Prof. Dr. Sinsi
|
İslam'ın Kuralları Ahlak Kurallarıdır
İslam'ın Kuralları Ahlak Kurallarıdır
Şeyh Hüseyn Âlu’ş Şeyh
13/07/1423 Hicri – 20/09/2002 Miladi
Muhterem müslümanlar! Yeryüzü İslam’ın nuruyla ve insanların efendisi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in peygamber olarak gönderilmesiyle aydınlanmıştır İslam Dini; alemlere rahmet, bütün insanlara doğruluk ve arınma getiren bir dindir Bozulmamış fıtratların ve hikmet sahibi akılların çağırdığı her şeye çağırmış ve teşvik etmiştir Bozulmamış akılların ve yaratılışların kabul etmediği her şeyi yasaklamış ve ondan sakındırmıştır
Nefislerin arındırılmasına, kalplerin temizlenmesine; iç ve dış görünüşün, ahlakın ve davranışın ıslahına çağırır Bu çağrı; bütünüyle en temiz nitelikler, en seçkin tabiatlar, en güzel huylar ve en doğru özellikler etrafında dönen bir çağrıdır Allah subhanehu, bu çağrının sahibini nitelerken şöyle buyurur: (Ve Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin ) (68/el-Kalem/4) Evet bu çağrı, kanuni temellerini ahlak esası üzerine kuran çağrıdır En büyük hedeflerinden ve şeriatındaki en yüce amaçlarından biri güzel ahlakı emretmek, sözlü ve fiili olarak buna davet etmek olan çağrıdır
Allah subhanehu, güzel ahlakın sözle ilgili ilkelerinden birini belirleyerek şöyle buyurur: (İnsanlara güzel söz söyleyin!) (2/el-Bakara/83)Güzel ahlakın, davranışla ilgili ilkesini belirleyerek şöyle buyurur: (Sen kötülüğü en en güzel bir tutumla sav!) (23/el-Mü’minun/96) (Sen kötülüğü en güzel bir şekilde önle! O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur ) (41/el-Fussılet/34) Mükemmel ve seçkin insan olmanın zirvesinde bulunan Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, bütün bunlarla ilgili şöyle buyurur: “Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim ” Bu hadisi İmam Ahmed ve Hakim rivayet eder, İbni Abdilberr sahih olduğunu bildirir
İslam kardeşleri! Güzel ahlak, iman mükemmelliğinin temellerinden ve İslam’ın tezahürlerinden biridir Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Mü’minlerin iman bakımından en mükemmeli onların ahlak bakımından en güzel olanıdır Sizin en hayırlılarınız, kadınları için huy olarak en hayırlı olanlarınızdır ” Bu hadisi, İmam Ahmed ve Tirmizi rivayet eder Tirmizi, “Hasen-sahih bir hadistir” der İbni Hibbân ve Hâkim de sahih olduğunu belirtir Yine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “İyilik, güzel ahlaktır ” Bu hadisi, Müslim rivayet eder
Ey mü’minler topluluğu! Güzel ahlâka bağlı kalmak, derecenin yükselmesinin, makamın yücelmesinin ve değerin artmasının sebebidir Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Ben, haklı olsa bile cidali (tartışmayı) terkeden için cennetin kenarında bir eve kefilim Şaka dahi olsa yalanı terkeden için cennetin ortasında bir eve kefilim Ahlâkı güzel olan kimse için cennetin en yükseğinde bir eve kefilim ” Bu hadisi Ebu Davud rivayet eder Sahih-i Buhari’deki bir hadiste ise şöyle buyurur: “Şüphesiz sizin en hayırlınız ahlak bakımından en güzel olanınızdır ”
Mü’min; sözünde ve fiilinde, metod ve davranışında, alış-verişinde güzel ahlakıyla kazanıp mutlu olanların ve cihad edip ibadet edenlerin makamlarına ulaşır Ebu Hureyre radıyallahu anh’tan şöyle dediği rivayet edilir: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e insanların cennete girmesine en çok sebep olan şeyden soruldu: “Allah’tan hakkıyla korkmak (takva) ve güzel ahlak” buyurdu İnsanların cehenneme girmesine en çok sebep olan şeyden soruldu: “Ağız ve cinsiyet organı” buyurdu Bu hadisi Tirmizi rivayet eder, İbni Hibban sahih olduğunu söyler
İslam kardeşleri! Güzel ahlaka sarılmak ve değerli niteliklere sahip bir hayat sürmek, ahirette Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e arkadaşlık etmek için büyük bir sebeptir Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Şüphesiz sizin bana en sevimli olanınız ve Kıyamet günü makamı bana en yakın olanınız ahlak bakımından en güzel olanlarınızdır ” Bu hadisi Tirmizi rivayet eder ve “Hasen bir hadistir” der; İbni Hibban da sahih olduğunu söyler Güzel ahlakla nitelenmek; doğruluk ve selamete ulaşmanın, başarı ve kurtuluşun yoludur Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Kıyamet günü mü’minin mizanında güzel ahlaktan daha ağır bir şey yoktur Şüphesiz ki Allah, kaba ve ağzı bozuk kişiye buğzeder ” Bu hadisi Tirmizi ve Ebu Davud rivayet eder, senedi hasendir
