![]() |
Seyfeddîn-İ Fârûkî |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Seyfeddîn-İ FârûkîSEYFEDDÎN-İ FÂRÛKÎ Hindistan'ın büyük velîlerinden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhammed Seyfeddîn-iFârûkî hazretlerinin doğumundan îtibâren büyük bir zât ve insanlara hidâyet rehberi olacağı belliydi ![]() ![]() Seyfeddîn-i Fârûkî küçük yaşından îtibâren ilme yönelip ders okuyabilecek yaşa geldiği zaman, Kur'ân-ı kerîmi ezberledi ![]() ![]() içinde Vilâyet-i hâssa-i Muhammediyye'ye kavuştu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zâhiren ve bâtınen olgunlaştıktan sonra yüksek babasının emriyle insanlara, Allahü teâlânın dînini, sevgili Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem güzel ahlâkını anlatmak ve vaktin sultânı Evrengzîb Âlemgîr Hanın dînî terbiyesi için vazifelendirilip Delhi'ye gitti ![]() Ömrünün her saatini,Emr-i bil-mârûf ve Nehy-i anil-münker yapmakla geçiren Seyfeddîn-i Fârûkî hazretleri, Delhi'ye vardığı zaman, şehrin kapısında iki azgın fil ve bunları zabt etmeye çalışan iki heybetli pehlivanın resimlerinin asılı olduğunu gördü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhammed Seyfeddîn-i Fârûkî hazretlerinin himmet ve bereketiyle, Hindistan'ın her tarafında İslâmiyet yayılıp müslümanlar kuvvetlendi ![]() ![]() ![]() Muhammed Seyfeddîn-i Fârûkî hazretleri, Delhi'deki bu gelişmeleri ve Sultan Âlemgîr Hanın sevindirici hâlini babasına mektup yazarak bildirdiği zaman, babası çok sevinip duâ etti ![]() Sultan Âlemgîr Hân, bir gün MuhammedSeyfeddîn Fârûkî'yi husûsî bahçesine dâvet etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Delhi'de, onun sohbet meclisleri çok bereketli ve kalabalık olurdu ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün Şehzâde Muhammed Âzam Şâh, teveccühüne kavuşmak ve sohbetiyle şereflenmek için Muhammed Seyfeddîn hazretlerinin dergâhına geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhammed Seyfeddîn, insanların haklarına ve kardeşlerine karşı hürmet eder, haklarını gözetirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dünyâyı sevenler ve dünyâlık isteyenlerle arkadaşlık etmekten ve berâber oturmaktan şiddetle kaçınırdı ![]() ![]() ![]() ![]() Bir sohbeti sırasında buyurdu ki: "Açlık ve mücâhede, hârika ve kerâmeti arttırır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün Muhammed Seyfeddîn hazretlerinin meclisinde bulunan kimselerden birisinin hatırından; "Şeyh çok büyükleniyor ![]() ![]() ![]() ![]() Cüzzâm hastalığına yakalanmış biri, Muhammed Seyfeddîn hazretlerine gelip şifâ için duâ istedi ![]() ![]() Her hâli İslâmiyete ve sevgili Peygamberimizin sünnet-i seniyyesine uygun olan MuhammedSeyfeddîn-i Fârûkî hazretleri bir sohbeti sırasında buyurdu ki: "Sonsuz nîmetlerin sâhibiAllahü teâlâya hamd olsun ![]() ![]() ![]() Beyt: Allah sevgisinden başka ne varsa, Hepsi câna zehirdir, şeker dahî olsa ![]() Allahü teâlâ sonsuz ihsânıyla kendi rızâsına uygun yaşamamızı nasîb eylesin ![]() ![]() ![]() ![]() Beyt: Saâdet topu ortaya kondu, Topu kapan yok, erlere n'oldu? Bütün hareketlerde, yemede, uyumada, konuşmada, ahkâm-ı İslâmiyyeye tam uymalı, bilhassa bu zamanda, giyinmede dikkatli olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allahü teâlâdan gelen belâ ve musîbetlere sabretmek husûsunda da yazdığı bir tâziye mektûbunda buyurdu ki: "Allahü teâlâ Bekara sûresi 156 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Seyfeddîn-İ Fârûkî |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Seyfeddîn-İ FârûkîSeyfeddîn-i Fârûkî hazretleri insanlara maddî ve mânevî her türlü yardımı yapardı ![]() "Allahü teâlâya hamd olsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah adamlarını ve evliyâyı sevmenin önemiyle ilgili olarak da buyurdu ki: " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Seyfeddîn-iFârûkî hazretleri çeşitli zamanlardaki sohbetlerinde buyurdu ki: Hadîs-i şerîfte buyruldu ki: "İslâm ve sultan ikiz kardeş gibidir ![]() ![]() ![]() ![]() Bekara sûresi 201 ![]() ![]() ![]() "Allahü teâlâya duâ edenler iki kısımdır: Birinci kısım, sâdece dünyâlık elde etmek için duâ ederler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine Fahreddîn-i Râzî