Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
armağan, ilahi, meclis

İlahi Armağan -30- Meclis

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -30- Meclis




30 MECLİS


Bu konuşma sabah üzeri Ribât’ta yapıldı
Konuşma tarihi: Hicrî 16 Cemâziyelâhir 545, Milâdî 1150


Allah Teâlâ'nın nimetlerini görüp varlığını itiraf edene saadet­ler olsun Her varlığı O'na bağlayana saadetler olsun Nefsini bir yana atarak sebepleri, gücünü, kuvvetini Hak Teâlâ'ya verene saa­detler olsun
Aklı başında olan odur ki, yaptığı işin hesabını Yaratan'ına sor­masın, O'ndan mükâfat istemesin Her hâlini buna uyduran akıllı insandır
Sen yaptığın ibadetin mânasını bilmeden ibadet edersin, zâhidlik yolunu anlamadan tutarsın Dünyaya sarılırsın, fakat ne olduğu­nu bilmezsin Bu hâl kalbine perde üstüne perdedir Felâket üstüne felâkettir Bu hâle gelen, hayırla şerri ayırt edemez Sen de hayrını şerrini ayırt edemezsin; lehinde ve aleyhinde olanı çıkaramazsın; düşmanla dostunu fark etmen kabil olmaz Bu başına gelenler, ceha­letinden oluyor Büyük önderlere hizmet etmediğinden çıkıyor
Her şeyin bir önderi vardır Bilginin önderi, yapılacak işlerin ön­deri ayrı ayrıdır Onların her biri, kendi çapında Hakk'a delâlet eder­ler Her kimi terbiye edecek olsalar önce sözle yola getirirler, sonra yaptıkları işle çağırırlar Hakk'a vasıl olman, onların vasıtası ile olur Hakk'a vasıl olan, bilgi ve zühd yolu ile olur Bu zühd yolu, hem kalp, hem de kalıpla olur
Kendini ilk defa zâhidlik yoluna verenler, dünyayı ellerinden çı­karırlar Bir zâhid vardır, zâhidlik hâlini varlığına yerleştirdikten sonra dünyayı kalbine koymaz Bunlar büyük kişilerdir Kalpleri ile zâhid oldukları için zühd onlarda hâl olur İçleri, dışları ona bürünür
Tabiî hâllerinin ateşi söndü Boş gururları kırıldı Nefisleri itmi­nan derecesini buldu; şerri gitti

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -30- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -30- Meclis




Ey evlat! Bu zühd öyle şeydir ki, elle yapılmaz Elini attığında tutabileceğin gibi de değildir O birkaç adımdır İlk adım, dünyaya olduğu gibi bakmaktır Bu görüşte, peygamberlerin ve geçmişte ye­tişen velî kulların tutumu esas olmalıdır Onların ibadetten yana boş zamanı olmamıştır
Dünya görüşünün, onların görüşüne uyması şarttır; onlara uy­mak böyle olur Sözde, işte, gizlide, aşikârede Hasılı surette ve mâ­nada onlara uymalısın Onlar gibi oruç tutmalısın Onlar gibi namaz kılmalısın Dünyadan alacağını onlar gibi almalısın Bir şeyi sever­sen onlar gibi sevmelisin ve bıraktığını onlar gibi bırakmalısın Onlara, anlatıldığı gibi uyarsan, Allah Teâlâ sana bir nur ihsan eder
Nefsinin ayıplarını onunla görürsün Başkalarına da o nurla bakar­sın Hem senin, hem de başkalarının ayıbını onunla görürsün
Her şeyin değerini O verir, ama zâhid olursan Bu ki sabit oldu, kalbine yakınlık nurları dolar; böylece iman sahibi, ikan sahibi, arif ve âlim olursun Her şeyin asıl suretini ve manevî yolu görürsün Dünyaya baktığın zaman görüşün, geçmiş büyüklerin görüşüne uyar Onlar dünyadan kalplerini çekmişlerdi Sebebi, dünyanın ihtiyar, porsumuş görünüşü ve çirkin bir hâlde oluşu Bu, o Allah yolcula­rının görüşüdür Onlara uyarsan, görüşün onlarınkine benzer On­lar gibi olmayan mülk sahipleri, dünyayı yeni gelin gibi görürler Hâlbuki bu hâl, Allah yolcularının katında olmaz, dünya onlara zelil ve hakir gelir Onun üstünü başını yırtar, saçlarını yolarlar Yüzünün etlerini diderler Dünya onlara kısmet vermek istemez Fakat onlar, inadına hisselerine düşenleri alırlar Dünyalık alırken öbür âlemi unutmazlar; zaten bütün hâlleri öbür âleme dönüktür

