Prof. Dr. Sinsi
|
Hedeflerden Sapma
Hedeflerden Sapma
Asıl hedefi terkedip, cüz'i veya fer'i ya da asıl hedefe muhalif hedeflere yönelmek, tehlikeli "sapmalar"dandır Bu, boş yere güç ve gayret sarfetmekle, sağlıklı İslami çalışmayı ve beklenen neticeleri kaybetmekle sonuçlanır
Şehid İmam, bize, İslam devletini kurmak, müslümanların bir lider etrafında kenetlenmelerini sağlamak ve İslam'ı tüm insanlığa tebliğ etmekle, yeryüzünde Allah'ın dinini egemen kılmayı hedef edinmemizi tavsiye etti
O, "Dün ile Bugün arasında" adlı risalesinde bize şöyle seslendiğini görüyoruz:
"iki temel hedefiniz olduğunu asla aklınızdan çıkarmayınız:
1- İslam vatanını her türlü yabancı egemenlikten kurtarıp özgürlüğe kavuşturmak Bu, her insanın en doğal hakkıdır Bu hakkı, ancak zalim, zorba ve baskıcı kişiler inkar ederler
2- Bu bağımsız vatanda, islam ahkamıyla iş yapan, islam'ın sosyal nizamını tatbik eden, islam'ın güçlü prensiplerini ilan edip, insanlara hikmetli davetini tebliğ eden bağımsız bir İslam devlet kurmak Bu devlet kurulmadıkça, tüm müslümanlar yüce Allah'ın huzurunda günahkar ve bu devleti kurmakta kusurlu davrandıklarından ve yerlerinde çakılıp kaldıklarından ötürü sorumlu olurlar "
Yine o, "Kur'an'ın bayrağı altında İhvan-ı Müslimin" adlı risalesinde görevimizi ve hedefimizi şöyle açıklıyor:
"Özet olarak görevimiz; maddeci medeniyetin, islam milletlerini helak eden şehvet ve zevk uygarlığının şu azgın dalgaları karşısında göğsümüzü siper edip durmaktır Bu azgın dalgalar islam topluluklarını Resulullah (a s )'ın liderliğinden ve nurundan mahrum etti Yüzlerce yıl müslümanların ilerlemesine engel oldu Sonunda topraklarımızı işgal ettiler ve halkımız da onların belasından zorla kurtuldu Biz bu sınırda durmayacağız, onlarla kendi topraklarında karşılaşacak, onlarla kendi öz yurtlarında savaşacağız, sonunda tüm dünya Hz Peygamber (a s )'in ismini ancak ve Kur'an'ın talimlerini öğrenecek, islam'ın geniş gölgesi yer kürenin üstüne yayılacak İşte o vakit müslümanın umutla beklediği gerçekleşmiş olur ve artık yeryüzünde fitne kalmaz, din tümüyle Allah'ın olur "
Şehid İmam el-Benna "Risaleler"inin değişik yerlerinde, bu hedefleri dinin desteklediğini ve gerekli gördüğünü, ayrıca bu hedeflere varmanın her müslümana vacip olduğunu açıkladı Hani ilk müslümanlar imam tayinine veya halife seçimine nasıl önem vermişti, hatta bu işi Resulullah'ın defninden önceye almıştı Aynı şekilde el-Benna da yönetim işinin İslam'ın rükünlerinden biri olduğunu açıkladı Resulullah (a s ) da yönetim işini, İslam'ın tutunacak kulplarından biri olarak belirlemişti Ve yine yönetim işinin, fıkıh kitaplarımızda, akaid ve usul meselelerinden sayıldığını, fıkhı ve fer'i meselelerden sayılmadığını zikreder
İmam el-Benna, bunu açıkladıktan sonra net bir şekilde şöyle dediğini görüyoruz:
"Gördüğümüz gibi hali hazırdaki durum, İslami teşri bir vadide, fiili teşrii başka bir vadide  islamcı kurtarıcıların yönetime talip olmaktan vazgeçmeleri İslami bir cürümdür Bu cürümü, ancak yeniden kalkıp silkinme ve islam ahkamına inanmayanların ellerinden tenfiz gücünü almak eylemi bağışlayabilir "
Tüm açıklığıyla, gerekleriyle ve asaletiyle hedefler bunlardır O hedeflerden sapma, aşağıdaki şekillerde olabilir:
1- İbadetle, zikirle, ilimle, Allah'a davetle, iyiliği emredip kötülükten vazgeçirmekle, hayır işlerine koşmakla yetinip, teşri, yönetim, cihad, İslam devletini kurma, tüm müslümanları islamcı bir lider etrafında toplama (Hilafet) ve Allah'ın dinini hakim kılma gibi işleri terketmek
