![]() |
Nefsin Surlarindan Bizans Surlarina |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nefsin Surlarindan Bizans SurlarinaNEFSİN SURLARINDAN BİZANS SURLARINA Muzaffer Taşyürek 28 Mayıs, İstanbul’un fethinin 547’nci yıldönümü ![]() ![]() ![]() ![]() Dünya tarihini böylesine derinden etkileyen bu fethin komutanı, dehasıyla, cesaretiyle ve mücahid-sûfi şahsiyetiyle bu muhteşem olayın arkasındaki ruhu da temsil eder ![]() ![]() Osmanlı Devleti’nin yedinci padişahı Sultan İkinci Mehmed, genç yaşta devraldığı hükümdarlık vazifesine ne kadar layık olduğunu göstermişti ![]() ![]() ![]() Roma’nın son kalıntısı Bizansı alarak tarihin akışını değiştirmeye hazırlanırken, kendisinden önce altı kere tekrarlanan kuşatmaların başarısızlık sebeplerini gözden geçirmişti ![]() ![]() Bütün hazırlıklarını tamamladığında Bizans surlarına bakıp: “Eğer o kalenin benim elimde fetholunması mukadder olmuşsa, burçları ve duvarları değil taştan-topraktan, çelikten bile olsa, eritip mum gibi yumuşacık yaparım” diyordu ![]() Bir fatih yetiştirmek Genç padişah, Bizans’ın surlarını mum gibi eritecek azim ve iradeye, şecaat ve imana nasıl kavuşmuştu? Bu işin sırrı ne idi? Gemileri karadan yürüten, havan topunu icat eden, Boğazkesen Hisarı’nı yaptıran, Balkanlar’daki hıristiyan devletlerini, Anadolu’daki beylikleri etkisiz hale getiren askeri ve siyasi dehanın hamurunu kimler, nasıl yoğurmuşlardı? Babası İkinci Murad, mükemmel bir devlet adamı olmasının yanı sıra, bir tasavvuf ehli idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci Murad, İstanbul’un fethini çok arzulayan bir padişahtı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Murad da bu büyük vazife için oğlunun seçilmiş olduğunu anlayarak, ona zemin hazırlamış, Balkanlar’da İkinci Kosova ve Varna gibi iki büyük zafer kazanarak hıristiyan Avrupa’nın gücünü kırmıştı ![]() Osmanlı sarayında ilk ciddi eğitim sisteminin temellerini atan İkinci Murad, devrin en kâmil alimlerini sarayda toplayarak, şehzade Mehmed’in eğitimini beş yaşında Kur’an-ı Kerim’le başlatmıştı ![]() ![]() Molla Güranî, Şehzade Mehmed padişah olduktan sonra bile, hayat tarzını ve davranışlarını değiştirmeyerek, vezirlik teklifini geri çevirmiş, sultanın önünde eğilmemiş, yediğinin-içtiğinin haram olmaması konusunda onu ikaz etmeye devam etmişti ![]() Fatih’in ikinci hocası, zamanının İmam-ı Azamı olarak kabul edilen Molla Husrev idi ![]() ![]() ![]() Şehzade Mehmed’i fatihlik kıvamına getiren diğer bir hocası da Hocazade ünvanıyla anılan Muslihittin Mustafa idi ![]() ![]() ![]() Şehzade Mehmed, mahir üstadlar elinde öyle bir zihni ve ruhi terbiyeden geçti ki, kısa zamanda kendi dilinden başka beş dil konuşan, doğu ve batı kahramanlarının hayatlarını bilen, tarih bilinci olan, itidal sahibi, kudretinin şuurunda, ne istediğini bilen, tuttuğunu koparan, dış dünyası ile iç alemi dengeli, Peygamber (A ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nefsin Surlarindan Bizans Surlarina |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nefsin Surlarindan Bizans SurlarinaÖnce manevi fetih Şehzade Mehmed’in, Fatih gibi bir cihangire dönüşmesinde en büyük pay, hiç şüphesiz kâmil ve mükemmil bir mürşid olan Akşemseddin Hazretleri’ne aitti ![]() Araştırmacı ve yazar Samiha Ayverdi, bu gerçeğin altını çizerek büyük fethin sırrına şöyle parmak basar: “Mürşid, genç müridini her şeyden evvel nefsin zindanından kurtararak hürriyetine kavuşturdu ![]() ![]() Kitleler, çok zaman küçük insanların elinde kalmak bedbahtlığına uğrar ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer Fatih, fikirde ve fiilde tasavvuf şuuru ile hemdem olmasaydı, yine de dünyanın sayılı cihangirleriyle boy ölçüşebilir, fakat bu fatih olamazdı ![]() ![]() Akşemseddin, Fatih’deki gizli kudreti harekete geçiren hakiki bir mürşid ![]() ![]() Şirkin doğudaki son karakolu Bizans’ın karşısında tevhidin zaferi, ancak böyle dünya ve ukba dengesini kurabilmiş, iki deha tarafından taçlandırılabilirdi ![]() Bir tarafta, maddecilik ve dalâlet bataklığına gömülmüş; meleklerin erkek mi dişi mi olduğunu tartışan, hiçbir sahih delile dayanmadan gayb hakkında hükümler veren, hurafe gösterisi ayinlerle “kâfir türkler(!)”in saldırısını bertaraf etmeye çalışan kilise ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer tarafta, seferde bile alimleri yanından ayırmayan, onlarla devamlı istişare eden, gerilik ve cehaletle mücadele etmeyi prensip edinmiş, taassubun en şuurlu muhalifi olan tasavvuf ikliminde yetişmiş, devrinin bütün bilgileriyle mücehhez, başında danişmend sarığı bulunan mütefekkir bir müslüman hükümdar bulunuyordu ![]() Savaş, Hak’la batılın, Tevhid ile şirkin mücadelesi olarak tezahür ediyordu ![]() Fatih şanslı bir hükümdardı ![]() ![]() Elliüç günlük çetin ve kanlı muhasara esnasında arkasında, “korkma alacaksın!” diyen bir ses yankılanıyordu ![]() Ve “Feth-i Mübin” gerçekleştiğinde, 23 yaşındaki büyük serdar şehre girerken, sağ ve solunda Molla Gürani, Molla Hüsrev, Ak Şemseddin ve Akbıyık Sultanlar da vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte fetihteki sır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|