Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allah, alınan, faiz, göze, ile, risk, savaşmak

Faiz İle Göze Alınan Risk: Allah İle Savaşmak!

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Faiz İle Göze Alınan Risk: Allah İle Savaşmak!




Faiz ile göze alınan risk: ALLAH İLE SAVAŞMAK!



Ayetler ve ibretler


“Ey iman edenler!


Eğer inanmış kimselerseniz,


Allah'tan korkun ve


faizin geri kalanını terk edin


Bunu yapmazsanız,


Allah ve Resülü ile savaş halinde


olduğunuzu bilin


—Bakara Sûresi, 2:278-279


KUR’ÂN-I KERİM pek çok âyetinde bizi Allah’ın yasaklarını çiğnemekten sakındırır Zira Âlemlerin Rabbi tarafından konulmuş bir yasağın şakaya gelir tarafı yoktur Bilerek ve aldırmaksızın bir İlâhî yasağı çiğneyen, onun bu dünya hayatındaki en büyük felâketlerle kıyaslanamayacak kadar vahim sonuçlarını da göze almalıdır


Bu âyetler ise, Kur’ân’ın diğer suçlara karşı yönelttiği tehditlerden de büyük bir tehdit içeriyor Daha doğrusu, akla gelebilecek tehditlerin en büyüğünü içeriyor:


Allah ve Resulü ile savaş halinde olmak!


Böylesine vahim bir sonuca sebep teşkil eden şey ise, faizde ısrar etmektir Âyetin ifadesiyle, “faizin geri kalanını terk etmemek,” yani, faiz yasağı in dikten sonra da hâlâ faiz alıp vermeye devam etmektir


Niçin faiz hakkında âyet bu kadar şiddet gösteriyor?


Bunu anlamak için, faiz yasağı ile ilgili âyetlere,


(1) iniş sırası,


(2) Kur’ân’daki tertibi


açısından bakmak yeterli olur


İniş sırası itibarıyla, faiz hakkındaki âyetler, en son sıralardadır Hattâ Kur’ân’ın en son inen âyeti (Bakara, 281) bu âyetlerin hemen sonunda yer alır


Tertip yönüyle de, bu âyetler, Bakara Sûresinin sonlarında, zekât ve sadakalarla ilgili âyetlerin arkasındadır


BAKARA Sûresi ise, Medine döneminde ilk olarak inmeye başlayan ve en son tamamlanan sûredir Müslümanların toplum hayatıyla ilgili son derece önemli esasları içeren bu sûrenin bu kadar uzun bir zamanda tamamlanmasına sebep, İlâhî terbiyedir Bu süre içinde Kur’ân âyetleri yaşanmakta olan bir hayatın içine tedricî olarak inmiş; insanlar da bu âyetlerin hükümlerini büyük bir titizlikle hayatlarına geçirerek yetişmiş, olgunlaşmış, kendilerini izleyecek nesillere örnek olabilecek hale gelmişlerdir


Bu İlâhî terbiyenin vardığı sonuç ise, Bakara Sûresinin sonlarındaki zekât ve sadaka âyetleri tarafından güzel bir şekilde tasvir edilmektedir


Aslında bu âyetlerde anlatılanlar, bir medeniyet tasviridir Ve bu medeniyet, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma temellerü üzerine kurulmuştur Orada insanlar birbirinin kardeşidir Bütün kâinatı dost ve kardeş varlıklarla dolu gösteren iman nuru, insanlar arasındaki ilişkilere de bu hakikati ne parlak bir şekilde yansıtır Kardeşlik duyguları içindeki insanlardan beklenen şey ise birbirini gözetmek, kendisi kadar kardeşini de düşünmek, kardeşini sıkıntıda gördüğü zaman elinden tutup onu sıkıntısından kurtarmaktır


Faize gelince:


ÖYLE bir medeniyetin temeline konabilecek bir dinamit varsa, işte budur Bu münferit bir olay veya basit bir kural ihlâli değildir O bir virüstür ki, girdiği yerde bütün insanî değerler tehdit altında demektir Artık orada kardeşlik, muhabbet, fedakârlık, yardımlaşma, dayanışma gibi şeylerden söz edilmez


Herkes ve herşey, ekonomik değeri kadar bir anlam taşır Eğer bir kimse ihtiyaç içine düşmüş de borçlanmışsa, onun bu hali bile, borç veren kimse için bir kazanç vesilesi olur


Kur'an, güçlük içinde olan kimsenin borcunu ertelemeyi emreder, hattâ bütünüyle bağışlamaya teşvik eder


FAİZCİ anlayış ise, borçlunun o güçlüğünü de ayrıca bir kâr aracına dönüştürür Bağışlamak, merhamet etmek gibi kavramların ise o lügatte asla yeri yoktur


Özetle: İslâm medeniyetinin yardıma muhtaç bir kardeş gördüğü yerde, faiz uygarlığı yolunacak bir kaz görür


İslâm medeniyeti zenginleri yoksulların yardımına koştururken, faiz uygarlığı yoksulların eliyle zenginleri semirtir


İşte bu zehirleyici niteliği sebebiyledir ki, faiz, Kur’ân tarafından, “Allah ve Resulü ile savaş halinde olmak” şeklinde tanımlanmıştır Kim bilerek ve isteyerek bu İlâhî yasağı çiğnemekte ısrar ederse, onun ile Allah ve Resulü arasında bir harp var demektir Böylesine şiddetli bir tehdit karşısında bir mü’minin ürpermemesi düşünülemez


Böyle bir tehdidi işittikten sonra mü’minlere düşen şey, bu mücadelede Allah ve Resulünün safında olduğunu bilmektir ki, bu da, bir yandan hayatında faize karşı topyekûn bir savaş açmak, bir yandan da zekât ve sadakayı hayatının temel ilkesi haline getirmek demektir


FAKAT şunu da unutmamak gerekir ki, bir toplumun bu konuda Kur’ân’ın öğütlerine tam anlamıyla kulak verecek bir seviyeye yükselmesi kolay iş değildir Söz konusu âyetlerin en son inen âyetler arasında bulunması, bu merhalenin, varılabilecek en üstün uygarlık seviyesi olduğunu göstermektedir Kur’ân’ın ve Peygamberin terbiyesiyle İslâm toplumunun 23 sene gibi bir zamanda öyle bir seviyeye ulaşmış olması başlı başına bir mucizedir



Ümit Şimşek

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.