Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
görevi, halife, müslümanların, otoritesinin, sınırl

Müslümanların Görevi Ve Halife Otoritesinin Sınırl

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Müslümanların Görevi Ve Halife Otoritesinin Sınırl





Müslümanların Görevi Ve Halife Otoritesinin Sınırlandırılması


Hilafet bir sözleşme olduğuna göre, gerek halifeye gerekse Müslümanlara karşı bazı yükümlülükler doğurmaktadır

Halifenin görevlerini daha önce arzettik Müslümanların görevlerine gelince; Maverdi bunları bir cümle halinde şöyle ifade eder:

"Şayet imam zikrettiğimiz ümmetin haklarım yerine getirirse onların lehlerine ve aleyhlerine olan Al-lahın hakkını yerine getirmiş olur ve onun bunun neticesi olarak onlar üzerinde iki hakkı olur: Birincisi itaat, diğeri de durumları değişmedikçe destektir"

Ancak halifenin otoritesi nasıl ve ne çeşit bir otoritedir? Bu mutlak bir otorite midir acaba? Bu görüşü benimseyip ileri sürenler bazı müsteşrikler olup bu konudaki etüde karşı cephe aldılar Hilafetle ilgili meşhur eserinde müsteşrik Orfold bu konuda şöyle demektedir:

"Halifelik diye kabul edilen sistem, zalim despotizm hükümet çeşitlerinden biri olup idare eden kişi hiçbir kayıtla sınırlandırılmamış mutlak otoriteye sahip olup hiç tereddüt etmeden raiyesinden kendisine itaat etmelerini ister"

Hakikatte bu ve benzeri görüşler yüzeyseldir Hukukçuların kabul ettikleri ve onayladıkları sistemle uygulamada meydana gelen bazı kötüye kullanmaları birbirine karıştırmaktan ibarettir Tartışmasız olarak kabul edilen şudurki, anayasayı hazırlayanların dilediği gibi ne geçmişte ne de günümüzde anayasal sistemlerin arzu edildiği şekilde uygulanmamasıdır Çoğu zaman kısa bir periyot müddetinde sistemler uygulamalarda sapıklıklara maruz kalırlar Durum böyle iken asırlar boyu yaşayan bir sistemi artık siz düşünün Teorik etüdlerde göz önünde bulundurulması gereken husus, sistemin üzerine kurulmuş olduğu esaslar olup herhangi bir sebeple bazı sapmalarla karşı karşıya bulunması değildir


Bazılarının iddia ettiklerine göre, halifenin otoritesi mutlakiyet ve despotizm üzerine mi kurulmuştur?


İslam hukuku ilim uzmanlarından hiçbiri, İslam hüküm sistemi esaslarına karşı ileri sürülen bu görüşü benimseyip ne söylemiş ne de desteklemiştir Onlar aşağıdaki esaslar üzerinde ittifaka varmışlardır:

1- Halife kanuna boyun eğer, Müslümanların sahip olmadığı hiçbir imtiyaza o da sahip değildir Halifenin bu sahadaki pozisyonu, demokratik ülkelerdeki devlet başkanlarının pozisyonundan daha düşük bir seviyededir Çünkü o hiçbir imtiyaza sahip değildir Bu durum İslam’ın ilk halifesinin konuşmasında çok açık bir şekilde kendini göstermiştir [130]

2- Devlet başkanı olarak yasama sahasında halifeye ihtisas hakkı yoktur Çünkü İslam'da yasama Allah'a ve Resulüne aittir İçtihadın rolü ise daha önce de gördüğümüz gibi sınırlıdır Ve bu sebeple devlet başkanı olarak halifenin rolünü ancak bu önemli hakikatin ışığında anlamak mümkün olabilir Gördüğümüz gibi yasama işlevi müttehidlerin ihtisasları dahiline olup bunlar pozisyonlarım halifeden değil, kişisel basanlarından elde ederler Bu ise devletin meşruiyeti için en büyük güvencedir Ve yine bilinen ve kabul edilen şudur ki, despotik sistemler, devlet başkanlarının iradelerinin kanun olduğu esası üzerine kurulurlar İdeal halifelikten uzak ve saptırılmış en aşın şekliyle bilinen İslam devletinde bile hiçbir İslam devlet başkanının bunu söylemediği bilinen bir gerçektir

3- Kur'an ve Hadis idare sistemine sınırlı temas etmelerine rağmen, bu hususta zorunlu bazı esasları halifeye veya halifenin bazı ihtisaslarını kendisine tafviz ettiği ve daha sonra ayrıntılı olarak açıklayacağımız gibi, garanti altına almışlardır Bunlardan bazıları aşağıdadır:

a) Şûra prensibi: Bu husustaki naslara daha önce değinmiştik

b) Adalet; İdarenin gayesi adalettir Bu hususla ilgili olmak üzere Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayet varid olmuşturki, bazıları aşağıdadır:

"Şüphesiz ki, Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmeylemenizi emreder" [131]

c) Kanun önünde eşitlik: Resulullah meşhur hadis-i şerifinde bu konuyu açık bir şekilde ifade eder ve şöyle buyurur:

"Sizlerden önceki kavimlerin helak olmalarının sebebi, onların asillerinden biri hırsızlık yaptığı zaman onu serbest bırakırlar Zayıflarından biri çaldığı zaman ise onu cezaya çarptırırlardı Allah'a yemin ederim ki, Muhammed'in kızı Fatıma hırsızlık yaparsa Muhammed onun elini keser"

d) Politik ve dini azınlıklara karşı iyi muamelede bulunma: Bu anlamı ifade eden hadisiyle Resulullah buyurur ki:

"Kim ki bir muahide (İslam devletiyle anlaşma gereği banş halinde olan kimseye) zulmeder, gücünden fazla kendisine sorumluluk yükler, hakkını azaltır (hepsini kendisine vermez) veya kendisinden gönül rızası olmaksızın bir şey alırsa, kıyamet gününde ben onun deliliyim"

4- Şayet durum bununla kalmış olsaydı, bu görevlerin ahlaki yükümlülükler kabilinden sayılan sorumluluklar olduğu söylenebilirdi Ancak İslam hukuku ilim uzmanları oybirliğiyle halifenin görevleri dışına çıkması halinde, görevinden azledilmesi ve Müslümanların ona itaat etmemeleri hükmüne varmışlardır İbn Hazm bu anlamda halifenin görevlerini sıraladıktan sonra şöyle demektedir:

"O Allahin kitabı ve Resulullahın sünnetiyle bizi idare ettiği sürece kendisine itaat edilmesi gereken imamdır Şayet Kur'an ve sünnetten uzaklaşırsa bundan alıkonması ve kendisine karşı hakkın ve müeyyidelerin uygulanması gerekir Bu müeyyideler yeterli gelmezse, görevinden azledilir ve yerine başkası seçilir"

Şayet Müslümanlar bazı despot halifelerin azledilmelerini gerçekleştirmekten aciz kalmışlarsa da İslam idare usulünün dışına çıkan bu gibilerin hükümlerinin meşru olduğunu kabullenmek şeklinde yorumlanmaması ve kabul edilmemesi gerekir İslam hukuku ilim uzmanları, bu hususu gözden kaçırmamışlardır Bugün oybirliğiyle kabul edilen esasları onlar çok daha önce ileri sürmüş ve cevaplandırmışlardır Bu hususta en açık ve seçik olarak söylenen İmam-ı Gazali'nin "el-İktisad ve fı'l-İtikad" isimli eserinde zikrettikleridir İmam-ı Gazali bu hususta der ki:

"İlim hususiyetiyle bize müsamaha eder misiniz, denirse o zaman adalet hususiyeti ve başka hususiyetler sebebiyle müsamaha etmemiz gerekli olur O zaman deriz ki, bu müsamaha hür irade ile seçilmiş bir müsamaha değildir Zaruretler yasak olan şeyleri mubah kılarlar Biliyoruz ki, kesilmeden ölmüş hayvanın etini yemek yasaktır Fakat ölü insanın etinin yasak oluşu ondan daha şiddetli bir şekilde yasaktır İmamın yerine birini seçmekten aciz olunmasına rağmen, çağımızda imamlık şartlarının yeterli olmaması sebebiyle imamlığın butlanına hükmedilirse, acaba bu durumlardan hangisi daha iyidir? Hakimlerin azledilmeleri, velayetlerin batıl (geçersiz) olmaları, nikahların akitsiz oldukları, bütün valilerin tasarruflarının geçersiz ve bütün insanlar harama doğru gitmektedir demek midir, yoksa imamın mevcut olduğu, zorunlulukların ve şartların emr-i vakisine göre velayetlerin ve işlemlerin geçerli olduğunu söylemek mi yidir?"

Bu sözler bize fiili veya emr-i vaki hükümet düşüncesini hatırlatmaktadır Fiili görevlilerin yaptıkları işler ise, "Kamu hizmetlerinin sistemli ve devamlı seyretmesi" meşhur normuna binaen doğru ve sıhhatli sayılmaktadır"[132]





[130] Ebu Bekir (ra) meşhur nutkunda şöyle demektedir:

"Ey halk! Ben sizleri idare etmek için seçildim Fakat içinizde en hayırlı olanınız ben değilim Ben iyilikle, doğru dürüst idare edersem bana yardım edin Hak'tan ayrıbrsam bana doğruyu gösterin Doğruluk emanet, yalancılık İse ihanettir İçinizdeki zayıf, hakkını alıp kendisine verinceye kadar benim yanımda kuvvetlidir İçinizdeki kuvvetli ise, Allah’ın izniyle kendisinden hakkı alıncaya kadar benim nezdimde zayıftır Allah'a ve Resulüne itaat ettiğim sürece bana itaat ediniz Allah'a isyan edersem, benim sizin üzerinizde itaat hakkım yoktur (Bana itaat etmeyiniz)"

[131] Nisa: 4/58

[132] Ayrıntılı bilgi için "İdare Hukukunun Prensipleri" adlı eserimize bakınız

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.