Prof. Dr. Sinsi
|
Büyük Doktor
Büyük doktor
Bir okuyucumuzun gönderdiği mailde anlattığı hadiseyi aynen paylaşıyorum: Ben çok zengin bir işadamının tek çocuğu olarak dünyaya geldim İhtiyaç adına hiçbir noksanlık duymayan bir aile hayatımız vardı
Ayakkabı değiştirir gibi araba değiştiriyor, su gibi de para harcıyordum Gençliğim, çok hareketli ve çok hızlı sürmekteydi İstediğim her şeye sahip oldum, güzel denilen bütün yerleri gezdim, gördüm Ayrıca, turist çeken bütün ülkeleri de bir bir dolaştım
Her şey önüme ve ayağıma serilmişti Öyle bir an geldi ki, kavuşacağım hedeflerim bitti, tadılacak lezzetler tükendi Ve artık, bütün güzellikler ve lezzetler bana yabancılaşmaya başladı Yıllar yılı geçti, geçecek ümidiyle bekledim durdum Ama o gizli huzursuzluk gittikçe artıyor; uykularımı, yaşamamı, sevincimi alt-üst ediyordu Bedenen de çok yorgun ve bitkin düştüğümü anlayınca, babam beni yerli ve yabancı ne kadar ünlü psikiyatrist, psikolog varsa götürdü Ne yazık ki, bütün bunlar içimi küçük bir yılan gibi sokan huzursuzluğuma bir çare olmamıştı O mutlu ve her şeye gücü yeten(!) ailemiz, yıllardır bir matem havası yaşıyordu
Öyle bir an geldi ki, artık dayanamaz bir hal almıştım Adeta, gizli bir el, ruhumu, kalbimi ve kafamı avuçluyor, sıkıyor, eziyor ve beni çıldırtacak gibi bunaltıyordu Bu arada babam da ölünce bütün bütün yıkıldım ve bunaldım "Tımarhanelik bir insan oldum" diye korkmaya başladım Bu arada bir arkadaşım durumumu öğrenince:
- Yurtdışı seyahatlerine çıksana, dedi
- Gezmediğim yer kalmadı, dedim
- Ben Suudi Arabistan'da faaliyet gösteren bir İtalyan firmasında çalışıyorum Eğer istersen oraya gidelim Belki havası iyi gelir Biraz değişik bir beldedir
Düşündüm Belki faydası olur diye kabul ettim Orası Müslüman bir devletti Ama ben, Müslümanlığın sadece adını duymuştum Bizim evimizde her şey bulunurdu ama dinin izi yoktu Birlikte Cidde'ye uçtuk Günlerce şehri dolaştım Aradığım dermanı bir türlü bulamıyordum Sonunda Medine'ye gitmeye karar verdim Artık her şey bana bir hoş görünüyordu "Eyvah!" dedim, galiba yolun sonuna geldim Kendimi ilk defa bu kadar âciz ve yardıma muhtaç hissettim Birden aklıma "Allah" geldi Ama O'na nasıl yalvarıp yakaracağımı bile bilmiyordum Birkaç kelime mırıldandım
O sıkıntı içinde dalmışım Rüyamda, kaldığım odanın kapısı açıldı Sarıklı, cübbeli, nuranî bir zat göründü
- Hasta olan sen misin? diye sordu
Şaşkınlık içinde:
- Evet, dedim
- Ben doktorum, seni muayene edeceğim, dedi
Hayret ettim Hiç doktora benzer bir tarafı yoktu
- Siz nasıl bir doktorsunuz? diye sordum
- Evladım, dedi Ben bu zamanın doktoruyum Sen derdini anlat bana, dedi
Anlattım, beni sessizce dinledi
- Sana bir reçete yazacağım, dedi Eğer bu ilaçları kullanırsan hiç korkma hemen düzeleceksin
Tebessümle saçlarımı okşayarak:
- Söylediğimi yaz
Elime kalemi alıp söylediklerini harfiyyen yazdım: "SÖZLER, LEM'ALAR, MEKTÛBAT, ŞUÂLAR, ASAY-I MUSA  "
Ardından, "Bu ilaçları kullanırsan, hiçbir şeyin kalmayacaktır inşaallah " dedi Rüyamdan büyük bir heyecanla uyandım Hemen kâğıda ve kaleme sarılarak, söylenilen ilaçları aynen yazdım Ama bunlar, benim bildiğim ilaçlara benzemiyordu Ve gecenin ortasında sokağa fırladım Sevincimden uçacak kadar ne yaptığımı bilmiyordum Rüyanın ciddiliği, bana öyle bir kanaat vermişti ki, beni yıllardır kemiren bu dertten kurtulacağıma inanmıştım
İlk rastladığım eczaneye girdim Kâğıdı, görevliye uzattım Adam baktı, baktı:
- Bizde böyle bir ilaç yoktur, dedi Bu ilaçlar ya çok öncenin ya da çok yeni, henüz bizim elimize geçmemiş olabilir
Başka bir eczaneye girdim Bir başkasına, bir başkasına daha  
Ama bu ilaçlardan kimsede yok Yol üstünde bir hastane vardı Oraya başvurdum Beyaz gömlekli genç bir doktor, reçeteyi elimden aldı ve gülümsedi:
- Bunlar ilaç değil, kitap, dedi
- Nasıl olur, diye hayret ettim
- Ben Alman asıllıyım, dedi Bu kitapları ben de okudum Yazarı Türk'tür Nasıl temin edeceğiniz konusunda yardımcı olabilirim Eğer, psikolojik ve bunalım cinsinden bir hastalığınız varsa, tavsiye ederim, okuyun
Kitapları temin ettim Odama, kapanıp bitirinceye kadar okudum, okudum, okudum  
Ve ben yeniden doğdum Kul ve insan olduğumu anladım Benim çektiğimi çekenlere tavsiye ediyorum
19 Kasım 2010, Cuma
Süleyman Sargın
|