Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gazali, hücceti, imam, islamın

İslam'ın Hücceti: İmam Gazali K.S.

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İslam'ın Hücceti: İmam Gazali K.S.




İSLAM'IN HÜCCETİ: İMAM GAZALİ KS

Ahmet Hüseyinoğlu

Müslümanların yol önderi mümtaz şahsiyetlerden biri de İmam Gazalî ks Hazretleri’dir Alimlerimiz ve mürşidlerimiz arasında en derin iz bırakanlardan birinin o olduğu tartışma götürmez İmam Gazalî Hazretleri yalnızca bizde değil, yabancı araştırmacılar arasında da en çok konuşulan, tartışılan alimlerimizden biridir 12 yüzyılın, dini bid’atlerden temizleyip yenileyicisi, yani müceddidi kabul edilen İmam Gazali Hazretleri, bıraktığı eserlerle bugün de etkisini sürdürüyor, yol göstermeye devam ediyor

Asıl ismi Muhammed olan Gazalî Hazretleri’nin künyesi Ebu Hamid, lakabı Hüccetü’l-İslâm, yani İslâm’ın delili, bürhanı Miladi 1058 yılında, bugün İran’da bulunan Tus şehrinde doğdu
1111’de yine Tus’da vefat etti
İmam Gazali Hazretleri’nin babası alimlerin sohbetinden ayrılmayan fakir ve salih bir zat idi Kendisi okuyamadığı için iki oğlunun okumasını ve alim olmalarını çok arzu ediyordu Vefatından önce oğullarını bir miktar para ile, şeyhi ile dost olduğu bir dergâha emanet etti Bu zat mevcut para bitinceye kadar iki kardeşin eğitim ve öğretimi ile meşgul oldu Daha sonra da onlara, kendilerine yiyecek ve yatacak yer temin eden bir medreseye gitmelerini tavsiye etti Gazalî Hazretleri sonraları bu olayı şöyle anlatır:
“Medreseye gidişimiz yalnızca Allah rızası için ilim tahsili gayesiyle olmadığı halde, Yüce Allah’ın lütfuyla ilim bize Allah rızasına giden yolu da kazandırdı

Eşkiya Reisinin Verdiği Ders
İmam Gazalî Hazretleri ilk öğrencilik yıllarında fıkıh ilmini Tus’da Muhammed Radeganî’den okudu Sonra Cürcan şehrine gidip Ebu Nasr İsmailî’den dersler aldı Üç yıl sonra Cürcan’dan Tus’a dönerken bulunduğu kafileyi eşkiyalar bastı Gazalî Hazretlerinin her şeyini ve ders notlarını aldılar Gazalî, onlara ilim öğrenmek için yıllarca uğraştığını söyledi ve ders notlarını geri istedi Eşkıya reisi:
- Sen ilim tahsil ettiğini nasıl iddia ediyorsun ki, notların elinden alınınca ilimsiz kalıyorsun, dedi ve defterleri iade etti
Bu sözleri Allah’ın bir ikazı olarak kabul eden İmam Gazalî Hazretleri, memleketine dönünce üç yıl çalışıp bütün yazdıklarını ezberledi Öyle ki, bütün defter ve notlarını elinden alsalar bile farketmeyecek bir hale geldi
Gazalî Hazretleri, bundan sonra Nişabur’a giderek İmamu’l-Haremeyn el-Cüveynî’nin talebelerinden oldu

