini okuyor, vecizelerini ezberlemeye çalışıyordum Gittikçe iştiyakım artıyordu Tanıdıklara devamlı olarak soruyordum 1943'deki Denizli hapsinin arifesinde bir rüya gördüm İşte polislerin gelmesi bu rüyanın akabinde idi 'Emir böyle Fakat yanlış anlamayın Benim dine karşı saygım var İki gün size müsaade Sonra gelip teslim olun' dediler Denizli Hapishanesine gidişim böyle oldu "Üstadın yanına gidince, bana 'Hoş geldin Muhammed Efendi, hoş geldin Sen burada lâzımdın Korkma! Korkma!' dedi 'Korkum yok efendim' dedim "Hapishaneye girenlere sorarlar mı bilmiyorum Bana 'Neresini istiyorsun?' diye sordular 'İdamlıklar nerede ise, orasını' diye cevap verdim Katillerin arasında yaşadık Üstadla görüştük Mahkemeye gidip geldik, beraber kelepçelendik Bazen Üstada Kur'an okudum İşte böyle, elhamdülillâh, tatlılandık, lezzetlendik

… Üstad, onun Kur’an okumasını çok severmiş; “Ben içerdeydim, Üstad ise avludan beni dinlerdi 'Muhammed Efendi Kur'ân okusun' der, benim Kur'ân okumamı arzu ederdi"

…Ali Uçar’ın notlarından öğrendiğimize göre Gönenli Mehmed Efendi mahkeme safahatı sırasında olan bir hadiseyi şöyle anlatıyor: “Kadın Hâkime önümüzden geçiyordu Üstad irkilerek birden başını çevirdi Üstad gözünü sakınıyor Hocanın birisi Hacca gitmiş “Namazı Hac’da öğrendim” demiş Yani Hacdakiler namazı yavaş yavaş tadil-i erkân ile kılıyorlarmış Biz de Denizli’den ders aldık: “Mümin erkeklere söyle, gözlerini sakınsınlar ve ırzlarını(apışlarını) korusunlar” (Nur:30) …Üstad hazretleri gönül bağı kurduğu bu zatı hiç unutmamış, devamlı aracılarla selam göndermiş 1952’de İstanbul’a teşriflerinde de bizzat ziyaret etmiş, tekrar görüşmüşlerdir Aşağıda bu konudaki hatıraları bulacaksınız

*Gönenli anlatıyor: “Aradan yıllar geçti İstanbul'a geldiğini haber aldım Fatih Camiine davet ettim 'Başkalarına haber vermez ve beni halka göstermezse gelirim' demiş Derhal Hünkâr mahfilini hazırlattım Sonra camiye geldi Hünkâr mahfilinde, imamlığında namaz kıldık Allah'a şükür, arkasında namaz kılmak da nasip oldu”

*Bir husus daha vardı 'Yâ Rabbi! Bu zâtın bende hiç kısmeti yok mu? diye düşünürdüm Evime davet ediyordum, gelmiyordu Devamlı olarak 'Söyleyin Hafız Mehmet’e, Sakın sakın yanıma gelmesin' diye hocalarla haber gönderiyordu Bir Kurban bayramındaydı Sabah namazından sonra kapı çalındı 'Muhammed kardaşım! Muhammed kardaşım!' diye bir ses çağırıyordu Kapıya çıktım Baktım ki Üstad Boynuma sarıldı ve 'Sen Kur'ân'a çok hizmet ediyorsun Benim yanıma gelenleri çok tâciz ediyorlar Seni tâciz etmemeleri için, benim yanıma gelmesin, diye haber gönderdim' dedi Yanında talebeleri de vardı 'İstanbul'da hiçbir kimsenin evine gitmemeye karar vermiştim' dedi Yanındaki talebeye işaret etti 'Ver kabımı, kısmetimi versin' dedi Keramete bakınız Daha önce 'Bu zatın kısmeti yok mu?' demiştim ya Kısmetini almaya gelmişti Evde yumurta tatlısı vardı Ondan verdim (Not: Arif Pamuk’a göre bu tatlı helva imiş ve o Üstadın en çok sevdiği tatlının helva olduğunu söylüyor) "Orada dedi ki: 'Bir Müslüman bir beldede bulunduğu sırada bayram olsa, oranın din büyüğünü ziyaret etmek ona vâcibdir Mademki bu kardaşımız Hazret-i Kur'ân'a hizmet için ortaya çıkmış Ben de onu bu beldenin şeyhülislâmı kabul ederek ziyarete geldim' dedi İşte böyle geçti aramızdaki konuşmalar Elhamdülillâh Allah şefaatine nail eylesin Ona çok şey borçluyum Cesaret ve kuvveti kendisinden aldım

