Prof. Dr. Sinsi
|
Gücün Yettiği Kadar Takva:
Gücün Yettiği Kadar Takva:
Takva, bir Müslüman için ulaşılması gereken bir hedef, onun değerli ve şerefli oluşunu sağlayan bir sebeptir Takva bilinci insanın keremli oluşunun temelidir ve insanın bu üstünlüğünün bir sınırı yoktur Öyleyse takvanın da bir sınırı yoktur Kişi ne kadar gayret ederse etsin takvanın en üst sınırına ulaşamaz
Bu konuda nasıl hareket edileceğini Kur'an şöyle açıklıyor:
"Ey iman edenler, Allah'tan nasıl ittika edilmesi gerekiyorsa öylece korkup sakının ve siz, ancak Müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin "
Yani takvanın hakkını vererek veya Allah'a lâyık olacak bir tarzda ittika edin Ona karşı takvalı olmak sınırsız olduğuna göre, kişi o sınırsız güçten aldığı ışık ve bilinçle nasibini alacak, gidebileceği yere kadar gidecektir
İbni Mes'ud (r a) diyor ki:
"Allah'tan ittika etmek demek, O'na dosdoğru itaat etmek, O'ndan hakkıyla korkmak, isyan etmemek, O'nu anmaya ve unutmamaya çalışmak, O'na şükretmek ve nankörlüğe düşmemektir Yani, gücünüzün yettiği kadar bu husususlara riayet edin Zira Allah (cc) hiç kimseye taşımayacağı bir yük yüklemez Herkesin kazandığı kendi menfaatine, yaptığı kötü işler de kendi zararınadır "
Allah'tan hakkıyla korkup sakınmak  Bu makam, takvanın en yüce mertebesidir Allah'a karşı tam bir sorumluluk bilinciyle hareket etmek, iki mana ile birlikte düşünülebilir:
Birincisi, her yönden Allah'a itaat edip hiç isyan etmemek, daima Allah'ı hatırlama (zikir) üzere olmak, O'nu hiç unutmamak ve her durumda şükredip hiç nankörlükte bulunmamak İşte 'hak takva' budur ki Allah (cc), böyle bir dikkate, böyle bir bilince, böyle bir ibadete lâyıktır Bu şekilde bir takva bilincine herkesin sahip olması zordur "Seni hakkıyla tanıyamadık, sana hakkıyla ibadet edemedik" sözü bunun için söylenmiştir Bu âyet inince sahabeler daha fazla namaz kılmaya başlamış; Öyle ki, alınlarının derileri sökülmüş, ayakları şişmişti
İkincisi, Allah yolunda hakkıyla, güç yettiği kadar gayret göstermek, bu konuda hiç kimsenin kınamasından korkmamak, hatta ana ve babasının aleyhinde olsa bile doğruluk ve adaletten ayrılmamaktır Allah'tan hakkıyla ittika etmek ve her hâlde Müslüman olarak ölebilmek için de her şeyden önce Allah'ın ipine toptan yapışarak tevhid dininde bir araya gelmek ve tefrikalardan uzak durmak lâzımdır
Ancak kişi ne kadar çaba gösterirse göstersin, hakkıyla takvalı olamaz Öyleyse bu takva, insanın yapabildiği, yerine getirebildiği kadar da olsa maksada uygun olacaktır
Bir başka âyet bu konuda şu kolaylığı getiriyor ve bir anlamda Al-i İmran'ın 103 âyetini açıklıyor:
Kur'an, malların ve çocukların bir deneme aracı olduğunu söyledikten sonra şöyle diyor:
"Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan ittika edin (korkup sakının), dinleyin ve itaat edin Kendi nefsinize hayır (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun Kim nefsinin bencil tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa (vikayaye girerse), işte onlar, kurtuluş bulanlardır "
Yani gücünüz ölçüsünde kendi üstünlüğünüzün temelini hazırlamak üzere takvalı olun İnsan, huzurunda meleklerin bile eğildiği bir makama sahip olabildiği gibi dört ayaklılardan daha aşağı bir dereceye de düşebilir Bu, onun takva bilinci ile hareket edip etmediğine bağlıdır
Kul hayatımn bütün alanlarında, bütün amel ve niyetlerinde Rabbine karşı sorumluluk bilinci duyacaktır Bu bilinçle yaşayacak, bu titizliği hiçbir zaman terk etmeyecektir Şüphesiz bu emir, insanın gücünün üzerinde bir teklif değildir
Kulun Allah'tan gereği gibi ittika etmesi, yani O'na karşı gerektiği gibi sorumluluk bilinci duyması, onun için ulaşılması gereken bir hedeftir Ancak insan gücü kadar sorumludur Allah ona takatinin üzerinde bir yük yüklemez Öyleyse onun görevi, gücü yettiği kadar takvalı olmak, mümkün olduğu kadar dinin emirlerine uymak, haramlarından kaçmaktır Ancak kudreti dışında birşey olursa -ki bir kimsenin gücünün nereye kadar yettiğini Allah (cc) bilir-, o konuda kendisine bir hesap sorulmayacaktır
Allah'tan hakkıyla ittika etmek ve her hâlde Müslüman olarak ölebilmek için her şeyden önce Allah'ın ipine toptan yapışarak tevhid üzere toplanmak ve ayrılıklardan uzaklaşmak gerekir Önce kalplerin birleşmesi, sonra da fiillerin birleşmesi İslâm'ın temel esaslarından biridir Bundan dolayı Müslümanlar, topluca Allah'ın ipine sarılmadıkça, fillerini tek kelime üzerinde birleştirmedikçe gerçek takvaya ulaşamazlar
Takvaya tamamen ulaşmak mümkün değildir Kul bütün samimiyeti ile çaba harcar ve ona bir dereceye kadar yaklaşır
H Kerim Ece
|