Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adliyenin, devletinde, inşası, islâm, organizesi

İslam Devletinde Adliyenin İnşası Ve Organizesi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İslam Devletinde Adliyenin İnşası Ve Organizesi






İSLAM DEVLETİNDE ADLİYENİN İNŞASI VE ORGANİZESİ


Cahiliye dönemlerinde Araplarda sağlam bir adli sistem yoktu Organize edilmiş her toplum gibi, anlaşmazlıklar ve sürtüşmeler meydana geldiği zaman, aralarında barışçı yollarla çözmeye çalışlardı Tarih kitaplarının rivayetlerine göre, bu metodların en meşhurları aşağıdaki gibidir:

a) Hükümet: Cahiliye döneminde Araplar arasında hakim olan geleneklere göre, önemli toplumsal görevlerin, ileri gelen aileler arasında taksim edilmesi kurulanı uygun olarak İslam'dan önce Kureyş'te hükümet işleri Benî Sa'd yönetirdi Gerek Kureyş gerekse Mekke dışından şehre gelen diğer Araplar aralarında başgösteren anlaşmazlıkları Benî Sa'd liderlerine arzederler, onlar da hükmetmek suretiyle çözüme bağlardı

b) İntikam: Kahinlere ve erRafinlere başvurmak suretiyle intikam yapılması normudur [1]

c) Zulmün def edilmesi için yapılan antlaşma: Bu sistem Resulullah'ın peygamber olmasından önce keşfedilmişti Bunun sebebi ise Yemen'den bir adam Umre için beraberinde bazı eşyalar olduğu halde Mekke'ye gelir Beni Sehm'den bir adam bu malları kendisinden satın alır Ancak daha sonra ne kendisine mallarını iade etmeyi, ne de karşılığını ödemeyi kabul eder Bunun üzerine Kabe'nin etrafında bulunan bazı Kureyş liderlerine gider, uğramış olduğu haksızlığı dile getirir Durumu öğrenen Kureyş liderleri Abdullah b Cüd'an'ın evinde toplanır Mekke'de meydana gelecek zulmü ve haksızlıkları ortadan kaldıracaklarına ve karşı koyacaklarına dair yemin ederler Her mazluma merhamet edileceği belirtilen bu antlaşmaya "Hılfü'lFudul" ismi verilmiştir Resulullah bu toplantıya katıldığı zaman henüz yirmi beş yaşındaydı ve daha peygamberlik gelmemişti [2]

İslam geldiğinde bütün anlaşmazlıkların ve sürtüşmelerin barışçı yollarla çözümlenmesi için uygun ortam müsaitti Muhacirlerle Ensar veya Medinelilerle Yahudiler arasında çıkan anlaşmazlıkların barışçı yollarla çözümlenmesi için Resulullah arzusunu açık bir şekilde ifade ederek şöyle buyurmuştur:

"Her belgeye imza atanlar arasında varılan antlaşmanın bozulmasından korkulan bir olay veya savaş patlak verirse kendisine başvurulacak olan Allah'ın kitabı ve Resulü Muhammed'dir" [3]

İşte bu şekilde Resulullah, yasama, yürütme ve yargı organlarının hepsim elinde bulunduruyordu Ondan başka hiçbir Müslümanın elinde bu yetkiler yoktu Ancak daha sonra İslam devletinin sınırları genişleyip bütün Arap yarımadasını kapsayınca bazı valiler Müslümanlar arasında hükmetmeleri için gö*revlendirdi Adli işlemler valinin görevlerinden biri sayılıyordu

Resulullah Müslümanların arasında hükmettiğinde Allah'ın kitabına göre hareket ediyordu Nezdindeki ispat yolları ise karineler, yemin etme, şahitleri dinleme, yazılı deliller, feraset ve kur'a idi Resulullah şöyle buyuruyordu:

"İddia edene ispat, inkar edene de yemin etmek düşer"

Başka bir hadisi şerifte de şöyle buyurmaktadır:

"(Meydanda olanla) gözle görülenle hükmetmek için bana emredildi Sırlan bilen ve ona göre hükmeden ancak Allah'tır"