*Bediüzzaman’ın talebelerinden Abdülmuhsin Alev Bey anlatıyor: “İstanbul'da bir bayram günü Üstad, Gönenli Mehmed Efendi’nin evine bayramlaşmaya gitti Gönenli evinde yoktu Üstad, kapıdan selâm ve bir not bıraktı Gönenli'ye hitaben, "Kardeşim, siz olmasaydınız Kur'ân hizmetini biz yapacaktık Biz iman hizmetini yapıyoruz, siz de Kur'ân hizmetini yapıyorsunuz' diyordu

* Mehmed Fırıncı Bey anlatıyor: “Bir Cuma günüydü Hazret-i Üstadın yanına gittiğimde hiç kimse yoktu Kimsenin olmayışına hayret ettim Kapısını vurdum Beni görünce, 'Çok iyi oldu, geldin' dedi Ve 'Seninle Cuma'ya gidelim' dedi Biz Üstadla tam çıkarken, Salih Özcan'la Osman Köroğlu geldiler Hazret-i Üstad odanın kapısını kilitleyerek anahtarı bana verdi 'Sen burada nöbetçi kal' dedi Beni nöbetçi olarak bıraktı Cuma'dan geldikten sonra çay yapmam için emretti O zaman şimdiki gibi kolaylıklar pek yoktu Mangal kömürü ile mangalı yakamaya çalışırken Gönenli Mehmed Efendi Hoca geldi O da bana, 'Sana yardım edeyim' dedi Beraber çayı hazırladık"Bir müddet sonra Ziya Arun gelince, Gönenli Mehmed Efendi ona, "Bugün bu eller, onun kömürünü yaktı, çayını ısıttı' diye sevincini ve memnuniyetini ifade ediyordu

*Son olarak merhum Ali Uçar’ın notlarından şu hatırayı nakledelim: Rahmetli Ali Uçar bey, Gönenli Mehmed Efendi’den naklediyor: “Hz Üstad, Kastamonu’da vali Mithat Altıok’a; “Ben gidiyorum, yarın gelen var Kuvvetiniz kâfi geliyorsa, onu da tevkif ediniz, durdurunuz” diyor Ertesi gün başlıyor Kastamonu sallanmaya; zelzele

KAYNAKLAR

1- Son Şahitler-Necmeddin Şahiner-(2 ve 4 ciltler) Nesil Yayınları
2- Gönenli Mehmed Efendi-Mustafa Özdamar- Kırk Kandil Yayınları-İst–1997
3- Şualar- Said Nursi- Sözler Yayınevi- İst- 1993
4- Ali Uçar’ın Notları(basılmamış- müsvedde)

Salih Okur

Alıntı Yaparak Cevapla

Gönenli Mehmet Efendi

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönenli Mehmet Efendi




İnsanlara iyilik yaptınız mı? Kaçın yanından, utanmasın Sana teşekkür etmesin
Yaptığın iyilikten dolayı, senin yanında küçülmesin Yaptığın hayırları söyleme Söylersen kaybedersin Yaptım, ettim diyerek sadakalarınızı bozmayın Hayırlarını saklarsan senin olacak


Ahireti kaybetmekten korkmalıyız İnsanlar hastanelere acılardan,
belalardan kurtulmak için varını yoğunu veriyor
Asıl, ahiret için varımızı yoğumuzu vermeliyiz
Hürmetle Kur’an dinleyen bir insana, cehennemlik dahi olsa, Kur’an şefaat edecek

Azıcık bir rüyada (Cenneti) gösterdiler gibi oldu da bütün dünyadan soğudum Bütün dünyayı bile bana verseler yan bile bakmak istemiyorum Çok şükür elhamdülillah
Sahip olduğun nimetlerle başkalarına yardımcı olacaksın Anne gibi olacaksın insanlara…

İnsanın Hak katında derecesi arttıkça, insanlara merhameti artar
Dinimizde ölçü: Kendin için istediğini başkasına da isteyeceksin
Kendin için istemediğini başkasına da istemeyeceksin

Nasıl ki, boş vakit bulunca, telefonla oğlunu, kızını, ahbabını ararsın Rabbini de her vakit ara