Ey mü’minler topluluğu! Bütün bu hayırları elde etmek ve bir çok güzel sonucu kazanmak için merhametli ve şefkatli Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şunu vasiyet etmiştir: “Nerede olursan ol Allah’tan kork! Kötülüğün ardından iyilik yap ki onu silsin İnsanlara güzel ahlak ile muamele et ” Bu hadisi Tirmizi rivayet eder ve “Hasen-sahihtir” der
Muhterem müslümanlar! İslam’ın nazarında güzel ahlak kavramı geniş ve kapsamlı bir kavramdır İnsanın, en nazik ve en övgüye layık davranışlarda bulunması ve sözleri söylemesi anlamındadır Değerli niteliklere, seçkin huylara ve övgüye layık özelliklere sahip olması anlamındadır
İslam’daki güzel ahlak anlayışını en kapsamlı şekilde açıklayan tanımlardan biri de; “sözlü ya da fiili olsun, iyilikte bulunmak ve eziyet etmemek”tir Güzel ahlakın genel kaidesi şudur: “Şeriatın ahlakıyla ahlaklanmak ve Allah’ın kendisiyle kullarını eğittiği edep kuralları ile edeplenmek ” Aişe radıyallahu anha’dan şu rivayet edilir: Sa’d b Hişam ona şöyle sorar: “Ey mü’minlerin annesi! Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ahlakı hakkında bana bilgi ver?” Aişe radıyallahu anha ona şöyle der: “Kur’ân okumuyor musun?” Sa’d “Evet, okuyorum” der Aişe radıyallahu anha; “Şüphesiz ki Allah’ın Nebisi’nin ahlakı Kur’ân idi ” Bu hadisi Müslim rivayet eder
Alimlerden biri, güzel ahlakın bazı alametlerini toplayarak şöyle der: “Kişinin çok hayalı, az eziyetli, çok doğru ve doğru sözlü, az konuşan ve çok ibadet eden, az hata yapan ve boş şeylerle az uğraşan, iyi davranan, akrabalarını ziyaret eden, vakar sahibi, çok sabreden ve şükreden, kaderine razı ve yumuşak huylu, dost, iffetli ve çokça şefkatli, kibar ve güler yüzlü olmasıdır Lanet edici ve çokça söven, dedikodu ve kovuculuk yapan, aceleci ve kindar, cimri ve haset eden olmamasıdır Allah için sever ve Allah için buğzeder Allah için razı olur ve Allah için kızar ”
Allah’ın kulları! Sünnetten ve siyerden yansıyan bu genel kurallarda ve tafsilatında, görülen bir takım direktifler ve yönlendirmeler vardır Örneğin; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Size, cehenneme haram olan ya da cehennemin kendisine haram olduğu kimseyi haber vereyim mi? İnsanlara karşı yakın ve yumuşak başlı davranan ve kolaylık gösteren her kimseye haram olur ” Bu hadisi Tirmizi rivayet eder ve “Hasen-garip bir hadistir” der Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Eşec b Abdulkays’a şöyle der: “Şüphesiz sende Allah’ın ve Rasulü’nün sevdiği iki özellik var: Yumuşak başlılık ve acele etmemek ” Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem başka bir zaman şöyle buyurur: “Muhakkak Allah bana şöyle vahyetti: Alçakgönüllü olun Öyle ki; kimse kimseye karşı böbürlenmesin ve kimse kimseye karşı azgınlık yapmasın ” Bu hadisi Müslim rivayet eder Ve şöyle buyurur: “Kardeşini güler bir yüzle karşılamak dahi olsa iyilikten hiçbir şeyi küçük görme! ” Bu hadisi de Müslim rivayet eder
İman kardeşleri! Güzel ahlaktan bir kısmı insanın yaratılışında vardır Bir kısmı da gayretle kazanılır, değişmeye ve düzeltilmeye uygundur Kurtubi rahimehullah şöyle der: Huy, insan türünde bulunan bir özelliktir ve onlar bu konuda birbirinden farklıdırlar Her kimde o huylardan biri baskın gelirse ve güzel bir huy değilse, güzel bir huy olana kadar o kimse buna gayret göstermekle emrolunmuştur ” Maverdi rahimehullah şöyle der: Ahlak, gizli eğilimlerdir İstekle ortaya çıkar ve zorla bastırılır ” Müslümana düşen görev, ahlakını güzelleştirmek ve düzeltmek için gayret göstermektir Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Şüphesiz ki ilim ancak öğrenmekle ve yumuşak başlılık da ancak yumuşak başlı davranmakla olur Kim hayrı ararsa kendisine o verilir Kim de şerden sakınırsa ondan sakındırılır ” Bu hadisi Hatîbu’l Bağdadî, hasen bir senetle rivayet eder Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem duasında şöyle buyurur: “Allah’ım! Ahlâkın en güzeline beni yönelt; onun en güzeline ancak sen yöneltirsin Onun kötüsünü benden uzaklaştır; onun kötüsünü ancak sen benden uzaklaştırırsın ” Bu hadisi Nesai, sahih bir senetle rivayet eder
