![]() |
Ölüm Son Değil... |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ölüm Son Değil...Ölüm ![]() ![]() ![]() Zor zamanın ilk haberi ![]() İlişik kesme anı ![]() Dönüşü olmayan eşik ![]() Fânilikten ebediliğe göçüş ![]() Gerçek bir ayrılış zaman ve mekandan ![]() Ödünç alınan nimetin sahibine teslimi ![]() Ya hayat ? Hayat iki nokta arasında bir çizgi ![]() Silip de baştan çizemediğimiz, titrek, kesiksiz, kısacık bir çizgi ![]() Devran içinde anlık bir göz kırpması gibi ![]() Bir koşumluk yol ya da bir atımlık mesafe gibi ![]() Uğrayıp geçen kervanlar, gökteki bulut, ya da suya bırakılan iz gibi ![]() Zamandan damıtılmış, tadımlık bir yudum mey gibi ![]() El emeği göz nuru ince bir nakış gibi ![]() Yedeği olmayan sermaye ile yapılan ticaret gibi ![]() Ya Hayat ve Ölüm ? Atılan taşın düşmesi, gelmek ve gitmek, veya, geceden sabaha çıkmak gibi ![]() Silkinip de mahmurluğu atmak gibi ![]() Gerçeği hayalde ararken, hayalden gerçeğe uyanmak gibi ![]() Bizler, Âdem’in evlatları ![]() ![]() ![]() Sıramız gelmiş, zamanın bir yerinden sessizce tutun-muşuz hayata ![]() Hayatı biz dilememişiz ![]() Ölümü de biz yazmamışız ![]() Zamanın esaretinde kürek mahkumları gibiyiz; bir iskeleden ötekine ![]() Bereketli topraklarda başlayıp, kurak iklimlerde son bulacak bir yolculuğa çıkmışız ![]() Her kürekte, dönüp alması olmayan bir şeyler bırak-mışız kendimizden geriye ![]() Ve hayatı azık edip tüketmişiz, bu sılası olmayan gurbetin peşinde ![]() Hayat ![]() ![]() ![]() Çeşit, çeşit ![]() Doğum ve ölüm dahil, her şeyin farklılaştığı bir zemin ![]() Parmak izi misali, biri diğerini tutmuyor ![]() Bir renk cümbüşü halinde benzersiz tonlarla karşımıza çıkıyor ![]() Kimimiz, aykırı tonlarda buluyor güzelliği ![]() Buna inandığı gibi yaşamak deniyor ![]() Kimimiz de renklere mahkum oluyor ![]() Buna da yaşadığı gibi inanmak deniyor ![]() Renklerle olan hasbıhalimiz, hazana dek sürüyor ![]() Bir baharda tattığımız o heyecan, yapraklar sarıya çaldığında bitiyor ![]() İşte ne oluyorsa, bahardan hazana dek oluyor ![]() Evet ![]() ![]() ![]() “Her insan bir hayat” ve her hayat, ideallerin, heves ve arzuların harman olduğu bir serüven ![]() Bazen, inandığını yaşama çabası ![]() Bazen, nasib-kısmet kavgası ![]() Bazen, kuvvet-kudret sevdası ![]() Bazen, başka şeyler ![]() ![]() ![]() Özetle hayat, herkesin kendine ait serüveni ![]() Her kişinin, bir benzeri daha olmayan hikayesi ![]() Masallar, “bir varmış, bir yokmuş” diye başlar ![]() Gelip geçiciliğin, hiç yaşamamış gibi olmanın çarpıcı bir ifadesidir bu ![]() ![]() Bir de ihmal edilmiş bir anlam gizlidir bu deyişte ![]() ![]() Çalışma masanızın üstünde size ait olmayan bir nes-neye rastladığınızda, “nereden çıktı bu” ya da “kim koydu bunu buraya” diye sorarsınız ![]() Banka hesabınız, hiç sebepsiz bir gün önce bıraktığı-nızın iki katına çıksa, mutlaka “nereden geldi bu” diye araştırırsınız ![]() İşte hayat da böyle; ansızın, irade dışı önünüze çıkan bir kazanımdır ![]() En az masa üzerindeki nesne veya banka hesabınız kadar sorgulanmayı bekler ![]() Yaşam dolu dizgin geçen bir süreç ![]() ![]() ![]() Yaşadıklarımız anlamsız şeyler değil ![]() Peki, nedir bu olup bitenler ? Hayat denilen süreç niye var ? Dünyaya konup göçenler, uyanıp uyumak gibi bir döngü ile hayata katılıp ayrılırlar ![]() ![]() ![]() İşte böylesine derin adaletsizliklerle ayrılır bir hayat ötekinden ![]() ![]() ![]() ![]() Toplumu oluşturan katmanların en belirginleri, güç-lüler ve zayıflardır ![]() ![]() ![]() Güçlüler, bu mücadelenin hemen her zaman galibi-dirler ![]() ![]() ![]() Yakınma, koşullara rıza göstermeme gibi hallerde gürültünün en büyüğü kopar ![]() ![]() ![]() Ölümden beter bir fitne salınır insanların arasına ki koskoca bir milleti sıtma tutmuşçasına sarsmaya yeter ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yazık ki insanlık zulmü merhametten daha çok sevmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eziyet, işkence, sefalet, çaresizlik, umutsuzluk… Eğer tatmadıysak, kahrolası birer kavram olmaktan öte bir şey değildir bizler için ![]() Bir an için kendinizi, piramitleri inşa etmek uğruna feda edilen on binlerce esirden birinin yerine koyun ![]() Veya ailesinden, toprağından zalimce koparılıp, ırgat olarak Amerika’ya taşınan yüz binlerce Afrikalı kölenin içinde ya da diktatörlerin zulmünde yitip giden mazlum-larla birlikte ölüm tarlalarından birinin dibinde düşünün kendinizi… İlk insandan bu güne, milyarlarca insan gelip geçmiş-tir bu dünyadan ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi, zayıflar zayıf doğacak, yaşamı boyunca ezilecek ve aynı eziklik içerisinde ölümle kucaklaşacaklar; zalimler saltanat içerisinde ezerek yaşayacaklar ve ölümleri, hatta ölümden sonraları bile insanlar için eziyet olacak ve maz-lumun bilançosu zarar, zaliminki kârla kapanacak…(!) Asla ![]() ![]() ![]() Ölüm üstünden geçti diye, yaşanan bunca şey, bunca hayat, iyilik-kötülük, adalet-zulüm toprağa karışıp kaybolmaz ![]() Şurası muhakkak ki, mazlumların âhı da gökle yer arasında kalmaz; göğü yırtar, oradan da arşa yükselir ![]() Ve çile de yazılır zulüm de; çileye ödül, zulme bedel diye ![]() Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı, Yer ağırlıklarını dışarı çıkardığı, Ve insan “Buna ne oluyor ?” dediği zaman, O gün (yer), haberlerini anlatır ![]() Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir ![]() O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye bölük bölük çıkarlar ![]() Kim zerre miktarı iyilik yapmışsa onu görür ![]() Kim de zerre miktarı kötülük yapmışsa onu görür ![]() (Zilzâl Suresi, ayet 1-8) -alıntı- |
![]() |
![]() |
|