08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Musibetleri Doğru Okuyabiliyor Muyuz?
Hangisi talihsizlik, hangisi şans?
Köyün birinde yaşlı ve bilge bir adam varmış  Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanırmış  Dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral, at için ihtiyara neredeyse hazinesinin yarısını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış  
- Bu at, bir at değil benim için  Bir dost  İnsan dostunu satar mı? dermiş hep  
Bir sabah kalkmışlar ki, at yok Köylü, ihtiyarın başına toplanmış
- Seni ihtiyar bunak Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın Şimdi ne paran var ne de atın! demişler  
İhtiyar:
- Karar vermek için acele etmeyin demiş Sadece “At kayıp” deyin Çünkü gerçek bu  Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz bilmiyoruz Çünkü bu olay henüz bir başlangıç  Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez  
Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler Ama aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyardan özür dilemişler
- Babalık, demişler Sen haklı çıktın Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için Şimdi bir at sürün var
- Karar vermek için gene acele ediyorsunuz demiş ihtiyar Sadece atın geri döndüğünü söyleyin Bilinen gerçek sadece bu  Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz Bu daha başlangıç  Birinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?
Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama içlerinden, "Bu herif sahiden budala…" diye geçirmişler
Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış Köylüler gene gelmişler ihtiyara
- Bir kez daha haklı çıktın, demişler Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak Oysa sana bakacak başkası da yok Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın demişler
İhtiyar
- Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz, diye cevap vermiş O kadar acele etmeyin Oğlum bacağını kırdı Gerçek bu Ötesi sizin verdiğiniz karar Ama acaba ne kadar doğru? Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez
Birkaç hafta sonra, düşmanlar büyük bir ordu ile saldırmış Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar Köyü matem sarmış Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş
Köylüler, gene ihtiyara gelmişler
- Yine haklı olduğun kanıtlandı, demişler Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer  
- Siz erken karar vermeye devam edin demiş, ihtiyar Oysa ne olacağını kimseler bilemez Bilinen bir tek gerçek var Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor  
|
|
|