Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efendi, hasan, zarîfî

Zarîfî Hasan Efendi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zarîfî Hasan Efendi




ZARÎFÎ HASAN EFENDİ

Büyük velîlerden İsmi, Hasan Zarîfî Efendidir 1477 (H882) senesinde Rumeli’de Siroz şehrinde doğdu 1576 (H984) da İstanbul’da Boğazkesen Hisarında vefât etti Yaşadığı devir, Sultan Selîm ile oğlu Sultan Murâd Han devriydi

Hasan Zarîfî Efendi tahsîlini İstanbul’da yaptı Osmanlı âlimlerinin en büyüklerinden olan Kemâlpaşazâde’nin talebesi olmakla şereflendi Sonra tasavvuf yoluna girmek istedi Halvetî büyüklerinden Zeynüddîn-i Hâfî hazretlerinin yolunu devâm ettiren Pîr İbrâhim Gülşenî’nin sohbetlerine kavuştu Çok mücâhede ve riyâzetlerde bulundu Nefsinin istediklerini yapmayıp istemediklerini yaptı Böylece nefsini terbiye etti İcâzet, diploma alıp Bursa’ya gönderildi Orada insanlara hak yolun bilgilerini öğretmeye başladı

Hasan Zarîfî Efendi Bursa’da sevdikleri tarafından inşâ edilen dergâhta bir zaman ilim ve edeb öğretmekle meşgûl oldu Sonra hac için yola çıkıp Mısır’a vardığında orada Câmi-i Müeyyedde Pîr Gülşenî hazretleriyle görüştü Birlikte hac ettiler

Hasan Zarîfî Efendi, zühd sâhibi olup, dünyâ malına mülküne hiç kıymet vermezdi Çok kere bir yere oturur tefekkür üzere olurdu Tayy-ı mekân sâhibi olup, bir anda birçok yerler dolaşıp gelirdi Talebeleri yanında iken gidip geldiği çok olmuştur Lâkin talebesinin bundan haberi olmamıştır

Pîr Gülşenî hazretleri, Hasan Zarîfî Efendiyle İstanbul’a vardıklarında, Sultan Süleymân Han ona; “İstanbul’da kalsanız iyi olmaz mı?” diye arzûsunu bildirdiğinde; “İhtiyarız, tahammülümüz yoktur” dedi Bunun üzerine Süleymân Han; “Bir sevdiğinizi bıraksanız da istifâde etsek” dediğinde, Pîr Gülşenî hazretleri Hasan Zarîfi Efendiyi bu hizmete lâyık görüp oradan ayrıldı

Hasan Zarîfî Efendi Kumkapı yakınında, kiliseden dönme bir mahalle mescidi edinip orada hizmete başladı Sonra burası bir zelzele sonucu yıkılınca, Maktul İbrâhim Paşanın hanımı Muhsine Hâtun yeniden bir câmi ve dergâh yaptırıp Hasan Efendinin hizmetine verdi Oraya hizmetliler tâyin etti Zarîfî Efendi burada sohbetleriyle çok talebe yetiştirdi Yüz seneyi geçkin ömründe ibâdet ve insanlara doğru yolu anlatmakla meşgûl oldu Sonra Boğazkesen Hisarına yerleşti Orada verdiği vâzlara çok gelen olurdu Ömrünü burada tamamlayıp, hisardaki kayalıklarda bir yere defnedildi Vefâtından sonra kerâmetleri görüldü

Bir iş için taşa ihtiyaç olmuştu Bu sebeple hisar kayalıklarından aşağıya taş yuvarlayıp bunları alıp götürüyorlardı Taşlar yuvarlanıp aşağıya inerken aslâ Hasan Zarîfî Efendinin kabri üzerine gelmezdi Sağından ve solundan aşağıya inerlerdi Bu işle uğraşan taşkesen mîmâr hıristiyan olup, birkaç defâ bu hâli görünce hayretler içinde kaldı Evliyâ bir zât olduğunu anlayıp, onun bereketiyle müslüman olmakla şereflendi Sonradan orasını çevirip belirli bir hâle getirdiler

1) Lemezât, Süleymâniye Kütüphânesi, Hacı Mahmûd Kısmı, No: 4546, v283

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.