Oruç İbadeti

Oruç İbadeti


İslâm dininin beş esasından biri olan oruç, İslâm
öncesi semavi dinlerde de mevcuttu Ancak, her dinin
şeriatı, yani uygulama esasları değişik oluşu nedeniyle her
biri farklı birer görünüme sahiptir
Oruç, kul ile Rabbi arasında, Allah’ın hoşnutluğunu
kazanmak amacıyla yapılan özverili bir ibadettir
Müslüman, Ramazan ayında belirli bir müddet süresince
oruç tutmakla, bir farz ibadeti yerine getirmiş olmasından
dolayı sevap kazanırken, kendini Yaratanına yaklaşmanın
da mutluluğunu yaşar Nitekim Hz Peygamberimiz (s) bir
hadisinde
: “Âdemoğlunun her iyi işine fazlası ile sevap
verilir Her iyiliğe karşılık olarak 700 misline kadar ecir
bahşedilir Ancak, Yüce Allah buyurmuştur: Oruç bundan
müstesnadır; çünkü o, yalnız benim içindir O halde
mükâfatını bizzat ben vereceğim Zira oruçlu, cinsi
arzularını ve yiyip içmesini benim için terk eder”
buyurmuştur (Müslim, Kitabu’s-siyam 164)

Oruç, imsak vakti ile güneşin gurup (akşam namazı)
zamanı arasında tutulur Bulûğ yaşa gelmiş her Müslüman
üzerine farz kılınmıştır Oruçlu, cinsi ilişkilerde bulunamaz,
yiyip içemez Yaptığı takdirde orucu bozulmuş olur Bu işi
bilerek yapmış ise ceza olarak 60 gün kesintisiz oruç
tutması gerekir (yani kefareti ödemiş olmalıdır)
Oruca da niyet ile başlanmalı, gece sahura kalkmış
olması niyet yerine geçerlidir Şeytan oruçlu olanın arkasını
hiç bırakmaz; sevabını azaltmak için olmayacak şeyleri
yaptırmaya kalkar Örneğin, oruçlu çok susar ve nefsinin
isteğine uyarak su ile ağzını çalkalar; arkadaşlarıyla sohbet
ederken gıybet yapar (başka kişileri çekiştirir), kötü söz
taşır, başkalarına hakaret eder, alaya alır, yalan söz söyler,
harama el uzatır, harama bakar, gibi tutum ve davranışlar,
sabırlı olmayı gerektiren birer imtihan konusudur Sınavını
başarabilmesi için yasaklardan uzak kalıp hem nefsine, hem
gözüne – kulağına – diline ve hem de düşünme melekesine
oruç tutturması gerekir
Şeytan kişiye, “ailenin geçiminden sorumlusun;
üstelik bedenin de zayıf, oruç tutarsan hasta olup işini
yapamazsın; gel bu oruç işini emeklilik dönemine bırak”
diyerek caydırmak ister Kişi kendi kendine düşünür veya
orucu önemsemeyen birine sorar Kendi kendine haklı ve
doğru bularak oruca başlamaz Çünkü oruçta, cinsel ilişki,
yiyip içme gibi nefsi isteklere sabırla karşı koymak var
Uykunun en tatlı anında kalkıp sahur yemeğini yemek gibi
zahmet var işin içinde Üstelik eli – gözü – kulağı haram ve
kötü söze kapalı olacak Arkadaş çevrelerinde esprili edep
dışı sohbet yapamayacak Sözün özü, kötü alışkanlıkları
devam ettiremeyecek Şimdi bir tarafta Allah’ın
“sizden
öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de oruç farz
kılındı” (Bakara Sur/183) emri, diğer tarafta rehberliğini
şeytanın yaptığı nefsin caydırma istekleri Kişi bu aşamada

iradesini kullanıp oruç ibadetinin gereklerini yerine getirirse
imtihanını başarmış olur Aksi halde günahkâr olarak hesap
gününde cezalı duruma düşer


Süleyman GÜNVER