Nizamiye Medresesi ve Büyük Değişim
Nişabur’daki tahsilini tamamlayan Gazalî, 1091’de Selçuklu devletinin veziri Nizamü’l-Mülk’ün davetlisi olarak Bağdat’a gitti Nizamü’l-Mülk kendisini Nizamiye medresesinin baş müderrisliğine getirdi Gazalî Hazretleri bu tarihte 34 yaşındaydı ve 300 küsur öğrencisi vardı
Buradaki görevinin dördüncü yılında Gazalî Hazretleri büyük bir manevi değişim geçirdi Bütün bu ihtişamı, debdebeyi terkederek nefsiyle mücahede etmek ve manevi ilimleri öğrenmek üzere uzlete çekilmeye karar verdi Kendisi bunu el-Munkız mine’d-Dalâl (Dalâletten Hidayete) isimli kitabında şöyle anlatır:
“Sonra kendi durumumu gözden geçirdim Bir de ne göreyim? Dünyevî meşgaleler içine dalmışım Onlar beni her taraftan sarmışlar İşlerimi göz önüne getirdim En güzeli öğretim ve eğitim idi Fakat bunlar arasında da ahiret yolu için önemsiz ve faydasızlarla uğraşmışım Sonra öğretimle ilgili niyetimi düşündüm Baktım ki, Allah rızası için değil, mevki ve şöhret endişesiyle hareket etmişim Bu durum karşısında uçurumun kenarında bulunduğuma, eğer halimi düzeltmeye kalkışmazsam ateşe yuvarlanacağıma kanaat getirdim
Altı ay boyunca, dünya hayatının cazibesi ile ahiret düşünceleri arasında kararsız kaldım Altıncı ayda, durumum kendi tercihime bağlı olmaktan çıkmış, zaruri hale gelmişti Zira Allah, dilimi ders veremeyecek bir surette kilitlemişti
İçimde Şam’a gitmek meyli olmasına rağmen, halifenin ve bütün arkadaşların Şam’da kalmak kararında oluşumu öğrenmelerinden sakınarak Mekke’ye gitmeye karar verdim Bağdat’tan, bir daha dönmemek üzere çıkışımda, tuhaf hilelere baş vurdum Irak’ın önde gelen alimlerinin tenkitlerine hedef olmuştum Zira onlar arasında, içinde bulunduğum her şeyden uzaklaşmamın dinî bir sebeple olduğunu kabul edecek kimse yoktu Onlar bu mevkimin, dinde varılacak en son makam olduğunu sanıyorlardı Bu, onların ilimden anladıkları şeyi gösteriyordu”
İmam Gazalî Hazretleri 1095 yılında Nizamiye medresesindeki kürsüsüne kardeşi Ahmed Gazalî’yi bırakarak Bağdat’tan ayrıldı

Büyük Cihatla Geçen Yıllar
İmam Gazalî Hazretleri önce Şam’a gitti Şam’da bulunduğu sırada, Emevi Camii’nin, içi oda gibi geniş olan minarelerinden birinde ikamet etti Vaktini zikir, ibadet, tefekkürle geçirdi Az sayıda bir cemaate ders vermeye devam etti Geceleri caminin şadırvanını, abdest yerlerini ve tuvaletleri temizledi
Mücahede dolu bu günler on yıldan fazla sürdü İmam Gazalî Hazretleri bu uzun mücahede döneminde zahiri ilimlerin yanısıra ledün ilminde de derinleşti Kelâm, felsefe gibi ilimlerde uç noktalara vardıktan sonra en son tasavvuf ilminde karar kıldı Tasavvuftaki hocası Ebu Ali Faremedî Hazretleri’dir
İmam Gazalî, Munkız’da şöyle anlatır:
“Bu uzlet hayatı boyunca bana, sayıp anlatamayacağım kadar çok şey malum oldu Aralarından, faydalanılması için zikredeceklerim şunlardır: ‘Sufilerin Allah yoluna girmiş kimseler olduğunu, onların hayat tarzlarının en güzel hayat tarzı, yollarının en doğru yol olduğunu, ahlâklarının ahlâkın en güzeli olduğunu yakinen anladım Akıllı insanlar, hakimler, şeriatın sırlarına vakıf alimler, onların hayat tarzlarından ve ahlâkından bir şey değiştirmek ve yerine daha iyisini koymak üzere bir araya gelseler, buna imkan bulamazlar Onlar nübüvvet kandilinin ışığıyla aydınlanmışlardır Yeryüzünde nübüvvet nurundan başka, aydınlanacak bir ışık yoktur Hülasa temizliği -ki bu şartların ilkidir- kalbi Allah Tealâ’dan başka her şeyden tamamen temizlemek olan bir yol için ne denebilir? Bu yolun tekbiri mesabesinde olan anahtarı, kalbin tamamiyle Allah zikriyle müstağrak ve sonunda Allah’ta tamamiyle yok olmasıdır

