Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arasındaki, fark, iyilikle, muamele, muvalat

Muvalat Ve İyilikle Muamele Arasındaki Fark

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muvalat Ve İyilikle Muamele Arasındaki Fark




Muvalat Ve İyilikle Muamele Arasındaki FarkSaid el-Kahtani

Biraz önce demiştik ki, Velâ yani yetki vererek dostluk kurmak ayrı bir şeydir, fakat bunlarla muamelede bulunmak yine ayrı bir şeydir Bu konudaki dayanağımız ise, Rabbimizin şu âyetidir:
"Allah, sizinle din uğrun­da savaşmayan ve sizi yurtları­nızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve adil davranmanızı yasaklamaz Çünkü Allah, adaletli olanları sever" (Mümtehine, 60/8)
Bu âyetin tefsiri ile ilgili olarak ilim ehli ihtilâf etmişlerdir Kimileri demişler ki, bu âyette kasdolunan, Mekke'de iman edip ancak orada ka­lıp hicret etmeyenlerdir Allah (cc), müminlere, onlara iyilik yapmaları ve güzellikle davranmaları için izin vermektedir Bu görüşü ileri süren Mücahid'dir
Başkaları ise, bu âyette kasdolunan Mekke'li olmayıp, hicret etme­yenlerdir, demişlerdir
Bir diğer görüşü ileri sürenler de diyorlar ki: Müminlerle savaşma­yan ve müminleri yurtlarından çıkarmayan Mekke'li müşriklerdir Daha sonra Allah (cc), onlarla savaşmayı emrederek bu hükmü neshetmiş yani yürürlükten kaldırmıştır Bu görüş de Katade'den rivayet olunmaktadır
İbn Cerîr'in tercihine göre bu konuda en uygun ve doğru görüş şöyle diyenlerin görüşüdür:
"Allah sizinle din uğrunda savaşmayanlara iyilikten sizi menetmez" hükmünden maksat, tüm milletler ve dinlerdir Bunlara iyilik yapılmasın­da, ziyaretlerinde ve kendilerine adaletle davranılmasında herhangi bir sa­kınca yoktur Çünkü Rabbim bunlar için şöyle buyurmaktadır; bu hüküm bu manada geneldir "Onlar ki din hususunda sizinle savaşmıyorlar ve si­zi ülkenizden çıkarmıyorlar"
O halde kim bu nitelikleri taşıyorsa, bu hükme dahildir Herhangi bir toplumun "tahsis" edildiği sözkonusu değildir Ayrıca "bu hüküm men-suhtur, yürürlükten kaldırılmıştır" diyenlerin sözünün de bir anlamı kal­maz Çünkü mümin, Ehl-i Harpten olan birine iyiliği, ya aralarındaki bir nesep sebebiyledir, veya aralarında haram olmayan bir nesep yakınlığı yok­tur ama yine bir iyilik yapılmaktadır Ya da bundan nehyedilmemiştir Ancak bu hususta şayet buna delâlet edecek bir şey varsa, veya harb ehlinir müslümanların avretine (sırlarına) ilişkin bir şey varsa, yahut silâh veya bir durumu takviye etmek içinse bunlara iyilik yapılmasında sakınca yoktur
İşin bu yönünü Hz Esma (ra)'nın annesi ile ilgili kıssa, Hz Zübeyir (ra) tarafından gelen rivayet açıklamaktadır
İşte İslâm bu fiili itibariyle -hatta düşmanlık halinde bile de olsa- gi­dişatın temiz ve iyi olması, iyi niyet taşınması kaydıyla sevgi sebeplerin: baki kılmıştır Muamelelerde de adaletli davranıldığı sürece, kişi kendisi­ne karşı husumet besleyen kimsenin ikna olacağı günü beklemelidir Çün­kü hayır ve iyilik bunun en yüce bayrağı altında bitkin hale gelir
Nitekim bu konunun başında bir hadis geçmişti Bu hadiste Allah (cc)'ın kâfir ve müşrik olan akraba ile de ilginin kesilmemesini emrettiğini Öğrenmiştik Ancak bu, onlara karşı bir muvalat değildir Bununla onların sırdaş edinileceği, her konuda itimat olunacağı hususu anlaşılmış olur
Biz bu konuyu daha anlaşılır bir şekilde açıklamak isteriz Bunu da bize Hz Ebû Bekir'in kızı Esma'nın annesi ile ilgili olan kıssası açıklığa kavuşturacaktır
Buharı ve Müslim'in Hz Esma (ra)'dan rivayetlerine göre Hz Esh mâ şöyle demiştir: "Hz Peygamber (sav) henüz hayatta iken müşrik olan annem yanıma, Medine'ye gelmişti Bunun için Rasûlüllah (sav)'den sof-rarak dedim ki: "Annem buraya yanıma gelmiş, beni arzulamaktadır, an­nemi görebilir, onu ziyaret edebilir miyim?" Rasûlüllah (sav) şöyle bu­yurdular: "Evet, anneni ziyaret edip görebilirsin"
Hattabî bu hadisle ilgili olarak der ki: "Kâfir olan bir kadının akra­balık bağı, mal ve benzen şeyler itibariyledir ki, onu müslüman olan ya­kınına bağlamaktadır Bundan çıkan hüküm şüdür:
"Baba veya anne kâfir de olsalar, müslüman olan çocuğu onların nafakalarını temin etmek zorundadır, bu vaciptir"
İbn Hacer der ki: Birr (iyilik), akraba ile ilgiyi kesmek, ihsanda bu­lunmak gibi hususlar, Rabbimizin aşağıdaki âyette yasaklanmış bulunaiı sevgi ve dostluğu içermektedir Rabbim şöyle buyuruyor:
"Allah'a ve ah i ret gününe inanan bir toplumun, Allah'a ve Rasûlüne düşman olanlarla dostluk ettiğini görmezsin" (Mücadele, 58/22)
Bu ayet ifade ettiği hüküm itibariyle (âmm) geneldir Kişi ister bizzat savaşa katılsın, ister katılmasın, farketmez
İbn Kayyım der ki: Burada hakkında delil ikame edilen nokta, müs-lüman olmayan ebeveyne infakın vacip olduğudur Dinleri farklı da olsa, kişi bakmakla yükümlüdür Zira Rabbim şöyle buyurmuştur:
"Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmi­şizdir Çünkü anası onu nice sı­kıntılara katlanarak taşımıştır Sütten ayrılması da iki yıl için­de olur İşte bunun için önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmu­şuzdur Dönüş ancak banadır Eğer onlar seni, hakkında bil­gin olmayan bir şeyi körü kö­rüne bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme Onlarla dünyada iyi geçin”(Lokman, 31/14-15)