Ey mü’minler topluluğu! İslam’ın ahlak anlayışındaki eşsiz yaklaşım, dini yönden kaynaklanan akidevi bir yaklaşımdır Çevreden ya da dünyevi yaklaşımlardan kaynaklanmaz Çıkar üzerine kurulu yaklaşımlara da dayanmaz Güzel ahlak kurallarına uymak, şartlı ve herhangi bir sınırla sınırlı değildir; zamanın ve mekanın değişmesiyle değişmez Müslümanın küçük-büyük her halini kapsar Birbirinden kopuk faziletli davranışlar değildir Bilakis birbirini bütünleyen bir metottur Bu metotta eğitim, şeriat kurallarıyla yardımlaşır Kusursuzluk ve güzellik, denge ve doğruluk, süreklilik ve kararlılık çerçevesinde bütün bir hayat anlayışı onun üzerine kurulur
Allah’tan korkun ey Allah’ın kulları! Ahlakın en güzelini alın, sözlerin ve davranışların en değerlisini arayın
Ey İslam ümmeti! Bu anlattıklarımız, İslam’ın asıllarından biridir Yüce değerler, seçkin huylar ve sayısız erdemler  Bu açıkça görülmesine rağmen İslam düşmanları, bu dine ve bu dinin mensuplarına saldırmaktadır İslam Dini’ne, Harameyn (Mekke ve Medine) ülkesine gerçek İslam anlayışıyla bağdaşmayan iftiralar atmaktadırlar Bütün bunlar, bu dine karşı içten içe duyulan kin ve düşmanlığın sonucudur Akıl sahibi insanlar; peşin hükümlü insanların saldırısının anlayışları tersine çevirmek, doğru bakış açılarını bozmak ve değişmez gerçekleri değiştirmek olduğunu fark ediyor mu? İslam ümmeti diniyle övünsün ve şeriatıyla gurur duysun! Dinine davet etmek ve onu savunmak için bütün gücünü sarfetsin!
Müslümana düşen görev, İslam için yaşamak ve ona davet etmektir İslami sorunlara gereken önemi vermek, İslam ümmetinin dertleriyle ve acılarıyla meşgul olmaktır Bu herkesin üzerine düşen ve herkesin, Alemlerin Rabbi karşısında sorguya çekileceği büyük bir sorumluluktur
İslam kardeşleri! Bu bir avuç kindar insanın peşinde müslümanların içinden çıkan, İslam’ı hayat metodu olarak reddeden bir takım kimseler de vardır Dini esaslarla, ahlaki değerlerle ve tarihsel gerçeklerle oynarlar Kalemlerini ve medya araçlarını; ruhu karanlık, inancı zayıf, dindarlığı az, ahlaksız ve hayasız bir nesil yaratmak amacıyla faziletli ahlakın ve salih yaşantının temel direklerini yıkmak için kullanırlar
Allah’ım! Müslümanları onların şerrinden koru ve hilelerini kendi başlarına geçir!
Muhterem müslümanlar! Bizler, İslam’daki ahlaki metottan bahsederken İslam’ın nasıl olup da kendisinde bulunmayan vasıflarla nitelendirildiğine, gerçeklerin nasıl altüst edildiğine ve anlayışların ters çevrildiğine hayret etmekteyiz
İslam’a ve müslümanlara saldıranlar ahlakın en kötüsünden başkasını bilmeyen, mizaçların en aşağılığından başkasına alışık olmayan ve sıfatların en çirkininden başkasını taşımayan kindar siyonistler karşısında neredeler? O siyonistlerin kalpleri katı, nefisleri kötüdür Yeryüzünde azgınlık yapar ve insanlara tepeden bakarlar Yolları; karışıklık çıkarma ve yıkım, aldatma ve saptırma yoludur Anlaşmaları bozar, sözleri saptırırlar Hainlik huyları, yalan araçları ve entrikacılık meslekleridir İğrenç katliamlar yapmak alışkanlıklarıdır Sabra ve Şatilla olayları karşısında neredeler? Cenin ve benzeri katliamlar karşısında insafları ve adaletleri nerede? Öyleyse; güzel ahlakın düşmanı kim dersiniz? İnsanlık değerini ve insan haklarını kim çiğniyor dersiniz? Şüphesiz ölçülerin bozukluğunu ancak Kur’an düzeltebilir Çözüm açık ve hak ortadadır Sarhoşluk içinde dolaşanlar acaba uyanacaklar mı? 
Kovulmuş şeytandan, Allah’a sığınırım: (Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman Sen hakkı çiğneyenlerden olursun Kendilerine kitap verdiklerimiz O’nu (o kitaptaki peygamberi), öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar Buna rağmen onlardan bir grup bile bile gerçeği gizler Gerçek olan, Rabbinden gelendir O halde kuşkulananlardan olma!) (2/el-Bakara/145-147)
|