![]() |
İman Etmeyenler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İman EtmeyenlerİMAN ETMEYENLER "Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık) ![]() kulakları vardır bununla işitmezler ![]() hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar ![]() İşte bunlar gafil olanlardır ![]() Araf Suresi, 179 ALLAH’A İMAN ETMEZLER Kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resûlü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam’ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın ![]() “Çünkü, o, büyük olan Allah’a iman etmiyordu ![]() ALLAH’TAN KORKMAZLAR Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar ![]() De ki: “Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: “Allah” diyeceklerdir ![]() ALLAH’A ŞİRK KOŞARLAR İnkâr edenler, Beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız ![]() Yardım görürler umuduyla, Allah’tan başka ilahlar edindiler ![]() ALLAH’A KARŞI SAYGISIZDIRLAR Kendilerine rızık olarak verdiklerimizden, hiç bir şey bilmeyenlere paylar ayırıyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ALLAH’IN ANILMASINA TAHAMMÜL EDEMEZLER İnkar edenler dediler ki: “Bu Kur’an’ı dinlemeyin ve onda (okunurken) yaygaralar koparın ![]() ![]() Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o inkâr edenlerin yüzlerindeki ‘red ve inkarı’ tanıyabilirsin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve onların kalbleri üzerine, onu kavrayıp anlamalarını engelleyen kabuklar, kulaklarına da bir ağırlık koyduk ![]() ![]() O inkâr edenler, zikri (Kur’an’ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi ![]() ![]() Ki onlar, Beni zikretme (konusun)da gözleri bir perde içindeydi ![]() ![]() Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar ![]() ![]() Sadece Allah anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalbi öfkeyle kabarır ![]() ![]() ALLAH’I KENDİLERİNİN YAPTIKLARINDAN HABERSİZ SANIRLAR (Peki) Onlar, Allah’ın gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bildiğini bilmiyorlar mı? (Bakara Suresi, 77) “Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinize şahitlik eder diye sakınmıyordunuz ![]() ![]() Onlar bilmiyorlar mı ki, elbette Allah, onların gizli tuttuklarını da, fısıldaştıklarını da biliyor ![]() ![]() Yoksa onlar; gerçekten bizim, sır tuttuklarını ve aralarındaki fısıldaşmalarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, (işitiyoruz) ve onların yanlarındaki elçilerimiz de (her şeyi) yazıyorlar ![]() KIYAMETİN VARLIĞINA İNANMAZLAR İnsanları sorgulama (zamanı) yaklaştı, kendileri ise gaflet içinde yüz çeviriyorlar ![]() Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı ![]() Onda acele edenler, (gerçekte) ona inanmayanlardır ![]() ![]() ![]() Hayır, onlar kıyamet-saatini yalanladılar; biz kıyamet saatini yalan sayanlara çılgınca yanan bir ateş hazırladık ![]() “Gerçekten Allah’ın va’di haktır, kıyamet-saatinde hiç bir kuşku yoktur” denildiği zaman, siz: “Kıyamet-saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)da bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz” demiştiniz ![]() AHİRETİN VARLIĞINA İNANMAZLAR Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapanlardır ![]() Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır ![]() ![]() Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı ![]() Hayır; onlar şüphesiz ahiretten korkmuyorlar ![]() ALLAH’IN KENDİLERİNİ ÖLDÜKTEN SONRA DİRİLTECEĞİNE İNANMAZLAR Dediler ki: “Biz yer (toprağın için) de yok olup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeniden yaratılmış olacağız?” Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkar edenlerdir ![]() Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve: “Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?” demelerine karşılık cezalarıdır ![]() İşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı inkar edenlerdir ![]() ![]() ![]() “Eğer sizin benzeriniz olan bir beşere boyun eğecek olursanız, andolsun, siz gerçekten hüsrana uğrayanlar olursunuz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hayır, onların ahiret konusundaki bilgileri ‘ard arda toplanıp pekiştirildi,’ hayır, onlar bundan bir kuşku içindedirler; hayır, onlar bundan yana kördürler ![]() ALLAH’A, DİNE VE İMAN EDENLERE KARŞI KİN VE NEFRET İÇİNDEDİRLER İnsanı bir damla sudan yarattı, buna rağmen o, apaçık bir düşmandır ![]() Onlara: “Rahman (olan Allah)a secde edin” denildiği zaman, “Rahman da neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?” derler ve (bu,) onların nefretini arttırır ![]() Sadece Allah anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalbi öfkeyle kabarır ![]() ![]() Ona ayetlerimiz okunduğunda, sanki işitmiyormuş ve kulaklarında bir ağırlık varmış gibi, büyüklük taslayarak (müstekbirce) sırtını çevirir ![]() ![]() Yahut: “Onda bir delilik var” mı diyorlar? Hayır, o, onlara hak ile gelmiş bulunmaktadır ve onların çoğu hakkı çirkin karşılıyorlar ![]() Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müşrikler istemese de O dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O’dur ![]() “Andolsun, size hakkı getirdik, fakat sizin bir çoğunuz hakkı çirkin görüp-tiksinenlerdiniz ![]() ALLAH’IN GÖNDERDİĞİ ELÇİLERİ YALANLARLAR Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanladı ve kendilerinden sonra (sayısı çok) fırkalar da ![]() ![]() ![]() ![]() KURAN HAKKINDA ŞÜPHE İÇİNDEDİRLER İnkâr edenler ise, kıyamet-saati onlara apansız gelinceye veya kesintiye uğramış (akim, verimsiz) bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kur’an’dan) yana şüphe içinde sür-git kalacaklardır ![]() ÖĞÜT ALMAZLAR Onlara, Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyi görsün, mutlaka ondan yüz çevirirler ![]() Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar ![]() Buna rağmen, bunlara ne oluyor ki öğütten yüz çevirip duruyorlar? Sanki onlar, ürkmüş yaban eşekleri gibidirler; Arslandan korkup-kaçmışlar ![]() ZORBALIK YAPARAK İMAN EDENLERE KARŞI GALİP GELMEYE ÇALIŞIRLAR İnkâr edenler, resullerine dediler ki: “Muhakkak (ya) sizi kendi toprağımızdan süreceğiz veya dinimize geri döneceksiniz ![]() ![]() (Firavun) dedi ki: “Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım ![]() (Babası) Demişti ki: “İbrahim, sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursan, andolsun, seni taşa tutarım; uzun bir süre benden uzaklaş, (bir yerlere) git ![]() (Firavun) Dedi ki: “Ben size izin vermeden önce O’na inandınız öyle mi? Şüphesiz o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür ![]() ![]() ![]() (Firavun) Dedi ki: “Ona, ben size izin vermeden önce mi inandınız? Şüphesiz, o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür; öyleyse yakında bileceksiniz ![]() ![]() Dediler ki: “Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın ![]() Bunun üzerine kavminin (İbrahim’e) cevabı yalnızca: “Onu öldürün ya da yakın” demek oldu ![]() ![]() ![]() Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı; böylece kulumuz (Nuh)u yalanladılar ve: “Delidir” dediler ![]() ![]() Kavminin cevabı: “Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!” demekten başka olmadı ![]() Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dediler ki: “Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp-çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz ![]() ![]() “Ey Şuayb” dediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Ölümsüz kılınmak umuduyla sanat yapıları mı ediniyorsunuz?” “Tutup yakaladığınız zaman da zorbalar gibi mi yakalıyorsunuz?” (Şuara Suresi, 129-130) DİNİ VE İMAN EDENLERİ ALAYA ALIRLAR Arkadan çekiştirip duran, kaş göz hareketleriyle alay eden her kişinin vay haline; (Hümeze Suresi, 1) Doğrusu, ‘suç ve günah işleyenler,’ kimi iman edenlere gülüp-geçerlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar ![]() ![]() ![]() İMAN EDENLERİN KÖTÜ DURUMA DÜŞMELERİNİ İSTERLER Kitap Ehlinden olan kafirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler ![]() ![]() ![]() Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin ![]() ![]() ![]() ![]() Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler ![]() ![]() ![]() Andolsun, daha önce onlar fitne aramışlardı ![]() ![]() ![]() Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: “Biz önceden tedbirimizi almıştık” derler ve sevinç içinde dönüp giderler ![]() İNKARLARINDA ISRARLIDIRLAR Eğer O, rızkını tutsa (vermese), rızkınızı verecek olan kimmiş? Hayır; onlar, bir azgınlık ve nefret içinde inatla direniyorlar ![]() Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı yükselseler de, Mutlaka: “Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz” diyeceklerdir ![]() Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı ![]() Olanca yeminleriyle, eğer kendilerine bir ayet gelse, kesin olarak ona inanacaklarına dair Allah’a yemin ettiler ![]() Dediler ki: “Bizim için farketmez; öğüt versen de, öğüt verenlerden olmasan da ![]() ![]() ![]() Kendisine Allah’ın ayetleri okunurken işitir, sonra müstekbirce (inatla büyüklük taslayarak) sanki işitmemiş gibi ısrar eder ![]() ![]() GÜVENİLMEZ KİŞİLERDİR Onların çoğunda ‘verdikleri söze bağlılık’ görmedik, ama onların çoğunu fasıklar (yoldan çıkanlar) olarak gördük ![]() Ne zaman bir ahidde bulundularsa, içlerinden bir bölümü