Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
korunma, yolları, üzüntüden

Üzüntüden Korunma Yolları

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Üzüntüden Korunma Yolları




Süleyman GÜLEK

Türkçede üzüntü, keder anlamına gelen hüzün kelimesi, Kur’an-ı Kerim’de geçmektedir Kur’an-ı Kerim’de hüzün kavramı üzüntü, keder ve mutsuzluk anlamında kullanılmış ve bu duygu istenmeyen durumların başa gelmesinden, sahip olunan şeylerin kaybedilmesinden, arzulara ulaşamamaktan veya gelecekle ilgili kaygılardan doğan psikolojik bir hal olarak değerlendirilmiştir Kur’an başkalarının elindeki maddi imkânlara bakarak bunlara sahip olmamaktan dolayı üzülmemesini öğütler (16/Hicr, 88) Ayrıca kötü kimselerin yaptıkları haksızlıklardan ve onların görünürdeki kötülüklerinden dolayı kaygılanıp üzüntüye kapılmak da doğru değildir (3/Al-i İmran, 176) Asıl kaygı duyulması gereken, ahirette üzüntülü kimseler arasında olma ihtimalidir Ancak, Allah’a ve ahiret gününe inanıp iyi işler yapanlar, Allah’ın açtığı hidayet yolundan gidenler, yüzlerini güzelliklere Allah’a çevirenler, mallarını gönül hoşnutluğuyla Allah yolunda harcayanlar, barış (mutluluk) için çalışanlar, Allahın dostluğunu kazananlar, “Rabbimiz Allah tır” deyip dosdoğru bir hayat yaşayanlar, namaz kılıp zekat verenler için ahrette “korku yoktur onlar üzüntüde çekmeyeceklerdir” (2/Bakara, 38, 62, 112, 6/En’am, 48, 10/Yunus, 62)
Hz Peygamber, ölüm gibi acılı olaylar karşısında hüzünlenmenin normal olduğu bildirmiştir (Buhâri, Cenâiz 44) Hz Peygamber, Allah’ın sırf günahlarına kefaret olsun diye bazı kullarına üzüntü yaşatacağını ( Müssnet, c 6, s 157) bir müslümanın başına bir müsibet veya üzüntü veren herhangi bir durum gelmesi hatta ayağına bir diken batması halinde bile bunların günahlarına kefaret olacağını (Buhari, Merdâ 1) ifade etmiştir Nitekim Hz Peygamber “ Allah’ım keder ve üzüntüden sana sığınırım” şeklinde dua etmiş (Buhari, Cihat 74); ayrıca Müslümanlara da Allah’tan afiyet (mutluluk) dilemelerini öğretmiştir (Buhari, Temenni 8) Ancak gerek kur’an’da gerekse hadisler’de ahiret hakında kaygılı ve üzüntülü olmak gerektiğini ifade etmiştir Hz Peygamber Allah Teâlâ’nın dini kaygılarla “yaş döken gözü, hüzün duyan kalbi azaptan koruyacağını” ifade buyurur (Buhari, Cihad 74) “Allah’a ve âhiret gününe hakkıyla iman edip sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır Onlar için herhangi bir korku olmadığı gibi onlar için hüzün de yoktur (onlar üzülmeyeceklerdir)” (2/Bakara, (62)
Üzüntü ve Kurtuluş Çaresi:
Ömür dediğin üç gündür; dün, bugün ve yarın Dün geldi geçti yarın meçhuldür, O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür Öyle ise bugünün kıymetini bilmeliyiz Geçmiş işler için üzülmek onları geri çevirmez, telafi etme imkânını da vermez Gelecek adına duyulan korku sebebiyle meydana gelen üzüntünün de faydası yoktur O halde kişi o anı yaşamalıdır, gününe bakmalıdır Bütün gayret ve çabasını hali hazırdaki gününü ve zamanını düzeltmeye odaklamalıdır Bu yolla birey, keder ve üzüntüden uzaklaşır, teselli bulur Kişinin birtakım musibetlerle karşı karşıya kalması halinde üzüntü ve kederini ortadan kaldıracak en faydalı yollardan birisi de işin sonunda varabileceği en kötü ihtimalleri gözönünde bulundurması, kendisini buna hazırlaması, böylece keder ve sıkıntıları hafifletmeye çalışmasıdır Ayrıca da karamsar olmamalıyız
Karamsar olanlar hiçbir şeyin iyi yönünü görmezler Hep önyargılı olurlar Gördükleri her şeyin ve karşılaştıkları herkesin kötü yanını görürler Bu kötü huy da onları sıkıntıya, üzüntüye götürür Üzüntüyü azaltabilmek için, sadece bakış açısını değiştirmek bile yeterlidir Olayları, insanları yorumlama biçimimiz hayatımızın ya tadını tuzunu sağlayacak, ya da kaçıracaktır Aynı şartlarda yaşayan birçok insan, üzüntü düzeyi bakımından çok değişik durumda bulunuyor Biri hayatı çekilmez bulurken, diğeri, mutlu olduğunu söylüyor Üzüntüler kafamıza ve kalbimize üşüşen sinekler gibidir Rahatsız ettikleri doğrudur Ancak onların küçücük bir hareketle kovalanabilecekleri unutulmamalıdır
