08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
F A K İ R V E Z E N G İ N
Peygamber efendimiz, (Cömertlik, dalları dünyaya sarkmış bir Cennet ağacıdır Kim bu ağacın bir dalına tutunursa, bu dal onu Cennete götürür Cimrilik de, dalları dünyaya sarkan Cehennem ağacıdır Bu dalın birine yapışan, Cehenneme gider) buyuruyor
Allahü teâlâ, her cins güzelliği cömerde vermiştir Kötü bile olsa, herkes onu cömerttir diye över Takva sahibi olan biri, cimriyse, kimse onu sevmez Bu hususta bir kelam-ı kibar vardır:
Essahîü habîbullah, velev kâne fâsıkan El-bahîlü adüvvullah, velev kâne ârifen
Yani, cömert fâsık da olsa, Allahü teâlânın sevgili kuludur Cimri ise, ârif de olsa, âbid de olsa Allahü teâlânın düşmanıdır
Kökü Cennette olan cömertlik ağacının bütün dalları dünyaya inmiştir Cömertler, o ağacın dalına yapışmıştır veya dal ona yapışmıştır Vefat edince, o ağaç onu Cennete çeker
Cömert, verirken sanki şuuru yerinde olmaz Şuursuzca verir, âdeta saçar İşte asıl cömertlik budur Öyle ölçerek, sayarak, şu da bana kalsın diyerek vermek, gerçek cömertlik değildir Böyle de olsa, vermekten çekinmemeli Çünkü Peygamber efendimiz, yemin ederek, (Hayra vermekle mal eksilmez) buyuruyor
Asr-ı saadetten önce, cömertliği ile meşhur Hatem-i Tai’ye sorarlar:
- Kendinizden daha cömert birini gördünüz mü?
- Evet, bir gence rastladım
- Kimmiş bu cömert genç?
- Yetim bir gence misafir olmuştum Bana bir keçi kesip ikram etti Keçinin bir yeri çok hoşuma gitti (Burası çok lezzetliymiş) dedim Genç, dışarı çıktı Aynı kısımdan bir parça daha getirdi Ben yedikçe, yenisini getirdi Ben olanların farkında değildim Giderken kapının önündeki kanları görünce sordum:
- Bu kanlar ne? Dokuz tane hayvan kesilir mi?
- Bunda şaşılacak ne var? Bir şey misafirin hoşuna gitmişse, bunu da yapmak benim gücüm dâhilinde ise, bunu misafirimden nasıl esirgerim?
Bunu dinleyenler tekrar sorarlar:
- Bu gencin ikramına karşılık, siz de ona bir şey verdiniz mi?
- Benimki o kadar önemli sayılmaz 300 deve ile 500 koyun verdim
- O hâlde siz daha cömertsiniz
- Hayır, o daha cömerttir O, malının tamamını verdi Ben ise malımın çok azını verdim Bir fakirin, yarım ekmeğinin tamamını misafire vermesi mi önemli, yoksa bir zenginin koca sürüsünden birkaç hayvan vermesi mi?
|
|
|