Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açan, anadoluyu, islama, kapı, malazgirt, savaşi

Anadolu'yu İslâm'a Açan Kapı: Malazgirt Savaşi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Anadolu'yu İslâm'a Açan Kapı: Malazgirt Savaşi




Anadolu'yu İslâm'a Açan Kapı:
MALAZGİRT SAVAŞI

Ahmet İkbal

İslâm güneşinin Anadolu'yu aydınlatmaya başlaması, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan'ın Malazgirt Zaferiyle başlamıştır Bu itibarla Malazgirt Zaferi, tarihimizde çok önemli bir yere sahiptir Çünkü Malazgirt Zaferi İstanbul'un fethinin de kapısı konumundadır Malazgirt Zaferi olmasaydı ihtimal ki İstanbul'un fethi olmazdı ve belki de bugün üzerinde yaşadığımız bu vatan olmazdı

Anadolu, yüzyıllar boyunca çeşitli devletlerin birçok akınına maruz kalmıştır Her devirde olduğu gibi günümüzde de çeşitli devlet ve milletlerin gözünün bu topraklar üzerinde olması, Anadolu'nun stratejik konum itibariyle öneminin büyüklüğünden kaynaklanmaktadır
Çünkü Anadolu toprakları Doğuya açılmak için Batılılarca, Batı'ya açılmak için de Doğu Devletlerince bir köprü olarak görülmektedir Bu itibarla, dün olduğu gibi bugün de dost-düşman herkesin gözü bu topraklar üzerindedir
İslâm fütuhatının Batı'ya doğru genişlemesinde de Anadolu Yarımadası bir köprü vazifesi görmüştür Malazgirt Zaferi ile büyük bir coğrafyanın kapısı açılmış, sonraki yüzyıllarda dünya tarihini çok büyük ölçekte etkileyecek oluşum ve olayların temeli atılmıştır Osmanlı Devleti de işte bu oluşumlardan biridir

Hangi Güç Daha Büyük?
Tarihimizde yeni bir devrin başlangıcı olan Malazgirt Meydan Muharebesi, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan ile Malazgirt'i işgal eden Bizans İmparatoru Romanos Diogenes arasında geçmiştir
Bizans ordusunun sayı ve donanım bakımından Selçuklu ordusundan kat kat daha fazla olması ve görünürdeki bu üstünlüğe rağmen müslümanların zaferiyle sonuçlanması, bu savaşın görünür boyutu kadar manevi yönünün de büyüklüğünü gözler önüne serer
Aşağıda sunduğumuz gerek Alparslanın , gerekse Halife'nin mesajları gözönüne alındığında, bu muharebenin zaferle sonuçlanmasında Alparslan'ın askeri dehasının yanında olayın manevi boyutu da anlaşılmaktadır
Alparslan, Bizans ordusuna kıyasla Selçuklu ordusunun sayıca çok az oluşu nedeniyle bir meydan savaşına henüz karar vermeden İslâmî hüküm gereği barış teklifinde bulunmak, diğer taraftan da Bizans ordusunun durumunu yakından öğrenmek amacıyla, halifenin elçisi Kadı Ebu'l-Ganaim İbnü'l-Mahleban ile Emir Sav-Tigin'in başında bulunduğu bir elçilik heyetini imparatora yolladı
İmparator, askerlerinin çokluğuna ve techizatına güvendiği için Selçuklu heyetiyle müzakerelere bile girişmedi Heyeti geri dönüp İmparator'un barış konusundaki red cevabını Sultan'a arz edince, savaşın kaçınılmaz olduğunu anlayan Alparslan derhal hazırlıkların bitirilmesini emretti O sırada Buharalı Abdülmelikoğlu Ebu Nasr Muhammed:
- Sultanım, sen Allah'ın diğer dinlere üstün tuttuğu İslâm dini için savaşıyorsun Bu nedenle bütün hocaların minberlerde müslüman halkla birlikte senin için duada bulunacakları Cuma günü, namazdan sonra saldır Ben yüce Allah'ın, zaferi senin adına yazmasını dilerim, diyerek Alparslan'ı moral bakımdan güçlendiriyordu