onu bozmadı mı? Hayır, onların çoğu iman etmezler ![]() Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar (hiç) bir mü’mine karşı ne ‘akrabalık bağlarını’, ne de ‘sözleşme hükümlerini’ gözetip tanırlar ![]() ![]() Ki (bunlar) Allah’ın ahdini, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar, Allah’ın kendisiyle birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar ![]() ![]() “Tamam-kabul” derler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlar, içlerinden antlaşma yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında ahidlerini bozarlar ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İman Etmeyenler |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İman EtmeyenlerSALDIRGAN VE ACIMASIZDIRLAR Oysa onu, ‘sınır tanımaz, saldırgan’, günahkar olandan başkası yalanlamaz ![]() Yine bunun gibi onların ortakları, müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterdiler ![]() ![]() ![]() Gerçek şu ki, Firavun yeryüzünde (Mısır’da) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu ![]() ![]() Firavun kavminin önde gelenleri, dediler ki: “Musa ve kavmini bu toprakta (Mısır’da) bozgunculuk çıkarmaları, seni ve ilahlarını terketmeleri için mi (serbest) bırakacaksın?” (Firavun) Dedi ki: “Erkek çocuklarını öldüreceğiz ve kadınlarını sağ bırakacağız ![]() ![]() SAPKIN İNANÇLARINI ASLA TERK ETMEZLER Onlara: “Allah’ın indirdiğine ve elçiye gelin” denildiğinde, “Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter” derler ![]() Onlar, ‘çirkin bir hayasızlık’ işlediklerinde: “biz atalarımızı bunun üzerinde bulduk ![]() ![]() ![]() ALLAH’IN AYETLERİNİ ÇARPITMAYA ÇALIŞIRLAR Ayetlerimiz konusunda acze düşürücü çabalar harcayanlar, alevli ateşin halkıdır ![]() Onlar, dünya hayatını ahirete tercih ederler ![]() ![]() ![]() “O’na iman edenleri tehdit ederek, Allah’ın yolundan alıkoymak için ve onda çarpıklık arayarak (böyle) her yolun (başını) kesip-oturmayın ![]() ![]() ![]() İnsanlara, şiddetli bir sıkıntı dokunduktan sonra, bir rahmet dokundurduğumuz zaman, ayetlerimiz konusunda hileli bir düzen kurmak (bir entrika çevirmek) onlar için (bir alışkanlık ve kötü bir edinim)dir ![]() ![]() ![]() Bunlar Allah’ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır ![]() ![]() YALAN YERE YEMİN EDERLER Ve eğer antlaşmalardan sonra, yine yeminlerini bozarlarsa ve dininize hınç besleyip-saldırırlarsa, bu durumda küfrün önderleriyle çarpışın ![]() ![]() ALLAH VE DİN HAKKINDA BİLGİLERİ OLMADIĞI HALDE TARTIŞIRLAR İnsanlardan kimi, hiç bir bilgisi, yol göstericisi ve aydınlatıcı kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışır-durur ![]() Dediler ki: “(Bütün olup biten,) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir, ölürüz ve diriliriz; bizi “kesintisi olmayan zaman’ (dehrin akışın)dan başkası yıkıma (helake) uğratmıyor ![]() ![]() Onlar, ‘çirkin bir hayasızlık’ işlediklerinde: “biz atalarımızı bunun üzerinde bulduk ![]() ![]() ![]() İşte sizler böylesiniz; (diyelim ki) hakkında bilginiz olan şeyde tartıştınız, ama hiç bilginiz olmayan bir konuda ne diye tartışıp-duruyorsunuz? Oysa Allah bilir, sizler bilmezsiniz ![]() Bu konuda ne kendilerinin, ne atalarının hiç bir bilgisi yoktur ![]() ![]() ![]() Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip-tamamlamıştır ![]() ![]() ALLAH’IN AYETLERİNE KARŞI BÜYÜKLENME İÇİNDEDİRLER Vicdanları kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkar ettiler ![]() ![]() Onlara: “Rahman (olan Allah)a secde edin” denildiği zaman, “Rahman da neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?” derler ve (bu,) onların nefretini arttırır ![]() Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır ![]() Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler), içlerinden iman edip de onlarca zayıf bırakılanlara (müstaz’aflara) dediler ki: “Salih’in gerçekten Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?” Onlar: “Biz gerçekten onunla gönderilene inananlarız ![]() ![]() ![]() Mesih ve yakınlaştırılmış (yüksek derece sahibi) melekler, Allah’a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar ![]() ![]() Bize kavuşmayı ummayanlar, dediler ki: “Bize meleklerin indirilmesi ya da Rabbimizi görmemiz gerekmez miydi?” Andolsun, onlar kendi nefislerinde büyüklüğe kapıldılar ve büyük bir azgınlıkla baş kaldırdılar ![]() Kendisine Allah’ın ayetleri okunurken işitir, sonra müstekbirce (inatla büyüklük taslayarak) sanki işitmemiş gibi ısrar eder ![]() ![]() Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o inkâr edenlerin yüzlerindeki ‘red ve inkarı’ tanıyabilirsin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ona: “Allah’tan kork” denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır ![]() ![]() ALLAH YOLUNDAN SAPTIRMAYA ÇALIŞIRLAR İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah’ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün ‘boş ve amaçsız olanını’ satın alırlar ![]() ![]() Allah, tevbelerinizi kabul etmek ister; şehvetleri ardınca gidenler ise, sizin büyük bir sapma ile sapmanızı isterler ![]() Bunlar Allah’ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır ![]() ![]() Eğer sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar ![]() ![]() “Ki onlar Allah’ın yolundan alıkoyanlar, onda çarpıklık arayanlar ve ahireti tanımayanlardır ![]() Kıyamet gününde kendi günahlarının tümünü ve bilgisizce saptırdıklarının günahlarının bir kısmını yüklenmeleri için ![]() ![]() De ki: “Bize yararı ve zararı olmayan Allah’tan başka şeylere mi tapalım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde şaşkınca bıraktıkları, arkadaşlarının da: “Doğru yola, bize gel” diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?” De ki: “Hiç şüphesiz Allah’ın yolu, asıl yoldur ![]() ![]() İnkâr edip de Allah’ın yolundan alıkoyanlar; biz, işledikleri bozgunculuğa karşılık, onlara azab üstüne azab ilave ettik ![]() Allah’ın ayetlerine karşılık az bir değeri satın aldılar, böylece O’nun yolunu engellediler ![]() ![]() Bir de yurtlarından refahtan şımarıp-azıtarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve (halkı) Allah’ın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın ![]() ![]() Ey iman edenler, eğer inkâr edenlere itaat ederseniz, sizi topuklarınız üzerinde gerisin-geri çevirirler, böylece büyük hüsrana uğrayanlara dönersiniz ![]() İMAN ETMEK İÇİN MUCİZE GÖRMEK İSTERLER Olanca yeminleriyle, eğer kendilerine bir ayet gelse, kesin olarak ona inanacaklarına dair Allah’a yemin ettiler ![]() Bir de derler ki: “Rabbinden üzerine bir ayet (mucize) indirilse ya! ![]() ![]() ![]() Ve derler ki: “Ona bir melek indirilmeli değil miydi?” Eğer bir melek indirilseydi, elbette iş bitirilmiş olurdu da sonra kendilerine göz açtırılmazdı ![]() Bize kavuşmayı ummayanlar, dediler ki: “Bize meleklerin indirilmesi ya da Rabbimizi görmemiz gerekmez miydi?” Andolsun, onlar kendi nefislerinde büyüklüğe kapıldılar ve büyük bir azgınlıkla baş kaldırdılar ![]() Andolsun, bu Kur’an’da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?” (Zuhruf Suresi, 53) Bilgisizler, dediler ki: “Allah bizimle konuşmalı veya bize de bir ayet gelmeli değil miydi?” Onlardan öncekiler de onların bu söylediklerinin benzerini söylemişlerdi ![]() ![]() ![]() “Ona Rabbinden bir ayet indirilmeli değil miydi?” dediler ![]() ![]() ![]() İMANA KARŞI İNKARI SEVİP TERCİH EDERLER Ey iman edenler, eğer imana karşı inkârı sevip-tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin ![]() ![]() MUCİZE GÖRSELER BİLE İMAN ETMEZLER Eğer kendisiyle dağların yürütüldüğü, yerin parçalandığı veya ölülerin konuşturulduğu bir Kur’an olsaydı (yine bu Kur’an olurdu) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Biz Kitabı üzerine yazılı bir kağıtta göndersek ve onlar elleriyle dokunsalar bile, inkâr edenler, tartışmasız: “Bu apaçık bir büyüden başkası değildir” derler ![]() ALLAH’IN DİNİNE KARŞI SAVAŞ AÇARLAR Bilmiyorlar mı, kim Allah’a ve elçisine karşı koymaya çalışırsa, gerçekten onun için, onda ebedi kalmak üzere cehennem ateşi vardır? İşte en büyük aşağılanma budur ![]() Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü’minlere, savaşma) izni verildi ![]() ![]() KALPLERİ İMANA KARŞI DUYARSIZDIR Ve onların kalbleri üzerine, onu kavrayıp anlamalarını engelleyen kabuklar, kulaklarına da bir ağırlık koyduk ![]() ![]() Kendisine Rabbinin ayetleri öğütle hatırlatıldığı zaman, sırt çeviren ve ellerinin önden gönderdikleri (amelleri)ni unutandan daha zalim kimdir? Biz gerçekten, kalpleri üzerine onu kavrayıp anlamalarını engelleyen bir perde (gerdik), kulaklarına bir ağırlık koyduk ![]() ![]() Şimdi sen, kendi hevasını ilah edinen ve Allah’ın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah’tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz? (Casiye Suresi, 23) KALPLERİ DÜNYA HIRSIYLA DOLUDUR Şu halde sen, Bizim zikrimize sırt çeviren ve dünya hayatından başkasını istemeyenden yüz çevir ![]() Onlar, dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişlerdi ve dünya hayatı onları aldatmıştı ![]() ![]() Onlar, dünya hayatını ahirete tercih ederler ![]() ![]() ![]() Kendisini tek olarak (ve yapayalnız) yarattığım (şu adam)ı Bana bırak; Ki Ben ona, ‘alabildiğine geniş kapsamlı bir mal’ (servet) verdim ![]() ![]() ![]() ![]() (Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah’ı anın ![]() ![]() De ki: “Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah’tan, O’nun Resûlü’nden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyedurun ![]() ![]() “Bunun nedeni şudur: Çünkü siz Allah’ın ayetlerini alay konusu edindiniz; dünya hayatı da sizi aldattı ![]() ![]() BATIL İNANÇLARI VARDIR Allah Bahriye’den Saibe’den Vasiyle’den ve Ham’dan hiç birini (meşru) kılmamıştır ![]() ![]() ![]() İşte-böyle; şüphesiz Allah, O, Hak olandır ve şüphesiz O’nun dışında taptıkları (tanrılar) ise, batıldır ![]() ![]() Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (zıharda bulunduğunuz) eşlerinizi sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da sizin (öz) çocuklarınız saymadı ![]() ![]() ![]() O’nun dışında, hiç bir şeyi yaratmayan, üstelik kendileri yaratılmış olan, kendi nefislerine bile ne zarar, ne yarar sağlayamayan, öldürmeye, yaşatmaya ve yeniden diriltip-yaymaya güçleri yetmeyen bir takım ilahlar edindiler ![]() Allah’tan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır ![]() ![]() Onlar, Allah’ı bırakıp da (Allah’ın) kendisine bir delil indirmediği ve haklarında (hiç bir) bilgileri olmayan şeylere tapıyorlar ![]() ![]() Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve: “Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir” derler ![]() ![]() ZAN VE TAHMİNLERLE HAREKET EDERLER Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz ![]() ![]() ![]() Kahrolsun, o ‘zan ve tahminle yalan söyleyenler’; (Zariyat Suresi, 10) Haberiniz olsun; şüphesiz göklerde kim var, yerde kim var tümü Allah’ındır ![]() ![]() ![]() Dediler ki: “(Bütün olup biten,) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir, ölürüz ve diriliriz; bizi “kesintisi olmayan zaman’ (dehrin akışın)dan başkası yıkıma (helake) uğratmıyor ![]() ![]() Şirk koşanlar diyecekler ki: “Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız ve hiç bir şeyi de haram kılmazdık ![]() ![]() ![]() BÜYÜK BİR ALDANIŞ İÇİNDEDİRLER Eğer Allah, onların hayra ulaşmak için çarçabuk davrandıkları gibi, insanlara şerri de çabuklaştırsaydı, mutlaka ecellerine hüküm verilirdi ![]() ![]() Rahmana karşı size yardım edecek olan kimmiş? Şu sizin ordunuz mu? Kafirler yalnızca bir gurur (kesin bir aldanış) içindedirler ![]() Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar ![]() Gerçek olan va’d yaklaşmıştır, işte o zaman, inkâr edenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: “Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zalim kimselerdik” (diyecekler) ![]() HAKKI GÖREMEZLER Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, onlara bir ayet getirmek için yerde bir tünel açmaya veya göğe bir merdiven dayamaya gücün yetiyorsa (yap) ![]() ![]() ![]() Dedi ki: “İlim ancak Allah katındadır ![]() ![]() Bunun üzerine Firavun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi ![]() ![]() ![]() Ve (yine) kendilerine: “İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin” denildiğinde: “Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?” derler ![]() ![]() AKILSIZDIRLAR Yoksa onlar: “Bir şairdir, biz ona zamanın (getireceği) felaketleri gözlüyoruz” mu diyorlar? De ki: “Siz gözetleyedurun; çünkü ben de sizinle birlikte gözetleyenlerdenim ![]() Öfkesinin-şiddetinden neredeyse patlayıp parçalanacak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah’ın izni olmaksızın, hiç kimse için iman etme (imkanı) yoktur ![]() ![]() Onlardan seni dinleyecekler vardır ![]() ![]() Bir sûre indirildiğinde, bazısı bazısına bakar (ve): “Sizi bir kimse görüyor mu?” (der ![]() ![]() ![]() Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık) ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar, siz birbirinizi namaza çağırdığınızda onu alay ve oyun (konusu) edinirler ![]() ![]() Gerçek şu ki, Allah katında, yerde debelenenlerin en kötüsü, (bir türlü) akıl erdirmez olan sağırlar ve dilsizlerdir ![]() KENDİLERİNİ AKILLI ZANNEDERLER Bunun üzerine Firavun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi ![]() ![]() ![]() Ve (yine) kendilerine: “İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin” denildiğinde: “Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?” derler ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İman Etmeyenler |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İman EtmeyenlerYÜZEYSEL VE BASİT DÜŞÜNÜRLER Firavun dedi ki: “Ey önde gelenler, sizin için benden başka ilah olduğunu bilmiyorum ![]() ![]() Dediler ki: “Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmesi gerekmez miydi?” “Ya da kendisine bir hazinenin