Alıntı Yaparak Cevapla

Muvalat Ve İyilikle Muamele Arasındaki Fark

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muvalat Ve İyilikle Muamele Arasındaki Fark




Bir müslümanın gerçekten durumu müsait ve zengin iken, anne ve babasını sıkıntı ve zorluk içinde kıvranır vaziyette bırakması, bir iyilik ve ihsan sayılmaz Allah (cc), akraba ile ilgisini keseni kötülemiş, bunun hak­larına riayet etmeyenin büyük günah işlediğini bildirmiş, yakınları kâfir de olsalar, Allah (tc), bunların haklarını yakınlarına vacip kılmıştır Rab­bim buyuruyor ki:
"Adını kullanarak birbiri­nizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık hakları­na riayetsizlikten de sakının" (Nisa, 4/1)
Rasülüllah (sav) de hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:
"Akraba ile ilgi ve alâkayı kesen cennete giremez
y Akraba ile ilgiyi sürdürmek ve münasebeti kesmemek vaciptir Akraf
ba kâfir de olsa durum böyledir Onun dini ona aittir Münasebetini kes| meyip sürdüren kimsenin de dini kendisinindir Burada nafakayı miras olayı ile kıyaslamak, fasit bir kıyaslamadır Çünkü mirasta asıl nokta yardımj ve muvalâta, yakın ilgiye dayanmaktadır Halbuki nafaka böyle değildir! Çünkü bunda akrabalık ilgisini kesmeme vardır, akrabalık hukukundaki eşitlik yatmaktadır
Kâfir de olsalar Allah (cc), akrabalar için bir hak öngörmüştür Zifra küfür dünyada gerekli olan hakkı düşürmez Rabbim şöyle buyurmuştur!
"Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşma­yın Ana babaya, akrabaya, ye­timlere, yoksullara, yakın kom­şuya (eş-dost ve arkadaşa), uzak komşuya, ellerinizin altın­da bulunanlara (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğe­nen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez” (Nisa, 4/36)
Bu âyette adı geçen tüm sınıfların, kâfir de olsalar haklan vardır ve bu hak vaciptir O zaman, Allah'ın kendilerine ihsanda bulunmayı ve iyilik yapmayı emrettiği kimseler içerisinden akrabaları çıkarmanın anlam) nedir, günahı ne ki akrabalar bu sayılanlar arasından çıkarılmaktadır?

Buradan biz, şu gerçeği anlamış bulunmaktayız İş burada açıklanmış bulunmakladır Sevgi ve yardımda temsil olunan muvalât başka bîi şeydir, kâfir akrabaya nafaka temin etmek, onları ziyaret etmek, onlara ihsanda bulunmak ise daha başka bir şeydir, tslâmın müsamahasını isd, esirlere, yaşlılara, kadın ve çocuklara savaşta nasıl davranıldığı açıkça gösterebilir Bu tarihin parlak sayfaları arasında her zaman görülecek bir gerçektir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.