Hakikatta bunun anlamı, İslam'ın şeklini değiştirmek, temelden sarsmak ve İslam'ın getirdiklerini yanlış bir yolla uygulamaktır Bazı cemaatler bu cüz'i hedefleri veya bu hedeflerin bir kısmını kendilerine seçmiş iseler; bu hedefler kendilerine, hesabı ise Allah'a aittir Fakat bizim burada kasdettiğimiz kişiler, izaha çalıştığımız hedeflere doğru davet yolunda yürüyenler ve sonra da bunlarla yetinerek davet yolundan sapanlardır Burada asıl faktör, rahatlığı seçmek ve zalim yöneticilerin işkencelerine uğramamak ise, bu iman zayıflığının belirtisidir ve sahibini Allah'ın huzurunda sorumluluktan kurtaramaz
Diğer taraftan Allah'ın şeriatını uygulamayan zalimlerin gölgesinde, ne ibadet, ne davet ve ne de ilim saf ve duru olur Müslümanlar, zelil ve köle olarak yaşıyacaklar, kendilerine ve çocuklarına sapık inançlar, bozuk ve cahili adetler sunulacak ve onlara bilgilerinin bir faydası olmayacak Bu sapmanın sebebi yukarıda zikredilenlerle yetinmek olunca, bu, düşmanların gücü karşısında acizlik hissetmek ve hedeflerimizin tamamını gerçekleştirmeye imkan tanımayacaklarının farkına varmak demek olur ki, bu da yine iman zayıflığı ve yanlış anlamadır Halbuki biz gücü, tüm güçleri veren Allah'tan istiyoruz Bu tür bir sapmanın sebebi bu hedefleri gerçekleştirmek her nıüslüman kadın ve erkeğe vacip değildir veya farzı kifayedir, şeklinde bir düşünce ise, bu da düzeltilmesi gereken bir hatalı düşüncedir Bunun farz-ı ayn olduğu ve İslam devletini kurmaya çalışmadıkları takdirde, tüm müslümanların günahkar olacakları bilinen bir gerçektir
2- Hedeflerden sapmanın bir şekli de, evrensel İslam devletini kurmak için yardımlaşma ve çalışma yapmadan veya düşünmeden yalnızca İslam ülkelerinin birinde îslami yönetimi kurma çabasıyla yetinmek şeklinde olabilir Bu çok açık bir hata ve Allah'la yaptığımız sözleşmeye muhalefettir Ayrıca müslümanların birliği ve davetin evrenselliği ile tezat teşkil eder Bir de, İslam düşmanlarına, İslam ümmetinden ayrıldığı için bu ülkenin çabucak işini bitirme fırsatı hazırlanmış olur
3- Hedeflerden sapmanın biri de, sadece yönetimi ele geçirmeyi hedef kılmakla olabilir Bu da, yönetmek sevdasıyla veya bilinen siyasi partiler yöntemini kullanma arzusuyla, metod ve yöntemlerde gerçek İslami çizgiye muhalefet etmeye ve kuralları çiğnemeye sebep olur Böyle bir sapma İslami çalışmayı büyük bir tehlikeye veya temeli zayıf olduğu için yıkılmaya maruz bırakır Burada dini yüceltmek ve onu iktidar yapmak için çalışma ile yalnızca yönetimi ele geçirmek için çalışma arasında fark vardır Her iki hal için gerekli olan temel istikrar ve devamlılık için gerekli asalet ve kuvvet bakımından farklıdır
4- Bazen de sapma, mükemmel bir İslami yönetimi kurma eylemine girişmeden, devletin bazı kurumlarını ele geçirmeye razı olmakla meydana gelir Bu da bir hatadır Zira İslam, kül ve mükemmeldir, tatbikatta parçalanma kabul etmez Tıpkı bu, insan eliyle eşeğin ayağını değiştirmeye kalkışan kişinin durumuna benzer Bu durumda eşek, eşek olarak kalmaya devam edecek, insan uzvu onda herhangi bir değişiklik yapmayacaktır
Bu tür sapmalardan şiddetle sakınmalıyız, çünkü din düşmanları, İslami yönetimin şeklini değiştirip ruhsuz bir şekilde sunmakla, İslami uyanışı yavaş yavaş eritmeyi düşünüyorlar Böylece İslami akımı asıl yönünden saptırmayı amaçlıyorlar
Mustafa Meşhur
|