08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sahabîlerin Yardımları
Her tarafa kıtlık ve kuraklık hâkimdi Harbe iştirak edecek mücahidlerden bir çoğunun silah satın alacak, harp hazırlığı için sarf edecek paraları yoktu
Resûl-i Ekrem, Müslüman zenginleri harp hazırlığı ve teçhizatı ile yardıma çağırdı
Hali vakti yerinde olan Müslümanlar, bu dâvete derhal iştirak ettiler
Hz Ömer, Nebiyy-i Ekrem Efendimizin dâvetine koşanların başındaydı Kendi kendine, "Bugün Ebû Bekir'i geçeceğim" diyordu Malının yarısını alıp Peygamber Efendimize getirdi
Resûl-i Ekrem, "Ey Ömer! Ev halkına ne bıraktın?" diye sordu
Hz Ömer, "Size getirdiğimin bir mislini bıraktım" dedi
Hz Ebû Bekir, bütün serveti olan dört bin dirhem gümüşü alıp huzur-ı Risâlete getirdi Hz Ömer, onun ne getirmiş olduğunu merakla öğrenmek istiyordu Peygamber Efendimiz, "Ey Ebû Bekir! Ev halkına ne bıraktın?" diye sordu
Sıddık-ı Ekber sevinçle, "Onlara, Allah ve Resûlünü bıraktım" cevabını verdi
Bu fedakârlık karşısında Hz Ömer'in gözleri yaşardı ve "Anam babam sana fedâ olsun, ey Ebû Bekir" dedi, "hayır yolundaki her yarışta beni muhakkak geçiyorsun Artık, hiç bir şeyde seni geçemeyeceğimi iyice anladım "
"Zinnûreyn" lâkabının sahibi Hz Osman, o sırada Şam'a göndermek üzere bir ticaret kervanı hazırlatmıştı Yardım dâveti üzerine, kervanı Şam'a göndermekten vazgeçti ve üç yüz deveyi üzerindeki mallarla birlikte Hz Resûlullaha teslim etti Ayrıca elli at ve bin altın nakit hibe etti
Hz Osman bin Affan'ın bu fedakârlığı karşısında Server-i Kâinat Efendimiz (a s m ), "Allah'ım, ben Osman'dan razıyım, sen de ondan razı ol!" diye duâ etti
Hz Resûlullahın yardım dâvetine Abdurrahman bin Avf (r a ), dört bin dirhemle koştu:
"Yâ Resûlallah," dedi, "Bu dört bin dirhemi size takdim ediyorum, bir o kadarını da ev halkım için bıraktım "
Resûl-i Ekrem, "Getirdiğin de, ev halkına bıraktığın da bereketli olsun" buyurdu
Resûl-i Kibriyâ Efendimizin bu duâsı sebebiyledir ki, Abdurrahman bin Avf Hazretleri vefât ettiği zaman dört hanımından sadece her birisinin miras hissesine on sekiz bin miskal altın düştüğünü görmüşlerdi
Daha bir çok Müslüman, ellerinden gelen yardımı yapmaktan geri durmadılar Kimi hurma getiriyor, kimi devesini getirip ordunun hizmetine veriyordu Hiç biri, getireceği şeyin küçüklüğüne, azlığına, ehemmiyetsizliğine bakıp yardıma koşmaktan geri kalmıyordu
Salih SURUÇ
|
|
|