Halifelik Ebu Bekir'e geçince, Medine'deki adaletle ilgili işleri Ömer b Hattab'a bıraktı İki sene süren bu görev esnasında aralarında problem bulunan iki kişi kendisine gelmedi Böylece şiddetiyle taviz vermezliğiyle meşhur oldu İkinci halife Ömer b Hattab döneminde, devletin sınırları genişleyince önemli olan her bölgeye bir hakim tahsis etmek zorunda kaldı Bu şekilde ilk olarak farklı yargı organının esaslarını, divanların ilk esaslarını koyduğu gibi tedvin etti [4] Ömer bu hareketiyle İslam'da yargı organının organizesiyle kalmayıp hakimlerin takip edeceği ve uyacağı ilk düsturu (anayasayı) her yerde ve her asırda uyacak şekilde kabul edilir bir tarzda düzenledi

İslam devletinde ilk hapishane sistemini de kuran odur Bugünkü anlamıyla hapishane Resulullah'ın dönemindede Ebu Bekir'in devrinde de bilinmiyordu Bu dönemlerde suçlunun halkla ilişkisinin kesilmesi için suçlu ya bir eve veya camiye kapatılırdı Öyle anlaşılıyor ki, bunun sebebi Kur'an da'da hapis suçu*nun empoze edilmesidir [5]

Bu yakın dönemde organize edilmiş adliye zuhur etmesine rağmen, görevlerini basit bir şekilde işletiyordu Bu, hakimin içtihadına ve ferasetine dayanıyordu Daha önce de gördüğümüz gibi, hakim İslam yasasımn esas kaynaklan olan Kur'an, Sünnet, ve icma'a göre hükmediyordu Bu dönemde taraflardan herhangi bir harç alınmıyordu Önceleri yargılama işlemi hakimin evinde yapılıyordu Daha sonra camilere nakledildi

İslam devletinin ilk döneminde adliye iki esas üzerine kurulmuştu:

1 Bir hakim tarafından yargılama sistemi

2 Mahkeme kararları tedvin edilmezdi Mahkeme hükümleri için siciller yoktu Çünkü hüküm hakimin denetini altında hemen uygulama safhasına konurdu

İslam devleti Emevi ve Abbasi dönemlerinde altın çağım açıp sistem istikrar bulunca, yargı organı da gelişip sabitleşti Hakimin otoritesi ve ihtisası sınırlandığı gibi, görev çeşitleri belirlendi Daha sonra göreceğimiz gibi, hakimliğe benzer yarı adli görevler ortaya çıktı Bütün bunları aşağıda da görüleceği gibi şekillendirmemiz mümkündür:

1 Emeviler döneminde hakimler geniş içtihad otoritesine sahiptiler Bazan da yüzyüze geldikleri problemler karşısında halifelerle istişare ederlerdi [6] Daha sonra Abbasiler döneminde dört mezhebin ortaya çıkmasıyla hakim bu mezheplerden birine tabi olduğundan otoritesi daraldı

2 Abbasiler döneminde çoğu durumlarda hakimler politikadan uzak ve bağımsızdılar Ancak bu dönemin sonlarında halifelerin baskısı sonucu hakimlerin seviyesi düştü, öyle ki, Allah'tan korkan takva sahibi birçok hakim görev almamak için özür beyan etti [7]

3 Adli hükümlerin kayıt işlemi Emevi döneminin ilk periyodunda başladı Muaviye b Ebi Süfyan'ın halifeliği döneminde Mısır'da hakimlik görevini yürüten Süleyman b İz, mirasla ilgili bir davada meseleyi hükme bağladı Daha sonra iki taraf hüküm üzerinde tartışarak davayı tekrar hakime getirdiler Bu*nun üzerine hakim Süleyman, davanın ve kararın tedvin edilmesini emretti [8]

4 Kaideye göre, daha önce de zikrettiğimiz gibi, hakimi halife atardı Fakat Abbasiler yeni bir sistem keşfederek buna "elKıda'ı elMerkezi" adını verdiler Buna göre Abbasi halifesi Mehdi, adalet bakanına eş sayılan kadı elkudat'ı seçer, adalet bakanı da eyaletlere tayin edeceği yardımcılarını belirlerdi [9]