Alıntı Yaparak Cevapla

Gönenli Mehmet Efendi

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönenli Mehmet Efendi




FİKİRLERİ VE YAKLAŞIMI

Gönenli Mehmet Efendi son derece ilkeli, prensip sahibi, yaptığı her işi yerli yerinde yapmaya özen gösteren bir insandıSon derece ölçülü tavrı, net üslubu, her durumda son derece akılcı çıkarımlar yapabilmesi, çok keskin zekası, uzun yıllar öncesini bile silmeyen bir hafızası, her görüşe açık yaklaşımı, bütün insanları kapsayan hoşgörü ve insan severliği ile model oluşturan örnek bir kişiliğe sahiptir
Batı dünyasında hümanizm savunuculuğunu diline dolayan insanların ahlaklılığı ve insanseverliği, ondaki bu değerlerin çok çok altında kalmaktadır Çünkü Gönenli Mehmet Efendi, insanı Allah yarattığı için, tüm eksiklikleri, olumsuzlukları ile kabul eder ve Yunus Emre’nin “Yaratılanı hoş gördük Yaratan’dan ötürü” dediği gibi insanı insan olarak değerli görürdü
Başkalarının hatalarını düzeltebildiği kadar düzeltirdi Kötülükleri yok etmek için elinden geldiği kadar uğraşır, iyiliği gücünün yettiğince yaygınlaştırırdı Onun bütün bu çabalarının merkezinde hep insan vardır Koşuşmaları hep insanseverliğinden kaynaklanmakta idi İnsanları uyarması onların iyiliği içindi; ahiret sınavını geçmesi için, sonsuz hayatında mutluluğunu temin etmek içindi
Ondaki engin insanseverlik duygusu bir motor güç olarak onu motive etmiş, ömrünün son zamanlarına kadar hiç durmadan, yorulmadan Allah yolunda koşmasını sağlamıştır
Amacı hiç kendisi olmamış, hep başkaları için, başkalarına yararlı olmak için uğraşmıştır İnsanları uyarırken kişisel ve toplumsal değerleri her zaman gözetmiş, aile içi ilişkileri korumaya özen göstermiş, aile kurumunun kutsallığını tekrar tekrar hatırlatarak korunmasını temel ilke olarak benimsemiştir

Bireyselliğin had safhaya çıktığı günümüz insanının Hoca Efendi’den öğrenecek çok şeyleri var Soğuk bir kış günü paltosunu isteyen bir dilenciye paltosunu verip de o soğuk kış akşamında yürüyerek evine gitmesi herkesin kolay kabul edebileceği bir durum değildir, ama Gönenli Mehmet Efendi’nin gerçeğidir

Gönenli Mehmet Efendi’nin içtenlikle verdiği vaazlar, dinleyenleri bu dünyadan koparıp ayrı bir mana alemine gönderir, anlatımındaki heyecan gönülleri kaplar, ruhları etkilerdi
Son derece güvenilir bir insan olan Gönenli Mehmet Efendi’yi tanıyan herkes ona yardımcı olmak ister , yapmak istediği yardımları onun kanalı ile gerçek yerine ulaştırmayı arzu ederdi Çünkü o son derece güvenilir, şaibenin her türünden uzak bir insandı Bu “güvenilirlik” özelliği öylesine önemlidir ki güven duygusunu yitirmiş olan modern dünyanın hasretini çektiği bir değerdir ve bu özellik aynı zamanda Peygamber Efendimiz’in özelliğidir Peygamber Efendimiz’in risaletini kabul etmeyen müşrikler bile onun sözlerine inanmışlar ve “Eğer o söyledi ise doğrudur” demişlerdir Bu yaklaşım Gönenli Mehmet Efendi Hocamız için de doğrudur Onun hakkında dindar olmayan insanlar bile “Eğer o söyledi ise doğrudur” demişlerdir
Gönenli Mehmet Efendi’nin Allah rızası için yaptığı hizmetler, bazı kötü niyetli insanların canını sıkmış, imkanların çok zor olduğu o dönemlerde bir de kıskanç insanların iftiraları, gerçekdışı suçlamalarının muhatabı olmuş, ama o yine de doğru bildiği yoldan ayrılmamış, hizmetini hiç eksiltmemiştir
İnandığı yolda durup dinlenmeden hep ileriye gitmiştir, hem bireysel hem kurumsal anlamda devam edegelecek hizmet kervanının yürütücüsü olmuştur

Hizmet aşkı ve faaliyetleri ile insanlığa bir çığır açtı İrşat ettiği yüzlerle, binlerle insan dünya görüşlerini hak yolunda değiştirdi, hayatlarını değiştirdi Dünyaya geliş gayelerinin farkına vardı
Sınırsız derecede cömertti, engin bir hoşgörüsü ve affediciliği vardı İsteyeni geri çevirmez, elindeki imkan nisbetinde muhakkak yardım ederdi Örnek insandı
Sultanahmet civarında parasız kalmış insanlara yardım ederdi Bu yardım faaliyetleri içinde kendisini hiç düşünmez, son derece sade bir hayat sürerdi Vefatında ailesine bıraktığı sade küçük bir daire idi Elinden ne imkanlar geçtiği halde kendisi için hiçbir şey istememişti