bırakılması veya (ürünlerinden) yemekte olduğu bir bahçesi olması (gerekmez miydi)?” Zulmedenler dedi ki: “Siz olsa olsa, ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz ![]() ![]() ![]() Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile ![]() ![]() ![]() Her nefsin bütün kazandıkları üzerinde gözetici olana mı (baş kaldırılır?) Onlar Allah’a ortaklar koştular ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler ![]() ![]() BOŞ VE AMAÇSIZ ŞEYLERE DEĞER VERİRLER İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah’ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün ‘boş ve amaçsız olanını’ satın alırlar ![]() ![]() Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp-oyalanıyorlar ![]() İşte o gün, yalanlayanların vay haline, Ki onlar, ‘daldıkları saçma bir uğraşı’ içinde oynayan-oyalananlardır ![]() Şu halde sen, kendilerine vadedilen (azab) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp-oynasınlar, oyalansınlar ![]() “(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik ![]() NEFİS VE HEVALARINI İLAH EDİNİRLER Şimdi sen, kendi hevasını ilah edinen ve Allah’ın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah’tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz? (Casiye Suresi, 23) ŞEHVETLERİNE DÜŞKÜNDÜRLER Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara ‘süslü ve çekici’ kılındı ![]() ![]() ![]() Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp-uydular ![]() ![]() Allah, tevbelerinizi kabul etmek ister; şehvetleri ardınca gidenler ise, sizin büyük bir sapma ile sapmanızı isterler ![]() “Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz ![]() ![]() “Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? (Şuara Suresi, 165) KORKU İÇİNDEDİRLER Kendisi hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi Allah’a ortak koştuklarından dolayı küfredenlerin kalplerine korku salacağız ![]() ![]() ![]() İMAN EDENLERDEN KAÇARLAR Sanki onlar, ürkmüş yaban eşekleri gibidirler; Arslandan korkup-kaçmışlar ![]() RUH HALLERİ SIKINTILIDIR Allah’ı birleyen (Hanif)ler olarak, O’na (hiç bir) ortak koşmaksızın ![]() ![]() Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun göğsünü İslam’a açar; kimi saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar ![]() ![]() SÜREKLİ BİR ŞÜPHE VE ENDİŞE İÇİNDEDİRLER Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, Ad ve Semud ile onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Ki onları, Allah’tan başkası bilmez ![]() ![]() Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O’dur ![]() ![]() ![]() Dediler ki: “Ey Salih, bundan önce sen içimizde kendisinden (iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin ![]() ![]() İnkâr edenler ise, kıyamet-saati onlara apansız gelinceye veya kesintiye uğramış (akim, verimsiz) bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kur’an’dan) yana şüphe içinde sür-git kalacaklardır ![]() HEMEN ÜMİTSİZLİĞE KAPILIRLAR Andolsun, biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak, kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür ![]() İnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır ![]() Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman, onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiği dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde, hemen umutsuzluğa kapılırlar ![]() KENDİ ARALARINDA BİLE ANLAŞMAZLIK İÇİNDEDİRLER İnsanlar tek bir ümmetti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hayır; o inkâr edenler (boş) bir gurur ve bir parçalanma içindedirler ![]() BİRBİRLERİNİ CEHENNEME SÜRÜKLERLER Böylece her peygambere, insan ve cin şeytanlarından bir düşman kıldık ![]() ![]() ![]() ![]() Biz, onları ateşe çağıran önderler kıldık; kıyamet günü yardım görmezler ![]() Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki: “Andolsun Allah’a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,” “Çünkü sizi (yalancı olanları) alemlerin Rabbiyle eşit tutuyorduk ![]() ![]() Kıyamet gününde kendi günahlarının tümünü ve bilgisizce saptırdıklarının günahlarının bir kısmını yüklenmeleri için ![]() ![]() Üzerlerine (azab) sözü hak olanlar derler ki: “Rabbimiz, işte bizim azdırıp-saptırdıklarımız bunlar; kendimiz azıp saptığımız gibi, onları da azdırıp saptırdık ![]() ![]() ![]() (O zaman, yönetilip) Uyanlar derler ki: “Eğer bize bir kere (daha dünyaya dönme) fırsatı verilse(ydi) muhakkak (şimdi) onların bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşır (onları yüzüstü bırakır)dık ![]() ![]() ![]() (Allah) diyecek: “Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MÜMİNLERİ İFTİRALARIYLA KARALAMAYA