5 Tedrici olarak hakimlerin otoriteleri genişledi Daha önce medeni ve ceza sahasındaki anlaşmazlıkları çözümlemekle sınırlı olan hakimin görevi başka sahaları da içine alarak vasilerin nasb edilmeleri gibi görevleri de kapsamına aldı Bu görev bununla da kalmayıp hakimlikle başka bir kamu görevini bir arada yürütme, polis, elmezalim, elhisbe, dar eddarb, beytülmal gibi diğer görevleri de içine aldı [10]

6 Ömer b Hattab döneminden beri, tamamen kendilerini bu işe adadıklarından dolayı hakimlere maaş verilmesi âdet haline geldi Bu sebeple de hakim*ler belli bir ücret karşılığı görevlerini yerine getiriyorlardı

Ömer b Hattab Küfe valisi olan hakimi Şürayh'a ayda yüz dirhem maaş bağlamıştı, buna ek olarak yiyecek ihtiyaçlarını karşılaması için, kendisine bir miktar buğday ödüyordu Daha sonra devlet gelirlerinin artmasına paralel olarak hakimlerin maaşlarında da artışlar yapıldı Emevi devletinin son halifesi Mervan b Muhammed zamanında hakime ödenen aylık maaş on dinar idi Abbasiler döneminde ise Mısır'daki hakim ayda otuz dinar maaş alıyordu Halife Me'mun döneminde Mısır'daki hakimin aldığı aylık maaş iki yüz yetmiş dinar idi Bu Abbasiler döneminde bilinen hakimlere verilen en yüksek maaş idi Ancak daha sonraları hakimlerin hakimleri maaşları çok daha fazla arttı Tolonlular zamanlında Mısır'da ki hakimin aldığı maaş ayda bin dinar, Fatimiler döneminde ise bin iki yüz dinar idi




[1] Kahin: Cinlerle ilgisi olan kişiler, erRaf ise karinelerle ve ferasetle işleri yoluna koyan insan*lardır

[2] Resulullah bu antlaşmayı hep hayırlı anardı Ezcümle şöyle derdi:

"Abdullah b Cü'dan'ın evinde müşahede ettiğim Hılfü'lFudul'a bir daha çağrılmış olsaydım, giderdim"

[3] Sire, İbn Hişam

[4] Ömer (ra), Medine'ye hakim olarak Ebüdderda'yı, Kufe'ye Şurahbil elHaris elKend'i, Basra'ya Ebu Musa elEş'ari'yi, Mısır'a Osman b Kays b Ebi elAs'ı atadı

[5] O zamanki geleneklere göre suçlunun eli ve ayağı bağlanır Halkın gerçeği görüp doğruyu söylemesi için yol kenarlarına bırakılırdı Ali (ra) bu geleneği ortadan kaldırdı Bugünkü deyimiyle adalet bakanı Ebu Yusuf hapishaneler için bir sistem meydana getirerek mahkumlara bazı haklar verdi

[6] elİdare elArabia, s 210 Mısır'daki hakim îyaz b Abdullah, halife Ömer b Abdülaziz'e yazdığı mektupta şuf a konusunda komşuyla ortağın durumları hakkında bilgi istiyordu Ömer yazdığı cevapta ortağın hakkının komşu hakkından daha çok olduğunu karara bağlayarak cevaplandırdı

[7] Tarih kitaplarının kayıtlarına göre, Ebu Cafer Mansur döneminde, İmamı A'zam Ebu Hanife özür beyan ederek görevi kabul etmemiştir Onun gibi özür beyan etmek suretiyle görev almayanların sayısı çoktur

[8] elİdare elArabia, s 211

[9] Bu statüyü ilk meşgul eden Ebu Halife'nin meşhur talebelerinden Ebu Yusuf’tur Miladi 298 tarihinde vefat edinceye kadar halife Mehdi ve oğlunun dönemlerinde bu makamda görevini yürüttü Allah'ın lakaplarından olması itibariyle bu lakaba karşı itirazlar vardı Bazılarına göre de bu statü, halife Mehdi'den sonra halife Harun Reşid döneminde inşa edilmiştir

[10] Hakim Yahya b Eksem, Halife Me'mun döneminde ordu komutanlığı yaptı



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.