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -30- Meclis

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -30- Meclis




Ey evlat! Dünya için yapacağın zühdü iyi yapmaya güçlü isen yap Gönlünden kopan arzu ve istekle yap Halka karşı da aynı duy­guları besle Onlardan alacağın herhangi bir şeyi Allah'ın emri ile al Onlardan korkma, bir şey umma Nefsini de zühd gözü ile gör, sözlerini ona göre tart Bu yola koyulursan, ilham ve rüya âlemin­de sana, yaratılmışlardan kaçma duygusu aşılanır Dikkatli ol İlâhî duygularda kalbin sakin olması lazımdır Elde edilmesi gereken en üstün şey, kalbin sakin olmasıdır Kalbe sükûn hâli yerleşmesi için, nefsin sabırlı ve şahsî şeylerin yok olması lazımdır Bu olunca kalp, Hak yakınlığı ile dirilir
Bu yolda ölüm ve sonra dirilmek var Allah dilerse seni diriltir Kullara iyilik için gönderir Sen de kullara döner, yararlı işlerini gö­rürsün ve onları Hak Teâlâ'nın kapısına götürürsün Artık dünya sana zarar vermediği için ondan kısmetini çekinmeden alırsın
Sana kuvvet gelir Halkın kalp karanlığını giderirsin; düştükleri dalâlet çukurundan çıkarırsın Onlar arasında ilâhî emrin mümessi­li olursun Bazen bu vazife arzuya bırakılır Sen de böyle bir vazife istemezsen, Hak yakınlığı sana yeter Bilcümle, esma ve sıfat âlemle­rini bırakır, zatî tecellinin yeterliği ile yetinmeye bakarsın
Yaratıcıyı bulduktan sonra yaratılmışları neylersin ki? Her şey­den önce eşyayı Yaratan'a bakarsın Zaten cümle yaratılmışlardan önce O vardı; kâinatta her ne ki var, O yarattı
Yağmur gibi günahınız yağıyor; buna karşılık her anınız tevbe ile geçmeli
Yazık sana, sadece göğsünü kabartıp gezmeyi biliyorsun Şehe­vî arzunla çok hoşsun Bakılıp ibret alınacak bir hâldesin Kabirde yatıp kalanlara bak İman dilinle onlara hâlini sor; perişan hâlini onlar sana bildirirler