tefsîrinde, Enes bin Mâlik'in şöyle anlattığını haber veriyor: "Bir defâsında Resûlullah efendimiz bir zâtın ziyâretine gitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer Allahü teâlâ kullarına, hiç dert ve elem vermemiş olsa veya çok az vermiş olsaydı, insanlar O'na ibâdet etmekten ve O'nu zikretmekten gâfil olurlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Ömrünü, İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğrenmek, öğretmek ve insanlara anlatarak onların dünyâda ve âhirette saâdete, kurtuluşa ermeleri için sarf eden Muhammed Seyfeddîn hazretleri bin dört yüz velî yetiştirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mektûbât-ı Seyfiyye adlı bir eseri olup, içinde yüz doksan mektup vardır ![]() ![]() İNKÂR MI EDİYORSUN Halktan birisi Seyfeddîn-i Fârûkî'nin büyüklüğünü inkâr ederek kabul göstermemişti ![]() ![]() ![]() SULTAN HÜRMET EDERDİ İmâm-ı Rabbânî’nin, torunu olan bu zât, Serhend şehrinde doğup, orada etti vefât ![]() Beşinci oğlu idi, o, Muhammed Ma’sûm’un, Çok kişi yola geldi, sohbetiyle sırf onun ![]() Uzun boylu ve esmer, iri gözlü, heybetli, Zât olup, sakalının, iki yanı seyrekti ![]() O dünyâya gelince, gök yüzünden bir melek, Müjdeledi doğumu, herkese görünerek ![]() Henüz küçük yaşında, ezberledi Kur’ânı, Hep ilim öğrenmekle, geçiyordu her ânı ![]() Mübârek babasından, tahsîl görüp, sonunda, Çıktı çok yükseklere, o tasavvuf yolunda ![]() Zamânın sultânını, dînî yönden terbiye, Etmek için emîrle, gitti sonra Delhi’ye ![]() Lâkin şehre girmeden, yanlarından kapının, Put’a benzer heykeller, görüp durdu ansızın Buyurdu ki: Sultana, gidip haber veriniz ![]() Bu heykeller kalkmadan, bu şehre girmeyiz biz ![]() Âlemgir Hân da bunu, emir telâkkî edip, Kaldırttı o putları, aynı gün emir verip ![]() Talebesi oldu ve gösterdi saygı, hürmet ![]() Verdi dînî sahada, yetki ve selâhiyyet ![]() Hindistan’da yayılmış, her bid’at ve kötü hâl, Onun bereketiyle ortadan kalktı derhâl Unutulmuş sünnetler, çıkarıldı ortaya, İslâmiyet bu yerde, yeniden oldu ihya ![]() Çok devlet adamları, kumandanlar, vezirler, Onun sohbetleriyle, hidâyete erdiler ![]() Ona öyle saygılı, olurlardı ki hattâ, O otur demedikçe, beklerlerdi ayakta ![]() Sohbetinde binlerce, fâsık, fâcir ve kâfir, Hidâyete ererek, kalbleri oldu tenvîr ![]() Öyle çok kalabalık, idi ki sohbetleri, İzdihamdan kolayca, girilmezdi içeri ![]() Hattâ bir gün sultanın, oğlu şehzâde A’zam, Geldiğinde gördü ki, kapıda bir izdiham ![]() Kalabalık içinden, zor geçerek, o bile, Güçlükle şereflendi, onun sohbeti ile ![]() Hattâ öyle oldu ki, sarık düştü başından, Çıkacak gibi oldu, kaftanı arkasından ![]() Akşam avdet edince, babasının yanına, Gördüğü izdihamı, anlattı aynen ona ![]() Sultan bunu duyunca, çok sevinip dedi ki: “Allahü teâlâya, şükürler ederim ki, Öyle büyük bir velî, nasîb etti ki bana, Zor girebiliyoruz, bizler bile yanına ![]() Ve lâkin o devirde, biri vardı mâlesef, Hiç onun sohbetiyle, olmamıştı müşerref Kendini bir şey sanan, o câhil ve bî-edeb, Bu büyük evliyâyı, inkâr ediyordu hep ![]() Bir gece rüyâsında, bekçilerden bir grup, Sopalarla bu zâtı, dövdüler hayli vurup ![]() Dediler ki: “Allah'ın, bir sevgili kulunu, Nasıl inkâr edip de, sevmezsin hem de onu?” Bu korkuyla uyanıp, nazar etti kalbine, Gördü ki sevgi dolmuş, o düşmanlık yerine ![]() DUÂ ORDUSU Seyfeddîn-i Fârûkî hazretleri, Mektûbât'ında yer alan ve zamânın sultânına yazdığı mektupta şöyle buyurdu: "Sûre-i Hacc'ın 40 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yardım iki kısımdır: Birinci kısmı, görünen sebeplere bağlı kılmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Duâ ordusu, hakîkî yardımı gönderenAllahü teâlâ ile yine O'nun yarattığı zâhirî sebep olan gazâ ordusu arasında vâsıta ve delîldir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1) Umdetü'l-Makâmât; s ![]() 2) Mektûbât-ı Seyfiyye 3) Reşâhât Zeyli; s ![]() 4) Câmiu Kerâmâti'l-Evliyâ; c ![]() ![]() 5) İrgâmü'l-Merîd; s ![]() 6) Hadâikü'l-Verdiyye; s ![]() 7) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49 ![]() ![]() 8) Makâmât-ı Ahyâr; s ![]() 9) Hadîkatü'l-Evliyâ; s ![]() 10) Âdâb; s ![]() 11) İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|