Uzletten Çıkış ve Dinde Tecdid
1105’de Selçuklu Sultanı Sancar’ın veziri ve Nizamü’l-Mülk’ün oğlu Fahru’l-Mülk, İmam Gazalî Hazretleri’ne tekrar eğitim-öğretim hayatına dönmesi için ısrarla ricada bulundu Gazalî Hazretleri de seyr u sülukta yetişmiş, artık yeni bir göreve hazır halde idi Gönül ve müşahede erbabı da, bid’atleri kaldırmak ve dini yenilemek (tecdid) için tekrar insanlar arasına karışmasını tavsiye ediyorlardı Bir yıl sonra yeni bir yüzyıl başlayacaktı Hazret-i Gazalî’nin 12 yüzyılın müceddidi olduğuna dair çeşitli işaretler belirmişti Bu yüzden tedrise yeniden dönmek gerekiyordu Ancak bu dönüş, eski hale dönmek değildi
İmam Gazalî, uzlette bulunduğu sırada yazdığı İhyau Ulumi’d-Din (Din İlimlerinin Diriltilmesi) adlı eserinde “söz” ile “hal”i, akaid ile fıkhı, ahlâk ile tasavvufu kâmil manada birleştirmişti Son noktada tasavvufta karar kılması ile halkı ve ulemayı manevi ilimlere ve ruhi hayata sevkediyordu Şeriatı esas tutmakla birlikte, şer’î hükümlerin zahirinde kalınmaması, işin özüne ve ruhuna inilmesi gerektiğini ve bunun da tasavvufla olacağını söyleyerek ulemayı tasavvufa yaklaştırıyordu
Gazalî Hazretleri’nin felsefe alanında yaptığı çalışmalar da dikkat çekicidir Onun zamanında, Yunan felsefesi etkisindeki düşünce akımları, neredeyse dine alternatif bir hal almıştı Gazalî Hazretleri, önce “Makasıdu’l-Felasife”yi yazarak felsefecilerin görüşlerini ortaya koydu Sonra da “Tehafütü’l-Felasife”yi yazarak hata ve yanlışlarını, bid’at ve küfre düştükleri noktaları açıkladı Gazalî Hazretleri’nin bunun ötesinde akla, mantığa, düşünceye karşı çıkması söz konusu değildi
İmam Gazalî Hazretleri, vahiyden beslenmeyen aklın düşeceği tuzakların yanında, Munkız’da bize, her devir için geçerli ilmî metodu da sunar Gerçeği arayanların -o devir için- kelâmcılar, felsefeciler, batınîler ve mutasavvıflar olmak üzere dört sınıf olduğunu söyler ve her birini tek tek inceleyerek tasavvufta karar kılmanın en doğrusu olduğunu anlatır

Son Demler ve Hakk'a Gidiş
İmam Gazalî Hazretleri hayatının son günlerini memleketi Tus’da geçirdi Evinin yanına talebeleri için bir medrese, tasavvuf ehli için de bir dergâh yaptırdı Her birinin taliplerini istedikleri şekilde irşad etti
Gazalî Hazretleri’nin vefat edeceği sabah kefen istediği, “ey benim rabbim, emrin başım üstüne” diyerek ruhunu teslim ettiği rivayet edilir Bir diğer rivayette de, göğsünde büyük hadis kitabı “Sahih-i Buharî” olduğu halde vefat etmiştir
İmam Gazali Hazretleri’nin eserlerinden bir kaçı şunlardır: İhyau Ulumi’d-Din, Kimya-yı Saadet, el-İktisad fi’l-İtikad, İlcamu’l-Avam an İlmi’l-Kelâm, Bidayetü’l-Hidaye, Minhacu’l-Abidîn, Makasıdu’l-Felasife, Tehafütü’l-Felasife, el-Munkız mine’d-Dalâl, el-Mustasfâ, Mişkatu’l-Envar, er-Risaletü’l-Ledünniyye, Fedaihu’l-Batıniyye

Alıntı Yaparak Cevapla

İslam'ın Hücceti: İmam Gazali K.S.

