Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ali, bin, ibrahim, şeyh

Şeyh İbrâhim Bin Ali

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şeyh İbrâhim Bin Ali




ŞEYH İBRÂHİM BİN ALİ

Zâhirî ve bâtınî ilimleri kendisinde toplayan İslâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden İsmi, İbrâhim bin Ali bin Abdülazîz bin Abdürrahmân el-Feşlî el-Yemenî'dir On ikinci asrın sonları ile on üçüncü asrın başlarında yaşadı 1217 (H613) senesinde Zebîd şehrinde vefât etti Bâb-i Sihâm Kabristanı'nda defnedildi Kabri orada, meşhûr kabirler arasında tanınmakta ve ziyâret edilmektedir

Fakîh İbrâhim-i Yemenî hazretleri, zamânında bulunan meşhûr âlimlerin sohbetlerinde bulunup, onlardan ilim öğrendi Kendisinden ise; Ahmed Sayyâd el-Yemenî ve başka meşhûr zâtlar ilim öğrenip rivâyetlerde bulunmuşlardır Ahmed Sayyâd, bu zâtı çok över ve hürmet ederdi Hocasının birçok kerâmetlerini nakletti Ahmed Sayyâd el-Yemenî şöyle anlatıyor: "Fakîh İbrâhim binAli hazretlerine talebe oluşumun ilk zamanları idi Bana, nefse güç gelen işleri yapmamı emrediyor, bu şekilde vazifeler veriyorduBen ise buradaki inceliği anlıyamıyordum Bir gece yalnız kaldığımda, bu hâlden şikâyetçi oldum Yanına vardığımda, ben hiçbir şey söylemeden; "Allahü teâlâya benden şikâyetçi oldun ve şöyle şöyle söyledin değil mi?" diyerek, benim bütün söylediklerimi haber verdi Ben, hocamın bu kerâmetini görünce, bana verdiği vazifelerin ve nasîhatlerin hep benim fâidem için olduğunu anladım Kendisinden hiç şikâyetçi olmamaya karar verdim Yine ona talebe olduğumun ilk zamanlarında çok konuşurdum Konuştuğum zaman da, düzgün konuşamazdım Yerli yersiz, lüzumlu lüzumsuz konuşurdum Hattâ hocamın huzûrunda bile böyle konuşurdum Bu hâlimden, kendim dahî rahatsız olurdum Fakat bir türlü terkedemiyordum Hocam, çok defâ beni bu hâlden menettiği hâlde yine terk edemedim Nihâyet birgün yine böyle konuşurken, hocam; "Yâ Rabbî! Bunun dilini bağla!" buyurdu Bundan sonra hocamın yanında tekrar konuşmak istediysem de konuşamadım Konuşmak isteyip de konuşamadığım zaman çok sıkılır, ölecekmiş gibi olurdum Hocamın yanında hiç konuşamayınca, sıkıntılı bir hâlde şehrin dışına çıktım "Yâ Rabbî! Şehre geri dönünceye kadar dilimi çöz! Hocamın duâsı ile dilim bağlandı Bu hâle dayanamıyorum" dedim Allahü teâlâ dilime eski hâlini ihsân etti Hocamın yanına geldiğimde, ben hiçbir şey söylemeden; "Allahü teâlâya benden şikâyetçi olmamaya karar vermiştin Şimdi bu hâle tekrar döndün öyle mi?" buyurdu"

İmâm-ı Zebîdî diyor ki: "Fakîh İbrâhim-i Feşlî, Zebîd ahâlisinin çok sevip, hürmet ettikleri yedi büyük zâttan birisidir Zebîdliler, bu yedi büyük zâtı yedi gün arka arkaya ziyâret edip, onları vesîle ederek duâ edenin duâsının kabûl edildiğine, ihtiyâcının hâsıl olduğuna inanırlar Bu yedi zâttan altısının isimleri, Fakîh İbrâhim-i Feşlî, Ahmed Sayyâd, Ömer bin Râşid, Merzûk bin Hasan, Ali bin Eflâh, Ali bin Mürtekî olup, yedincisinde ihtilâf olundu Bâzıları, Ahmed el-Mukrîd olduğunu söylediler Doğrusunu Allahü teâlâ bilir"

KORKMA!

Ahmed Sayyâd anlatır: "Bir defâsında Cebel bölgesinde bulunan büyük zâtlardan birini ziyâret için Cebel'e gitmiştim Orası bizim bulunduğumuz yere bir günlük mesâfede idi Oraya vardığımda, beni, o zâtın talebelerinden biri karşıladı Bana; "Sizin oralarda (Tihâme'de) bizim hocamız gibi büyük bir zât var mıdır?" dedi Anladım ki, bunlar, hocam fakîh İbrâhim hazretlerini tanımıyorlardı O talebeye cevâben; "Evet, var" dedim O talebe hocamı tanımadığı için, kendi hocasının daha üstün olduğunu söyledi Aramızda böyle biraz konuştuktan sonra, elimden tutarak beni hocasının huzûruna götürdüBana bir şey yapılacağından çok korktum Ben bu hâlde iken, birden hocam fakîh İbrâhim hazretlerini yanımızda gördüm Allahü teâlânın izni ile, aradaki bir günlük yolu bir ânda gelmişti Bana;"Filan kimseden mi korkuyorsun? Korkma!" buyurdu Sonra onların arasına girdi Onlara; "Size gelen bu Sayyâd, size iyilik yapmak istiyor Siz ise onun kalbini kırıyorsunuz" buyurdu Sonra elimden tuttu Oradan ayrıldık Hocamın buna benzer kerâmetleri çoktur"

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c1, s238
2) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c9, s38
3) Tabakât-ül-Havâs

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.