Bütün Müslümanları Saran Vecd ve Huşu
Halife el-Kâim Biemrillâh da o sıralarda tüm İslâm alemini yakından ilgilendiren bu savaş için bir dua metni hazırlattırarak savaş günü bütün camilerde okunmasını emretti
Başta hilafet merkezi olmak üzere tüm İslâm aleminde derin bir huşu içinde yapılan bu dua, Alparslan ve ordusu üzerinde kuvvetli bir etki yapmış olmalıdır
Alparslan, Bizans İmparatoru Romanos Diogenes'e yaptığı barış teklifine olumsuz karşılık alınca, ordusundan bir kaç bölüğü muhtelif emir ve beylerin kumandasında siperlere yerleştirdi Kendisi de bizzat merkez hattında bulunuyordu
25 Ağustos 1071 günü her tarafta tam bir savaş düzeni içine girilmişti Alparslan'ın askerleri sürekli olarak tekbir sesleriyle birlikte boru ve davul çalıp haykırarak ve oklar atarak Bizans askerlerini moral bakımından çökertiyorlardı
Hazırlıklarını tamamlayan Alparslan, 26 Ağustos Cuma sabahı bembeyaz elbiseler giyip “ölürsem kefenim bu olsun!” diyerek maiyyetindeki bütün komutanları etrafına topladı ve onların yanında Allah'a şu niyazda bulundu:
“Ya Rabbi! Sana tevekkül ettim ve bu cihatla sana yaklaştım Senin huzurunda secdeye kapanıyor ve yalvarıyorum Bu sözlerim gerçek duygularımı ifade etmezse, beni yanımdaki yardımcılarımı ve askerlerimi yok et! Eğer içtenliğimi kabul ediyorsan, düşmanlara karşı bu cihatta bana yardım et ve beni muzaffer kıl!”
Bu duadan sonra Alparslan, kumandanlarına şu konuşmayı yaptı:
“Ben, muhtesipler gibi sabırlıyım ve kendini tehlikelere atan kimselerin yaptıkları gibi gazilerin başında savaşacağım Eğer Allah beni başarıya ulaştırırsa -O'ndan da beklediğim zaten budur- bu güzel bir sonuç olacaktır Eğer durum bunun aksi olursa, oğlum Melikşah'ı dinlemenizi, ona itaat etmenizi ve onu yerime geçirmenizi sizlere vasiyet ediyorum
Onlar da hiç tereddüt etmeden: “Emrin baş üstüne!” dediler
26 Ağustos günü Cuma namazı vaktinde Alparslan askerleriyle namaz kıldı ve onlara şöyle hitap etti:

‘Ne Vakte Dek Bekleyeceğiz?'
“Ey askerlerim ve kumandanlarım! Daha ne zamana kadar biz azınlıkta, düşman çoğunlukta olarak böyle bekleyeceğiz? Ben bizzat, müslümanların minberlerde bizim için dua etmekte oldukları şu saatte düşmanın üzerine atılmak istiyorum Galip gelirsek arzu ettiğimiz sonuç hasıl olacaktır Aksi takdirde şehit olarak cennete gideriz Beni izlemek isteyenler gelsinler Geri dönmek isteyenler ise serbestçe geri dönebilirler Bugün burada ne emreden bir sultan, ne de emir alan bir asker var Bugün ben de sizlerden biriyim ve sizlerle birlikte savaşacağım Biz, müslümanların eskiden beri yapageldikleri bir gaza yapıyoruz
Bu nutku heyecan içinde dinleyen asker ve kumandanlar hep bir ağızdan: “Ey sultan! Biz sana tabiyiz ve senin emrindeyiz Sen ne yaparsan biz de aynısını yaparız ve sana yardım ederiz İstediğin gibi hareket et!” dediler
Bu konuşmalardan sonra Alparslan atının kolanını sıktı ve kuyruğunu bağladıktan sonra silahlanıp eline bir topuz aldı Asker ve kumandanlar da kendisi gibi yaptılar Böylece Malazgirt savaşı başlamış oldu

Zekâ ve İman Bir Araya Gelince
Alparslanın taktikleri, askerlerinin bağlılığı ve Allah'ın yardımı sonucunda, müslüman Selçuklu askerleri Bizans ordusunu darmadağın etti, komutanları esir aldı Bizans İmparatoru Romanos Diogenes de esirler arasında idi Sultan Alparslan imparatorun esir alındığını öğrendiğinde, onun için özel bir çadır kurulmasını ve emrine hizmetkârlar verilmesini emretti Daha sonra yanına getirttiği imparatorla aralarındaki müzakereler sonucunda aşağıdaki maddeleri kapsayan bir barış antlaşması yapıldı:
1- İmparator, kurtuluş akçesi olarak birbuçukmilyon altın verecek
2- Bizans Devleti her yıl Selçuklu Devleti'ne 360 bin altın ödeyecek
3- Bizans'ın elinde bulunan bütün müslüman esirler serbest bırakılacak
4- Bizanslılar gerektiğinde Selçuklulara askeri yardımda bulunacak
5- İmparator, kızlarından birini sultanın oğluna verecek
6- İmparator yeniden tahta oturduğu takdirde Antakya, Urfa, Membiç, Malazgirt kent ve kaleleri Selçuklulara bırakılacak

