Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
armağan, ilahi, meclis

İlahi Armağan -41- Meclis

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -41- Meclis




41 MECLİS


Bu konuşmanın tarihi yoktur Bundan önceki meclisin devamı olması mümkün


Bilesin ki, bütün eşya, ilâhî kuvvetle hareket eder ve aynı kuv­vetle sükûnet bulur Bir kula bunu anlamak nasib olursa, kullarda kuvvet bulmaktan istiğna duyar Ve onları Hakk'ın kudretine ortak etmez Ayrıca kullar da ondan rahat ederler Çünkü yeryüzünde o, kimseyi ayıplamaz ve kimseden bir talepte bulunmaz
O kullar, büyük derecelerin sahibidir Onlar, önlerindeki plana göre hareket ederler Dinimizin çizdiği çerçeve dahilinde yürürler Dinimizin emri onlara yeter Onun verdiğini almak onlara kâfi ge­lir İlim yolları ile kullara yol gösterirler Karihalarından kimseye bir şey demezler Kullara bir şey söylerken ilimle hikmeti de birleş­tirirler
Allah Teâlâ, kulların yaptığını görür; buna inanmak icap eder Hiçbir hüküm o görmeyi bozamaz O'nun görmesi asıldır Sonra O'nun görmesi, aklı bütün olan herkes tarafından arzu edilen şey­dir O'nun görmesi olmasa yaratılmışların hâli nice olur?
Hak Teâlâ yaptığından sorumlu değildir Kullar hep sorumlu­dur Hak Teâlâ kulların yaptığını görmese, bilmese, neyi soracak? Hak Teâlâ, her şeyi bütün inceliği ile görür Bu, her iman sahibinin mutlaka inanması gereken bir mevzudur Tevhid ehli ve Allah'ın kudretine ikan yolu ile iman eden ve razı olan kişi, kalbi ile bunları tasdik eder Kadere ve verilen hükme uyan kişi, kendisi ve başkası için olan her şeye boyun eğer Sabırla karşı koyar Kullara değil, Hak Teâlâ'ya sığınarak kurtuluş çarelerini arar
Cenâb-ı Hak, senden de, yapacağın sabırdan da müstağnidir O yalnız senin tutumunu gözetir İman yolunda tuttuğun davanda doğ­ru musun, yoksa yalancı mısın?
Sadık sevgi sahibi, herhangi bir şeye sahip olmaz Her şeyini sev­gilisine bırakır Sevgi ve dünyalık toplamak, bunların ikisi, bir kal­be sığmaz Hak Teâlâ'yı seven de böyle olur Mademki yalnız O'nun sevgisini kalbinde taşıyor, o halde nefsini, malını, sonunu, O'na bırakır, ne kendisine ne de başkasına seçtiği bir şey olur İman sahibi bilir ki, kendisinin ve başkasının sahibi Allah'tır O hâlde ne ister? Bir şey yapılacaksa Hak Teâlâ en iyisini yapar

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -41- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -41- Meclis




Hak Teâlâ'yı yaptığı işler için itham etme Aceleci olma Cahil olma, cimri olma O'nun katından çıkacak bir şey varsa, sana gelir O'na teslim olmayı bil
Bütün yönler kapanır O'nun kapısı açık kalır O'nun kapısına girersen bütün kâinata sahib olursun
Senin sevgin gelişemez! Ancak bir şartla; o da, Hak Teâlâ'dan gayri bütün ciheti kendine kapalı tutmak Sana yalnız O'nun cihe­ti kalmalı Sen O'na yönel ve yalnız O'nu sev O sevgilin, kalbini te­mizlemeyi iyi bilir Arş'tan yerin derin katına kadar inen yaratılmış­ların hiçbiri sana tesir edemez Hepsi sevgili kudreti ile atılır, gider
Dünyayı sevme, âhireti isteme Onlar kalbinden uzak dursun Dünyada çalış, öbür âleme göç ettiğinde cennete koyarlarsa gir
Mecnun gibi olmalısın O, kalbinde sevgi yer ettiği zaman halk arasından çıktı Yalnız olmayı istedi Vahşî hayvanlarla yaşadı Şe­hirleri terk etti, harabelere gitti Halkın ne övmesini dinledi, ne de kötülemesine kulak astı Kulların konuşması ve sorması ona farksız oldu Övmeleri hiç olduğu gibi, kötülemeleri de sıfıra düştü
O Mecnun öyle anlar geçirdi ki, sordular:
“Sen kimsin?” Söyledi:
“Leylâ
“Neredensin?”
“Leylâ
“Nereye?”
“Leylâ
Başkalarını gözü görmüyordu Başkalarını işitmeye kulağı da­yanmıyordu Artık o bu hâlinden dönemezdi Yüz çevirenler, onun Mecnunluk hâlinden anlamadılar
Şu şiir ne güzel söylenmiş:
Bir ülkede ki, nefisler koşar boşa
Halkı, soğuk demiri döver daim boşa
Bu kalp Hak Teâlâ'yı bilirse, sever O'na tam yakınlık duyar Yaratılmışlar onu ilgilendirmez Ve ruhuna huzur veremez Maddî olan her şey ona ağırlık verir Yemek, içmek vs şeylerle tatmin ol­maz Şehir hayatı onun için önem taşımaz Kalbi huzur içinde olduk­tan sonra, harabeler de ona çok gelir İlâhî emirler dışında hiçbir şey, Hak irfanına sahib olan kalbi bağlayamaz Her hâli bir prensi­be bağlıdır Fiil tecellisi onu garketmiştir Sadece kaderin gelişine bakar; başka şeyleri bilmez
Allah'ım rahmet elini bizden çekme; dünya denizi bizi boğar Mevhum varlığımız bizi yere serer Ey keremi bol, reyinde isabetli ve geçmiş hükümlerin sahibi, bize yetiş