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -30- Meclis

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -30- Meclis




Ey evlat! Hakk'ın irade sahibi olduğunu iddia etmektesin Bir taraftan böyle yaparken, öbür yandan velî kullara varlık vermekte­sin Allah istediğini yapar Ayrıca velî kullar da istediğini yapar di­yorsun Bu hâlin şirk olur Seni davet ediyorum, yola gel! Tecrübe etmeme lüzum yok; bu hâlini anlıyorum
Allah tarafından size âmir olarak gönderildim, içi dışına uyma­yanların sözünü keseceğim Onların sözlerini, işlerini yüzlerine vu­racağım Âdeta bir zaptiye gibi başınızda bekleyeceğim, ey münafık­lar! Ben vazifeyi bilhassa yaşlılar için yaptırmaktayım, işi yapmam için önce onlardan başlıyorum
Ey yeryüzündekiler, işlerinizin hamuruna tuz katmadan yoğurunuz; sonra bana geliniz ve tuz alıp katınız Ey tuz ektirmek sevda­sında olan, bana yaklaş
Ey münafıklar, hamurunuza tuz katılmamış; onunla ekmek ol­maz Ona bilgi unu katmalısınız, ihlâs tuzunu da ektikten sonra yo­ğurmaksınız, o zaman ekmeklik olur
Ey münafık, sen ikiyüzlü olarak yoğruldun Yakında bu hâlin ateş olacak Kalbini o hâlden kurtar Kalbini zorla temizlemeye bak Onu temize çıkarırsan, diğer duyguların da onunla birlikte temizle­nir Kalp, diğer duyguların uyması gereken bir şahtır O doğru olur­sa ona uyanlar da doğru olur Kalbin iyi olması, diğer duyguların ol­gun olmasına sebeb olur Kemâle eren bir iman sahibi ise, ehline, komşularına ve ülkesinde bulunan halka örnek olur Herkes ona uyar Sağlam seciyeli iman sahibi yükselir Kul, iman kuvveti arttık­ça yükselir ve Hak yakınlığını bulur

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -30- Meclis

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -30- Meclis




Ey cemaat! Allah Teâlâ ile hoş olunuz O'nun verdiği emri yap­madığınız takdirde, kendinizi koruyunuz Her hükmünü yerine ge­tiriniz O'nun verdiği hükümler, yapılacak işlere dayanır Zahirde belirli işleri yapmak varken kaderinizin önce vermiş olduğu hükümle meşgul olmaktan korkunuz
Şu anda elimizde ilâhî ahkâm mevcuttur Onun hakkını ödeyi­niz Onunla iş tutarsanız elinizden tutar; kimin için iş yaptınızsa onun kapısına vardırır O kapıda bilmediğinizi o dem öğrenirsiniz O kapının sahibi bilgi yoluyla sizinle olur Halk da onun vermiş olduğu hüküm sayesinde sizinle kalır Sen: “Şu veya bu” deme
Önce iş tut Sonra onu ara Başka türlüsü yoktur, önce ayakla­rın yer tutmalı; sonra başka işlere bakarsın Tahsil çağındaki yavru­lar nasıl bilgi edinirler, hiç görmedin mi?
Şimdiye kadar boşa yol aldın; geriye dön İlim tahsil et Sonra amel sahibi ol Daha sonra da ihlâs yolunu bul Peygamber (sav) Efendimiz şöyle buyurdu: “Başladığın işe dair bilgini derinleştir, bitir Başka işlere sonra
İman sahibi, kendine gerekeni öğrenir; sonra kulları bırakır, Yaratan'ın hizmetine koşar Halkın iyi olmayan taraflarını anlar, sevmez Mevlâ'nın yüce yönünü bilir, sever Her işinde ona talip olur Halkı da O'nun yoluna vardırmak ister Halkın zayıf tarafı o zâtı üzer ve kaçırır İman sahibi, kullara ilk zaman sevgi duyar
Aradan zaman geçer, ilâhî bilgiye yakınlık bulur; kullar gözün­den düşer İnsanları çok iyi anlar Bilir ki, onların vasıtası ile gelse de ellerinde hiç bir kuvvet yoktur
Ne yapıyorlarsa Allah tarafından oluyor O hâlde kullara yas­lanmanın ne faydası var; onlara yakın olmaktansa uzak durmak da­ha hayırlıdır
Ve kaçar
Her şeyin özünü seçer, öze döner Teferruatı bırakır Teferruatın çok olduğunu, aslın bir olduğunu anlar, ona yapışır
Fikir aynasını karşısına alıp bakar Bir kapıda beklemenin kapı kapı gezip dilenmekten daha hayırlı olduğunu görür Bunu iyi bildi­ği için kulları bırakır Hakk'ın kapısında durur
İman sahibi, ikan ve ihlâs yollarını tutarsa, aklın özüne sahib olur Bu akıl sayesinde fâni kulları bırakır Onların birer zavallı ol­duklarını anlar; onlara yüz vermez

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.