ÇALIŞIRLAR Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: “Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür ![]() ![]() “Hayır” dediler ![]() ![]() ![]() “O ise, yalnızca bir adam (insan)dır, Allah’a karşı yalan uydurmaktadır, bizler de ona inanacak değiliz ![]() “Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır ![]() İnkâr edenler dediler ki: “Bu (Kur’an) olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur ![]() ![]() KİBİRLİ VE ŞIMARIKTIRLAR “Uzaklaşıp-kaçmayın, içinde şımarıp azdığınız refaha ve yurtlarınıza dönün; çünkü sorguya çekileceksiniz ![]() Biz, yaşama biçimleriyle ‘refah içinde şımarıp azmış’ nice şehri yıkıma uğrattık ![]() ![]() ![]() Gerçek şu ki, Karun, Musa'nın kavmindendi, ancak onlara karşı azgınlaştı ![]() ![]() ![]() “Hayır, Benim ayetlerim sana gelmişti, fakat sen onları yalanladın, büyüklüğe kapıldın ve kafirlerden oldun ![]() ACİZLİKLERİNİ KABUL ETMEZLER Ona: “Allah’tan kork” denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır ![]() ![]() “(Azabı) Tad; çünkü sen, (kendince) üstün, onurluydun ![]() ![]() PİSTİRLER Ey iman edenler, müşrikler ancak bir pisliktirler; öyleyse bu yıllarından sonra artık Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar ![]() ![]() ![]() NANKÖRDÜRLER Böylece biz seni, kendisinden önce nice ümmetler gelip-geçmiş olan bir ümmete (elçi olarak) gönderdik; sana vahyettiklerimizi onlara okuyasın diye ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra sizden zararı kaldırdığında, sizden bir grup (hemen) Rablerine şirk koşar; Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etmek için ![]() ![]() Andolsun, biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak, kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür ![]() Size denizde bir sıkıntı (tehlike) dokunduğu zaman, O’nun dışında taptıklarınız kaybolur-gider; fakat karaya (çıkarıp) sizi kurtarınca (yine) sırt çevirirsiniz ![]() ![]() Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı ve size eşlerinizden çocuklar ve torunlar yarattı ve sizi güzel şeylerden rızıklandırdı ![]() İnsana bir zarar dokunduğu zaman, bize dua eder; sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde, der ki: “Bu, bana ancak bir bilgi(m) dolayısıyla verildi ![]() ![]() ![]() İnsana bir zarar dokunduğunda, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken bize dua eder; zararını üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara bizi hiç çağırmamış gibi döner-gider ![]() ![]() YETİNMEYİ BİLMEZLER Kendisini tek olarak (ve yapayalnız) yarattığım (şu adam)ı Bana bırak; Ki Ben ona, ‘alabildiğine geniş kapsamlı bir mal’ (servet) verdim ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü senin Rabbin, gerçekten gözetleme yerindedir ![]() ![]() ![]() SÜREKLİ İSRAF EDERLER Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür ![]() CİMRİDİRLER Onlar, cimrilikte bulunurlar, insanlara da cimriliği emreder (önerir)ler ![]() ![]() ![]() Yoksa onların mülk’ten bir payları mı var? Eğer öyle olsaydı, insanlara ‘çekirdeğin sırtındaki küçücük bir tomurcuğu’ bile vermezlerdi ![]() De ki: “Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine malik olsaydınız, bu durumda harcama endişesiyle gerçekten (cimrilik edip elinizde) tutardınız ![]() ![]() YOKSULLARA YARDIM ETMEZLER Ve onlara: “Size Allah’ın rızık olarak verdiklerinden infak edin” denildiği zaman, o inkâr edenler iman edenlere dediler ki: “ Allah’ın, eğer dilemiş olsaydı yedireceği kimseyi biz mi yedirecek mişiz? Gerçekten siz, apaçık bir şaşkınlık içindesiniz ![]() “Yoksula yedirmezdik ![]() Dini yalanlayanı gördün mü? İşte yetimi itip-kakan ![]() ![]() Ve ‘ufacık bir yardımı (veya zekatı) da’ engellemektedirler ![]() İNSANLARIN HAKLARINI YERLER Yetimlere mallarını verin ve murdar olanla temiz olanı değiştirmeyin ![]() ![]() ![]() Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık ![]() ![]() Medyen (toplumuna da) kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eksik ölçüp tartanların vay haline, Ki onlar, insanlardan ölçerek aldıklarında noksansız alırlar ![]() ![]() “Ölçüyü tam tutun ve eksiltenlerden olmayın ![]() ![]() ![]() GÖSTERİŞ YAPMAYA MERAKLIDIRLAR Ey iman edenler, Allah’a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın ![]() ![]() ![]() ![]() Bir de yurtlarından refahtan şımarıp-azıtarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve (halkı) Allah’ın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın ![]() ![]() MAL VE GÜÇLE ÖVÜNÜRLER Ad (kavmin)e gelince; onlar yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve dediler ki: “Kuvvet bakımından bizden daha üstünü