Üzüntüden korunmanın bir başka yolu da, ufak şeyleri dert edinmemektir Ufak şeyleri dert edinenler, dertlerden kurtulamazlar Devamlı sorun varmış gibi karamsarlık içersinde olurlar Bu da stres ve üzüntüye sebep olur Bazı şeyleri fazla dert edinenler, dert ettikleri şeylere yakından bakınca, doğru bir şekilde olayı değerlendirdiğinde, bunların hiç de öyle büyütülecek şeyler olmadığı görülür Mesela, trafikte hata yapan sürücüyü güzel bir şekilde uyarmak yerine, hemen öfkelenmeyi kendimize hak görürüz Bu doğru değildir Bu şekildeki davranışlar, kavga ve üzüntülere sebep olmaktadır
Yemeğin tuzu biraz eksik veya fazla olmasından veya herhangi bir sebepten dolayı hemen eşimize öfkelenmek ve huzursuzluk çıkarmak, ufak şeyleri büyütmektir Bu tür sorunları izah ederek çözmek mümkünken, öfkelenmeyi tercih etmek, stres ve üzüntüye sebep olur Günlük yaşamda oluşan buna benzer daha pek çok ufak şeyler vardır, bunları dert edinmemek gererekir Ufak şeyleri dert edindiğimiz sürece, üzüntüden kurtulamayız Eşimizin, çocuklarımızın, dostlarımızın, komşularımızın ve akrabalarımızın veya herhangi bir kişinin yaptıkları hataları büyük görmek ve onlara karşı kırıcı olmak küskünlüğe ve üzüntüye sebep olmaktadır Onlara karşı hoş görülü olmalıyız Hoşgörülü olabilmek için insanlar, birbirlerinin kusurlarını araştırmamalı ve affedici olmalıdırlar Kur’an'da olgun mü’minlerin özellikleri sıralanırken, “Onlar öfkelerini yenerler ve insanları affederler Allah da güzel davranışta bulunuanları sever” (3/Al-i İmran, 134) buyurulmaktadır Sevgili Peygamberimiz (sav), bu konuda şöyle buyurmuşlardır: "Herhangi bir kişi, dünyada diğer bir kişinin ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter” (Müslim, Birr 72)
Bu açıdan Kur‘an der ki: “Kullarıma söyle: Sözün en güzelini (karşısındakilerini üzmeyecek şekilde ) konuşsunlar Sonra şeytan aralarını bozar Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır” (17/İsrâ, 53) Hz Peygamber (sav) söyle buyurur: “Ben, haklı bile olsa münakaşayı terk eden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum Şaka bile olsa yalanı terk edene de cennetin ortasında bir köşkü, ahlâkı güzel olana da cennetin en üstünde bir köşkü garanti ediyorum” (Ebû Dâvud, Edeb 7) konuşmalarımıza, davranışlarımıza dikat etmemizi ve doğru olanın yapılmasının önemi billdirilmektedir Bu şekilde hem kendimize, hem de başkalarına stres ve üzüntü verecek şeylerden korumuş oluruz
Yersiz Korkular Üzüntü Sebebidir:
Şeytan her fırsatta müminlerin manevi güçlerini zayıflatacak yollar dener Bu yollardan biri de insana Allah korkusu dışında başka "korku"lar vermektir Yersiz korkulara götürmektedir Artık karşılarına çıkan her olay onlara göre sonu belli olmayan bir bilinmeyendir Ölüm korkusuyla, fakirlik korkusuyla, gelecek korkusuyla stres ve üzüntü içersinde yaşarlar Şeytan, Allah ile bağlantının kopmasına ve tevekkülün ortadan kalkmasına sebep olur İhlasını koruyan bir mü’min için böyle bir durum söz konusu olmaz Allah Teâlâ şöyle buyurur: “kim Benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz Kim de Benim zikrimden (Bana kulluktan) yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır” (20/Taha, 123,124)