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İslam'ın Hücceti: İmam Gazali K.S.




Bütün gayretimle tasavvuf yolunu incelemeye koyuldum Tasavvuf ehlinin tuttuğu yolun, ancak ilim ve amel ile tamamlanabileceğini anladım

Tasavvuftaki amellerin özü; nefisten kaynaklanan engelleri aşmak, nefsin kötü ahlâkından ve çirkin sıfatlarından temizlenmektir Böylece kalp, Allah Teâlâ‘nın dışındaki şeylerden temizlenip boşaltılır ve Allah‘ın zikri ile süslenmiş olur

Benim için ilim amelden daha kolay olduğu için, tasavvuf konusundaki bilgileri toplamakla işe başladım Bu maksatla Ebû Tâlib el-Mekkî‘nin (rah) Kûtü‘l-Kulûb‘ünü, Haris el-Muhâsibî‘nin (ks) kitaplarını; Cüneyd-i Bağdadî (rah), Şiblî (rah), Bâyezîd-i Bistâmî (rah) ve bunlara benzer büyük sûfîlerden bize ulaşan tasavvufa dair külliyatı inceledim

Böylece tasavvuf ehlinin ilmî maksatlarının özünü kavradım Gerek okumak ve gerekse dinlemek suretiyle tasavvuf yolu hakkında öğrenilmesi mümkün olan her şeyi öğrendim

Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur?
Tasavvuf hakkında elde ettiğim bu bilgiler sonucunda, onların en önemli özelliklerini anlamış oldum Yani onların yolunun öğrenme yolu ile değil; ancak tadarak, hal ile ve (kötü) sıfatları (iyi sıfatlarla) değiştirmek suretiyle elde edilebileceğini öğrendim

Oysa, sağlıklı olmak ile tok olmanın sınırları, sebep ve şartlarını bilmek ile, bizzat sağlıklı ve tok olmak halleri arasında ne kadar fark vardır! Yine, sarhoşluğun tarifini bilmek ile doğrudan sarhoş olmak arasında ne kadar fark vardır! Yani sarhoşluğun, mideden yükselen buharların (alkolün) düşünce merkezini kaplamaktan ibaret olduğunu bilmek ile sarhoş olup o hali yaşamak farklı şeylerdir

Daha açık olarak söylemek gerekirse, sarhoş olan kimse sarhoşluğun tarifi ve sarhoşluk hakkında hiçbir şey bilmediği halde sarhoştur Fakat ayık olan kimse sarhoşluğun tarifini ve nasıl meydana geldiğini bildiği halde, sarhoşluk hali ile onun hiçbir ilgisi yoktur Hastalığa yakalanmış olan bir doktor ise, sağlığın tarifi, sebepleri ve tedavi yollarını bilmekle birlikte sağlını kaybetmiştir

İşte, zühd hayatının hakikatini, şartlarını ve sebeplerini bilmek ile, nefsi dünya zevklerinden vazgeçirerek zühd hayatını yaşayan bir hal üzere olmak arasındaki fark da böyledir

Bundan sonra kesin olarak şunu anladım: Sûfîler laf cambazları değil hal ehli kimselerdir Ayrıca tasavvuf hakkında ilim yoluyla elde edilmesi gerekenleri tam olarak elde ettiğimi; geriye sadece dinleme ve öğrenme yoluyla elde edilemeyen, ancak tadarak ve sülük yolu ile elde edilebilecek kısmının kaldığını aynı kesinlikte anladım

Gerçi o güne kadar elde ettiğim ilimler, tuttuğum yollar; dinî ve aklî ilimleri araştırmada izlediğim metotlar benim için Allah Teâlâ‘ya, Peygamberi‘ne ve âhiret gününe kesin bir iman ile inanmamı sağlamıştı

Bu üç iman esasının köklü bir şekilde kalbimde yerleşmesi, tek bir delile bağlı olarak oluşmamış; bilakis, şu anda ayrıntılı biçimde sayılamayacak kadar pek çok sebep, karine, tecrübe vb sonucunda elde edilmişti



Hakikate Giden Yol
İmam Gazâlî


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.