Yaz-kış demeden senelerce farklı camilerde, ekseriyetle küçük mescitlerde vaaz verirdi Cemaati içinde maddi sorunları olanlara yardım etmiş olduğu gibi , ruhi sorunları olanlara da yardım eli uzatmıştır Sohbetleri ile daralmış, sıkılmışlara ferahlık verirdi Sohbete gelen derdi kederi unutur, huzur bulurdu
Onun ne kadar fakir babası olduğunu bilenler zekatlarını, sadakalarını ona verir, o da tek başına bir vakıf gibi çalışırdı Onun hasletleri, güzel hayatı, onu tanımayan özellikle yeni yetişen insanlara örnek olur, hayatın zorluklarını aşması konusunda yol gösterici olurdu
http://wwwgmevorgtr/defaultasp


Alıntı Yaparak Cevapla

Gönenli Mehmet Efendi

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönenli Mehmet Efendi




GÖNENLİ MEHMET EFENDİ HAZRETLERİNİN DUALARINDAN
Allah’ım Sana şükrümde, Seni zikrimde ve Sana en güzel ibadetlerimi yapmamda bana yardım et
Ya Rab kalplerimizi ilminle süsle, ibadetinle bütün azalarımızı güzelleştir, takva ile keramete kavuştur
Her an Seninle berabermişiz gibi bizlere lezzet ver
Kur’an okunurken can veren, Cenneti Ala’da peygamberlerinin yanında bayramlara eren kullarından eyle
Allah’ım bizleri Seni gönülden anan kullarından eyle Bizi ömrümüzün sonuna kadar imanlı yaşat Senin cemaline müştak olduğumuz zaman bizleri kendine çağır, Ya Rabbi
Ya Rab, bize Senin sevdiklerini sevdir Bizleri razı olduğun işlerle meşgul eyle
Cümlemizi ahir zaman fitnelerinden muhafaza eyle
Her zaman Allah ile arası hoşnut olan ameli güzel kullarında eyle
Soğuk sıcak demeden aşk-ı ilahi ile koşan ve koştuğunu da bilenlerden eyle
Ya Rab bizleri ezdirme, üzdürme, imansız gezdirme
İlahi kudretine bakıp da korkan kullarından eyle
Ölümsüz yere sultan olanlardan eyle
Bizleri Kur’an ahkâmı ile müşerref eyle
Erenler, evliyalar defterine kaydeyle
Meleklerin geldiği yerlerde gezen, meleklerin müjdelerini alanlardan eyle
Bizleri Allah’ı ile sevinen, Peygamberi ile övünen, Kur’an’dan ders alan, doğruluğu bırakmayan kullarından eyle
Ey bana iyilik verip de bana rızık veren,
Ey bana iyilik verip de kötülükten uzak tutan,
Ey benim güzel Rabbim yolundan ayırma
Bize sıkıntı çektirecekleri bize musallat etme
Ya Rab Sen bize Kur’an‘ın ile tecelli eyle
Dünya bir keder evi Rabbim, Sana inandım, Senden istiyorum
Bizleri mübarek gecelerin şefaatine nail eyle
Allah’ım bizi iyilerle haşir neşir olan kullarından, kulum dediğin kullarından eyle
Ya Rab, ne kadar kötü ne kadar günahkâr kulların varsa hepsini affet Cehenneminden kurtar, cennetine al
Rabbim, bizi korunan, sabreden, selamete eren kullarından eyle
Bizi dünya üzüntüsü ile değil, ahiret kaygısı ile ağlat İmanımızın nurunu göster, sevgisini tattır Allah’ım
Ya Rab, bizi ibret için gezenlerden ve en kıymetlilerden eyle
Mevlam bizleri bütün peygamberlerin feyizlerine erdirsin


Alıntı Yaparak Cevapla

Gönenli Mehmet Efendi

Eski 08-02-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönenli Mehmet Efendi




GÖNENLİ HOCA İÇİN BASINDAKİ BAŞLIKLAR

“Gönenli Mehmet Efendi (ks)’yi rahmetle uğurladık
Dün Fatih’te zaman durdu
Son Reisülkurra dualarla defnedildi
Fatih Camii ve çevresi sevenleri ile dolup taştı
Ünlü hocalar dua etti
Cenaze namazına binlerce kişi katıldı
Gönenli tekbirlerle defnedildi
Gönenli Mehmet Efendi Hakk’a yürüdü
Bir “alem” göçtü
Mana aleminden kayan yıldız Gönenli Mehmet Efendi
Gönenli Hoca Efendi’yi Darı beka’ya uğurladık Bir Kur’an aşığının ardından …
Fatih Cami ve çevresi sevenleri ile dolup taştı
Gönenli Hoca’yı gözyaşları ile uğurladık
Mana aleminden kaya yıldız Gönenli Mehmet Efendi







ZAMAN GAZETESİ
Mükremin Albayrak / İstanbul
14012002



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.