Sıkıntı ve üzüntü içersinde kalmak istemiyorsak, İslam ahlakına uygun davranışlarda bulunmalıyız Rasûlullah (sav) şöyle buyurur: “Kim Allah’tan (gereği gibi) korkmazsa Allah onu her şeyden korkutur”(El-Munzirî, Terğib ve Terhib, c 6, s 366, Hds 22) İnsan Allah’tan başka şeylerden korkarsa, korktuğu şey çoğunlukla başına gelir Allah korktuğu şeyi veya kimseyi ona musallat eder Bu, yanlış korkunun dünyadaki zararlarındandır Bazı kişilerin de, başına üzücü olay gelmeden, üzücü bir olayla karşılkaşacakmış gibi düşünür ve bunun Üzüntüsünü yaşar Tabii ki bu doğru bir davranış değildir Yapılacak şey korku ve üzüntü içersinde yaşamak değil, üzüntüye götürecek şeylerden sakınmak, tedbir almak ve dua etmektir Şeytan ancak gaflet içinde olanı korkutur Allah Teâlâ şöyle buyurur: “İşte o şeytan ki ancak kendi dostlarını (onun yolundan gidenelri) korkutur; eğer mü’min iseniz onlardan korkmayın, benden korkun!” (3/Al-i İmran, 175) Yersiz korkulardan kaçınmamız gerektiği bildirilmektedir Bu şekilde de stres ve üzntüden korunmuş oluruz
Günahlar Üzüntüye Götürür:
Günahlar da inanı huzursuzluğa, üzüntüye götürmektedir “Başınıza geeln herhangi üzücü bir olay kendi ellerinizin yaptığı işler (günahlar ) yüzündendir” (42/Şura, 30) Kötülüğün kaynağı nefis ve şeytandır Nefis ve şeytan insanı günahlara sürüklemektedir İslam dini içki, kumar, zina, haksızlık, ahlâksızlık, hırsızlık, kıskançlık, cimrilik, israf, gıybet, dedikodu, iftira ve yalan” gibi kötü davranışları yasaklamış ve bu günahlardan korunmamızı bildirmiştir Çünkü dinimizin yasak etiği günahlar, insanların dünya ve ahret hayatına zararı olduğundan dolayıdır Günahlar insanları büyük üzüntülere götürmektedir “Kendi yaptıkları (günahları)nı şeytan süsleyip-çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu Oysa onlar görebilen kimselerdi” (29/Ankebut, 38) Görüldüğü gibi şeytan, insanları günahlara sürükleyerek mutsuz olmalarında ve sıkıntılı bir yaşam sürmelerinde büyük bir rol üstlenmektedir Şeytan verdiği vesveselerle, insanları aldatmakta ve onları büyük sıkıntılara götürmektedir Mü’minler olarak nefis ve şeytana karşı çok dikkatli olmalıyız “Ey Âdemoğulları, size kendi içinizden rasûller/elçiler gelip size ayetlerimi anlattıkları zaman (günahlardan) korunup kendini ıslah edenlere korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir” (7/A’râf, 35) Kur’an-ı Kerim güzel ahlâk sahibi olmamızı ve kötü huylardan, günahlardan da kaçınmamızı istiyor Çünkü İslâm ahlâkına uygun yaşandığında ferdi, ailevi ve sosyal mutluluk söz konusudur
Üzüntü ve İmtihan:
Dert ve sıkıntılarla dolu bir dünyada üzüntüsüz yaşamak mümkün mü? Üzüntü içersinde olan kişilerin üzüntülerini paylaşmalı ve onlara gereken yardımı yapmalıyız Çünkü acılar paylaştıkça azalır, sevinçler ise paylaştıkça artar Dünya hayatı imtihan yeri olduğundan dolayı, birtakım sevinç ve üzüntülerle imtihan olmaktayız Başımıza gelen hastalık, fakirlik, sevdiklerimizin ölümü gibi musibetler, birer imtihan olduğu için bunlara sabır göstermeli ve gereğinden fazla ya da gerçek anlamda üzülmemeliyiz Kadere iman, bu tür üzüntülere en güzel frendir “Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır (Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenenleri kimseleri sevmez” (57/Hadîd, 22–23)
Müslümanların yapacakları işler İslâmî ölçülere göredir Dolayısıyla sevindirici veya üzücü bir olay karşısında nasıl ve ne şekilde davranacağını bilirler ve ona uygun hareket etmeye özen gösterirler Peygamberimiz (sav) bir hadis-i şerifinde şöyle bildirmiştir:“Mü’minin hali hayrete değer doğrusu, zira her bir iş onun için hayırlıdır Bu meziyet sadece mü’mine hastır Çünkü o nimete kavuşsa şükreder, bu ise onun için hayırlıdır Musibete uğrasa sabreder, bu da onun için hayırlıdır” (Müslim Zühd64)
Rabbimiz Allah şöyle dua etmemizi buyuruyor: ”Ey Rabbimiz bize dünyada da âhirette de iyilik, güzellik ver Bizi cehennem azabından koru” (2/Bakara, 201) Mü’min kişilerin başına bir üzücü olay geldiğinde, “bu bir imtihan gereğidir” der Olumlu düşünür sabır eder, stres ve aşırı üzüntüden korunur Müslüman kişinin bu şekilde davranması dünyada ve ahirette mutlu ve huzurlu bir hayat yaşamasına sebep olur Ne mutlu İslami anlayış ve davranış içinde olanlara!

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.