Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdullah, bin, cabir, hazretleri

Cabir Bin Abdullah Hazretleri

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cabir Bin Abdullah Hazretleri




Cabir bin Abdullah hazretleri, Ensar-ı kiramın büyüklerindendir Bedir ve Uhud’da küçük idi Diğer on sekiz gazada bulundu Ömrü sonunda gözlerine perde geldi İstanbul’u fethe gelen orduda da bulundu 77 yılında 95 yaşında vefat etti ZAYIF BİR DEVESİ VARDI
İslâm ordusu Zâtü’r-Rikâ Gazvesi’nden dönüyordu Câbir’in (radıyallâhü anh) devesi zayıf olduğu için arkadaşlarından geri kalıyordu Resûlullah Efendimiz (sallâllâhü aleyhi ve sellem) onun yanına vardı ve;
“-Ey Câbir! Sana ne oldu da geride kaldın?” diye sordu Hazret-i Câbir durumu anlatınca Efendimiz bir değnek alarak deveye birkaç defâ hafifçe dokundu Deve, Resûlullah Efendimizin devesiyle yarışır hâle geldi
Resûlullah Efendimiz yolda Hazret-i Câbir’le sohbet etmeye başladı Onun yeni evlendiğini, bu sebeple pek çok borcu olduğunu ve bir deveden başka malının olmadığını öğrendi Bunun üzerine Âlemlerin Efendisi, onu borçtan kurtarmak için devesini kendisine satmasını istedi Hazret-i Câbir, Medîne’ye varıncaya kadar binmek şartıyla sattı Medîne’ye ulaşınca deveyi teslim etmek için Resûlullah Efendimizin yanına gitti O sırada kendisini çok sevindiren ve diğer insanları da şaşırtan ulvî bir davranışla karşılaştı Resûlullah Efendimiz, devenin ücretini ödediği gibi deveyi de ona hediye etti
Câbir hazretleri anlatıyor:
Arkadaşlarımla beraber sefere çıkmıştık İçimizden birine taş isabet etti ve başını yaralayıp kemiğini kırdı Sonra aynı adam uykuda ihtilâm olduğu için, arkadaşlarına;
“Teyemmüm edebilir miyim, bu hususta benim için ruhsat buluyor musunuz?” diye sordu Arkadaşları da;
“Hayır, su mevcut oldukça teyemmüme ruhsat yoktur” diye cevap verdiler

“TEYEMMÜM KÂFİ GELİRDİ
Bunun üzerine o şahıs gusül abdesti aldı ve açık vaziyetteki yaradan içeriye giren suyun tesiri ile vefat etti
Peygamber aleyhisselâmın huzuruna geldiğimiz zaman, kendisine hadiseyi naklettiler Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz;
“Ölümüne sebeb olup, günaha girmişler” buyurdu Ve “Bilmiyorlarsa sorsaydılar; cehaletin ilacı sormaktır, o adama teyemmüm etmek kâfi gelirdi” diye ilâve ettiler




Alıntı Yaparak Cevapla

Cabir Bin Abdullah Hazretleri

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cabir Bin Abdullah Hazretleri




Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” her kim davet etse kabûl buyururlardı Bir gün de Câbir bin Abdüllah “radıyallahü anh” davet etti “Falan gün gelirim” buyurdu ve denilen günde Câbir bin Abdüllah’ın evine teşrîf ettiler O KADAR ÇOK SEVİNDİ Kİ!

Hazret-i Câbir, Resûlullah efendimizin evine teşrîfiyle o kadar sevindi ki, karşılamak için sevinçle koşarken, su tulumunu devirdi ve su döküldü Resûlullah efendimiz içeri girip oturdu Hazret-i Câbir’in bir kuzusu vardı Onu hemen kesip kebâb yapmak için hâzırladı İki oğlu vardı Büyük oğlu küçük oğluna, “babam kuzuyu nasıl kesti, gel sana göstereyim” dedi Kardeşini bağlayıp bıçağı boğazına sürdü Fakat, göstereyim derken, farkına varmadan kardeşini boğazlayıp ölümüne sebep oldu

Hazret-i Câbir’in hanımı, çocuklarının bu hâlini görünce, büyük oğlunu yakalamak için peşinden koştu Çocuk korkusundan kaçayım derken, evin damından aşağı düşüp öldü Kadın çocuklarının ölmesinden dolayı “feryâd edip ağlarsam, Resûlullahın üzülmesine sebeb olurum” diye düşünerek sabretti Çocuklarının ölüsü üzerine bir kilim örttü Hâzırlanan kebâbı pişirdi O sırada Cebrâîl aleyhisselâm geldi ve “Yâ Muhammed! Allahü teâlâ, Câbir’e oğullarını da sofraya getirmesini söylemenizi emir buyurdu” dedi


“OĞULLARINI DA SOFRAYA GETİR!”

Resûlullah, hazret-i Câbir’e, “oğullarını da sofraya getir” buyurdu Dışarı çıkıp hanımına “Resûlullah onların da sofraya gelmelerini istiyor” dedi Hanımı, “Resûlullaha onların burada olmadıklarını söyle” dedi Hazret-i Câbir durumu arz edince, Resûlullah efendimiz “Allahü teâlânın emridir Onları muhakkak getirmen lâzımdır” buyurdu Hazret-i Câbir tekrâr hanımının yanına varıp, “Çocuklar nerede iseler mutlaka bulmamız lâzım Allahü teâlânın emri böyle gelmiştir” dedi Zavallı, çâresiz hanımı ağlayarak, “Ey Câbir! Oğulcuklarımızın ne olduğunu sana söylemeye tâkatim yok” dedi Sonra ölü yatan çocuklarının üstündeki kilimi kaldırıp, onları gösterdi Hazret-i Câbir iki oğlunun da ölmüş olduğunu görünce, ağlamaya başladı Evde feryâd sesleri yükseldi

O sırada Allahü teâlâ Cebrâîl aleyhisselâmı Resûlullaha gönderip, çocukların başında duâ etmesini ve çocukları dirilteceğini bildirdi Resûlullah efendimiz kalkıp duâ etti Câbir bin Abdüllah’ın her iki oğlu da Allahü teâlânın izniyle dirildi





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.