kimmiş?” Onlar, gerçekten kendilerini yaratan Allah’ı görmediler mi? O, kuvvet bakımından kendilerinden daha üstündür ![]() ![]() (İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı ![]() ![]() Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki: “Ey kavmim, Mısır’ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz?” “Yoksa ben, şundan daha hayırlı değil miyim ki o, aşağı (sınıftan) bir zavallı ve neredeyse (sözü) açıklamadan yoksun olan (biri)dir ![]() SERVETLERİNE VE SAYILARINA ÇOK OLMASINA GÜVENİRLER Ve: “Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve bir azaba uğratılacak da değiliz” de demişlerdir ![]() Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki: “Ey kavmim, Mısır’ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz?” (Zuhruf Suresi, 51) Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye, Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: “(Bunlar) Eskilerin uydurma masallarıdır” diyen ![]() O, hiç kimsenin kendisine asla güç yetiremeyeceğini mi sanıyor? O: “Yığınla mal tüketip-yok ettim” diyor ![]() Allah, kendisine mülk verdi, diye Rabbi konusunda İbrahim’le tartışmaya gireni görmedin mi? Hani İbrahim: “Benim Rabbim diriltir ve öldürür” demişti; o da: “Ben de öldürür ve diriltirim” demişti ![]() ![]() ![]() (İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı ![]() ![]() (Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi ‘tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi ![]() ![]() Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını sanıyor ![]() De ki: “Kim sapıklık içindeyse, Rahman (olan Allah), ona süre tanıdıkça tanır; kendilerine va’dedileni -ya azabı veya kıyamet saatini- gördükleri zaman artık kimin yeri (makam, mevki) daha kötü, kimin askeri- gücü daha zayıfmış, öğreneceklerdir ![]() SADECE MALI VE GÜCÜ OLANA SAYGI DUYARLAR Ve dediler ki: “Bu Kur’an, iki şehirden birinin büyük bir adamına indirilmeli değil miydi?” (Zuhruf Suresi, 31) “Bağına girdiğin zaman, ‘Maşaallah, Allah’tan başka kuvvet yoktur’ demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az (güçte) görüyorsan ![]() Onlara peygamberleri dedi ki: “Allah size Talut’u (melik olarak) gönderdi ![]() ![]() ![]() ![]() Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki: “Ey kavmim, Mısır’ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz?” (Zuhruf Suresi, 51) “Yoksa ben, şundan daha hayırlı değil miyim ki o, aşağı (sınıftan) bir zavallı ve neredeyse (sözü) açıklamadan yoksun olan (biri)dir ![]() HAKLIDAN DEĞİL GÜÇLÜ GÖRDÜKLERİNDEN YANA OLURLAR Onlar, mü’minleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler ![]() ![]() Sonunda Musa’ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı ![]() ![]() BİRBİRLERİNİ DOST VE SIRDAŞ EDİNİRLER İnkâr edenler birbirlerinin velileridir ![]() ![]() AYNI SÖZLERİ SÖYLEYEREK SAPARLAR İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: “Büyücü ve cinlenmiş” demişlerdir ![]() ![]() Hayır; onlar, geçmiştekilerin söylediklerinin benzerini söylediler ![]() ŞEYTANIN DOSTLARIDIRLAR İman edenler Allah yolunda savaşırlar; inkar edenler ise tağut yolunda savaşırlar öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın ![]() ![]() ANCAK BİRBİRLERİYLE EVLENEBİLİRLER Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara; iyi ve temiz erkekler, iyi ve temiz kadınlara (yaraşır) ![]() ![]() ![]() KADINLARA DEĞER VERMEZLER Ve Allah’a kızlar isnad ediyorlar, (haşa) O yücedir ![]() ![]() ![]() Yoksa O, yarattıklarından kızları (kendine) edindi ve erkekleri size mi ayırdı? Oysa onlardan biri, O, Rahman (olan Allah) için verdiği örnek ile (kız çocuğunun doğumuyla) müjdelendiği zaman, yüzü simsiyah kesilmiş olarak kahrından yutkundukça yutkunur ![]() DÜNYADAKİ TÜM UĞRAŞILARI BOŞA GİDECEKTİR De ki: “Davranış (ameller) bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi?” “Onların, dünya hayatındaki bütün çabaları boşa gitmişken, kendilerini gerçekte güzel iş yapmakta sanıyorlar ![]() ![]() ![]() Onların bu dünya hayatındaki harcamaları kendi nefislerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinine isabet eden kavurucu soğukluktaki bir rüzgara benzer ki onu (ekini) helak etmiştir ![]() ![]() Kim dünya hayatını ve onun çekiciliğini isterse, onlara yapıp ettiklerini onda tastamam öderiz ve onlar bunda hiç bir eksikliğe uğratılmazlar ![]() ![]() ![]() DÜNYADA DA AHİRETTE DE AZAPLANDIRILACAKLARDIR Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur ![]() ![]() Böylelikle Allah onu, ahiret ve dünya azabıyla yakaladı ![]() "Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok ![]() ![]() (Bakara Suresi, 32) |
![]() |
![]() |
|