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -41- Meclis

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -41- Meclis




Ey evlat! Sözlerimi iyi anla ve amel et Dediklerimi anlamak ko­lay değildir Ancak bilfiil tatbikat yapmak lazımdır Tatbikat her şeyde elzemdir Yapılmasını sevdiğim şeyleri yapmayan, sözlerimin devamını dinleyemez ve anlayamaz Hakkımda iyi düşünce beslemeyen, sözlerimin doğruluğuna inanamaz Bir sözle ki, iş yapılmaz, o söz ne ile ve nasıl anlaşılır?
Ebû Hureyre (ra), Peygamber (sav) Efendimiz’den işittiği şu hadîs-i şerifi rivayet eder: “Bir kimse, Allah'tan hoşnut olarak sıtmalı bir gece geçirse, anadan doğduğu gün gibi günahtan çıkar
Bu günlerde sana bir şey gelmez oldu Yola gelmen için biraz daralman lazımdır Başka türlü olmayacak
Ashâb-ı Kirâm'dan Muaz (ra) bazen ince ve derin dinî mese­lelere işaret eder, şöyle derdi: “Geliniz, bir anımızı imanlı geçirelim” Bunun mânası: “Geliniz, bir anlık olsun zevk âlemine dalalım; geliniz, o yüce kapıdan bir anlık olsun içeri girelim
Bu kelâmı ile Muaz (ra) her şeye esas nazarla bakılmasını ve yakîn gözü ile görülmesini isterdi Zahirde her İslâm adını alan, iman sahibi olamaz Derin, ince ve önemli meselelere akıl yorması ve an­laması lazımdır Benliğinde ilâhî bir yakınlık duymayan da iman sa­hibi olmaz Muaz (ra) bunları iyi bilirdi Sözlerini bilgisine göre söylerdi
Sözü, Peygamber (sav) Efendimiz’e şikâyet yollu duyuruldu: “Sanki imanımız yok mu da, bize Muaz böyle diyor?” Bunun üzerine Peygamber (sav) Efendimiz şöyle buyurdu
“Muaz'ı haline bırakınız
Ey nefse ve şeytana tapan, dünyaya kul olan, senin kullar ya­nında kıymetin yok; Hak katında da önemin kalmadı Salih kullar yüzüne bakmaz oldular O salih kişiler âhiretin nimetine tapanı bi­le sevmezler; sen dünyaya tapar oldun; bakarlar mı yüzüne?
Yazık, hâline acı; işin dil kalabalığı ile geçiyor Onunla eline ge­çen şeyi alma Sözü bırak, işe bak Sen başkalarına göre yalancısın; ama doğruluktan dem vuruyorsun Şirk ettiğin bilindiği hâlde, tas­dik ettiğini vehmediyorsun
Doğruluk, karışık işler arasında olmaz İşlerin çürük; ama her işini cevherli sanmaktasın
Şu anda seninleyim; senin iyiliğin için meşgul olmaktayım Ya­lan söylemeni yasak ediyorum Doğru söylemeni emrediyorum Elim­de üç âlet var Her şeyi bunlarla ölçmekteyim O ölçüler; Kitap, Sün­net ve kalbimdir Bunlarla bütün iyiyi, kötüyü bilirim, anlarım Kal­bimle, kalıpların durumunu sezerim Yaptıkları işe bakarım Bir kalbin her şeyi olduğu gibi bilmesi için, Kitap ve Sünnetle amel etmesi icap eder İnsan, kâmil olabilmesi için, Peygamber (sav) Efen­dimiz’e tam uymalı; Kur'an yolunu tutmalıdır Başka kurtuluş yolu yoktur
Bilgi ile amel etmek, ilmin süsüdür Bilgi ile amel kalbi sağlam kılar ve temizler Kalp sağlam olursa, bütün duygular sağlam olur Kalp temiz olunca da bütün duygular ona uyar Kalbe süsler açılın­ca, dış duygulara da verilir O öyle bir et parçasıdır ki, sağlam olur­sa bünye de sağlam olur
Kalbin sıhhati, Yaratan'la kul arasındaki muamelenin dürüstlü­ğüne bağlıdır O muamele bir sırdır Bazen bir kuş gibi uçar gider Kalp bir kafestir, sağlam olursa kuşu tutar Kalp de bir kuştur; onun kafesi ise bünyedir; sağlam olursa kalp orada durur Bünye de bir kuştur; kafesi ise kabirdir O öyle bir kafestir ki, ondan kaçıp kurtul­mak imkânsızdır Herkes oraya girer Oranın darlığından kurtulan­lar ise, iman sahipleridir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.