Peygamber Efendimiz Mekke'de |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamber Efendimiz Mekke'dePeygamber Efendimiz Mekke'de Hz Resulüllah, müstesnâ bir ihtişam ve vekarla devesi Kasvâ'nın üzerinde Mekke'ye girdi Müslümanlar etrafında tecessüm etmiş nurdan yıldızları andırıyorlardı Bu yıldızların arasında Server-i Kâinat Efendimiz bir güneş gibi parlıyordu Tam bir intizam ve haşmet içinde adım adım Kâbe'yi Muazzamaya, Beytullaha yaklaşıyorlardı "Lebbeyk Allahümme lebbeyk" nidâları Mekke'nin her tarafına yayılıyor, dağlar, taşlar bu nûranî sadaya cevap veriyorlardı Müşrikler ise kuytu yerlerde, dağ başlarında âdeta bu ulvî sadaya kulaklarını tıkamış, bu haşmetli manzara karşısında gözlerini kapatmışlardı Kasvâ'nın yuları şâir Abdullah bin Ravâha'nın elindeydi Hz Resulüllahın önünde gidiyor ve şu şiirini söylüyordu: "Ey kâfir oğulları, Resûlullahın yolundan çekiliniz!" "Rahman olan Allah, onun Hak Peygamber olduğuna dâir âyetler indirdi" "Bütün hayır ve iyilik Allah Resûlünde ve onun yolundadır" "En hayırlı, en şerefli ölüm de onun yolunda çarpışarak ölmektir!" Bu ulvî ve nurânî manzara arasında Resûl-i Ekrem ve Müslümanlar telbiyelerle Beytullaha vardılar Resûl-i Ekrem, Mescid-i Harama girince, omuz ihramının bir ucunu sağ koltuğunun altına alıp, sol omuzunun üzerine atarak sağ omuzunu açtı ve "Bugün, kendisini, şu şirk ehline kuvvetli ve zinde gösterecek kahramanları Allah rahmetiyle yarlığasın, esirgesin" buyurdu Sonra, Sahabîlere, Kâbe-i Muazzamayı üç kere koşa koşa ve omuzlarını silke silke tavaf etmelerini emretti Zira, Kureyş müşrikleri, "Yanımızdan çıkıp gittikten sonra Muhammed ve Ashabı hastalık ve yoksulluğa uğramıştır" diyerek dedikoduda bulunarak, bir nevi kendilerini teselli etmeye çalışıyorlardı Cenab-ı Hak, bütün bu dedikodularını sevgili Resûlüne bildirdiği için, o da Ashab-ı Kirama güçlü ve kuvvetli görünmelerini emrediyordu Salih SURUÇ |
|