![]() |
Maneviyat İklimine İlk Adım |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Maneviyat İklimine İlk Adımİnsan iki alemi bünyesinde birleştirir ![]() ![]() Her bir alemin kendisine has rızkı ve hayat şekli vardır ![]() Maddî rızıklar gibi manevî rızıklar da kullara bir vesile ile ulaştırılır ![]() Allahu Teala'nın dünya hayatında hükmü böyle cerayan eder ![]() Maddi rızıkları biliyoruz ![]() Manevî rızıkların başında iman, hidayet, ilim, ilahi muhabbet, zikir, nur ve feyiz gelmektedir ![]() Kalbin, ruhun, nefsin, aklın, sırrın, vicdanın alması gereken manevî rızıklar vardır ![]() Ayrıca bu manevî cevherlerin ayrı ayrı vazifeleri vardır ![]() ![]() ![]() Mülk alemi, dünya ve içindeki hayat şartlarıdır ![]() ![]() Melekût alemi, gözle görülmeyen gayb ve sır alemidir ![]() Melekler, gökler, ruhlar, Arş-ı Azam, Kürsi ve Yüce Allah'ın gözlerden gizlediği diğer alemler melekût alemini oluşturur ![]() Bedenimiz mülk, kalbimiz melekut alemiyle irtibat kurmak için bize verilmiştir ![]() İnsan kalbi, Yüce Allah ile irtibat kurmak için yaratılmıştır ![]() İnsan, kalbi ile gayb alemine adım atabilir ![]() Ruhu ile o alemde dolaşabilir ![]() İnsan özel bir terbiye ile meleklerin arasına girebilir ![]() ![]() İnsan oğlu, bedeniyle yerde, ruhu ve kalbiyle gökte bulunabilir ![]() Kısaca insan kendisini aşabilir ve Yüce Rabbine ulaşabilir ![]() O'nun varlığını sadece nakil ve akılla değil, kalbi, ruhu, vicdanı, sırrı ve diğer latifeleriyle anlayabilir ![]() Buna arifler müşahede derler, vuslat ismini verirler ![]() Resûlullah Efendimiz (s ![]() ![]() ![]() Bu hâli biz de yaşayabiliriz ![]() Çünkü erkek-kadın her insan onlara davet edilmiştir ![]() Kısaca Yüce Rabbimiz: "Benden geldiniz, bana döneceksiniz ![]() ![]() Bu davete uyup o yola çıkanlara ne mutlu ![]() ![]() Allah dostluğu bu maneviyat iklimine adım atmakla başlıyor ![]() Her şey bu ilk adıma bağlıdır ![]() ![]() ![]() Maddi-manevî bütün rızıklar Yüce Allah'ın elindedir ![]() ![]() ![]() Bu nur iklimine adım atmaya ve orada kalp ayağı ile yolculuk yapmaya arifler "seyr-u sülük" ismini verirler ![]() ![]() Bu yola girene mürid denir ![]() ![]() ![]() Bu mürşid, Yüce Allah'ın halifesi ve şahididir ![]() ![]() Bu yolda müride gelecek manevî rızıklar onun vasıtasıyla gelir ![]() ![]() "Bir mürid hak yolunda kamil mürşide intisab edince, onun manevî tasarrufu altına girmiş olur ![]() ![]() ![]() Mürşidin kalbi müridin kalbini feyiz ile besler ve destekler ![]() ![]() ![]() ![]() Kalp yoluyla feyiz alış verişi bazı şartlara bağlıdır ![]() Önce mürid sadık ve samimi olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu teslimiyet sayesinde mürid ile mürşidi arasında ruhî bir bağlantı oluşur ![]() Mürid mürşidinin bir parçası durumuna gelir ![]() ![]() Artık mürid, daha önce mürşidinden ilim ve feyiz aldığı gibi, bu makamda doğrudan Yüce Allah'tan ilim, nur ve feyiz almaya başlar ![]() ![]() Bütün bu hayırların temeli teslimiyet, sohbet ve mürşidin nazarlarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Mürşid bu işte kendi başına hareket etmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Manevî terbiyede mürşidin eli Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Resulüm! Sana bey'at edenler, şüphesiz Allah'a bey'at etmiş olurlar ![]() ![]() Artık kim verdiği sözü bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur ![]() ![]() ![]() Mürşid müridin önünde duran bir örnektir; o aynı zamanda bir ayna görevi yapar ![]() ![]() ![]() ![]() Mürid, din veya dünyası ile ilgili mühim işlerini mürşidine açarak çözmelidir ![]() ![]() ![]() Mürşid müridin işlerinde nefsinin keyfine göre tasarrufta bulunmaz ![]() ![]() ![]() ![]() Mürşid nur ve nazar sahibidir ![]() Onda derin basiretiyle müridlerinin iç alemine vakıf olma gücü vardır ![]() Mürşid Yüce Allah'ın kendisine verdiği bu feraset nuruyla müridin kalbine yönelir ve ona din ve dünya işlerinde kendisi için en uygun olanı emreder ![]() Müridlerin kabiliyetlerinin değişik olmasından dolayı, onları Hak yoluna davet de değişik şekillerde olur ![]() Bunu kamil mürşid bilir ![]() ![]() Nakşibendî yolunun büyüklerinden İmam Rabbani (k ![]() "Hakikaten dini yaşamak ve şeriata uygun amel etmek, ehl-i sünnet ve'l-cemaat yoluna girmeye bağlıdır ![]() Veliler kurtuluş fırkasını temsil ederler ![]() Bu büyüklere tabi olmadan kurtuluş çok zordur ![]() Bunların davet ettiği hak yola uymadan kimse felaha eremez ![]() ![]() ![]() Bütün hâl ve hayatları sırat-ı müstakim olan bu zatların takip ettiği edep yolundan azıcık olsun uzaklaşan kimselere yanaşmamalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Mürşid elinde seyr-u sülük yapmaktan gaye, nefsin kötü huylarını temizlemektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine bu büyük veli der ki: "Mürşidin müride faydası bir anlık değildir ![]() Manevî terbiye ve feyiz alış verişi devamlıdır ![]() Manen kuvvetli olan mürşidin kalbi, kendisine yönelen zayıf kalpli müridi devamlı destekler ![]() Bu, müridin mürşidine muhabbetine bağlıdır ![]() İrşat kutbu olan zat güneş gibidir ![]() ![]() ![]() Onu inkar ve reddederek kimse ilahi feyze ulaşamaz ![]() ![]() Bir kimse, irşat kutbu olan Allah dostunu inkar ederse veya ona eli ve diliyle eziyet verirse, bu inkar ve eziyet onun zararına olur ![]() ![]() ![]() Ancak bu kutba kalbi ile muhabbet besleyip samimi olarak kendisine yönelen kimseler, her ne kadar Allah'ın zikir ve taatında geri olsalar bile, yalnız bu sevgileri sebebiyle kendilerine hidayet ve irşat nuru ulaşır ![]() ![]() ![]() Gönül Dostlarının Cemiyeti Islahı Dilaver Selvi |
![]() |
![]() |
|