Tarihin Bir Dönüm Noktası
İmparatorun tutsaklık ve yenilgi haberi İstanbul'a ulaştığında ise İmparatoriçe senatoyu toplayarak Romanos Diogenes'in tahttan indirildiğini açıkladı
Diyetle esareti sona eren Diogenes ülkesine döndü, fakat çok geçmeden hapse atılarak gözlerine mil çekildi Sultan Alparslan, onun bu akibetini öğrendiğinde çok üzüldü
Bu olayla birlikte Diogenes ile Alparslan arasında imzalanan barış antlaşması bozulmuş ve Anadolu'nun gerçek fetih hareketleri artık başlamış oldu
Alparslan Malazgirt zaferini bir fetihname yayınlayarak başta hilafet merkezi Bağdat olmak üzere bütün İslâm hükümdarlarına müjdeledi
Halife de sultana bir mektup göndererek kazandığı bu eşsiz zaferden dolayı onu kutladı ve “Allah'ın desteğine mazhar, galip ve muzaffer evlat, en büyük sultan, Arap ve Acem Hükümdarı, dünya hükümdarlarının efendisi, müslümanların yardımcısı, insanların sığınağı, devletin kahredici bileği, dinin parlak tacı ve İslâm memleketlerinin sultanı” gibi ünvanlarla hitap etti
Sonuç olarak Malazgirt Zaferi, tarihimizin dönüm noktalarından biridir Çünkü bu zafer sonunda, Bizans'ın tüm imkanlar kullanılarak hazırlanan büyük ordusu darmadağın edildiğinden, İslâm dünyası üzerindeki baskısı sona erdi ve Selçuklu akıncıları hiçbir direnişle karşılaşmadan Anadolu içlerinden Ege ve Marmara'ya doğru ilerlediler
Alparslan, Malazgirt zaferiyle üzerinde yaşadığımız toprakların baştan başa fethedilerek bizlere bahşedilmesini sağlamıştır Böylece dünya ticaret yolları müslümanların kontrolüne girdi Bizans vergiye bağlandı
Yani bir anlamda Malazgirit Savaşı, siyasi, ekonomik, kültürel ve stratejik açıdan tarihin dönüm noktalarından biri oldu

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Halife Kaim Bi-Emrillâh'ın, Sultan Alparslan İçin Camilerde Okuttuğu Dua
“Allahım, İslâm sancağını yükselt ve İslâma yardım et! Başını ezmek ve kökünü kazımak suretiyle şirki mahvet! Sana itaat için canlarını feda edip, kanlarını sana tabi olarak akıtan mücahitlerini kuvvetlendir, yurtlarını güvenlik ve zaferle dolduran yardımlarından yoksun kılma!
Müminlerin emirinin kumandanı olan Sultan Alparslan'ın senden dilediği yardımı esirgeme ki, o bu sayede hükmünü yürütsün, şanını yaysın ve zamanın güçlükleri karşısında kolayca tutunabilsin Senin dinini şerefli ve yüce tutabilmek için onu lütufkâr kıl, her zaman etkili olan desteğinden yoksun bırakma! Kâfirler karşısında onun bugünkü günü yarınına da yetsin Ordusunu meleklerinle destekle, niyet ve azmini hayır ve başarıyla sonuçlandır Çünkü o, senin yüce rızan için rahatını terketti, malı ve canıyla emirlerine uymak için senin yoluna düştü Çünkü sen, ‘Ey iman edenler, can yakıcı bir azaptan kurtaracak kazançlı bir yolu size göstereyem mi? Allah'a ve onun peygamberine inanıyorsanız onun yolunda can ve malınızla savaşırsınız' diyorsun Senin sözün haktır, gerçektir
Allahım! O, senin sözüne uyup dininin korunmasında gevşeklik göstermeden emirlerine uymuş ve düşmanlarına bizzat karşı koyarak dinine hizmet için gecesini gündüzüne katmış Sen de ona zafer kısmet et! İsteklerinde ona yardımcı ol, kaza ve kaderini onun için iyi ve hayırlı bir şekilde tecelli ettir! Onu öyle bir koruyucu ile kuşat ki, dü ş manların her türlü hilelerini defetsin ve lütfunla bu koruyucu onu güzel sıfatların içinde en emin ve en sağlam ellerle korusun Yapmak istediği her şeyi ona kolay kıl! Böylece onun düşmana karşı giriştiği bu kutsal hareket, zaferden ışık alsın ve şirk zümresinin hak yollarını göremeyip sapıklıkta olanların gözleri yumulsun
Ey müslümanlar! Doğru bir niyet, içten bir azim ve Allah'tan korkan temiz kalplerle ve ihlâs bahçesinden kısmetlenen imanla onun için Allah'a yalvarıp yakarın! Çünkü eksiklerden münezzeh olan yüce Allah şöyle buyuruyor: ‘Ey Muhammed! Onlara de ki: Dualarınız olmasa Rabbim size niçin değer versin?'
Ey Müslümanlar! Onun düşmanlarını mahvetmesi, zaferlerin en son derecesine erişmesi ve amacına ulaşması için Allah'a dua ve niyazda bulunun!
Allahım! Onun bütün güçlüklerini kolaylaştır ve şirki onun önünde boyun eğdir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.